GÜNDEM - 13 Kasım 2017 Pazartesi 10:37

Bu makine Türkiye'de bir ilk

A
A
A
Bu makine Türkiye'de bir ilk

Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde yaz sıcağında tarlada haşhaş hasadı yapmakta zorlanan bir makine ustası, “haşhaş ile arpa, buğday, nohut, mercimek ve anason” hasatları yapabilen 2 farklı biçerdöver tasarladı. Biçerdöverler bir tarım makinası üreten fabrikada modernize edilerek tamamen yerli bir şekilde seri üretime geçecek.

Sandıklı ilçesinde yaşayan Mustafa Yüksel isimli makine ustası kendisine ait haşhaş tarlasında hasat zamanında sıcaktan ve iş yükünden bunalınca Afyonkarahisar ile birlikte Türkiye tarımı adına müthiş bir buluşa imza atarak “haşhaş kırma” biçerdöverini geliştirdi. Haşhaş ile yetinmeyen Yüksel, ayrıca buğday, arpa, mercimek, nohut ve anason gibi 5 ürünün hasadını aynı anda yapabilen bir başka biçerdöver daha geliştirdi. Yüksel, haşhaş biçerdöverinin öyküsünü ise şu sözlerle anlattı:

“Tarlaya diktiğimiz haşhaşı çocuklar ile kırmaya gittik. Ama bizim buralarda çok sıcak bir ortamda, Temmuz ayının 15’i gibi oluyor bizim bu bölgede hasat zamanı. Kırması çok zor binlerce haşhaş kafası oluyor. Onun için biz de böyle bir makine olmaz ise olmaz dedik ve bu işe öyle başladık. Biz bu makinayı önce 8-9 ay gibi bir çalışma ile şekil olarak ortaya çıkmasını sağladık ve deneme yanılma yöntemi ile 7-8 sene sürdü.”

“Türkiye’deki patent devirlerini aldık”

Yapılan makinaları daha işlevli hale getirip haşhaşın ana vatanı Afyonkarahisar’dan dünyaya duyurmak için kolları sıvayan Elibollar Tarım firmasının sahibi İsmail Elibol ise Yüksel ile birlikte makinanın patentini alarak kendisine ait fabrikada makinaların geliştirilip, modernleştirilmesi için harekete geçti. Biçerdöverlerin yerli imalat olduğu için diğerlerine göre daha ucuz olacağını kaydeden Elibol, “Türkiye’deki patent devirlerini aldık. Türkiye’de ilk defada seri biçerdöver imalatına başlamış oluyoruz. Dünyada bunun gibi bir makina olduğunu düşünmüyorum. Tabi biçerdöver imalatı var ama bu kadar kapsamlı hepsini bir arada yapabilecek biçerdöver olduğunu düşünmüyorum. Türkiye’de normalde sıfır veya 1 yıllık biçerdöverlerin fiyatları yaklaşık 100-110 bin Euro’dan başlayıp 140 bin Euro’ya kadar çıkıyor, bugün yaklaşık 500 bin TL civarında. Biz ise bunları 100-120 bin TL civarında piyasaya sürmeyi düşünüyoruz” dedi.

“Yüzde 50-60’lık performansını nasip olursa yüzde 90’lara çekmeyi planlıyoruz”

Haşhaş biçerdöverinin şuanda yüzde 60 performans ile çalıştığını, ancak fabrikada yapılacak modernizasyon işlemi ile bunun yüzde 90’lara kadar çıkarılacağını ifade eden Elibol, “Bizim imalat projemizde iki farklı biçerdöver modelimiz olacak. Bunlardan bir tanesi sadece haşhaş ile alakalı. Haşhaşın ana vatını Afyonkarahisar zaten. Öncelikle haşhaşı kırmadan kapsülü ile beraber biçerdövere alıp çünkü TMO böyle istiyor, bunun hasadını yaptırmak istiyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımızda zaten oldu. Bu makinada ufak tefek eksiklikler gördüğümüz, çiftçilerimizin bize söyledikleri konular var. Bu makinanının şuandaki yüzde 50-60’lık performansını nasip olursa yüzde 90’lara çekmeyi planlıyoruz” diye konuştu.

“Ürün artıklarını hayvan yemi yapıp ekonomiye kazandıracağız”

Haşhaş biçerdöveri ile birlikte buğday, arpa, mercimek, nohut ve anason gibi 5 ürünün hasadını bir arada yapabilen bir biçerdöveri daha geliştireceklerini belirten Elibol, “Bunun arkasına da batör sistemi kurup, arkasında dökülen mesela nohudun tanesini ayırıyor ve kapsülünü, otunu bırakırken biz onu da hayvan yemi yapıp ekonomiye kazandıracağız. Biliyorsunuz hayvancılıkta yem altın değerindedir. Yani bu makine hem tanesini ayıracak, hem samanını yapacak hem de nohudun, anasonun ve mercimeğin hasadını yapacak. Aynı zamanda buğday ve arpa içinde kendi kapasitelerinde çalıştırılabilecek” ifadelerine yer verdi.

“35 dönümden yaklaşık 3,5 ton haşhaş çıkartılabilir”

Haşhaş biçerdöverinin günlük yaklaşık 35 dönümlük bir alanda 3,5 ton civarı hasat yapabileceğini aktaran Elibol, “Şöyle bir örnek vermek gerekirse 1 dekar yada 1 dönüm yerdeki haşhaşı 4 işçi akşama kadar ancak kırabiliyor. Ama bu makine aynı süre içerisinde yani sabahtan akşama kadar 35 dönüm yeri kırabiliyor. 200 TL’lik bir akaryakıt ile tamamen işçi sorunu olmadan 35 dönümden yaklaşık 3,5 ton haşhaş çıkartılabilir. Diğer türlü 1 dönümden en fazla 500 kilogram haşhaş çıkar, arada dağlar kadar yaklaşık 35 kat iş verimini arttırıyor. Buna rağmen biz bu makinayı yenileyeceğiz. Biçerdöverlerimize tork sistemi getirip daha estetik ve çalışma randımanı daha iyi hale getireceğiz” dedi.

Elibol, ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerli otomobil üretecek kişilere “babayiğit” dediğini hatırlatarak, “Cumhurbaşkanımızın yerli otomobil yapanlara ‘babayiğit’ dediği bir ortamda bizde tarım üzerine biçerdöver yapıyorsak, haşhaşın ana vatanı Afyonkarahisar’da bizde tarımın babayiğidiyiz” dedi.
Öte yandan, biçerdöverlerin önümüzdeki aylarda Konya’da gerçekleştirilecek tarım fuarında görücüye çıkacağı öğrenildi. 

Ali Bayar - Gökten Ceylan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Hastane otoparkına GES kuruldu Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin açık otoparkına ve çatısına kurulan güneş enerji santrali (GES) ile hastanenin enerji giderlerinden aylık 7,3 milyon, yıllık ise 88 milyon TL tasarruf edilecek. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen Kamu Binalarında Enerji Verimliliği Projesi (KABEV) kapsamında Sağlık Bakanlığı Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesine GES kuruldu. Konuyla ilgili bilgi veren İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Uras, "Ülkemizin enerji ihtiyacı, gelişen ekonomiye bağlı olarak şehirleşme ve nüfus artışının da etkisi ile her geçen gün artmaktadır. Artan ihtiyacın paydaşlarına bakıldığında ülkemizde binalar enerji tüketiminde sanayiden sonra ikinci sırada gelmektedir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın KABEV Projesi’nin genel hedefi de; kamunun sektöre öncülük ederek enerji tüketiminin azaltılmasını sağlamak, enerji verimliliği çalışmaları kapsamında karbon salınımını azaltarak çevre dostu enerji sistemlerinin aktif edilmesini sağlayarak, farklı sektörlere örnek olmaktır. Bu çalışmalar çerçevesinde ilimizde de Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanemiz projeye dahil edilmiş ve 7 aydır süren altyapı çalışmaları tamamlanarak, hastanemizde ‘Akıllı Enerji Tasarruf Sistemi’ uygulamaya girmiştir. Uygulama çerçevesinde hastane açık otoparkımızın üstü ve bina çatı üstünde uygun noktalar ‘güneş enerjisi santralleri’ ile donatılmış, otopark ve bu açık alanlar bir enerji santraline çevrilmiş; bina içi aydınlatma sistemleri elden geçirilmiş, kullanılan materyaller enerji tasarrufuna uygun olanlarla değiştirilmiş, ısıtma ve soğutma sistemlerimizde iyileştirmeler yapılmıştır. Enerji kullanımını artıran tüm bağlantı ekipmanları yenilenmiş ve bina enerji sistemi otomasyon üzerinden takip edilerek anlık verimlilik takibinin yapılması sağlanmıştır" dedi. "Enerji giderleri aylık 20 milyondan 7,3 milyon düşecek" Hastanenin tasarruf edeceğini ifade eden Müdür Uras, "Sistem sayesinde elektrik, ısıtma, soğutma gibi enerji giderlerine aylık olarak yaklaşık 20 milyon TL harcayan hastanemiz, uygulamaya giren sistem sayesinde yüzde 36,8 tasarruf sağlayacak, bu da aylık 7,3 milyon, yıllık ise 88 milyon TL tasarruf elde edilmesini sağlayacak. Enerjide dışa bağımlığın önlenmesine katkı sağlanmasını da hedefleyen bu çalışma sonucunda hastanemize ait binalarda yıllık ortalama enerji tüketiminden 8 milyon 536 bin 422,28 kilovatsaat tasarruf edilecek ve CO2 emisyonunda yıllık 3 bin 47,09 ton azaltma sağlanarak hastanemiz ‘çevre dostu hastane’ haline gelecek. Bu örnek uygulamasının başarıyla sonuçlanmasından dolayı hem proje kapsamında bize destek olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımıza hem de süreci yakından takip ederek hızla tamamlanmasını sağlayan hastane yönetimimize teşekkür ediyorum. Örnek enerji tasarrufu uygulamalarımız diğer sağlık tesislerimizde de 2024 yılında adım adım devam edecektir" diye konuştu.
İstanbul Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı Mart ayında yüzde 17,1 arttı Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 17,1 arttı. Mart ayında 226 bin 617 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart ayı Motorlu Kara Taşıtları verilerini paylaştı. Mart ayında 226 bin 617 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Mart ayında trafiğe kaydı yapılan taşıtların yüzde 45,5’ini motosiklet, yüzde 39,1’ini otomobil, yüzde 8,7’sini kamyonet, yüzde 3,8’ini traktör, yüzde 1,8’ini kamyon, yüzde 0,6’sını minibüs, yüzde 0,4’ünü otobüs ve yüzde 0,1’ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 17,1 arttı. Mart ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre motosiklette yüzde 21,9, traktörde yüzde 18,3, otomobilde yüzde 15,4, otobüste yüzde 15,4, kamyonette yüzde 7,3, kamyonda yüzde 0,8 artarken özel amaçlı taşıtta yüzde 8,8 ve minibüste yüzde 6,9 azaldı. Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 18,2 arttı. Mart ayında geçen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı özel amaçlı taşıtta yüzde 43,4, motosiklette yüzde 33,6, minibüste yüzde 30,4, otobüste yüzde 19,7, otomobilde yüzde 16,2 artarken kamyonette yüzde 13,1, kamyonda yüzde 11,8 ve traktörde yüzde 5,4 azaldı. Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Mart ayı sonu itibarıyla 29 milyon 367 bin 254 oldu. Mart ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların yüzde 52,8’ini otomobil, yüzde 18,1’ini motosiklet, yüzde 15,5’ini kamyonet, yüzde 7,5’ini traktör, yüzde 3,3’ünü kamyon, yüzde 1,7’sini minibüs, yüzde 0,7’sini otobüs ve yüzde 0,4’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Mart ayında 865 bin 144 adet taşıtın devri yapıldı. Mart ayında devri yapılan taşıtların yüzde 67,1’ini otomobil, yüzde 14,9’unu kamyonet, yüzde 10,3’ünü motosiklet, yüzde 3,2’sini traktör, yüzde 2,2’sini kamyon, yüzde 1,6’sını minibüs, yüzde 0,5’ini otobüs ve yüzde 0,2’sini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Mart ayında 88 bin 718 adet otomobilin trafiğe kaydı yapıldı. Ocak-Mart döneminde trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 66,1’i benzin yakıtlı. Ocak-Mart döneminde trafiğe kaydı yapılan 278 bin 891 adet otomobilin yüzde 66,1’i benzin, yüzde 12,9’u dizel, yüzde 12,7’si hibrit, yüzde 7,1’i elektrikli ve yüzde 1,2’si LPG yakıtlıdır. Mart ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 15 milyon 498 bin 386 adet otomobilin ise yüzde 35,2’si dizel, yüzde 33,0’ı LPG, yüzde 29,2’si benzin, yüzde 1,7’si hibrit ve yüzde 0,6’sı elektriklidir. Yakıt türü bilinmeyen(3) otomobillerin oranı ise yüzde 0,2’dir. Ocak-Mart döneminde 633 bin 710 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 37,5 artarak 633 bin 710 adet olurken, trafikten kaydı silinen taşıt sayısı da yüzde 15,9 artarak 6 bin 792 adet oldu. Böylece Ocak-Mart döneminde trafikteki toplam taşıt sayısında 626 bin 918 adet artış gerçekleşti.
Amasya Amasya’da koyun sürülerinin yayla göçü erken başladı Amasya’nın Taşova ilçesinde mevsim normallerinin üstünde artan sıcaklıklar nedeniyle koyun sürülerinin yaylaya göçü bir ay erkenden başladı. Sürülerin renkli yolculuğu havadan dronla görüntülendi. Amasya’da hava sıcaklıkları 30 dereceyi gördü. Mevsim normallerinin çok üzerinde seyreden hava sıcaklıkları sebebiyle yaylaya göç de erken başladı. Besiciler hayvanlarını yaz boyunca yüksek rakımlı arazilerde otlatarak verimliliği artırmayı hedefliyor. Taşova’da hayvancılık yapan Recep Taş (44) havaların ısınmasıyla birlikte kendilerine ait 500 koyun ile birlikte Akdağ Başyurt Yaylası’na ulaşabilmek için yola çıktı. Koyun sürülerin yolculuğu 24 saat sürdü. “Bu sene havaların kurak olmasından dolayı 40-45 gün erken gitmek zorunda kaldık” Dedelerinden kalan çobanlık mesleği devam ettiren Recep Taş, “Bu sene havaların kurak olmasından dolayı 40-45 gün erken gitmek zorunda kaldık. Nasip bundan sonrası. Yolculuğumuz 24 saat sürecek. Zorlanmamak olur mu? Uykusuzluğu var, yol yürümesi var. Muhakkak her mesleğin bir zorluğu vardır” dedi. Koyunlarının sürü halinde yaylaya göç etmesinin dedelerinden gelen bir gelenek olduğunu anlatan Taş, “Dedelerimizden sonra babam yapmış bu işi. Ondan sonra biz yapmaktayız. Bizim çocuklarımız yapacak bu işi. Yaylada Ekim ayının 15’ine kadar durmamız gerekiyor. Ondan sonra aynı tekrar bu şekilde buraya ineceğiz” diye konuştu. “Orta Asya’dan beri göç halindeyiz, Yörük’tür kökenimiz” Göçebe geleneğinin kökeninin Orta Asya’ya dayandığını hatırlatan Besici Şamil Soyal da “Orta Asya’dan beri göç halindeyiz. Kökenimiz Yörük’tür. Bu sene de havaların kurak gitmesinden dolayı hayvanlarımızı biraz erken yaylaya yolculuk yaptırdık. Yayla adı üzerinde mera alanı. Burada insanlarımız sonuçta tarım arazisinde yapıyor. Ama mera alanı olduğu zaman yayılım, hava değişimi var. Burada koyunlar ağrıma yapıyor ama yaylada ağrıma yapmıyor soğuk. Sağım yapmak isteyen sağımını yaparak peynirini ve sütünü alıyor” şeklinde konuştu. Yaptıkları işin günden güne kaybolduğuna dikkat çeken Soyal, “Devletimiz acil bu işe destek vermesi lazım. Ne gerekiyorsa onu yapması lazım. Yani küpe parası veriyor devletimiz, yıllık 100 lira hayvan başı. Ama bu yeterli gelmiyor. ’Devletimiz bize sigorta versin, maaş versin, hayvancılığımız 100 ise 200-300 yapalım’ şeklinde hayvancılarımızın talepleri var” ifadelerini kullandı.