SPOR - 06 Eylül 2017 Çarşamba 19:57

Buruk: "Türk futbolunun ilk sorunu yabancı sayısı değil, alt yapı sorunudur"

A
A
A
Buruk: "Türk futbolunun ilk sorunu yabancı sayısı değil, alt yapı sorunudur"

Akhisar Belediyespor Teknik Direktörü Okan Buruk, "Türk futbolunun ilk sorunu yabancı sayısı değil, alt yapı sorunudur" dedi.

Akhisar Belediyespor, Süper Lig'in dördüncü haftasında deplasmanda Bursaspor ile oynayacağı maçın hazırlıklarını Yılmaz Atabarut Tesislerinde sürdürdü. Düz koşu, 5’e 2 pasın ardından basına kapalı çalışan yeşil-siyahlılarda U21 Milli takımında bulunan Alperen Babacan idmana katılmadı. 

Antrenman öncesi Teknik Direktör Okan Buruk ile oyuncu Soner Aydoğdu, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Ligin 3 haftasında 7 puan almanın çok değerli olduğuna vurgu yaparak sözlerine başlayan Soner Aydoğdu, “İlk 3 hafta bizim açımızdan iyi geçti, güzel bir başlangıç yaptık. 3 haftada 7 puan, başlamadan deselerdi bize 3 haftada 7 puan güle oynaya kabul ederdik. Allah’a şükürler olsun, güzel oyunla 7 puanı topladık ve şimdi önümüzde Bursaspor maçı var ve milli takım maçından dolayı verilen arayı iyi değerlendirdik ve çalıştık. İnşallah Bursa’dan da puan ya da puanlar alıp evimize döneceğiz. Geçen sezondan bıraktığımız bir oyun ve sistem vardı, çok fazla değişikliğimiz olmadı aynı oyunumuzu oynamaya çalışıyoruz. Bu da bize sahada skor olarak yansıdı ve böyle devam etmek istiyoruz" dedi.

"Kendi ülkemizde yabancıyız"
Aydoğdu, kendilerini yabancı gibi hissettiklerini vurgulayarak, "Bence kendi ülkemizde yabancıyız. Benim düşüncem zaten bir yabancı sınırı var, yabancılar geliyor ve ister istemez bizim önümüze koyuyorlar. Bizden çok kaliteli ve üstün futbolcular gelsin tabi ki ve oynasın. Ama bizim üstümüzde çok fazla kaliteli oyuncu gelmiyor ama yine de bizim üstümüze koyuyorlar, bu da bizim zorumuza gidiyor” diye konuştu.

"Önceliğimiz ligin içerisinde güvenli bir şekilde kalmak"
Teknik Direktör Okan Buruk ise lige galibiyetle başlamalarının önemini belirterek, "Daha sonraki Antalyaspor ve son Kasımpaşa maçı hem oyun olarak hem de skor olarak bizleri mutlu etti. Antalyaspor maçını da kazanıp 9 puanda da olabilirdik, böyle bir şansımız da vardı. Ama 7 puanda olmak ve ligin üst sıralarında olmak bizim için çok değerli ve önemli. Devam ettirmek istiyoruz açıkçası, hem oyuncularımıza güveniyoruz hem geçen seneden gelen galibiyet serimiz vardı. Buna bu sene hem oyun olarak hem galibiyet olarak devam ediyoruz. Bunu bu hafta Bursaspor karşısında da devam ettirmek istiyoruz. Tabi ki lig gün geçtikçe zorlaşacak, takımlar daha hazır hale gelecek. Biz de aynı şekilde oyuncularımıza sonradan katılan oyuncularımız oldu. Biz de zamanla özellikle milli takım araları takımlara bazen faydası oluyor. Biz de üstüne koyarak gitmek istiyoruz, ligi daha zorlaşacağı, daha zorlu maçlar yapacağız. Biz de bu ligin içerisinde alt tarafa yaklaşmadan üst sıralarda tutunmak ve kovalamak istiyoruz. Geçen seneyi 7’inci sırada bitirdik, bu sene tabii ki dediğim gibi özellikle ligin belli bir haftasından kendinize bir hedef çizmek daha doğru olur. Öncelikle ligin içerisinde güvenli bir şekilde kalmak ve daha sonra hedef çizmek istiyoruz" ifadelerini kullandı.

"Donk ile hiç ilgilenmedik"
Buruk, Donk ile ilgili gelen bir soruya ise, şöyle cevap verdi:
"Ryan Donk ile hiç ilgilenmedik, yani ben de gazeteler de okudum. Sanki kendi kendilerine haber yapıyorlar bizim öyle bir düşüncemiz yok. Bugüne kadar da kendisi ile hiç ilgilenmedik. Daha doğrusu adı bile bize gelmedi."

"Transfer yapmadan da bitirebiliriz"
Transfer sezonunun bitimine son iki gün kaldığını söyleyene başarılı teknik adam, "Kendi kadro yapımıza baktığımızda özellikle biz geçen sezondan Cikillashi’yi kadromuza koymak istiyorduk ama olmadı. Kadromuzda şu anda savunma merkezinde eksiklik var, çok fazla alternatifimiz yok ama elimizdeki oyunculardan da çok memnunuz. Çok özel bir oyuncu bulursak değerlendirme şansımız olur tabi ki. Burada bizim şartlarımız da önemli. Bizim için bütçe çok önemlidir. Her zaman yaptığımız transferlerde kulübümüzün bütçesine uygun hem de kişilik olarak takıma uygun oyuncuları seçtik. Son 2 gün kaldı zaten, burada transfer zor olacak ama çok özel bir şey olursa kadromuza katarız. Onun dışında istediğimiz bir oyuncu olmazsa da transfer yapmadan bitirebiliriz" şeklinde konuştu.

"Milli takımımızı buruda kutlamak gerekiyor"
Milli Takım'ın Hırvatistan galibiyetini de değerlendiren Buruk, şunları söyledi:
"Son maçta alınan Hırvatistan galibiyeti çok önemliydi. Burada bir önceki maçın olumsuz yanlarından çıkıp özellikle Eskişehir seyircisinin de dolu tribünler önünde takımın da mental olarak maça çıkması ve çok hazırlandığını gördük. Bu tür turnuvalarda futboldan çok iyi konsantre olan ve maça iyi hazırlanan takımlar ve hocalar tabi ki sonucu belirliyor. Hırvatistan neden kaybetti dersek, belki kafa olarak Hırvatistan nasıl olsa kazanırım kafası ile geldi ve maçı kaybetti. Burada oyuncularımızın performansı çok önemliydi, beraber hareket ettiler, beraber sevindiler, yani bu birliktelik sevindiriciydi. Milli takımımızı burada kutlamak gerekiyor. Şimdi şans devam ediyor, kalan 2 maçı da kazanırsak ya Play-Off oynayacağız ya da grubu bitirme şansımız da var, inşallah bu oluşur."

"Türk futbolunda sorun yabancı değil, alt yapı sorunudur"
Türk futbolunda en büyük sorunun alt yapı olduğunu vurgulayan Okan Buruk, "Bir kişi konuşuyor sonra herkes aynı şeyi konuşuyor ve bunun çok saçma olduğunu düşünüyorum. Çünkü yabancı kuralı yeni çıkmadı ve uzun zamandır yabancı kuralı var. Yabancı kuralının bir maç kaybettikten sonra milli takımın konuşulması belki bir bahane olarak ortaya sürülmesi de yanlış olduğunu düşünüyorum. Kesin olan bir şey var, Türk futbolundaki sorun yabancı sorunu değildir. Yabancı kuralı Türk futbolunun gelişiminde belki en son sıralarda yer alır. O yüzden biz önce alt yapılarımıza önem verelim, tesis yapalım, yetiştiricilerimiz olsun ve futbol kültürümüz, oyun anlayışımız olsun. Çok şey var aslında Türk futbolunda eksik olan. Yani burada ilk sıraya yabancı oyuncu sayısını koyarsak çok yanlış olur. Bu da zaten yeni yapılmış bir düzenleme değil, uzun zaman önce yapıldı ve kimse sesini çıkartmadı. Bir milli maçtan sonra bu konuşuluyor bel ki şimdi kazandık yine aynı şekilde kalsın diyeceğiz. Türk futbolunun sorunu bu hep bahaneler üzerinden gitmeye çalışıyoruz. Belli şeyleri ortaya çıkarmaya çalışıyoruz ama Türk futbolunun baş sorunu yabancı sayısı değil” dedi. 

Barış Gezici 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.