POLİTİKA - 30 Ekim 2014 Perşembe 14:42

CHP'li Loğoğlu'ndan ‘peşmerge’ açıklaması

A
A
A
CHP'li Loğoğlu'ndan ‘peşmerge’ açıklaması

CHP Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu, IŞİD'e karşı Kobani'de verilen mücadelenin, Türkiye üzerinden peşmergelerin gönderiliyor olmasının, Kürt gerçeğini yükselten bir etki yaptığını söyledi.

Loğoğlu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin artık tanınmaz hale gelen bir ülkeye dönüştüğünü belirtti. Loğoğlu, "Ermenek'te halen maden ocağında mahsur bulunan 18 yurttaşımızın canları için dua etmeye devam edeceğiz. Bu koşullarda ne olur bilemiyoruz ama umut kesme durumunda değiliz. İnşallah onları canlı olarak ulaşırız diye ümidimizi sürdürmemiz lazım" şeklinde konuştu.

Loğoğlu, Soma maden faciasından başlayarak, daha önceki olaylarla ilgili "Bu işlerin sorumlusu kimdir?" diye sorulduğunda, "Bu işin sorumlusu hükümettir yani Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetleridir. Soma ve Ermenek'teki maden facialarının sorumlusu hükümettir. Buna başbakan da dahildir. Bu işin sorumlusu hükümet, aktörü, maden sahibi, mağduru, kurbanı işçilerdir" dedi. "Her olaydan sonra koşarak gidiliyor, aynı şeyler söyleniyor" diyen Loğoğlu, 3-5 gün sonra bu sözlerin unutulduğunu ve bütün toplumun yara aldığını dile getirdi.

Fazla düşünülmeden çıkarılan yasaların topluma ve özellikle madenlerde çalışan işçilere işine yaramadığını savunan Loğoğlu, "Netice hükümetin, başbakanın, cumhurbaşkanının çıkıp iddia iddialı, üstelik benim de dikkatimi çekti, cumhurbaşkanı böyle bir ortamda bile hazırlanmış metinden konuşuyor. Yürek olmaz mı insanda, insan ne söyleyeceğini böyle bir ortamda metne bakmadan bilemez mi? Bu laflara inanmıyorum, bunları benimsemiyor. Bir vatandaş olarak bunları hazmedemiyorum" ifadelerini kullandı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın istifa etmesi gerektiği tartışmalarını değerlendiren Loğoğlu, "İstifa etseler ne değişecek, bence etmesinler. Çünkü artık öyle bir facia birikimine sahip oldular ki bu işi ancak onlar temizler. O bakımdan iş başında kalmaları özellikle gerekiyor. Kaçış yok. İstifa, hem hükümeti sözde kurtaracak hem 'sorumluluk onlarda' denilecek. Hayır, öyle değil sorumluluk bütün hükümete ait. Sorumluluk sadece hükümetin son çıkardığı Torba Yasası'na ait değil bundan önceki ilgisizliği ve bu konuların üzerine gidilmemesi, altında para yatıyor" ifadelerini kullandı.

Loğoğlu, Diyarbakır'da son günlerde yaşanan PKK saldırılarını değerlendirdi. "Yakın zamanda 3 askerimiz ve dün 1 astsubayımız şehit edildi" diyen Loğoğlu, "Halen çözüm sürecinden bahseden bir hükümet var. Ben öteden beri bir çözüm süreci olmadığını, bunun sanal olduğunu ve bunun karşılıklı aktörlerinin bir tarafta AK Parti öbür tarafta da İmralı, HDP olduğunu söyledim ama ortada somut bir şey yok. Somut olan neydi, can kaybı olmamasıydı. O da bitti. Demek ki sanal çözüm süreci bütün boyutlarıyla çökmüş durumda... Çözüm sürecinde en etkili olan HDP'ydi ancak halen öyle mi onu bilemiyorum" şeklinde konuştu. Loğoğlu, son günlerde yaşanan gelişmeler nedeniyle HDP'ye olumsuz tepkiler verildiğine işaret ederek, "Neticede bir çözüm sürecine gidilecekse o partiye ve katkılarına ihtiyaç var" dedi.

AKP'nin sözde kurnaz politikalarıyla Kürt yurttaşları da bölmeye çalıştığını savunan Loğoğlu, "AKP şimdi Kürt yurttaşları tepeden aşağıya bir bölme gayreti peşinde, Kürt yurttaşlar da buna pek pabuç bırakmıyorlar. Bunun bir örneğini peşmergenin Türkiye'den geçişinde 'biji Erdoğan' değil 'biji Obama' diye bağırıyorlar" ifadesini kullandı.

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Loğoğlu, "Peşmergelerin ABD başkanına tezahürat etmeleri ve giysileri dikkat çekti. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine, "IŞİD'in faaliyetlerinin bir yan etkisi, uluslararası planda bölgedeki Kürtlere ve onların hayallerine daha fazla sempati ve ilgi yapacak. PKK'nın bile terör listesinden çıkarılması yönünde çağrılar var. Dolayısıyla IŞİD'e karşı Kobani'de verilen mücadele, Türkiye üzerinden peşmergelerin gönderiliyor olması Kürt gerçeğini yükselten bir etki yapıyor.

Türkiye'deki Kürtler de bunun içinde olmak istiyorlar. Türkiye, Kürt meselesinin gerçek bir çözüm girişimiyle, -bunun adresi TBMM'dir- bu meseleyi çözebilecek yönde kendi sınırları, ulusal birliği ve bütünlüğü dahilinde, demokratik yollardan ve eşitlik mesafesinde çözebilecek hala tek ülkedir. Ama her geçen gün bu gelişmelerin gerisinde kalmamız ve Kürt meselesinin artık Türkiye'nin, elinden çıkma noktasına gelme tehlikesiyle karşı karşıyayız... Çözüm süreci, Suriye'nin ve Irak'ın meselesi olmaktan çıkıyor, bölgesel ve uluslararası bir nitelik kazanıyor" cevabını verdi.

SİNAN USLU
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Marmaris ve Fethiye körfezlerinde deniz temizliği başladı Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Marmaris ve Fethiye sahillerini temizlemek için hızla çalışmaları başlattık. Yaptığımız taramalara göre Marmaris’te deniz dibinde 15 bin metreküp kadar balçık birikmiş durumda. Şimdiden üçte birini temizledik” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Muğla’da önceki yıllarda çıkan büyük orman yangınlarının, balçıklı suların denize akmasının ardından deniz dibinde ciddi bir kirlilik oluştuğunu belirtti. Uraloğlu, 11 Mart 2024 tarihinde Bakanlık ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı arasında bir iş birliği protokolü imzaladıklarını Marmaris ve Fethiye’de deniz dibi taramalarını başlattıklarını vurguladı. Taramalara göre Marmaris İçmeler mevkiinde büyük oranda balçık birikmesine rastlandığını açıklayan Uraloğlu, temizleme çalışmaları için gemilerin bölgeye gönderildiğini bildirdi. “Marmaris’te 15 bin metreküp balçık temizlenecek” Uraloğlu, Bakanlığa bağlı Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü koordinesindeki deniz dibi tarama gemileri olan Çamur 10 ve Kazar VI’nın Marmaris’e ulaştığını açıkladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından alandan numuneler ve testlerin sonucunda Marmaris İçmeler Mevkiinde gemilerin deniz dibi tarama faaliyetlerine başladığını açıklayan Uraloğlu, “Yaptığımız taramalara göre Marmaris’te deniz dibinde 15 bin metreküp kadar balçık birikmiş durumda. Şimdiden üçte birini temizledik. Bir ay içerisinde tam tamına iki futbol sahasını dolduracak kadar balçığı temizleyerek Marmaris sahillerini tertemiz yapacağız” dedi. “Yaz aylarında denizler pırıl pırıl olacak” Bakan Uraloğlu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Fethiye Körfezinde ihtiyaç duyulan deniz dibi tarama faaliyetleri için numune ve test çalışmalarını yaptığını belirterek “Fethiye’ye de Bakanlığımıza ait deniz dibi tarama vasıtalarından birisi olan Çamur 5 gemimizi bölgeye gönderdik. Marmaris Körfezinde de olduğu gibi Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızca yapılacak çalışmalar ve hazırlanacak fizibilite raporu doğrultusunda Bakanlıklarımızın koordineli çalışması ile Fethiye Körfezinde de deniz dibi taraması işlemlerini gerçekleştireceğiz. İnanıyorum ki yaz aylarına kadar hem Fethiye hem de Marmaris’in denizini pırıl pırıl hale getirmiş olacağız” diye konuştu. “Doğa, gelecek nesillere bırakacağımız en büyük mirasımızdır” Uraloğlu, doğanın dilini konuşmakla sorumlu bir medeniyetin mensupları olarak çevreye hassasiyetle yaklaştıklarını söyleyerek, “Bir yandan çevremizi olumsuz etkilerden uzak tutmaya çabalarken bir yandan da bu bilinci oluşturmaya çalışıyoruz. Kirletilmemiş ve bozulmamış bir dünyada yaşayabilmek ve gelecek nesillere de temiz bir çevre bırakabilmek için hükümet olarak göreve geldiğimiz ilk günden bu yana canla başla çalışıyoruz. Bizim hedefimiz tabiatın gösterdiği yoldan gitmek; yani onu tahrip etmeden, onunla uyum içinde yaşamayı başarabilmektir. Bu kapsamda Bakanlık olarak gerçekleştirdiğimiz tüm proje ve yatırımlarda çevre hassasiyetini göz önüne alıyoruz. Doğanın kendini yenilemesini ve korunmasını sağlıyoruz. Çünkü hiçbir zaman unutmuyoruz ki; doğa, gelecek nesillere bırakacağımız en büyük ve en önemli mirasımızdır” değerlendirmelerinde bulundu.
Bursa Karacabey Boğazı’nda deniz suyu kalitesi artacak Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin BUSKİ marifetiyle Karacabey Boğazı’ndaki su kalitesinin artırılması amacıyla geçen yıl temelini attığı Karacabey Yeniköy Atık Su Arıtma Tesisinde inşaat hızla sürüyor. Sağlıklı bir kentin ancak sağlıklı bir altyapı üzerine inşa edilebileceği prensibiyle altyapı yatırımlarını hız kesmeden sürdüren Bursa Büyükşehir Belediyesi, atık su arıtma konusunda da örnek yatırımları hayata geçiriyor. İçme suyundaki kayıp kaçak oranını yüzde 20’lerin altına indirerek bu konuda Türkiye’de lider konumunda olan Büyükşehir Belediyesi, atık suların arıtımı ve geri kazanımı için arıtma tesisi sayısını her geçen gün artırıyor. Karacabey’de yıllardır beklenen Yeniköy Atık Su Arıtma Tesisinin temeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Mart 2023’te atılmıştı. Karacabey ilçesi Boğaz, Bayramdere ve Kurşunlu yerleşimlerine hizmet verecek tesisteki inşaat çalışmalarının Ağustos 2024’te tamamlanması hedefleniyor. Günlük 4 bin 400 metreküp kapasiteye sahip olacak tesis, AB standartlarında ileri biyolojik kentsel arıtma prosesine uygun bir şekilde hizmet verecek. Tesiste arıtılmış sular, ultraviyole dezenfeksiyondan sonra derin deşarjla Marmara Denizi’ne verilecek. Böylelikle mavi bayrağın dalgalandığı Karacabey Boğazı’nda deniz suyu kalitesi daha da artacak. “Hızlı adımlar atıyoruz” Arıtma tesisi yatırımlarının ülkenin geleceği için büyük önem taşıdığını hatırlatan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Geçen senelerde büyük bir müsilaj problemi ülke gündemine geldi. Bunun bir daha olmaması ve denizlerimizi daha temiz hale getirmek için ilgili tüm illerle Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonunda toplantılar yapılmıştı. Var olan çalışmalarımızı bizde gözden geçirerek gerekli adımları hızla atmaya devam ettik. Arıtma tesisimiz AB standartlarında ileri biyolojik kentsel arıtma prosesine uygun bir şekilde hizmet verecek. Tesiste arıtılan sular, ultraviyole dezenfeksiyondan sonra derin deniz deşarjıyla Marmara Denizi’ne verilecek. Karacabey longoz ormanları ve Marmara Denizini korumak için üzerimize düşeni büyük bir titizlikle yapmaya devam edeceğiz” dedi. Kocaçay Deltası hayat bulacak Karacabey Yeniköy Atık Su Arıtma Tesisinin hizmete girmesiyle, Karacabey’in yaklaşık 25 kilometre kuzeyinde, Marmara Denizi’nin güney kıyısında yer alan Kocaçay Deltası’nın da hayat bulacağını vurgulayan Başkan Aktaş, deltanın denize döküldüğü yerde oluşmuş lagünler, subasar ormanları ve geniş kumullar içermesiyle doğal yaşam açısından büyük önemi bulunduğunu da sözlerine ekledi.