POLİTİKA - 24 Ağustos 2016 Çarşamba 16:35

CHP 15 Temmuz öncesi diline döndü

A
A
A
CHP 15 Temmuz öncesi diline döndü

CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke, hükümeti "IŞİD’in büyümesine göz yummak" ile suçlayarak, "Hükümeti sadece Celabrus’ta değil, kendi topraklarımız içerisinde de IŞİD ile samimi bir mücadeleye davet ediyoruz" dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Toplantısı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında devam ederken CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke bir basın toplantısı düzenledi. Şehit haberlerine değinen Böke, bugün de 5 şehit olduğuna belirterek, “Tüm milletimizin, ailelerinin başı sağ olsun. Şehit haberleri her an Türkiye’nin her köşesinden kalbimizi parçalayarak gelmeye devam ediyor” dedi.

“ÇOK AÇIKÇA ORTAYA KOYMALIYIZ. IŞİD BİR CANAVAR”

CHP olarak bugün yaşanan her şeyi büyük bir endişe ile izlediklerini kaydeden Böke, “Sabaha karşı başlayan sınır ötesi harekatta Suriye’ye giriş yapmış olan bütün askerlerimiz, evlatlarımız sağ salim vatanlarına bir an önce geri dönsünler temennisindeyiz. IŞİD bölge ve Türkiye için en önemli tehdit unsurlarından biri olmaya devam ediyor. Çok açıkça ortaya koymalıyız. IŞİD bir canavar. Bu canavarla içeride ve dışarıda mücadele konusunda maalesef geç kalındı. Uluslar arası hukuk ve Birleşmiş Milletler kararları kapsamında IŞİD ile mücadele edilmesi doğrultusunda atılan adımların mutlaka uluslararası toplum ve bölgesel aktörler tarafından desteklenmesi gerekir. Bu örgüt Türkiye’nin başucunda hemen sınırımızın ötesinde örgütlenmiş doğrudan halkımıza ve halkımızın akrabalarına kast etmektedir. Biz bu canavar ortaya çıktığı günden beri, bu canavar bölgemize, evimize, ülkemize musallat olduğundan beri ilk günden beri Türkiye’nin bu konuda aktif mücadele yürütmesi gerektiğini ifade ettik. Hem içeride hem dışarıda bu tehdidin bertaraf edilmesine yönelik somut önerilerimizi de her defasında ortaya koyduk” ifadelerini kullandı.

“AKP BU CANAVARIN BÜYÜMESİNE GÖZ YUMAN AKTÖRLERİN BAŞINDA GELDİ”

Böke, konuşmasına şöyle devam etti:

Bundan yaklaşık iki yıl önce, 9 Ekim 2014 tarihinde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun sarf ettiği cümleleri hatırlatan Böke, “‘Gelin askerimizin kara harekatını, Kobane’nin kurtarılması ve IŞİD’in buradan sürülmesi için sınırlandıralım. Böylece halkımızın akrabalarını, koruyalım bu hedefin gerçekleşmesiyle askerimizi derhal geri çekeceğimizi de taahhüt edelim’ demişti. Ancak o gün bu cümlelere karşılık Cumhurbaşkanı bize ‘aklınız size kalsın’ demişti. IŞİD ile mücadeleye dair ortaya koyduğumuz bütün somut öneriler ve tespitler karşısında her zamanki vurdumduymazlıkla bir yaklaşım o dönemde de sürdürülmüştü. Size kalsın denilen aklımız eğer birazcık dinlenmiş olsaydı, ne Suriye felaketine sürüklenirdik ne Suriye bu felakete sürüklenirdi ne IŞİD Türkiye’de örgütlenirdi ne de biz katledilen canlarımızın arkasından ağlar halde bulmazdık kendimizi. Ne de Suriye felaketi tarihimize ve dünya tarihine bir kara leke olarak kazınırdı. Ne de Türkiye’nin yaman yangına döktüğü benzin sonucunda o alevler Türkiye’ye sıçramazdı. Ancak ne yazık ki IŞİD ile topyekun mücadele etmek yerine AKP bu canavarın büyümesine göz yuman aktörlerin başında geldi. Öyle ki IŞİD’in bir terör örgütü olduğuna dair, IŞİD’e ekonomik faaliyetlerine ilişkin BM’nin aldığı karar dışında Türkiye mevzuatında herhangi bir hüküm yok. Öyle ki siyasi irade Irak Şam İslam Devleti adıyla kurulan terör örgütünün ismini dahi telaffuz edemiyor. Öyle ki IŞİD’e 70 ilden katılıma göz yumuluyor. Öyle ki Türkiye içindeki IŞİD hücrelerinin sistematik bir takibinden ve takip edilenlerle sistematik bir mücadeleden söz etmek maalesef mümkün değil. İstanbul’un göbeğinde IŞİD piknik düzenliyor. Türkiye çapında IŞİD dergi basıyor ve bu dergide farklı sivil toplum kuruluşlarını ve bu kuruluşun mensubu vatandaşlarımızı açıkça hedef gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.

“SADECE CELABRUS’TA DEĞİL…”

Gazetecilerin, akademisyenlerin sanatçıların tutuklanırken IŞİD üyelerinin hukuk tarafından serbest bırakıldığını ileri süren Böke, konuşmasına şöyle devam etti:

“Canlı bomba eylemcileri bilinmelerine rağmen Türkiye’de at koşturuyorlar. Sonra biz kendi evlatlarımızı, askerlerimizi Suriye’ye ve Suriye girdabına IŞİD ile mücadele girdabına sokmak durumunda kalıyoruz. Ama görün ki biz kendi insanlarımızı, kendi ülkemizin sınırları içerisinde bu örgüte karşı koruyamıyoruz. Daha da acı olanı şu ki hükümette IŞİD ile topyekun mücadeleye dair bir açık iradeyi halen ortaya koymuş değil. Buradan bir kez daha hükümete açık bir çağrıda bulunuyoruz. Sadece Celabrus’ta değil, kendi topraklarımız içerisinde de IŞİD ile samimi bir mücadeleye davet ediyoruz. Keşke biz Suriye, IŞİD, FETÖ konusunda, mezhepçi dış politikanın kanımızla canımızla ödeyeceğimiz bir maliyet yaratacağı konusunda, ülkemizdeki kutuplaşma konusunda, yolsuzluklar konusunda haklı çıkmasaydık. Keşke Türkiye ve halkımız bu bedelleri ödemeseydi. Eğer hükümet IŞİD ile mücadele konusunda samimiyse eğer Suriye’ye gitmiş olan canlarımız, evlatlarımızın bir kıymeti varsa bu kez uyarılarımızı ciddiye almalı, IŞİD’in bir ulusal tehdit olduğu gerçeğini kabul etmeliler. Bu tehdidi bertaraf etmek için sınırlarımız içerisinde derhal samimiyetle gerekli bütün adımları atmalılar. Bunu geçmişte söylediğimiz ve dinlenmeyen aklımıza dayanarak söylüyoruz. Bir anımsatma yapma ihtiyacımız var. Unutmayın ki Adıyaman’da, Suruç’ta CHP’nin hazırladığı raporlarda vardı. Bu raporlar Ankara Gar patlaması öncesinde bu patlamaya dair uyarılar barındırıyordu. O dönem raporlarımız ciddiye alınmadığı için Garda yüzlerce canımızı verdik. Ankara Garı patlamasını takip eden dönemde hazırladığımızda raporda bu hafta Antep’te yaşanmış olan cani saldırının işaretleri vardı. Yine dinlenmediği için çoluk çocuk genç 54 canımızı Antep’te kaybettik. Suruç sonrası Meclis’te komisyon önerisinde bulunduk. Reddedildi. Bu patlamalar başladığından beri, Meclis’te 12 kere teröre dair bir araştırma yapılması için önerge verdik. 12’si de ya gündeme alınmadı ya da reddedildi. 12 Eylül 2010’da referandum da HSYK’nın yeniden yapılandırılmasının nasıl felakete yol açacağını açıkça ifade edip karşı çıktık. Bugün bütün bu söylediklerimizin acı sonucunu hep beraber yaşıyoruz. Bugün Suriye siyasetinin mezhepçi dış politikanın bir komşu ülkenin içişlerine müdahale etmenin aşırıcı örgütlere verilen desteğin Türkiye’ye çıkarmış olduğu maliyet hükümet tarafından da bizzat kabul edilmiş durumda. Unutmayalım Türkiye bir yol ayrımında. Aldatıldık diye diye halkı aldatmaya devam edilmesine izin vermeyeceğiz. Nasıl ki askerde, nasıl ki memurda, nasıl ki iş dünyasında FETÖ varsa FETÖ’nün siyasette iyi işler yapmasına engel oluşturan bütün unsurlarının da farkındayız. Allah affetsin diyerek bütün bu kara tablonun altından kalkılamaz. Biz affetmiyoruz. Türkiye’nin içinde bulunduğu bu yol ayrımı uluslar arası hukuka riayet eden kendi sınırları içinde hukukun üstünlüğünü tesis eden komşularının toprak bütünlüğüne saygı duyan bir ülke olarak yol tercih etmeyi zorunlu kılmaktadır.”

“ÖZELLİKLE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERLE İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRME YAPILIYOR”

Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Böke, bir soru üzerine, şuanda toplantının devam ettiğini belirterek, şunları söyledi:

“Özellikle Kanun Hükmünde Kararnamelerle ile ilgili değerlendirme yapılıyor. Ancak Türkiye’nin hukuk sistemine dair genel değerlendirmelerin ve anayasayla ilgili görüşlerinde paylaşılacağı bir toplantı gerçekleştiriliyor. Türkiye’nin içinden geçtiği olağanüstü dönem çözümlerin olağanüstü bir şekilde Mecliste oluşturulması gerektiğini ortaya çıkartıyor. KHK’larla Meclisin etrafında koşan değil hukuku Meclisin ortasına ve temeline yerleştiren bir yaklaşıma ihtiyacımız var. Bugün toplantı da yapılacak değerlendirmelerde bu kapsamda olacaktır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."
İstanbul İsmail Kartal: “Turu geçmek adına her şeyi hak etmiştik” Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Olympiakos maçında oyuncuların 2. golü bulamamanın stresini yaşadığına dikkat çekerek, “Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı” dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe, sahasında karşılaştığı Yunan temsilcisi Olympiakos’a penaltı atışları sonunda kaybederek turnuvaya veda etti. Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. İlk yarı iyi futbol oynadıklarını belirten Kartal, "Bugün oyuna çok iyi başladık. İlk devre muhteşem bir Fenerbahçe vardı. Muhteşem taraftar önünde golü de bulduk. İkinci yarı oyun dengelendi. Sonra tempoyu arttırdık sadece 2. golü bulamadık. Oyuncuların turu geçebilmek adına rahatlığı, o golü bulamamanın stresini yaşadık. Uzatmalarda mecburi değişiklikler yaptık. Uzatmalar iki takım adına dengeli geçti. Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı. Sadece 2. golü bulamadığımız için turu geçemedik. Taraftarlarımıza karşı mahcup olduk. Her şeye rağmen önümüze bakıyoruz. Ligde devam edeceğiz" diye konuştu. “Bugün bazı oyuncular karşılık veremedi” Müsabakada yapılan değişiklikler ile ilgili Kartal, “Bazen oyuncuları değiştirirsin, hamlelere karşılık bulursunuz. Bazen de istediğiniz verimi alamazsınız. Bugün de bazıları karşılık verdi, bazıları veremedi. Bunlar futbolun içinde olan doğal şeyler” ifadelerini kullandı. "Mecburi değişiklikler oldu" Tadic’in vuruş stili ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kartal, “Tadic’in çok fazla şut atma değil de ayak içi plase vuruşları var. Onun kendine göre vuruş stili var. 86. dakikada Fred ile konuştuk uzun zaman sakatlık yaşadı. Uzatmaları da düşünerek yerine daha mücadeleci birini alarak tüm planlarımız buydu. Szymanski’ye kramp girdi, Becao’nun kasığında ağrı oldu. Mecburi değişiklikler oldu” şeklinde konuştu. “En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçırdı” Penaltı atışlarını da değerlendiren Kartal, “Bonucci çok kariyerli oyuncu, Cengiz de aynı şekilde. Tadic penaltı atışlarında, kariyerinde kaçırdığı penaltı sayısı çok az. Beni şaşırtan bunlar oldu. En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçıran isimler oldu. Bu kadar mücadele ettik. Bu mücadelenin karşılığında 2. golü atarak turu geçebilmek varken, penaltılarla elenmek üzücü oldu” diyerek sözlerini noktaladı.