GÜNDEM - 28 Temmuz 2018 Cumartesi 14:44

Çaresiz anne babanın yardım çığlığı

A
A
A
Çaresiz anne babanın yardım çığlığı

1 yaşında geçirdiği soğuk havale nedeniyle beyin fonksiyonlarının büyük kısmını yitiren Ecrin Akbal için 7 yıldır mücadele eden aile yardım bekliyor.

 Tanımlanmamış trombositopeni teşhisi konulan Ecrin Akbal, sadece gülümsemesiyle tepki verebiliyor. Minik Ecrin için yurt dışından gelen medikal malzemeleri almakta zorluk çeken aile yardımseverlerin yardım eli uzatmasını bekliyor. 

Ecrin Akbal'ın, 1 yaşında geçirdiği soğuk havale nedeniyle beyni hasar gördü. Yüzde 99 engelli raporu verilen ve tanımlanmamış trombositopeni teşhisi konulan minik Ecrin, 7 yıldır ise anne ve babasının desteği olmadan yaşayamıyor. Baba Yusuf Akbal, kızına İstanbul’da kan tedavisi yaptırırken nörolojik tedaviler için ise Ankara’ya gidip geliyor. Hayatlarını yollarda 7 yaşındaki kızlarını hayatta tutabilmek için geçiren aile, çocuklarının en azından hareket kabiliyetini yeniden kazanabilmesi amacıyla haftanın 3 günü fizik tedavi için Düzce’de özel eğitim ve rehabilitasyon merkezine götürüyor.

7 yaşındaki Ecrin'in kas hareketlerinin ve iç organlarının çalışması için çaba harcayan Akbal ailesi, hastalığın ilk zamanlarında bütün mal varlıklarını tedavi sürecinde harcadıkları için artık Ecrin’in masraflarını karşılayamaz duruma geldiklerini söyledi. 1 yaşında yaşadığı talihsiz hastalık nedeniyle yüzde 99 fiziksel engelli durumuna düşen Ecrin, ömür boyu tedavi görmek zorunda. Tanımlanamayan kan hastalığı trombositopeni teşhisi konulan ve yatağa bağlı yaşayan minik kızın ailesi, kızlarının tedavisiyle ilgilendikleri için çalışamıyor. Gülen yüzünün solmaması için hem Ecrin’in hem de ailesinin hayırseverlerin desteğine ihtiyaç duyuyor.

"Taze donmuş plazma tedavisi alıyoruz" 

32 yaşındaki baba Yusuf Akbal, Ecrin’in hastalığını, tedavi sürecini ve çaresizliğini şu sözlerle anlattı:
"Ecrin ilk yaşını doldurduktan sonra soğuk havale geçirdi. Ateşsiz havale geçirdi, o anda üniversitenin acilindeydik. Hemen doktorların müdahalesi, tahliller derken, kızım 3 ay boyunca yüzde 99 fiziksel engelli olarak nörolojide tedavi gördü. Sonra ortaya fiziksel engelli olmasına sebep olan bir kan hastalığı çıktı. Araştırmalar sonucunda genetik testler, İtalya’ya gönderdiğimiz tahlil sonuçları, daha önce kimsede bu mutasyonlara rastlanılmadığına dair, dünyada ilk defa Ecrin’de rastlanan bir hastalık çıktı. Haftada, iki haftada bir veya günümüz belli değil taze donmuş plazma tedavisi alıyoruz. Haftada 3 gün fizik tedavi görüyor. Yürüyemiyor, tutamıyor, konuşamıyor. Şu an Ecrin’in 7 yaşı bitiyor."
"Tek işimiz Ecrin" diyen çaresiz baba sürekli ilgiye ve bakıma muhtaç kızının başından bir an olsun ayrılmadığını söylerken, tedavisinin İstanbul ve Ankara’da yapılması nedeniyle hayatlarının yollarda geçtiğini dile getirdi. baba Yusuf Akbal, "Yüzünün bir kez gülmesi için her şeye katlanıyoruz” dedi.

"Hareket için cihaz var, para yok" 

Sürecin kendileri açısında maddi olarak çok zor olduğunu anlatan Akbal, yol ve ilaç masraflarını karşılamakta zorlandıklarını dile getirerek, Ecrin’in hareket edebilmesine katkı sağlayacak bir cihaz bulduklarını ancak çok maliyetli olduğunu belirtti ve hayırseverlerden destek istedi. 

Akbal, "Ankara’ya nöroloji tedavisine gittiğimizde denedik cihazı. Çok yüksek bir meblağ. 150 bin lira civarında. Ancak, hem oradaki hem buradaki fizyoterapistimiz, basmayı yürümeyi öğrenecek, bacaklar hareket ettiği için iç organları daha rahat çalışacak. Vücudunu dik tutmasını öğrenecek. Robotik bir cihaz. Ama bizim için ulaşılamayacak bir cihaz" diyerek, duyarlı hayırseverlere ihtiyaçları olduğunu dile getirdi.
Minik Ecrin’in yürüyebilmesi ve hareket edebilmesi için anne ve babası ellerinden gelen çabayı gösterirken, hem evlerinde hem de hastanede kızlarına fizik tedavi hareketleri uyguluyor.  

Selçuk Akyol
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Veteriner hekimler KKTC’de buluşacak Amerika, İspanya, Polonya, Hollanda, Çek Cumhuriyeti, Almanya, İsviçre ve Türkiye’den akademisyenler ve 600’ü aşkın veteriner hekimi KKTC’de düzenlenecek olan 7. Uluslararası Çiftlik Hayvanlarında Fertilite ve Meme Sağlığı Kongresinde buluşacak. Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Fakültesi Doğum, Jinekoloji ve Reprodüksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı’nın düzenlediği “7. Uluslararası Çiftlik Hayvanlarında Fertilite ve Meme Sağlığı Kongresi” 25-28 Nisan 2024 tarihlerinde KKTC’de gerçekleştirilecek. Uluslararası birçok katılımcıyı ağırlayacak olan kongre; Amerika, İspanya, Polonya, Hollanda, Çek Cumhuriyeti, Almanya, İsviçre ve Türkiye gibi birçok farklı ülkeden bilim insanlarını bir araya getirecek. Çiftlik hayvanlarının sağlığını ve üretkenliğini artırmak için yeni araştırmalar, teknolojiler ve uygulamaların tartışılacağı kongreye dünyadan 600’ü aşkın veteriner hekim de katılacak. Yeni araştırmalar, teknolojiler ve uygulamalar tartışılacak Kongrede, çiftlik hayvanlarının sağlığını ve süt ve gebe kalma verimliliğini artırmak için yeni araştırmalar, teknolojiler ve uygulamalar tartışılacak. Özellikle beslenmenin, enerji açığının oluşturabileceği jinekolojik hastalıklar ve bu hastalıkların engellenmesi ve bu şekilde süt veriminin arttırılması ve aşı programları tartışılacak. Üç gün sürecek olan kongrenin başkanlığını Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi Doğum, Jinekoloji ve Reprodüksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Selim Aslan üstlenecek. Kongrede; Amerika Birleşik Devletleri’nden Prof. Dr. Carlos Risco ve Prof. Dr. Klibs N. Galvo,İspanya’dan Doç. Dr. Oriol Franquesa, Hollanda’dan Prof. Dr. Theo J.G.M. Lam, Almanya’dan Prof. Dr. Martin Kaske, İsviçre’den Doç. Dr. Prof. Johannes Lüttgenau ve Çekya’dan Dr. Zbynek Dvorak, Polonya’dan Dr. Wojciech Ptak ve Türkiye’den Prof. Dr. Ayhan Baştan davetli konuşmacı olarak yer alacak. Alanın önemli sorunlarına ışık tutulacak ve çözüm önerileri sunulacak Süt ineklerinin sağlık ve üreme verimliliği ilgili pek çok konunun ele alınacağı kongrede, alanın önemli sorunlarına ışık tutulacak ve çözüm önerileri sunulacak. Kongrede; ‘Geçiş dönemindeki süt ineklerinde negatif enerji dengesi, metabolik hastalıklar ve sağlık arasındaki ilişki’, ‘Süt ineklerinde mastitisin üreme ve fertilite üzerine etkisi’, “Meme sağlığı ve süt kalitesinin artırılmasında aşılamanın rolü” gibi temel konuların yanı sıra ‘Sağım başlığının meme başı ile buluştuğu yer’, ‘Sağım ekipmanları hakkında neleri bilmeliyiz?’, “Süt ineklerinde uterus hastalıklarını önlemeye yönelik yönetim stratejileri” gibi pratik bilgiler de paylaşılacak. Ayrıca;’Kuru Dönemde ve Klinik Mastitislerde Selektif Tedavinin Önemi’, ‘Süt İneklerinde Uterus Hastalıklarının Tedavi Seçenekleri’, ‘Uygulamada Mastitisle İlgili Sorunların Çözümü Ve Önlenmesi’, ‘Süt Sığırlarında Antimikrobiyal Kullanımının Optimize Edilmesi’, ‘Respiratorik Tanı Artık Çok Kolay’, ‘Buzağı Yetiştirmede Yeni Yaklaşımlar’, ‘Sürü Fertilitesi’, ‘Süt İşletmelerinde Suni Tohumlamanın Uygulanması ve Geliştirilmesi’, ‘Sığır Reprodüksiyonunda Nadir Vakalar’ konularıyla geniş bir yelpazede bilgi sunarak alandaki iyileşme ve gelişmeyi destekleyecek.
Ordu "Rüzgarlı havalar yüz felcine neden olabilir" Yüz felcinin herhangi bir yaş aralığı, cinsiyet ve kritere bağlı olmadan herkeste görülebileceği uyarısında bulunan Fizyoterapist Berkay Eren, “Soğuk hava, rüzgarlı olan günler ve mevsim geçişleri, yüz bölgesindeki sinirleri olumsuz etkileyerek yüz felcine neden olabilir” dedi. Yüz felcinin, insan beyninde sinirsel uyarıları ileten ve yüzdeki mimik kaslarının hareketlerini sağlayan fasiyal sinirin çeşitli nedenlerle etkilenmesi ile ortaya çıkan, yüz hareketlerinde azalma meydana getiren bir rahatsızlık olduğunu söyleyen Medical Park Ordu Hastanesi’nden Fizyoterapist Berkay Eren bilgilendirmede bulundu. “Mevsim geçişleri en riskli dönemler” Yüz felci için herhangi bir yaş aralığı, cinsiyet vs. gibi kriterler olmadığının altını çizen Fzt. Eren, “Yüz felci herkeste görülebilir. Özellikle soğuk hava, rüzgârlı olan günler ve mevsim geçişleri yüz felci için en riskli dönemlerdir. Genellikle yüzün bir tarafı etkilenirken nadir olarak iki taraf da etkilenebilmektedir” diye konuştu. “Hangi nedenle ortaya çıktığının anlaşılması tedavi için önemli” Yüz felci tanısı koyulurken santral (beyinsel) problemlere mi bağlı olduğu yoksa periferik (kulak ve boyun hastalıkları) bir nedenle mi olduğunun anlaşılmasının, tedavinin planlanması açısından oldukça önemli olduğunu söyleyen Eren, “Santral nedenli yüz felçleri daha nadir görülürken periferik nedenli yüz felçleri daha sık görülmektedir. Etkilenen tarafta sadece ağız çevresinde kayma ve güçsüzlük olması bu durumun santral (beyin) nedenli olduğunu düşündürür ve sebebinin nöroloji uzmanı tarafından araştırılması gerekir. Periferik bir nedenle oluşan yüz felcinde ise yüzün etkilenen tarafında alın hareketleri, göz hareketleri, burun kanadı ve ağız hareketleri tümden bozulmaktadır. En sık görülen türü ‘Bell paralizisi’dir” ifadelerini kullandı. “Bell paralizisi ani başlar, hızlı ilerler” Bell paralizisinin kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte viral sebeplerin neden olabileceğini söyleyen Fzt. Berkay Eren, “Bell paralizisi genelde ani bir şekilde başlar ve hızlı ilerler. Kısmi felç olarak başlayıp hızla tam bir yüz felcine de dönebilmektedir. Hastalarda yüz felci dışında başka bir fonksiyon bozukluğu ve muayene bulgusu genellikle görülmez. Hastaların yüzde 85-90’ı zamanla tamamen düzelmektedir ve iyileşme süreci felcin şiddeti ile orantılı olarak 1 ay ile 1 yıl arasında değişebilmektedir” şeklinde konuştu. “Şeker hastaları, hamileliğinin son dönemindekiler ve ileri yaştakiler risk altında” Şeker hastalarının, ileri yaş grupları ve hamileliğin son dönemlerindeki bireylerin ekstra risk altında olduğunu ve daha dikkatli olmaları gerektiğini söyleyen Fzt. Eren, tedavi yöntemleri hakkında şunları söyledi: “Soğuk hava, rüzgârlı olan günler ve mevsim geçişleri yüz felci için en riskli dönemlerdir. Bu sebeple, Bell paralizisi genellikle kış ve bahar aylarında daha sık görülmektedir. Sebebe bağlı olarak tedavi süreci değişim göstermektedir. Doktor tarafından yapılan kulak burun boğaz veya nörolojik muayene ile felcin sebebi anlaşılarak tedavi planlaması yapılmalıdır. Hastaya koyulan tanı Bell paralizisi ise kortizon ve antiviral ilaçlar ile medikal tedaviye başlanır. Bunun yanı sıra yüz kaslarını güçlendirmek ve sinirsel iletimi düzeltmek için ise hastanın bir an önce fizik tedaviye başlanması önerilmelidir. Fizik tedavide, elektroterapi uygulamaları, sıcak uygulamalar, masaj ve kişiye özel egzersiz programı gibi tedavi modaliteleri uygulanır ve doktor gözetiminde hastanın takipleri düzenli olarak yapılır. Tam düzelme sağlanamayan hastalar ise, göz kapağının ve çarpık gülümsemenin düzeltilmesi amacıyla Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi’ye yönlendirilir.”