TBMM Anayasa Komisyonu, pazartesi saat 11.00'de toplanmak üzere CHP milletvekillerinin itirazları ile kapandı. Ardından Anayasa Komisyonuna üye olan ve olmayan CHP milletvekilleri açıklama yaptı.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, anayasa ve iç tüzüğün ayaklar altında çiğnendiğine tanıklık ettiklerini savunarak, "Komisyon Başkanı Mustafa Şentop, Türkiye'de bizce rejim değişikliğine yol açabilecek böylesine önemli bir anayasa değişiklik teklifi üzerinde, geneli üzerinde sadece 11 Cumhuriyet Halk Partili milletvekili konuşma yapmış iken, ani bir önergeyle kifayeti müzakere önerisini kabul ederek, bizim de 2 önergemiz oylanmamışken, bizim de önerge hakkında söz talebimizi yok sayarak, önergeyi kabul etmek suretiyle, anayasa değişiklik teklifi tümü üzerindeki görüşmelerin keyfi bir tutumla, parmak çoğunluğuyla kabul ederek, maddelere geçtiğini ilan etti. Kanunların hiç çiğnenmeyeceği bir yer varsa Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. Anayasanın hiç çiğnenmeyeceği bir yer varsa, orası da Anayasa Komisyonu'dur. Türkiye'de Başbakan 3-4 gün önce saraydan aldığı talimatla bu görüşmelerin gün de vererek, 29 Aralık'ta bitirileceğini ilan etmişti. Bu daha anayasa değişmeden tek adam rejimine fiili olarak geçildiğinin, geçilme konusunda ne kadar hırslı ve arzulu olduklarının bariz bir örneğidir. Yasama üzerinde yürütmenin bu boyutta tahakkümünün yasama organının üyeleri ve aziz milletimizin temsilcileri olarak kabul etmemiz mümkün değildir. Durumu şiddetle kınıyoruz. Pazartesi gününü konudaki hukuk mücadelemizi, iç tüzük mücadelemizi, anayasa, demokrasi mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Anayasa Komisyonu Grup Sözcüsü Bülent Tezcan, teklifin rejim değişikliğini öngördüğünü iddia etti.
Tezcan, "Demokrasinin kırıntısının dahi ortadan kaldırıp, otoriter bir diktatörlüğe Türkiye'yi taşımayı planlayan bir değişikliktir. Bu değişiklik bundan yüz yıl önce saraydan alınıp halka verilen egemenliğin, yeniden halktan alınıp saraya taşınması projesidir. Bu proje herkese dokunabilen ama kendisine dokunulamayan kamili mutlak şahsiyet yaratma projesidir. Bu proje devletin, ülkenin yetkilerinin bir kişide toplanması projesidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Cumhuriyet Halk Partili üyeleri, Grup Başkanvekilleri ile beraber Anayasa Komisyonu üyeleri ve milletvekilleri Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni yakuta koyma projesine karşı son nefeslerine kadar mücadele etmektedir. Bugün çok açık şekilde Anayasa Komisyonu'nda her şeyden ve herkesten daha fazla Anayasa ve iç tüzüğe uymakla yükümlü Anayasa Komisyonu Başkanı değil, milletvekillerinin konuşma hakkı, Anayasa Komisyonu üyelerinin konuşma hakkı kısıtlanarak, yok edilerek, görüşmeler bitirilmek istenmiştir. Bu milli iradenin gasp edilmesidir, milletvekillerinin hakkının gasp edilmesidir. Anayasa Komisyonu'nun Cumhuriyet Halk Partili 6 üyesinin sadece 1 tanesi konuşabilmiş, ben de dahil olmak üzere 5 üyesi söz hakkı kayıtlara geçmiş olmasına rağmen sırası gelmeden konuşturulmadan geneline ilişkin görüşmeler tamamlanmak istenmiştir. Fiili bir durumla maddelere geçilmek istenmektedir. Bu çerçevede özellikle Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizim verdiğimiz 2 önerge vardır. Geneline ilişkin görüşmelere geçildiği anda bunu farklı komisyonlara sevk edilmesini ilişkin önergemiz vardır. Aynı zamanda uzmanların, Barolar Birliği gibi sivil toplum örgütlerinin dinlenmesine gerektiğine ilişkin iç tüzük önergemiz vardır. Bu önergelerimiz uydurma önergeden öncedir. Konuşma hakkımız ortadan kaldırılmış, ne Komisyon üyesi ne de milletvekilleri konuşturulmadan geneli ile ilgili görüşmeler bitirilmek istenmiştir. Önergeleri işleme konulacaksa önce bizim 2 önergemiz varken, bunların işleme konup görüşülmesi gerekirken, bu önergeler tamamen yok sayılmış, sonraki bir önergeyle geneli ile ilgili görüşmeler bitirilmek istenmiştir. Burada çok açık şekilde sivil darbenin ayak izlerini görüyoruz. Bu sürecin böyle devam etmesi, bu noktada ciddi meşruiyet krizine yol açacaktır. Bu çerçevede Komisyon Başkanı'nı uyardık, uyarmaya devam ediyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisi yetkililerini uyarmaya devam ediyoruz. Bu süreci Türkiye'de tek adam rejimine doğru yönelen süreci daha şimdiden, bu süreçten sonra Türkiye'nin yaşayacağı durumu yaşatarak komisyondan geçirip, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden geçirme sevdasından vazgeçsinler. Bir an önce Anayasa Komisyonu özgürce, iç tüzüğe uygun tartışmayı tamamlasın" dedi.
Ahmet Umur Öztürk
