EKONOMİ - 01 Nisan 2013 Pazartesi 10:01

Büyüme rakamları açıklandı

A
A
A
Büyüme rakamları açıklandı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)'nun açıkladığı verilere göre, 2012 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 2,2 büyüdü.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre, Türkiye ekonomisi 2012 yılında yüzde 2,2 oranında büyüdü.

TÜİK, 2012 yılı dördüncü çeyrekteki Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) sonuçlarını açıkladı. Açıklamada, 2012 yılının son çeyreğinde büyümenin yıllık bazda yüzde 1,4 olduğu belirtilirken, yılın tamamında ise büyümenin yüzde 2,2 oranında olduğu kaydedildi.

Açıklamada, GSYH değerinin sabit fiyatlarla yüzde 1,4 arttığı belirtildi. Üretim yöntemiyle gayri safi yurtiçi hasıla tahmininde, 2012 yılı dördüncü üç aylık çeyreği bir önceki yılın aynı çeyreğine göre cari fiyatlarla yüzde 7,4’lük artışla 364 milyar 177 Milyon TL olurken, sabit fiyatlarla bu artış yüzde 1,4’lük oranla 29 milyar 935 Milyon TL oldu.

2012 YILINDA GSYH, CARİ FİYATLARLA 1 TRİLYON 416 MİLYAR 817 MİLYON TL OLDU
TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre ise Türkiye ekonomisi 2012 yılında yüzde 2,2 oranında büyüdü. Açıklamada GSYH değeri 2012 yılında cari fiyatlarla yüzde 9,2’lik artışla 1 trilyon 416 milyar 817 Milyon TL, sabit fiyatlarla yüzde 2,2’lik artışla 117 milyar 754 Milyon TL olduğu bildirildi.
Kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla değeri 2012 yılında cari fiyatlarla 18 bin 927 TL, ABD doları cinsinden 10 bin 504 Dolar olarak hesaplandı.

Takvim etkisinden arındırılmış sabit fiyatlarla GSYH 2012 yılı dördüncü üç aylık çeyreği bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 1,4’lük artış gösterirken, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH değeri bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,0 oldu.

“2012’DE EKONOMİ NET İHRACAT SAYESİNDE BÜYÜDÜ”

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye ekonomisinin 2012 yılında yüzde 2.2 büyüdüğünü belirterek “Daha fazlası da olabilirdi, biraz ‘acı fren oldu” dedi.

Bakan Çağlayan yaptığı yazılı açıklamada, TÜİK tarafından az önce açıklanan verilere göre Türkiye ekonomisi 2012 yılında yüzde 2.2 büyüdüğüne dikkat çekerek şöyle dedi: “Daha fazlası da olabilirdi, biraz ‘acı fren’ oldu. Çünkü biz Türkiye olarak daha fazlasını hak ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki, Türkiye’nin gerçek büyüme performansı bunun çok daha üzerinde.

Bu rakam kötü mü? Hayır kötü değil ama daha iyisi de olabilirdi, bunu söylemek istiyorum. Ben Zafer Çağlayan olarak 1 yıldır neden bu konuda konuşuyorum? Çünkü büyüme bizim genetiğimizde bu var. Bu rakam frene fazla basıldığını gösteriyor.

Tekrar söylüyorum. Bu kötü bir büyüme hızı değil. Hele ki, en büyük ihraç pazarımız olan, en büyük ekonomik partnerimiz olan AB ekonomileri krizdeyken, Euro Bölgesi üyeleri birer birer yardıma başvururken, Euro Bölgesi 2012 yılında binde 6 daralmışken, bugünkü büyüme oranımız kötü bir oran değil.”
İç talepteki daralmanın büyüme hızını aşağı çeken bir gelişme olduğuna dikkat çeken Bakan Çağlayan, “ Ne yazık ki büyümenin bir tarafı eksik kaldı. Ben hem iç talebin hem net ihracatın katkı vermesi gerektiğine inanıyorum. Gelecek yıllarda da bunu göreceğimizi düşünüyorum.

2012 yılında GSYİH’miz 786.3 milyar dolar oldu. Gönül isterdi ki; iç talep de büyümeye az da olsa katkı verseydi, 800 milyar doların üzerine çıkabilseydik, daha fazla istihdam yaratabilseydik, daha fazla yatırım yapılsaydı. Onları da 2013 ve sonrasında yapacağız inşallah.

Bugünkü verilere göre 2012 yılı Bütçe açığı /GSYİH oranı yüzde 2 oldu. 2011’den yüksek olsa da pek çok AB üyesinden daha iyi bir oran. İnşallah 2013’te daha da düşük bir bütçe açığımız olacak” dedi.
Bakan Çağlayan, 2012 yılının ilk 3 çeyreğinde net ihracat yoluyla büyündüğünü hatırlatarak şöyle devam etti:
“ Az önce açıklanan veri 4. çeyrekte de bunun devam ettiğini gösterdi. 2012 yılında ekonomimiz yüzde 2.2 büyüdü. Bunun 4.1 puanı net ihracattan geldi. Yani 2012 yılında Türkiye ekonomisi net ihracat yoluyla büyüdü.
Başka bir önemli gelişme de ihracatın GSYİH’deki payı. Bugünkü verilere göre 2012 yılı itibarıyla Mal (152.6) ihracatının GSYİH’deki payı yüzde 19.4 ; mal ve hizmet (196.8) ihracatının payı yüzde 25 oldu. 2002’de bu oran yüzde 21’di.

2013 ve sonrasında daha hızlı ve sağlam büyüyen bir ekonomimiz olacak. 2023 hedefimiz ilk 10’a girmek, 2 trilyon dolar GSYİH’ye çıkabilmek. Bunun için de en az yüzde 6-6.5 hızla büyümemiz gerekiyor. Ben bunu yapabileceğimize inanıyorum. Hem iç talebin hem de net ihracatın katkısı ile bunu yapacağız.”

"BÜYÜMEDEKİ YAVAŞLAMAYA RAĞMEN ÜLKEMİZ 2012 YILINDA ÖNEMLİ KAZANIMLAR ELDE ETTİ"

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Büyümedeki yavaşlamaya rağmen ülkemiz 2012 yılında önemli kazanımlar elde etti. Cari açık bir önceki yıla göre yaklaşık 28 milyar dolar daraldı. Enflasyon yüzde 6,2 ile son 44 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşti" dedi.

Türkiye'nin büyüme rakamlarını değerlendiren Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Küresel ekonomideki yavaşlamaya, en büyük ticaret ortağımız olan AB'deki krizin derinleşmesine, bölgemizde artan jeopolitik gerginliklere ve yüksek seyreden petrol fiyatlarına rağmen Türkiye'nin yüzde 2,2 büyümüş olması bir başarıdır" dedi. Büyümedeki yavaşlamaya rağmen Türkiye'nin 2012 yılında önemli kazanımlar elde ettiğine dikkati çeken Şimşek, cari açığın bir önceki yıla göre yaklaşık 28 milyar dolar daraldığını ve enflasyonun yüzde 6,2 ile son 44 yılın en düşük seviyesinde gerçekleştiğini ifade etti. Son bir yılda bir milyon istihdam yaratıldığını hatırlatan Şimşek, son 11 yılın en düşük işsizlik rakamlarının görüldüğünü ve kamu borç stokunun milli gelire oranının yüzde 36'ya gerilediğini bildirdi.
2013 yılının ise büyümenin dengeli biçimde hızlanacağı bir yıl olacağının altını çizen Şimşek, açıklamasında şunları kaydetti:

"Enflasyonist baskılardaki azalmaya paralel olarak para politikasındaki esneklik ile piyasalarda ve reel sektörde artan güven ortamı iç talepteki toparlanmayı olumlu yönde etkileyecektir. Bunun yanı sıra güçlü kamu mali dengelerimiz, sağlam bankacılık ve reel sektör bilançoları ile hanehalkının sağlam yapısı da büyümeyi destekleyecektir. Bu çerçevede bu yıl büyümenin OVP'de öngördüğümüz üzere yüzde 4 civarında gerçekleşmesini bekliyoruz."

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara MHP’li Yalçın: “Ekrem İmamoğlu CHP’den çok Kandil’in, PKK’nın siyasi acentesinin adayı konumundadır” Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, “Ekrem İmamoğlu CHP’den çok Kandil’in, PKK’nın siyasi acentesinin adayı konumundadır” dedi. Yalçın, 3 gün sonra yapılacak olan 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’ne ilişkin yazılı açıklamada bulundu. Yalçın, MHP olarak toplumda ağır basan siyasi eğilimin demokratik tercihe hürriyet, barış ve meşruiyet içinde yansımasının vazgeçilmez öncelikleri olduğunu ifade ederek, hiçbir caydırıcı unsurun, vesayetin, baskı unsurunun milli irade önüne çıkmasına tahammülü olmadıklarını kaydetti. Yalçın, paylaşım ve bölücülük hedefleyen hiçbir kurumun, kuruluşun veya odağın Türk siyasetine hakim olmasına müsaade edilmeyeceğini vurguladı. “‘Al takke ver külah’, ‘Al papazı ver kızı’ diyerek belediye başkanlıklarını paylaşanları ibretle seyretmekteyiz” AK Parti ile MHP’yi Cumhur İttifakı bünyesinde birleştiren ve Türkiye Yüzyılı ortak hedefinde buluşturan unsurun aynı milli miras olduğunun altını çizen Yalçın, “Hal böyle iken yerel seçimler dolayısıyla bazı siyasi parti ve ahfillerde bölücülerle ‘Al takke ver külah’, ‘Al papazı ver kızı’ diyerek belediye başkanlıkları ve belediye meclis üyelikleri paylaşanları milletimizle birlikte ibretle seyretmekteyiz” ifadelerini kullandı. “Bunlar, mübarek Ramazan ayına rağmen iştiha ve ihtiraslarına gem vurmamıştır” CHP’nin Cumhur İttifakı’nın sözcülerine ve temsilcilerine laf yetiştirerek açığa düşmeme çabası içerisinde olduğunu kaydeden Yalçın, sözlerine şöyle devam etti: “Diğer yandan da mukadderatını bağladığı bölücü terör örgütünün siyasi kanadına çıtını çıkaran partililerle belediye başkanı adaylarına ayar vermekle meşguldür. Bunlar, mübarek Ramazan ayına rağmen iştiha ve ihtiraslarına gem vurmamıştır.” “Ekrem İmamoğlu CHP’den çok Kandil’in, PKK’nın siyasi acentesinin adayı konumundadır” Yerel seçimler dolayısıyla başta İstanbul ve Ankara olmak üzere mega kentler üzerinden deveran eden siyasi atışmaların daha çok öne çıktığına dikkati çeken Yalçın, “Mesela İstanbul’da kazanması için tavşan adaylarla halkın aldatılmaya çalışıldığı ve bölücü terör örgütünün açıkça destek verdiği Ekrem İmamoğlu, AK Partili belediyenin başlatıp hükümetin destek verdiği bütün projeleri sahiplenmiş durumdadır. İmamoğlu, bu arada PKK’nın siyasi kanadının tam desteğini almak için çırpınmakta, bu yüzden DEM Parti’yi eleştirmeye kalkan CHP’lileri tehdit edip, onlara hışımla parmak sallamaktadır. Ekrem İmamoğlu CHP’den çok Kandil’in, PKK’nın siyasi acentesinin adayı konumundadır. CHP DEM’le eklemlenip artık CH(P)KK adını almış, Ekrem İmamoğlu da Ek-DEM İmamoğlu olmuştur” dedi. “Artık istikametini yitirmiş olan CHP’nin yeni siyasi kıblesi de Kandil’dir” “İmamoğlu’nun belediyecilikte parmak ısırtan inşa ve kentsel dönüşüm hizmetlerinin son evresi ise balya balya para kulesidir” diyen Yalçın, “PKK yalnızca terör örgütünün kısaltması değildir. Bu baş harflerin CHP zaviyesinden bir başka açılımı da para kulesi kepazeliğidir. Artık istikametini yitirmiş olan CHP’nin yeni siyasi kıblesi de Kandil’dir. CHP, güneşi zapt etme iddiasından vazgeçip Kandil’in kör ışığına fit olmuştur” ifadelerini kullandı. “Ankara’da geçen 5 yılda sorunlar çözülmemiştir” Ankara’da halkın gözünün boyanmaya çalışılarak şarlatan belediyecilik sergilendiğini kaydeden Yalçın, “Geçen beş yılda başkentte özgün projelerle bir santimetre bile metro inşa edilmemiş, hiçbir büyük altyapı sorunu çözülmemiştir. Ancak önceki dönemde başlayıp sürdürülen projelere çullanılmıştır” dedi. “Milletin umudu Cumhur İttifakı’nın adaylarında ve göz dolduran projelerinde” Milletin umudunun Cumhur İttifakı adaylarında ve göz dolduran projelerinde olduğunu belirten Yalçın, “İstanbul’da devasa projeler ve muhteşem dönüşüm planlarıyla halkın karşısına çıkan Murat Kurum ile Ankara’da başkente yakışır çok sayıda projeyle parlayan Turgut Altınok, AK Parti’nin ve Cumhur İttifakı’nın adayları olarak iki büyük ilimizdeki seçmen çoğunluğunun radarındadır” açıklamasında bulundu.
Bursa Bozbey: “31 Mart akşamı ‘Gülümseme Bayramı’nı yapacağız” Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, “31 Mart akşamı ‘Gülümseme Bayramı’nı yapacağız” dedi. 31 Mart yerel seçimlerine sayılı günler kala Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, Osmangazi ilçesi Küçükbalıklı Mahallesi’ni ziyaret etti. Ziyaret öncesi farklı noktalarda halkın sorunlarını dinleyen Bozbey, kendisi ve ilçe başkan adayları için destek istedi. Küçükbalıklı Mahallesi’nde toplanan kalabalığa hitap eden Mustafa Bozbey, “Ramazan ayındayız, Allah tuttuğunuz oruçları kabul etsin. Bayrama da az bir zaman kaldı, bayrama sağlıkla, sıhhatle ulaşmanızı diliyorum. 31 Mart akşamı da ‘Gülümseme Bayramı’nı yapacağız. Sizlerin oyları ile önce Küçükbalıklı’daki insanların yüzleri gülecek. Sonra Osmangazi Erkan Aydın’la gülümseteceğiz ve ardından da Mustafa Bozbey’le Bursa gülümseyecek” dedi. Mahallenin sorunlarını bildiklerini kaydeden Bozbey, “Kentsel dönüşüm sorunları var. Otopark, çocuk oyun alanları, kültürel, sosyal alanlar gibi sorunların farkındayız. Mahalle büyük olduğu için ilave cami alanı lazım. Bunların notları var. Detaylarına girmeyeceğim ama sorunlara vakıf olduğumuz için sizlerden destek istiyoruz. Önce plan yapacağız. Planla beraber ihtiyaçlar belirleyerek hizmetleri tek tek yerine getireceğiz. Çocuklarımıza, gençlerimize ayrıca desteklerimiz var. Kadın üreticilerin yanında olacağız. Ekonomik anlamda da zor günler geçiriyoruz. Birçok insanımız evine ekmek götürmekte zorlandığı bir dönemde olduğumuzu biliyoruz. Öyle bir süreçteyiz ki, dayanışmak zorundayız. Büyükşehir Belediyesi olarak ihtiyacı olan insanlarımızın, emeklilerimizin yanında olacağız” ifadelerini kullandı. Katılımcı bir anlayışla Bursa’yı yöneteceklerini hatırlatan Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, “Katılımcı bir anlayışla, Türkiye’de örnek olarak alınan bir sistemle Nilüfer’de hizmet ettik. Şimdi de 1 Nisan’dan itibaren Bursa’nın her mahallesinde yapacağız. Mahalle komiteleri kurulacak. Başkanı muhtar olacak. Yanında azalar, STK’lar, okul aile birliği, halk olacak içinde. Burada yapılacak her hizmette öncelik hangisiyse onu heyet belirleyecek. O zaman doğru iş yapmış olacağız” şeklinde konuştu.