POLİTİKA - 31 Ekim 2016 Pazartesi 14:11

CHP Grup Başkanvekili Gök'den idam değerlendirmesi

A
A
A
CHP Grup Başkanvekili Gök'den idam değerlendirmesi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Levent Gök, idam cezası tartışmalarına ilişkin olarak, "İdam cezası FETÖ'nün iadesini engeller. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak FETÖ'nün iadesini istiyoruz" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Gök, TBMM'de basın toplantısı yaparak gündemdeki konuları değerlendirdi. Gök, 29 Ekim'de Genel Başkan Yardımcı Bülent Tezcan'a yapılan saldırıyı hatırlatarak, "Cumhuriyet Halk Partisi'nin üretken, çalışkan genel başkan yardımcısına, Cumhuriyet Bayram'ı törenlerinden sonra bir yemek sırasında saldıran saldırganın, arkasındaki güçler de dahil olmak üzere ortaya çıkartılmasını bu olayın kamuoyu vicdanını rahatlatacak biçimde aydınlatılmasını istiyoruz. Bu saldırının arkasındaki gerçek nedir, bu saldırıyı kim planlamıştır, arkasındaki güçler kimdir, kim yüreklendirmiştir bu alçakça saldırıyı yapan kişiyi ve bu saldırıyla Cumhuriyet Halk Partisi'ne dönük uzunca zamandan beri tehditlerinde ne boyuta vardığına iktidar bundan ders alacak mıdır? İktidarın dili, kutuplaştırıcı söylemleri, Türkiye'yi birbirinden ayıran yaklaşımıyla ülkenin ne hale geldiği ortadadır. Böylesi bir tabloda bir partinin Genel Başkan Yardımcısı'na yapılan saldırı sıradan bir saldırının ötesinde Cumhuriyet Halk Partisi başta olmak üzer tüm siyaset kurumuna sıkılmış bir kurşundur. Hukuk, adalet içerisinde olayların çözülmesini istiyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak böylesine ağır bir saldırıya uğramış bir partinin mensupları olarak Türkiye'deki tüm yurttaşlarımıza itidal tavsiye ediyoruz. Soğukkanlılığını kimse bozmasın, böylesi alçaklar her zaman ortaya çıkacaktır, önemli olan onun arkasındaki güçler kimdir?" ifadelerini kullandı.

Gök, Cumhuriyet Gazetesi'ne yapılan operasyonu ise şöyle değerlendirdi:
"90 yıldan fazla süren ilk gazetesi olan Cumhuriyet Gazetesi'ne dönük bu operasyon iktidarın Olağanüstü Hal'i cadı avına dönüştürdüğünün açık kanıtıdır. Bu kadar gülünç, komik bir iddiaya Başsavcı'nın kendisi bile inanmaz. Hayatı boyunca FETÖ ile ilgili binlerce sayfa yazı yazmış bir Hikmet Çetinkaya'yı FETÖ ile irtibatlandırabilir misiniz? Bu bir cadı avıdır. Türkiye'de hukuki güvenlik kalmamıştır. Olağanüstü Hal, KHK'larla Türkiye artık demokrasi liginden düşmüştür. Böyle bir tabloyu şiddetle reddedilemez. Cumhuriyet Gazetesi'ne yapılan bu saldırı Türkiye'de Cumhuriyetçilere, laik Cumhuriyeti savunanlara, Türkiye'de basın özgürlüğünü savunanlara yapılmış ağır bir saldırıdır. İddiaların hiçbir mesneti yoktur. Cumhuriyet Gazetesi'ne kayyum atanma hazırlığı vardır. Cumhuriyet Gazetesi kayyum atanmak suretiyle devre dışı bırakılarak, medyada, medyanın en etkin güçlerinden birisinin sesini kısılması amaçlanmaktadır. Sesi kısalan sadece Cumhuriyet Gazetesi değil, Cumhuriyeti savunanların sesinin kısılmasıdır. Derhal gözaltına alınanlar serbest bırakılmalıdır. Cumhuriyet Gazetesi kendi kararlarını kendi almalıdır. Böyle bir kayyuma gittiğini görüyoruz. Böyle bir tabloda neyi konuşacağız."

Başbakan Yıldırım'ın 'Başkanlık olmazsa Türkiye bölünür' sözlerine ilişkin olarak şunları kaydetti:
"Türkiye'yi karpuz gibi böldüler. Türkiye'yi kutuplaştırdılar, ayrıştırdılar. Başkan bu sözleriyle ne demek istiyor? Başkanlık kampanyası yürütecekler, daha ne olduğu belli olmayan, kimsenin içeriğini bilmediği, tartışmada neresinden başlayacağınızı bilmediğimiz bir konuda algı yürütülüyor. Bütün muhalif kesimler kapatılsın, tartışma yürüyor. Başkanlığa giden yolu döşemek için de Cumhuriyet Gazetesi'ne ağır bir darbe indiriliyor. AKP iktidarı FETÖ'nün silahla yapamadığını, Olağanüstü Hal ve Kanun Hükmünde Kararname ile yapma arayışı içinde. Darbe olacaksa ne olacaksa, Türkiye'de onlar oluyor."

Diyarbakır Belediye Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı ile DBP eski milletvekili Ayla Akat'ın tutuklanmasına ilişkin olarak Gök, "Seçimle gelenin seçimle gitmesi ilkesini benimseyen bir partiyiz. Türkiye'de seçilmiş olsun, olmasın herkesin de hukuka uymasını isteyen bir partiyiz. Türkiye'de terörün önlenmesi bakımından her siyasetçiye önemli görevler düşmektedir" cevabını verdi.

İdam cezası tartışmalarına yönelik olarak Gök, Abdullah Öcalan'ın idam cezasından nasıl kurtulduğunu hatırlattı. Gök, Abdullah Gül'ün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurarak, Öcalan'a yönelik idam cezasının durdurma kararının alındığını belirtti. Gök, 7 Mayıs 2004 tarihinde AK Parti'nin idam cezasına ilişkin bütün maddelerin çıkartıldığını söyleyerek, idam cezası tartışmasının anlamsız olduğunu belirtti. Gök, "Biz hukuk dünyamızdan çıkmış bir kararın yeniden tartışılmasını uygun görmüyoruz. Bu tartışma Fetullah Gülen'in iadesini engellemeye dönüktür. Siz FETÖ'nün yargılanmasını istediğiniz kim varsa, bu cezayı gündeme almanızdan itibaren onları Türkiye'ye getirme şansından mahrum kalırsınız. Gerçekten FETÖ'nün Türkiye'ye gelmesini istiyorlar mı, istemiyorlar mı? İdam cezasını ortaya koyduğunuzdan andan size FETÖ'yü ne yaparsanız yapın iade etmezler. İdam cezası FETÖ'nün iadesini engeller. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak FETÖ'nün iadesini istiyoruz" dedi.

Ahmet Umur Öztürk 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırklareli Kırklareli’nde Geç Osmanlı dönemine ait tarihi bina alevlere teslim oldu Kırklareli’nde Geç Osmanlı dönemine ait tarihi binada henüz belirlenemeyen nedenle çıkan yangın itfaiye ekiplerince kontrol altına alındı. Alınan bilgiye göre, Karakaş Mahallesi Karakaşbey Caddesinde kafe olarak kullanılan Geç Osmanlı dönemine ait 2 katlı tarihi binada henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Haber verilmesi üzerine bölgeye itfaiye, AFAD, 112 Acil Sağlık ekipleri sevk edildi. Kısa sürede büyüyen yangına itfaiye, AFAD, TOMA müdahale etti. Ekiplerin müdahalesi ile yangın kontrol altına alındı. Vali Birol Ekici, Belediye Başkanı Derya Bulut bölgeye gelerek incelemelerde bulundu. Belediye Başkanı Bulut yaptığı açıklamada yangında anına müdahale ettiklerini söyledi. Bulut devamında, “Yaklaşık 5, 6 dakikalık telefon trafiği ve itfaiye araçlarımızın buraya ulaşmasıyla yangına 7, 8 dakikalık bir sürede müdahale edilmeye başlanıyor. Tarihi bir bina gördüğünüz üzere tescilli bir bina, restoran olarak kullanılan bir bina. Yandaki ek binada yangının ilk çıktığı tespit ediliyor. Tabi arkadaşlar çalışmalarını yapıyorlar ama muhtemelen oradaki bilgisayar odasından teknik bir arızdan çıktığı tahmin ediliyor yangının, kesin sonuç rapordan sonra belli olacak. Hepimizi sevindiren unsur çok şükür can kaybımız yok sadece maddi hasar şeklinde yansıdı" dedi. Kırklareli halkına geçmiş olsun temennisinde bulunan Bulut yangın söndürüldüğünü tamamen kontrol altında alındığını ve şuanda soğutma çalışmaları devam ettiğini anlattı.
Samsun Dünya biyoçeşitliliğine ilk kez kazandırılan 3 yeni tür: Fare, köstebek, gelengi Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Fakültesi’nde 53 yıllık birikim sonucu toplanan memeli hayvan koleksiyonunda dünya biyoçeşitliliğine ilk kez kazandırılan 3 yeni tür, 1 tane yeni alt tür bulunuyor. Türkiye’nin en büyük memeli hayvan koleksiyonlarından birine sahip OMÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’ndeki koleksiyonda yaklaşık 100 memeli hayvan türü bulunuyor. Bu hayvanlar arasında dünyada ilk kez teşhis edilen ’Microtus Dogramacı’ ‘Microtus Anatolica’ isimli tarla fareleri, ‘Talpa Hakkarensis’ ve ‘Talpa Levantis Dogramacı’ isimli köstebekler ve ‘Spermophilus Taurensis’ isimli gelengi de bulunuyor. Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nde görevli akademisyenlerin Türkiye’yi ilmek ilmek gezmesi sonucu elde edilen koleksiyon, bilimsel açıdan büyük önem arz ediyor. Gelecek nesillerin kendilerinden önce hangi canlıların yaşadığına dair bilgileri öğrenme şansı bulacağı koleksiyonda ayrıca tilki, tavşan, kirpi, gelincik gibi hayvanlar bulunuyor. "Böylesi Türkiye’de başka bir yerde görülmedi" Koleksiyon hakkında bilgi veren OMÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Kefelioğlu, "Burası memeli hayvan koleksiyonudur, tam olarak müze denilemez. Müze daha büyük ve değişik canlı gruplarını inceleyen bir yapıdır. Ama burası Türkiye’de önemli bir memeli hayvan koleksiyonudur. Burada Türkiye memeli hayvanlarının yüzde 70’ini temsil edecek kadar örnek vardır. Tabii ki bu bizim bir ömrümüzü aldı. Burada gördüğünüz örneklerin hepsi iyi korunduğu takdirde 200 yıl kadar hiç bozulmadan kalabilir. Bu da doğa çeşitliliğin gelecek nesillerin bilmesi kadar önemlidir. Çünkü ileri de nesli kaybolan türler olacaktır. Bu türler en azında böyle koleksiyonlarda saklanarak gelecek nesillerin bu türler hakkında bilgi sahibi olması sağlanır. Şu anki nesil içinde böyle koleksiyonlar çok önemlidir. Gençlerimizin hepsi doğadan uzak yaşadıkları, betonların arasında yaşadıkları için doğada göremeyeceklerini, hiç ulaşamayacakları türleri bu tip koleksiyonları ziyaret ederek görme imkanına kavuşacaklar. Bu tür koleksiyonların halka dönük ve biyoçeşitliliğe dönük faydaları olduğu gibi aynı zamanda bilimsel yönden de son derece önemli çıktıkları oluyor. Burada pek çok yeni tür vardır. Dünya için yeni türler vardır. Teşhis ettiğimiz ‘Microtus Dogramacı’, ‘Microtus Anatolica’ isimli tarla fareleri, ‘Talpa Hakkarensis’ ve ‘Talpa Levantis Dogramacı’ isimli köstebekler ve ‘Spermophilus Taurensis’ isimli gelengi dünya için ilk teşhislerdir. Dünya için yeni türler teşhis edilmesi bakımından OMÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nün memeli kürsüsü bu anlamda çok iyi durumdadır. Dünya biyoçeşitliliğine 3 yeni tür 1 tane yeni alt tür verdi. Bu gerçekten azımsanamayacak durumdur. Böylesi Türkiye’de başka bir müzede görülmedi" dedi.