SAĞLIK - 22 Haziran 2017 Perşembe 17:07

Çağın yeni hastalığı: 'Hasta bina sendromu'

A
A
A
Çağın yeni hastalığı: 'Hasta bina sendromu'

Kapalı ortamların hava kalitesinin insan sağlığı üzerinde büyük etkisi olduğunu belirten Koru Ankara Hastanesi Klinik Laboratuvarları Direktörü Prof. Dr. Abbas Taner, özellikle kreşler ve ilkokulların ortam koşullarının duyarlı grup olarak nitelendiren çocukların bağışıklık sistemlerinin tam gelişmemesi ve solunum seviyelerinin daha düşük olması sebebiyle ayrı bir önem arz ettiğini söyledi.

İnsanların diğer zamanlarını kapalı ortamlar dışında bir cadde, sokak veya bir park gibi dış ortamlarda geçirdiğini belirten Prof. Dr. Abbas Taner, kapalı ortamların hava kalitesi kontrol edilebilinse de dış ortamın hava kalitesini bireysel olarak kontrol edebilmenin imkansız olduğunu vurguladı. Soluduğumuz havanın yaklaşık yüzde 78 azot, yüzde 21 oksijen, az miktarda yüzde 0,03 karbondioksit ve eser miktardaki gazlardan meydana gelen bir karışım olduğunu ifade eden Prof. Dr. Taner, bu gazların yanı sıra havada bazı bakteri, mantar, mantar sporları, virüsler ile polen ve onların fragmentlerini içeren biyolojik kökenli organik tozların olduğunu belirtti. Biyoaerosoller denilen bu organik tozların insan sağlığını olumsuz etkilediğini dile getiren Prof. Dr. Abbas Taner, “Bu olumsuz etkilere kronik alerjik rinit, astım ve hipersensitif pnömoni gibi hastalıkları örnek vermek mümkündür. Bunun yanı sıra legionellosis (bir tür akciğer enfeksiyon hastalığı), SARS, kuş gribi, domuz gribi, RSV, İnfluenza A ve B gibi bulaşıcı hastalıklara da sebep olmaktadırlar” dedi.

Kapalı ortamlarda harcanan zamanla bağlantılı olan başka belirtilerden de bahseden Prof. Dr. Abbas Taner, “Bu semptomlar; göz, boğaz ve burun mukozası ile ilgili olabildiği gibi, kuru cilt, baş ağrısı ve letarji gibi genel belirtiler de olabilir. Bu belirtiler binaya girdikten 2-6 saat sonra ortaya çıkmaktadır ve genellikle binadan taze havaya çıktıktan kısa bir süre veya bir gün sonra kendiliğinden geçmektedir” diye konuştu.

Problemli binalardan kaynaklanan sağlık sorunlarının bina ile ilişkili hastalıklar veya iş ile ilişkili hastalıklar olarak bilindiğinin altını çizen Prof. Dr. Taner, ortaya çıkan belirtilere Hasta Bina Sendromu (HBS) denildiğini belirtti. Dış hava ile temasın az olduğu, yapay havalandırmanın yapıldığı büyük binalarda da iç hava kalitesinin düşük olduğunun yapılan çalışmalarda tespit edildiğine vurgu yapan Taner, “Bunun için hastane, otel, iş ve alışveriş merkezleri, bakım evleri, kreşler, hamamlar, yurtlar gibi sosyal alanlarda havalandırma sistemlerinin, yüzme havuzlarının temizlenmesi ve filtrelerinin değiştirilmesi, sıcak su depolama sistemlerinin, jakuzi, duş ve duş başlıklarının, bahçe sulama için kullanılan fıskiyelerin bakım ve temizliğinin yapılması başlıca önlemlerdir. Bu sistemlerin denetimlerinin sık olarak yapılması çok önemlidir” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Abbas Taner konuşmasını şu sözlerle noktaladı: 

“Binanın bulunduğu çevrede kemirgenler ve böceklere karşı önlem alınmalı, binada rutubetli alanlarda rutubet kaynakları araştırılmalı ve varsa küflerin ortadan kaldırılması ve yeniden oluşumunun engellenmesi için gerekli önlemler alınmalıdır.”  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.