SPOR - 18 Ekim 2016 Salı 17:57

Bursasporlu yöneticiden iddialara yanıt

A
A
A
Bursasporlu yöneticiden iddialara yanıt

Bursaspor’un altyapıdan sorumlu yönetim kurulu üyesi Ali Turan, eski yönetici Ahmet Eraslan’dan aldığı 100 bin TL’yi kendi özel işlerinde kullandığı yönünde çıkan iddialara yanıt verdi.

Turan, “Tek düşüncem, Bursaspor’un değerleri ve çıkarları olmuşken, son bir kaç aylık dönemde, asılsız iddia ve iftiralarla dolu bir karalama kampanyasına maruz kaldım” dedi.

Yeşil-beyazlı kulübün altyapıdan sorumlu yönetim kurulu üyesi Ali Turan’ın bir önceki yönetimde görev yapan Ahmet Eraslan’dan aldığı 100 bin TL’yi geri iade etmediği ve kendi özel işlerinde kullandığı iddia edilmişti. İddialara ilişkin yazılı açıklamada bulunan Turan, şu ifadeleri kullandı:

“3 dönemden bu yana Bursaspor’a hizmet etmekten büyük bir gurur ve onur duymaktayım. Bu süre zarfında tek düşüncem, Bursaspor’un değerleri ve çıkarları olmuşken, son birkaç aylık dönemde, asılsız iddia ve iftiralarla dolu bir karalama kampanyasına maruz kaldım. Özellikle sosyal medyada başlatılan ve ardından son olarak da bir köşe yazarının, tümüyle iftira ve hakaret dolu bir yazısı ile gündemi işgal eden konuyla ilgili olarak, bütün gerçekleri camiamızla paylaşmak istiyorum. İkinci dönemimde birlikte görev yaptığım Ahmet Eraslan’dan 550 bin TL aldığım doğrudur. Bu para, kongre öncesinde yönetimde görev almak istemesi nedeniyle kendisinden Başkan tarafından talep edilmiş ve ayrıca yine o kongrede yönetim kurulu üyeliğine seçilen Halil Özyürek’ten de 200 bin TL kulübe katkı sağlanması istenmiştir. O dönemin başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin de bilgisi ve onayı çerçevesinde, Ahmet Eraslan’dan alınan paranın 450 bin lirası ile Halil Özyürek’in yaptığı 200 bin liralık katkı kulüp hesaplarına benim adıma yatırılmış ve kongre bitiminde de, söz konusu iki yöneticinin alacakları olarak hesaplara işlenmiştir.”

“O dönemde görev yapanlar bu gelişmelerin şahididir"

Alınan parayı kulüp için harcadıklarını ifade eden Ali Turan, “Ahmet Eraslan’dan alınan paranın 100 bin lirası ise, başkanın talimatı ve yönetim kurulu üyelerinin bilgileri doğrultusunda, benim de ayrıca katkı sağlamamla, deplasman organizasyonlarının yanı sıra, çeşitli yardımları içeren diğer harcamalar için kullanılmış ve 21 bin lira kendisine iade edilmiştir. O dönemde görev yapan yöneticiler bu gelişmelerin bizzat şahididir ve istendiğinde kendilerinden de bu konuda teyit alınabilir. Bu harcamaların kulüp kasasından değil de yönetim kurulu üyelerinin kendi katkılarıyla yapılması bir gelenekti ve her dönemde bu harcamalar yapılır, sonra yöneticilerden toplanmak suretiyle harcamayı yapan yöneticiye teslim edilir. Ancak, altını çizerek söylüyorum, başkan ve yönetimin bilgi ve onayı doğrultusunda yapılan bu harcamalardan sonra Ahmet Eraslan’ın 79 bin liralık katkısı, maalesef o dönem ki yöneticilerin büyük bir çoğunluğundan toplanamamıştır. Yönetici katkısı olarak kendisinden alınan bu bedelin bir lirası dahi, şahsımın insiyatifi ile kullanılmamış, tümüyle yönetimin bilgisi dahilinde harcanmıştır. Ancak bu miktarın benim borcummuş gibi kamuoyuna yansıtılması gerçeği yansıtmadığı gibi, hakkımda asılsız ithamların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Şu anda kamuoyuyla paylaştığım gerçekleri, hem ikinci dönemde birlikte görev aldığım yönetim kurulu bilmektedir, hem de şu anda içinde bulunduğum yönetim kurulunun iki ay öncesinden bilgisi bulunmaktadır.

“Hukuk savaşı başlattığımı camianın bilmesini istiyorum”

Turan, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bu doğrultuda, bir süredir yalan, yanlış ve iftiralarla Bursaspor camiası içindeki itibarımı zedelemeye yönelik bu hareketin asıl sorumlularından, hukuk çerçevesinde hesap soracağımı ve buna istinaden bir hukuk savaşı başlattığımı, saygıdeğer camiamızın bilmesini istiyorum. Son olarak madem senin borcun değil, neden Ahmet Eraslan’a 79 bin liralık ödeme yapıldı sorusuna da şu cevabı vermek istiyorum. Bu ödeme, hukuken de gerçeklerin tescillendiği güne kadar, iftira ve asılsız iddialarla beni ve benim üzerimden Bursaspor Kulübü’nü ve yönetimini yıpratmaya çalışanların ekmeğine yağ sürmemek için yapılmıştır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.