GÜNDEM - 07 Ekim 2018 Pazar 11:20

Bu köy buram buram ekmek kokuyor

A
A
A
Bu köy buram buram ekmek kokuyor

Gümüşhane’nin Kürtün ilçesine bağlı Araköy köyünde Ekmekçiler Mahallesi sakinleri, bir asra yakın süredir taş fırında ekmek yapıyor. Son dönemde açılan 15 fırınla mahalle buram buram ekmek kokarken, yaz aylarında 24 saat boyunca pişirilen ekmekler Türkiye’nin dört bir yanına gönderiliyor.

Yıllar önce taş fırında pişirilerek at sırtında Güvende, Kazıkbeli, Kadırga ve civar yaylalara götürülerek satılan ekmekler Kürtün Baraj gölünün kıyısında yer alan Araköy köyünde bir sektöre dönüşürken, Doğube Mahallesi'nin adı da ‘Ekmekçiler’ Mahallesi olarak değişti. Fırın sayısının 15’e ulaştığı mahallede ekmekçilik yapan ailelerde 7’den 70’e kadınından erkeğine herkes bu işle meşgul oluyor. Özellikle yaz aylarındaki yayla şenlikleri nedeniyle günün 24 saati bacası tüten fırınlar nedeniyle mahalle ve köy buram buram ekmek kokarken, patenti alınan Araköy ekmeğinin şimdi de coğrafi işaret belgesinin alınması için üreticiler kamudan destek istedi. 

Yaklaşık 100 yıllık ekşi maya, su, un ve tuz kullanılarak yapılan Araköy ekmeğinin her biri 4 kilogram gelirken, bir tanesi normal bir ailenin 7 günlük ekmek ihtiyacını karşılayabiliyor. Bayatlamadan bir hafta durabilen ekmek ayrıca dolapta saklandığında bu süre 6 aya ulaşıyor. Odun ateşinde taş fırında pişirilen ekmekler Türkiye’nin dört bir tarafına hem yaş hem kuru olarak gönderiliyor. 200 derecelik fırında yaklaşık 4 saat boyunca pişen ekmekler özellikle Doğu Karadeniz sahilindeki illerde yoğun olarak satılırken, Gümüşhane bölgesinde ise kuru ekmek diye tabir edilen el kırması peksimet şeklinde daha çok satılıyor.

“Çok büyük bir değer”

Trabzon’dan 12 yıl önce gelin geldiği Araköy köyünde eşi, 2 çocuğu ve eşinin kardeşleriyle ekmekçilik yapan Selma Bodur, atalarından miras kalan Araköy ekmeğinin çok büyük bir değer olduğunu gelin geldiği zaman fark ettiğini belirterek, “12 yıl önce gelin geldiğimde bu ekmeğin çok büyük bir değer olduğunu fark ettim. Eşimin babaannesi ve büyükleri bugüne kadar getirdiler, bunun sonlanmasını istemiyorum. Çok büyük bir değer. Büyüklerimize gerçekten müteşekkiriz. Ben bu işi devam ettiriyorum yaklaşık 12 yıldan beri, öğrendim. Yapmasından unu elemesine, hamuruyla çeşitli aşamalarını öğrendim ve ben de devam ettiriyorum” dedi.

“Ekmeğin patentini aldık ama coğrafi işareti henüz alamadık, bunu hak ettiğini düşünüyoruz”

Ekmeğin yaklaşık 100 yıllık bir geçmişi olduğunu, eskiden anne, nine ve dedelerinin elle yoğurarak bu işe başladığını, hayvan sırtlarında yaylalara götürerek sattıklarını kaydeden Bodur, “Ekmeğin patentini aldık ama coğrafi işareti henüz alamadık. Bunu hak ettiğini düşünüyoruz. 80-90 yıllık geçmişi olan bir ekmek. Büyüklerimiz elle yoğurur hayvan sırtlarında Güvende, Kadırga, Kazıkbeli yaylalarına götürür satarlardı. Çok sağlıklı bir ekmek, kabuğunda B12 vitamini var, sindirim sistemini çalıştırıyor. Yerel yönetimler ve büyüklerimiz tarafından daha çok ilgiyi hak ettiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Hamurun mayalanması yaz aylarında 2 saati geçtiğini, kış aylarında 4-5 saati bulduğunu ifade eden Bodur, her şey hazır olduktan sonra ekmeğin fırında 4 saatte piştiğini, yaz aylarında fırınların 24 saat çalıştığını belirterek, “Satışlarımız iyi. Başta Gümüşhane olmak üzere Giresun’un ilçeleri, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya gibi Türkiye’nin dört bir yanına gidiyor” diye konuştu.

“Bu ekmek başka yerde aynı şekilde olmuyor”

Ekmeği Kürtün’de başka köylerde yapmayı deneyenlerin olduğunu fakat aynı lezzeti tutturamadıkları için vazgeçtiklerini anlatan Bodur, “Bu ekmek karşı köyde, Kürtün ilçesinde aynı şekilde olmuyor. Daha önce deneyenler oldu ama tutmadı. Suyun, havanın etkisi çok ama bu konuyu ben Allah’ın bu insanlara lütfu diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“İçerisinde sadece un, tuz, su ve ekşi maya var”

Ramazan Bodur ise Kürtün ilçesine bağlı Araköy köyünün Ekmekçiler Mahallesi'nde yaklaşık 15 fırın olduğunu, bu mahallenin komple ekmekçilikle uğraştığını belirterek, “Ekmek 4 saatte pişiyor. Yıllardan beri kendi doğal mayası olan ekşi mayayla yapılıyor. İçerisinde sadece un, tuz, su ve ekşi maya var. Yaklaşık 4 saat pişen ekmeğimiz 7 ile 10 gün arasında bayatlamadan saklanabiliyor. Eğer dolaba konulursa 6 ay boyunca ilk günkü gibi taze şekilde saklanabiliyor. Ekmeğin tazesini sattığımız gibi el kırması yaparak fırında 12-24 saat arasında kurutup peksimet halinde de satıyoruz. Yaş olarak Giresun ve diğer iller daha fazla tüketirken Gümüşhane tarafında daha çok kuru ekmek halinde satılıyor. Haftanın 6 günü Giresun’un Espiye, Görele, Çanakçı, Tirebolu gibi ilçelerine gönderiyoruz. Ekmeğin sağlığa zararlı hiçbir noktası yok. Şeker hastaları bu ekmeği daha çok yiyor. Köyümüzde yıllardan beri yapılıyor. İlk kim ve nerede yapmaya başladı bilmiyoruz. Dededen toruna sürüp gidiyor” şeklinde konuştu.  

Recep Ergin 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya 15 metrelik uçurumdan uçtular, hayatlarını ağaç kurtardı Antalya’da yaklaşık 15 metrelik yükseklikten uçarak bir ağacın üzerine düşen otomobildeki karı koca emekli öğretmen, itfaiye ekiplerinin film gibi operasyonuyla kurtarıldı. Kaza, saat 19.30 sıralarında Kepez ilçesi Antalya Bulvarı üzerindeki seyir terası olarak bilinen noktada yaşandı. Alınan bilgiye göre, Hasan T. (68) idaresindeki 60 HF 563 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu önce demir bariyerlere çarptı ardından yaklaşık 15 metre yükseklikteki uçurumdan bir ağacın üzerine oradan da toprak zemine düştü. Kazayı gören vatandaşlar, araçta bulunan sürücü ile eşi Gülseren T.’yi (68) araçtan çıkardılar. Durumun 112 Acil Çağrı Merkezine bildirilmesinin ardından olay yerine itfaiye, sağlık ekipleri ve polis sevk edildi. Hastanede tedavi altına alındılar Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, kaşık sedyeye alıp halat yardımıyla yukarı çıkardı. Çifi, ambulansla kaldırıldıkları Antalya Şehir Hastanesinde tedavi altına alındı. Çiftin bilinçlerinin yerinde olduğu öğrenildi. Hurdaya dönen araç ise vinç yardımıyla bulunduğu noktadan alındı. "Ağaç olmasaydı muhtemelen ölürlerdi" Kazanın görgü tanıklarından Burak Ürün, "Araba fren sıkarken aşağıya uçtuğunu gördüm. O anda yardıma gidip yaralıları çıkarmaya çalıştım. O ağaç olmasaydı araba aşağı yuvarlanacaktı. Ağaç sayesinde kurtuldular" dedi. Yaralı çifti araçtan çıkarmaya yardım eden bir vatandaş da, "Teyzeyle amcayı çıkardık sonrasında ambulans ekibi ile itfaiye ekibi geldi. Sedye ile buradan çıkarmak 2,5 saat sürdü. 5 metre ileriden uçmuş olsalardı muhtemelen ölürlerdi. Çünkü onları kurtaran ağaç oldu" diye konuştu.
İstanbul Ersin Destanoğlu: “Serdar Hoca bu kulübün DNA’sını çok iyi biliyor” Beşiktaş’ın tecrübeli kalecisi Ersin Destanoğlu, daha iyi sonuçlar almak için çalışmaya devam edeceklerini dile getirerek, “Serdar Hoca bu kulübün DNA’sını çok iyi biliyor” dedi. Trendyol Süper Lig’in 33. haftasında Beşiktaş, sahasında karşılaştığı MKE Ankaragücü’nü 2-0 mağlup etti. Siyah-beyazlılarda sakatlığı bulunan Mert Günok’un yerine 11’de sahaya çıkan Ersin Destanoğlu, maçın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. İyi bir futbolla galip geldikleri için mutlu olduğunu dile getiren Destanoğlu, “Bizim için güzel bir akşamdı. Tempolu, coşkulu güzel bir maç oynadık. Kazandığımız için mutluyuz. Önümüzde önemli bir kupa maçı var. Bugünkü maç bizi o maça da bira hazırladı. Rakibimizi de daha iyi tanıdık. Moral motivasyonumuzu yukarı çekerek daha iyi sonuçlar almak için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu. Uzun süre sonra kazandıklarına değinen siyah-beyazlı takımın kalecisi, “Taraftarlarımız 5 maçlık serüvende bizden galibiyet bekliyordu. Biz de Serdar Hoca’yla birlikte içerideki moral ve motivasyonu sahaya yansıtıp taraftarlarımızı galibiyetle buradan uğurladığımız için mutluyuz” ifadelerini kullandı. “Serdar Hoca bu kulübün DNA’sını çok iyi biliyor” Serdar Topraktepe’nin takımla bağını hiç kopartmadığını vurgulayan Ersin Destanoğlu, "Öncelikle Santos Hoca’ya teşekkür ederim. Buraya geldi ve takımı yukarı çıkartabilmek için elinden geleni yaptı. Serdar Hoca bu kulübün DNA’sını çok iyi bilen, oyuncularla iyi diyaloğu olan bir hocaydı. Bizimle hep irtibat halindeydi. Bugün için sahada neler yapmamız gerektiğini söyledi. Biz de çıkıp oynadık” diyerek sözlerini tamamladı.