GÜNDEM - 25 Eylül 2017 Pazartesi 15:49

Çavuşoğlu: 'FETÖ elebaşı çaldığı sermayelerle ABD’de sefa sürmenin peşinde'

A
A
A
Çavuşoğlu: 'FETÖ elebaşı çaldığı sermayelerle ABD’de sefa sürmenin peşinde'

Öğrencilere seslenen Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, “Unutmayın ki FETÖ, PKK gibi birçok kirli el sizlerden bu sermayeyi çalmak istiyor. Bugün Pensilvanya'da yaşayan FETÖ elebaşı, çaldıklarıyla kendine bir servet yapmış, ABD'de sefa sürmenin peşinde” dedi.

Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Bursa'da Kestel Organize Sanayi Bölgesi’nde yapılan özel bir lisenin açılışına katıldı. 3 bin metrekare alan üzerine kurulu okul; laboratuvarları, kütüphanesi, son teknoloji derslikleri ile hizmete girdi. 15 Temmuz’da Türk milletinin ülkesine, geleceğine sahip çıktığını dile getiren Çavuşoğlu, “15 Temmuz 2016’da FETÖ'cü hainler ne yapmaya çalıştılar? Bahsettiğimiz bu yıkımın en bariz örneklerinden birini sergilemeye kalkıştılar. Ancak aziz milletimiz iradesine sahip çıkarak, Cumhurbaşkanımızın bir çağrısıyla ülkesine de, geleceğine de, demokrasisine de sahip çıkmıştır. Gençlerimiz uyanık olmalıdır. Hele hele 15 Temmuz'u görmüş bir gençlik daha bir sorumluluk sahibi davranmalı, her türlü aldatmacaya karşı teyakkuzda olmalıdır. Bir kere sizler aklınızı kendi ceplerine koymanızı isteyenlere karşı mutlaka dikkatli olmalısınız. Soru soranların, sorgulayanların, araştırma yapanların hoş karşılanmadığı, ayıplandığı yerlerden lütfen uzak durunuz. Bakın atasözümüz var. Ne diyor; ‘Akıl kişiye sermayedir.’ Bu sermayeyi çok iyi kullanın sevgili öğrenciler. Unutmayın ki FETÖ gibi, PKK gibi birçok kirli el, farklı terör örgütleri, sizlerden bu sermayeyi çalmak istiyor. Bugün Pensilvanya'da yaşayan FETÖ elebaşı bu sermayeler üzerinden çaldıklarıyla kendine bir servet yapmış, ABD'de sefa sürmenin peşindedir. Bizim gençliğimizin 15 Temmuz'da ortaya koydukları gibi bu hırsızlara meydanı bırakmayacağına inancım tamdır” dedi.

Bütçeden en fazla pay eğitime

AK Parti hükümetinin eğitim alanına verdiği önemi de anlatan Çavuşoğlu, “2002 yılında eğitim bütçesi sadece 10 milyar TL olarak belirlenmişti. 2017 yılına geldiğimizde ise toplam eğitim bütçesi, Milli Eğitim Bakanlığı’na 85 milyar 48 milyon 584 bin TL’dir. YÖK ve üniversitelerle birlikte 120 milyar TL olmuştur. Hiç kimsenin yadsıyamayacağı gerçek şudur ki, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini 2002’den bu yana yaklaşık 11,4 kat artırdık. Türkiye’nin 21. yüzyılda önüne koyduğu hedeflere ancak eğitimle ulaşabileceğinin farkında olarak geçmiş yıllarda olduğu üzere 2017 yılında da bütçeden en fazla pay yine eğitime ayrılmıştır. Hükümet olarak, milletle yürümek en büyük şiarımızdır. Demokrasilerde millete rağmen, milleti karşınıza alarak iş tutarsanız kaybedersiniz” şeklinde konuştu.

“Ben yaptım oldu” anlayışının demokratik sistemlerde yerinin olmadığını dile getiren Çavuşoğlu, “Beraber yapacağız, beraber çalışacağız, beraber üreteceğiz ki Türkiye 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine doğru ilerlemeye devam edecek. İşte bakın bugün burada açtığımız eğitim kurumu özel sektörümüzün milletimiz için sunduğu örnek bir hizmettir esasında. İşte böyle bir ve beraber olarak bu hizmetleri sürdüreceğiz. İnsanımızın refah seviyesini her geçen gün ilerleteceğiz. Bu yolda bıkıp, usanmadan milletimizin hizmetinde çalışmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Hedef derslik başına düşen öğrenci sayısını azaltmak

Derslik başına düşen öğrenci sayısını azaltmayı hedeflediklerinin altını çizen Çavuşoğlu, "2023 hedeflerimizde derslik başına ilköğretimde de, ortaöğretimde de 20 öğrenci düşmesini hedefliyoruz. 2019'dan itibaren Allah nasip ederse tekli eğitime geçeceğiz. Bu gaye ile 2003-2016 arası 269 bin 596 yeni derslik inşa ettik. Bizim bütün derdimiz, tasamız aziz milletimizdir. Eğitim alanında da milletimizin evladının derdiyle dertleniyoruz. Bugün dünyada çok büyük bir medeniyet kavgası yaşanıyor. Bir tarafta beraber insanca yaşama medeniyeti, birlik medeniyeti. Bu medeniyet ırkı, dini, dili ve cinsiyeti ne olursa olsun bir insanın ölümünü kainatın ölümü, bir insanın kurtuluşunu kainatın kurtuluşu olarak görür. Bu bir inşa medeniyetidir. Diğer tarafta ise menfaati için öldürmeyi, öldürenlere sponsor olmayı geçim kaynağı olarak görenler var. Akan kana, öldürülen mazluma, yakılan kadınlara, zehirlenen çocuklara aldırmayan zalimler var. Bu da bir yıkım anlayışıdır” dedi.

Daha sonra okul hizmete açıldı.  

Samet Doğru - Burak Türker
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun 5 bin yıl önce ameliyat edilen kafatası ilgi çekiyor Samsun’da 5 bin yıl öncesine ait kafatasındaki ameliyat izleri vatandaşların ilgisini çekiyor. 1981 yılında Samsun’un Bafra ilçesi İkiztepe Höyüğü arkeolojik kazılarında bulunan 5 bin yıllık kafatası, baş delgisi tekniğinin ilk Tunç Çağı’nda kullanıldığını belgelemişti. Samsun Müzesi’nde sergilenen kafatası, vatandaşlar tarafından da ilgiyle incelenirken, aynı bölümde trepanasyon (Baş delgi) tekniğiyle kafatası ameliyatı yapılmış 1900 yıllık kafatası da sergileniyor. Ameliyat edilen kafataslarından 5 bin yıllık olanı ilk Tunç Çağı’na, 1900 yıllık olanının ise antik Amisos Kenti Geç Hellenistik ve Erken Roma İmparatorluk dönemine ait olduğu tespit edildi. Söz konusu kafatasları hakkında müzede bulunan bilgilendirmede, “Trepanasyon, Yunanca delik, delgill, burgu anlamına ‘trypanon’ kelimesinden türemiştir. Antropologların ‘kafatası delgi operasyonu’ olarak adlandırdıkları bu işlemi, belirli bir bölgede, kafa derisi cerrahi bir alet ile sıyrıldıktan sonra, belli bir parçanın, bir amaç ve teknik ile çıkarılıp alınması şeklinde tanımlayabiliriz. Bu ameliyatlarda kafatasından bir kemik parçası çıkarılmakta ve beyin doğrudan dış çevreyle karşı karşıya kalmaktadır. Geleneksel topluluklarda uygulamalar ile arkeolojik verilerden hareketle, trepanasyonların kafa yaralanmaları, kafada yer aldığı düşünülen kötü ruhun çıkarılması, büyü veya iyileştirme gibi birçok amaçla yapıldığı kabul edilmektedir. Bu tür ameliyatların törensel arka planı da olmalıdır. Dolayısıyla ameliyatların gerçek amacını belirlemek her zaman kolay değildir. Anadolu’da bugüne dek yaklaşık 50 adet trepanasyon örneği tespit edilmiştir” ifadeleri yer alıyor. Beyin tümörü, cerrahi müdahale ile tedavi edilmeye çalışılmış 5 bin ve 1900 yıllık beyin ameliyatı ile ilgili yapılan bilgilendirmede ise “İkiztepe Erken Tunç Çağı’na ait önemli buluntu gruplarından biri, trepanasyonlardır. İkiztepe iskeletlerinin bazı kafataslarında, ameliyatlarla bilinçli açılmış farklı biçimlerde boşluklar görülmüştür. Bu nedenle İkiztepe, Anadolu’nun yaygın ve gelişmiş en eski trepanasyon merkezi olarak değerlendirilmektedir. İkiztepe’de kafataslarında trepanasyon izleri tespit edilen bir adeti genç erişkin kadın, diğerleri ise erkeklere ait olan beş adet erişkin iskelet bulunmuştur. Biri hariç diğer trepanasyonların İkiztepe’de Erken Tunç Çağı’nda yaşanan savaş nedeniyle meydana gelen; birçok kişinin ölümüyle sonuçlanan kafataslarında kesici, delici ve küt uçlu silâh yaralanmalarından kaynaklandığı söylenebilir. Yaşlı bir erkeğe ait tek örnekte ise iskeletteki tümoral oluşumla birlikte görülmesi, İkiztepelilerin travmalar dışında bazı sağlık sorunlarını da cerrahî müdahalelerle tedavi etmeye çalıştıklarına işaret eder” ifadelerine yer verildi.
Adana Karnaval coşkusu konserlerle devam etti Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamına alınan Adana Portakal Çiçeği Karnavalı’nın altıncı akşamında Merkez Park’ta Ferhat Göçer, Atatürk Parkı’nda ise Gece Yolcuları sahne aldı. “TÜRKİYE’NİN HİÇBİR YERİNDE YOK BÖYLE GÜZELLİK” Ferhat Göçer, Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin altıncı gecesinde Adana’nın en büyük alanına sahip Adana Merkez Park’taydı. Konser öncesinde başlayan DJ performansı ve görsel şölenin ardından, Göçer’in sahneye çıkmasıyla büyük bir coşku seli yaşandı. Ferhat Göçer hayranlarıyla birlikte şarkılarını hep bir ağızdan seslendirdi. Gördüğü ilgiden çok memnun olan Göçer, “Muhteşemsin Adana, Türkiye’nin hiçbir yerinde yok böyle güzellik” dedi. Sahne sonrası verdiği mini söyleşide, Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin sadece eğlendirme ve konser mantığının ötesinde, gerçek anlamda kültür, sanat festivali kavramının içini dolduran bir festival olduğunu söyledi. “Tiyatrolar, sergiler, söyleşiler ve konserlerle birlikte tam olması gerektiği gibi bir festival” diye ekledi. REFİK ANADOL “MERCAN RÜYALARI” ADANA’DA Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında Adana’da sergilenen dünyaca ünlü sanatçı Refik Anadol’un sergisi Kuruköprü Anıt Müze’de ziyaretçilerin en uğrak noktası oldu. Refik Anadol’un "Makine Halüsinasyonları: Mercan Rüyaları" adlı eseri, iklim değişikliğinin aciliyetini vurgulayan bir yapay gerçeklik simülasyonu. Sanatçı, Dünya Ekonomik Forumu’nda 2023 yılında sergilenen bu Veri Heykeli’ni, okyanus ekosistemlerinin ve mercan resiflerinin tehlikeli durumundan ilham alarak ortaya çıkardı. Anadol, eseri oluşturmak için yaklaşık 100 milyon mercan görüntüsünden oluşan kapsamlı bir veri kümesini kullandı. UZAYA GÖNDERİLEN İLK ATATÜRK FOTOĞRAFI Adana Müze Kompleksi Arkeoloji Müzesi Geçici Sergi Salonu’nda 21 Nisan’a kadar ziyaret edilebilecek NFT, festivalin çağdaş sanat bakış açısının bir yansıması olarak sanatseverlerle buluşuyor. NFT, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında 38 bin metre yüksekliğe gönderilen "Gökyüzüne Bakan Atatürk" fotoğrafı ve bitki tohumlarını içeriyor. HOLOFLUX GÖRENLERİ BÜYÜLEDİ Türkiye Kültür Yolu Festivali Adana Portakal Çiçeği Karnavalı kapsamında sergilenen, Türk mimar ve sanatçı Güvenç Özel‘in Holoflux eseri, hem konser hem de park alanındaki etkinlik ziyaretçilerinin fotoğraf çekim alanı haline geldi.
Hakkari Hakkarili öğrenciler yemek yarışmasında birinci oldu Van’da düzenlenen “Gastronomi Festivali ve Yemek Yarışması”nda Hakkari Mehmet Akif Ersoy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, bölge birincisi olarak İstanbul’da yapılacak Türkiye finaline katılmaya hak kazandı. Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü koordinesinde, 15-19 Nisan’da Van’da düzenlenen “Gastronomi Festivali ve Yemek Yarışması”nda, Hakkari Mehmet Akif Ersoy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bölge birincisi olarak İstanbul’da yapılacak Türkiye finaline katılmaya hak kazandı. Türk mutfağının mirasını koruma ve gelecek nesillere aktarma, yiyecek ve içecek hizmetleri alanındaki öğretmen ve öğrencilerin yetkinliklerini ortaya koymaları amacıyla düzenlenen yarışmaya, Hakkari’den ve birçok ilden katılım sağlayan öğrenciler, festival havasında bir yarışma gerçekleştirdi. Yarışma boyunca, protokol ve davetliler öğrencilerin heyecanına eşlik etti. Usta ve şeflerin yer aldığı jüri tarafından yapılan değerlendirme sonrası dereceye giren ekiplere ödülleri verildi. Okulların kıyasıya mücadele ettikleri yarışmada, Hakkari Mehmet Akif Ersoy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Hakkari’yi başarıyla temsil ederek birinci oldu. İl Milli Eğitim Müdürü Nurettin Yılmaz; gastronominin kültürlerin birbirlerine aktarılması ve nesilden nesile aktarılması gereken zenginliklerin başında geldiğini belirterek, “Gastronomi anlamında, Hakkari’miz gibi ülkemizin her bir yöresi ayrı bir çeşitlilik ve zenginlikle dolu. Ülkemizin gastronomi alanında dünyaya tanıtılmasında meslek liselerimizin de büyük rolü var. Öğrencilerimizin bu alanda yetişmeleri ve dünyanın dört bir yanında ülkemizin yemeklerini insanlara sunması büyük önem arz ediyor. Bakanlığımızca gerçekleştirilen bu tür yarışmaların, ülkemiz gastronomisine büyük katkıları olduğuna inanıyorum. Ellerinin lezzetlerini tabaklarına yansıtmak için yarışma öncesinde ve süresince hummalı bir çalışma içerisinde olan Hakkari Mehmet Akif Ersoy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisemizin yöneticilerini, danışman öğretmenlerini ve bilhassa öğrencilerini tebrik ediyor, okulumuza Türkiye finalinde başarılar diliyorum” dedi.