KENT HABERLERİ - 28 Ocak 2018 Pazar 08:24

Çavuşoğlu, 'Kimse afra tafra yapmasın'

A
A
A
Çavuşoğlu, 'Kimse afra tafra yapmasın'

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Zeytin Dalı Operasyonu üzerinden ABD'nin tutumunu eleştirerek, "Terör örgütüne karşı mücadelemize doğrudan eleştiri yapamayıp da dolaylı yönlerden kamuoyu baskısından, bir şey söylemiş olmak için bize gelip de kimse afra tafra yapmasın'' dedi

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Zeytin Dalı Operasyonu üzerinden ABD'nin tutumunu eleştirerek, "Terör örgütüne karşı mücadelemize doğrudan eleştiri yapamayıp da dolaylı yönlerden kamuoyu baskısından, bir şey söylemiş olmak için bize gelip de kimse afra tafra yapmasın. Bizim üzerimizden iç siyaset popülizmi yapmasın kimse. Hele hele söylemediklerini Recep Tayyip Erdoğan’a söyleyemediklerini, söyledik gibi sonra açıklamalara da koymasınlar. Türk milleti de tüm dünyada bilir ki Recep Tayyip Erdoğan kimsenin lafının altında kalmaz" dedi.

Çavuşoğlu, partisinin Antalya Kültür Merkezinde(AKM) düzenlenen İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı. Bakan Çavuşoğlu’na, AK Parti Antalya Milletvekilleri Hüseyin Samani, Mustafa Köse, Gökçen Özdoğan Enç, Atay Uslu, İbrahim Aydın, Sena Nur Çelik, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, İl Başkanı Rıza Sümer, ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları ve çok sayıda partili eşlik etti.

Toplantıda konuşan Çavuşoğlu, buralarda yapılacak istişarelerle yola çok daha güçlü devam edeceklerini kaydetti. AK Parti’de görevlerin bir bayrak değişimi olduğunun altını çizen Mevlüt Çavuşoğlu, "Bayrak değişimi yapan arkadaşlar yönetimdeymiş gibi bizimle omuz omuza yürümeye devam edecektir. Bizim hep söylüyorum her zamankinden daha fazla çalışmamız lazım. Gece gündüz çalışmamız lazım. Hasbi çalışmamız lazım. Sonuç odaklı çalışmamız lazım. Esas 2109’un Mart'ının 2019 Kasım'ın çalışmalarını bugünden yaparsak sonuç alırız. 2023 hedeflerine inanırsak, bu yolda gayret edersek hedeflerimize ulaşırız. Eskiden köy dediğimiz mahallelerde, yaylalarda her bir vatandaşın derdi nedir, sorunu nedir, onu da bileceğiz. Her bir mahallenin, her bir sokağın ihtiyacı nedir onu da bileceğiz. Bir fotoğraf çektirerek oradan ayrılamayız. Her bir vatandaşın isteği ne sorunu onu alacağız, efendim oradan oy gelmez o aileden bize destek gelmez demeyin arkadaşlar" diye konuştu.

"Kazanılmaz diye bir şey yok"

"Küçük Moskova denilen Gazipaşa’da, AK Parti bayrağını dikebiliyorsak Antalya’nın her yerinde bu bayrağı en güçlü şekilde dalgalandırabiliriz" diyen Bakan Çavuşoğlu, “Her geçen gün orada oyumuz artıyor. Gazipaşalılar hizmetin de insanın da kıymetini biliyor. İşte Akseki. Akseki'de bu dönemde belediye başkanlığını kazanıyorsak yıllardan sonra. Gündoğmuş zaten senin orası kale. Doğduğu yaylanın bağlı olduğu Gündoğmuş’a pozitif ayrımcılık yapar derler onun için bir şey demiyorum. İnanacağız kazanılmaz diye bir şey yok" ifadelerine yer verdi.

“Hayallerimiz var”

Türkiye’nin büyük hedefleri için çok çalışacaklarının altını çizen Çavuşoğlu, "Hastaneler yapıyoruz. Bu yılın Mayıs ayında da Antalya’ya bin yataklı denilmişti ama revize edildi bin 500’e çıktı yatak sayısı. Biz ne için siyaset yapıyoruz. Ne için bu yollara düşüyoruz. Neden bir davanın, çatının altında toplandık. Çünkü hayallerimiz var. Çünkü Türkiye sevdamız, millet aşkımız var. Türkiye’yi değiştirelim, dönüştürelim dedik. ‘Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ diyen gibi koca yürekli bir liderin peşine düştük. Öyleyse Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmamız lazım. Sorumluluk bizde. Millet bize yetki vermiş sorumluluk da vermiş. Bu güveni boşa çıkartamayız biz. Türkiye’nin hayallerini ve hedeflerini biz gerçekleştiremezsek başka hiç kimse gerçekleştiremez" dedi.

"Gün birlik beraberlik günüdür"

"Türkiye’yi bugün kime teslim edebilirsiniz?" diye salona soran Çavuşoğlu şöyle konuştu:
"Objektif bakın. Türkiye’yi kime teslim edebilirsiniz başka. Bugün Türkiye’de maalesef kamplaşmayı, ayrışmayı ben sevmem ama milli duranlarla, milli olmayanların karşıtlığı görünüyor. MHP ile de ve bu milleti seven insanlarla da hizmet yolunda da Türkiye’nin hedefleri yolunda da işbirliği yapmamız lazım bundan da kaçınmayın arkadaşlar. Gün birlik beraberlik günüdür. Gün ayrışma günü değildir. Biz başkalarına da kapı kapatmıyoruz. Milli olan Türkiye sevdasını yüreğinde taşıyan her parti, her bir kişi ile Türkiye’nin menfaatleri konusunda işbirliği yaparız, gurur meselesi yapmayız, gocunmayız. Memnuniyetle yaparız."

"Her şeyi kurallarına göre yaptık"

Hizmetleri yaparken karşılarına çıkan tehditleri de yok edeceklerini vurgulayan Çavuşoğlu, "Bugün Afrin’de bu hareketi başlatıncaya kadar her türlü uyarıyı yaptık. Teröristlere yaptık. Onları uyardıkça, onlar bizim zafiyet gösterdiğimizi sandılar. Destek verenleri, silah verenleri uyardık. Onlara ideolojik olarak sempati duyanları da uyardık. ‘Bu bir terör örgütüdür’ dedik dinlemediler. Cumhurbaşkanımız, ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ dedi yine dinlemediler. Biz o zaman dedik ki biz de tepelerine bindik. Şundan emin olun yaptığımız iş hukukidir. Meşru müdafaadır. Uluslararası hukuka uygundur. BM Güvenlik Konseyinin kararlarına uygundur. Ne gerekiyorsa diplomasi için yaptık bilgilendirmeyi yaptık. Kimseden izin almadık. Herkese söyledik. BM, NATO komşu ülkelere, hatta ilişkilerimiz iyi olmadığı halde rejimin İstanbul başkonsolosluğuna bile nota verdik. Her şeyi kurallarına göre yaptık. Askerlerimiz girdi. Mehmetçiğimiz orada Rabbim onları korusun. ÖSO da orada. Dayanışma içinde nasıl Fırat Kalkanı bölgesini DAEŞ’ten temizlediysek Afrin’i de PKK ve YPG’den DAEŞ’ten temizleyeceğiz. Tertemiz edeceğiz" dedi.

"Bize afra tafra yapmasın"

"Bize kimse akıl vermesin" diyen Mevlüt Çavuşoğlu, "Hele hele ders hiç vermesin. İnsani konularda kimse bize bir hatırlatmada bile bulunmasın. İnsani konularda dünyada Türkiye’den daha hassas bir ülke, daha hassas bir millet yoktur. İnsani yardımlarda dünyada açık ara birinci ülkeyiz milli gelire göre. Türkiye’deki 3,5 milyon Suriyeli'ye ev sahipliği yaparken kimse bize siviller ne olacak diye soru sormasın. Dünyadaki mazlumların yardımına koşan ilk ülke olurken oradaki sivillerin hali ne olacak diye kimse soru sormasın. Varsa bir katkın gel yap. Varsa bir düşüncen gel söyle. Terör örgütüne karşı mücadelemize doğrudan eleştiri yapamayıp da dolaylı yönlerden kamuoyu baskısından bir şey söylemiş olmak için bize gelip de kimse afra tafra yapmasın. Bizim üzerimizden iç siyaset popülizmi yapmasın kimse. Hele hele söylemediklerini Recep Tayyip Erdoğan’a söyleyemediklerini söyledik gibi sonra açıklamalara da koymasınlar. Türk milleti de tüm dünya da bilir ki Recep Tayyip Erdoğan kimsenin lafının altında kalmaz" ifadelerine yer verdi.

"Korkusundan başkonsolosum diyemeyen korkak"

Operasyonları hazmedemeyenler olduğuna işaret eden Bakan Çavuşoğlu, "Peki içeride hazmedemeyenlere ne diyeceksiniz. Milletin bazıları açık açık cüret gösterip hainliği ortaya koyuyor. Terör örgütü oradan roket atacak camilerde vatandaşları şehit edecek, evlerinde huzursuz edecek, evi yıkacak, kamplara atacak,’ neymiş efendim barış hakim olacak’ Kime karşı? Barış dediğin şey ülkeler arasında olur. Terör örgütüne uyarıyı yaparsın silahı bırak dersin bırakmazsa tepesine inersin gömersin. Yapılacak iş bu. Tıpkı Türkiye’nin dağlarında, inlerine gömdüğümüz gibi. Orada da gömeceğiz. Sonra harekatı destekliyoruz deyip de, harekatı küçümsemek için iktidarı suçlamak için değişik yollardan saldırı yapanlar var. CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı var, benim memurumdu önceden kısa sürelik bana gelip bunları söylemek istemezdim bu bakanlıkta bir AK Partili varsa benim diye yalvaran zavallı şimdi partinin ismini bile söyleyemiyor. Musul Başkonsolosluğumuz DAEŞ tarafından ele geçirilince bu zat bana oradaki korumalar özel harekatçılar ve çalışanlar söylüyor. İfade kayıtları da bakanlıkta. Korkusundan 'başkonsolos ben değildim' diyen bir korkak bu. Biz bunları yani kimseye saldırmamak için kimseyle uğraşmamak için bunları bugüne kadar söylemedim. Ama sen teröre karı mücadelemde beni zayıf düşürmek için böyle alçakça açıklamalar yaparsan ben de bunları söylerim. Tüm Türkiye bilsin. Ayrıca bu zat 15 gün Avrupa Birliği Bakanlığında görev yaptı, kovuldu sonra onu da Volkan Bozkır’a sorun. Girmek istemiyorum" açıklamasında bulundu.

"Askerlerimizle omuz omuza yürüyenlere nasıl DAEŞ'çi diyorsun"

Bakan Çavuşoğlu konuşmasını şöyle tamamladı:  "Be gafil sen nasıl oluyor da bugün askerimizle omuz omuza yürüyen kişilere DAEŞ’çi diyorsun. Senin problemin ne. Onlar ilerledikçe zafer kazandıkça, Allahu Ekber dedikçe mi rahatsız oluyorsun. Biz de Allahu Ekber diyoruz. Biz de mi DAEŞ’çiyiz. Bizim dinimiz DAEŞ gibi teröristlere mi kalmış. Biz de Allahu Ekber diyoruz senin geçmişin gibi tanrı uludur demiyoruz. İşte muhalefetin hali. Böyle zavallılar kalkmış askerimize ve teröre karşı. Ama takiye yapma. Sen o bölgedeki Kars, Ardahan, Iğdır bölgesindeki yiğitlerimizden hiç ders almadın mı? O bölgede Azeri asıllı kardeşlerimiz var onlardan mertlik öğrenmedin mi? Siz bu ülkeyi böyle kişilere teslim eder misiniz? İçinde DHKP-C’li, PKK’lılara sempati duyan, destekleyen partiye Türkiye’yi emanet eder misiniz? O zaman daha çok çalışmamız lazım dimi. Onlar ne derse desin bizim Mehmetçiğimizin ümmetin umudu Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının önünde hazreti Hızır yürüyor. Unutmasınlar bunu. Madem emanet etmeyeceksek sevgili hemşehrilerim her zamankinden daha fazla çalışmamız gerekmez mi? Dünyanın her yerinde dik duruyorsak arkamızda sizlerin olduğunu bildiğimiz Türk milletinin olduğunu bildiğimiz için dik duruyoruz" diye konuştu.

İl Başkanı Rıza Sümer ise, konuşmasına Afrin'de gerçekleştirilen Zeytin Dalı Harekatı'ndaki Mehmetçiklere başarılar diledi. 2019 seçimlerinin çok önemli olduğunu kaydeden Sümer, "Cumhurbaşkanımız her konuşmasında 2019'un ne kadar önemli olduğunu her konuşmasında teşkilat toplantılarında her zaman ifade ediyor, biz de bu değişikliği yapmak için yenilenme ve tazelenme döneminde kongrelerimizi tamamladık. 2019 seçimlerinde Antalya teşkilatı olarak hazırız. Bir hedef var hem Antalya için hem ülke geneli için yüzde 50'nin üzerinde oy alma hedefi. Antalya hiçbir zaman, hiçbir siyasi görüşün kalesi olmamıştır. Özellikle de solun kalesi olmamıştır. Antalya her zaman demokrasinin başkenti, demokratların baş şehri olmuştur. Bu bilinçle gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceğiz. Antalya bu hizmetlerin kaşılığını 2019 seçimlerinde yüzde 50'nin üzerinde bir oyla bizlere bu karşılığı gösterecektir" ifadelerine yer verdi.

Konuşmaların ardından Çavuşoğlu, milletvekilleri ve belediye başkanları salondakileri selamladı. 

İsa Akar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.