POLİTİKA - 01 Eylül 2014 Pazartesi 23:09

Çiçek: 'Bu memleketin başına ne geliyorsa...'

A
A
A
Çiçek: 'Bu memleketin başına ne geliyorsa...'

TBMM Başkanı Cemil Çiçek: “Bu memleketin başına ne geliyorsa gelişi güzel ayaküstü yorumlardan geliyor” dedi.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Türkiye’de demokratik standartların hangi seviyede olduğu bir ölçüde yargı kararlarına bakılarak değerlendirilir" dedi.

TBMM Başkanı Çiçek, TBMM’de düzenlenen Adli Yıl Açılış Resepsiyonu’nda basın mensuplarının sorularını cevapladı. Çiçek, Yargıtay Başkanı Ali Alkan’ın konuşmasına yönelik olarak konuşmayı dinlemediğini ifade ederek, "Devlet ve toplum hayatında yargının çok önemli bir yeri var. Yargı, bir devletin bağımsızlığının en önemli sembollerinden bir tanesidir. Yargılamayı, Türk milleti adına yapar. O nedenledir ki, yargıya güven devlete güvendir. Eğer devlete güven isteniyorsa, yargıya, güvenin en üst noktada olması lazım. Burada hem yargı mensupları hem de yargıdan hizmet bekleyen herkesin dikkat etmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Türkiye’de yargının uzunca süreden beri tartışıldığına dikkat çeken Çiçek şöyle devam etti:

"20-30 yıldır her adli yıl açılışında hep tartışılır günler oldu. Bu durumdan yargıyı çıkarmak lazım. Tartışmaları Türkiye’nin en ücra köşesinden takip eden hakim, savcı var. Bunların morale ihtiyacı var. Yargı tartışılır hale geldiğinde bu insanların morali bozulur. Türk yargısının diğer demokratik ülkelerden farklı iki önemi daha var. Bunlardan bir tanesi şudur: Türkiye’de demokratik standartların hangi seviyede olduğu bir ölçüde yargı kararlarına bakılarak değerlendirilir."

Türkiye’nin demokratik standartlarının yüksek olup olmadığına ilişkin değerlendirmelerin yargı kararlarına paralel gittiğini söyleyen Çiçek, "Hukuk yorumdur. Türkiye’nin imajına en büyük katkıyı olumlu ya da olumsuz yargı sağlamış oluyor. Türkiye yatırım açığı olan ülke. Bizim kendi tasarruflarımızla kalkınma hızını belli bir yüzdenin üzerine çıkarma şansımız yok. Türkiye’nin yabancı yatırımcıya ihtiyacı var. Türkiye’ye yatırım yapacak olanlar, Türkiye ile ilgili karar verecek olanlar dikkat ettiği husus, ’Türkiye’de hukuk güvenliği var mı, yok mu’. Türkiye’ye yatırım yapacak olanlar gelip Türkiye’nin uygulamalarını bizden sormuşlardır. Türkiye ile ilgili kalkınma çabalarına katkı verecek olan işadamları, müteşebbisler hukuk güvenliğine dikkat ediyorlar" ifadelerini kullandı.

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ’kayıp trilyon davası’ ile ilgili ifade vermeye gideceğini açıklaması ile ilgili ise Çiçek, "Sayın Gül onu daha önce de söyledi" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yemin töreni esnasında CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’a söz vermemesine yönelik olarak Çiçek, şunları söyledi:

"O İç Tüzük açısından olağanüstü toplantı. Bu toplantılar törensel toplantılardır. Bugün konuşulabilir, yarın konuşulabilir. Yakışık almadı ki, kimse de tasvip etmedi."

Yargının kendi içinde seçimi yapacağını belirten Çiçek, "Onların sorumlu davranacağına, yargının itibarını onların da sizin, benim kadar düşüneceğime inanıyorum. Ümit ederim ki, kendilerine yakışan bir seçimi yapmış olsunlar" diye konuştu.

Çiçek, gazetecilerle sohbetinde, “Bu memleketin başına ne geliyorsa gelişi güzel ayaküstü yorumlardan geliyor” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu "Rüzgarlı havalar yüz felcine neden olabilir" Yüz felcinin herhangi bir yaş aralığı, cinsiyet ve kritere bağlı olmadan herkeste görülebileceği uyarısında bulunan Fizyoterapist Berkay Eren, “Soğuk hava, rüzgarlı olan günler ve mevsim geçişleri, yüz bölgesindeki sinirleri olumsuz etkileyerek yüz felcine neden olabilir” dedi. Yüz felcinin, insan beyninde sinirsel uyarıları ileten ve yüzdeki mimik kaslarının hareketlerini sağlayan fasiyal sinirin çeşitli nedenlerle etkilenmesi ile ortaya çıkan, yüz hareketlerinde azalma meydana getiren bir rahatsızlık olduğunu söyleyen Medical Park Ordu Hastanesi’nden Fizyoterapist Berkay Eren bilgilendirmede bulundu. “Mevsim geçişleri en riskli dönemler” Yüz felci için herhangi bir yaş aralığı, cinsiyet vs. gibi kriterler olmadığının altını çizen Fzt. Eren, “Yüz felci herkeste görülebilir. Özellikle soğuk hava, rüzgârlı olan günler ve mevsim geçişleri yüz felci için en riskli dönemlerdir. Genellikle yüzün bir tarafı etkilenirken nadir olarak iki taraf da etkilenebilmektedir” diye konuştu. “Hangi nedenle ortaya çıktığının anlaşılması tedavi için önemli” Yüz felci tanısı koyulurken santral (beyinsel) problemlere mi bağlı olduğu yoksa periferik (kulak ve boyun hastalıkları) bir nedenle mi olduğunun anlaşılmasının, tedavinin planlanması açısından oldukça önemli olduğunu söyleyen Eren, “Santral nedenli yüz felçleri daha nadir görülürken periferik nedenli yüz felçleri daha sık görülmektedir. Etkilenen tarafta sadece ağız çevresinde kayma ve güçsüzlük olması bu durumun santral (beyin) nedenli olduğunu düşündürür ve sebebinin nöroloji uzmanı tarafından araştırılması gerekir. Periferik bir nedenle oluşan yüz felcinde ise yüzün etkilenen tarafında alın hareketleri, göz hareketleri, burun kanadı ve ağız hareketleri tümden bozulmaktadır. En sık görülen türü ‘Bell paralizisi’dir” ifadelerini kullandı. “Bell paralizisi ani başlar, hızlı ilerler” Bell paralizisinin kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte viral sebeplerin neden olabileceğini söyleyen Fzt. Berkay Eren, “Bell paralizisi genelde ani bir şekilde başlar ve hızlı ilerler. Kısmi felç olarak başlayıp hızla tam bir yüz felcine de dönebilmektedir. Hastalarda yüz felci dışında başka bir fonksiyon bozukluğu ve muayene bulgusu genellikle görülmez. Hastaların yüzde 85-90’ı zamanla tamamen düzelmektedir ve iyileşme süreci felcin şiddeti ile orantılı olarak 1 ay ile 1 yıl arasında değişebilmektedir” şeklinde konuştu. “Şeker hastaları, hamileliğinin son dönemindekiler ve ileri yaştakiler risk altında” Şeker hastalarının, ileri yaş grupları ve hamileliğin son dönemlerindeki bireylerin ekstra risk altında olduğunu ve daha dikkatli olmaları gerektiğini söyleyen Fzt. Eren, tedavi yöntemleri hakkında şunları söyledi: “Soğuk hava, rüzgârlı olan günler ve mevsim geçişleri yüz felci için en riskli dönemlerdir. Bu sebeple, Bell paralizisi genellikle kış ve bahar aylarında daha sık görülmektedir. Sebebe bağlı olarak tedavi süreci değişim göstermektedir. Doktor tarafından yapılan kulak burun boğaz veya nörolojik muayene ile felcin sebebi anlaşılarak tedavi planlaması yapılmalıdır. Hastaya koyulan tanı Bell paralizisi ise kortizon ve antiviral ilaçlar ile medikal tedaviye başlanır. Bunun yanı sıra yüz kaslarını güçlendirmek ve sinirsel iletimi düzeltmek için ise hastanın bir an önce fizik tedaviye başlanması önerilmelidir. Fizik tedavide, elektroterapi uygulamaları, sıcak uygulamalar, masaj ve kişiye özel egzersiz programı gibi tedavi modaliteleri uygulanır ve doktor gözetiminde hastanın takipleri düzenli olarak yapılır. Tam düzelme sağlanamayan hastalar ise, göz kapağının ve çarpık gülümsemenin düzeltilmesi amacıyla Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi’ye yönlendirilir.”
Bilecik Turizm Haftası çeşitli etkinliklerle kutlandı Bilecik’te Turizm Haftası çeşitli etkinliklerle kutlandı. Bilecik Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi’ndeki kutlamalara, Vali Şefik Aygöl, Belediye Başkan Yardımcısı Yaşar Külhan, Bilecik Emniyet Müdürü Beyti Kalaycı, İl Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan, öğretim üyeleri, öğrenciler ve vatandaşlar katılım gösterdi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program akışı tanıtım filminin sunumuyla devam etti. Günün anlam ve önemine binaen konuşmasını gerçekleştiren Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan, ‘’Toplumda turizm bilincini geliştirmek, iç turizmi canlandırmak, halkın turizm hareketlerine katılımını sağlamak, turizm ve kültür değerlerini tanıtmak, yaşatmak ve turizmi geliştirmek amacıyla, her yıl 15- 22 Nisan tarihleri arasında kutlanan ve bu yıl 48’incisinin düzenlendiği ‘Turizm Haftası’ programımıza hepiniz hoş geldiniz sefalar getirdiniz. Zengin kültürel varlıkları, eşsiz doğası, köklü geçmişe sahip kültür ve sanat yapısı ile turizmin her çeşidine imkan sağlayan ve binlerce yıllık geçmişiyle birçok medeniyete ev sahipliği yapan kadim şehrimiz Bilecik’i tüm bu taşıdığı önemli misyon ile yaşanabilir bir şehir, sağlıklı bir toplum, kültür ve turizm şehri olarak görmekteyiz. Marmara’nın incisi, taşı mermer, toprağı seramik, yaprağı ipek, Şeyh Edebali Diyarı, dirilişin, kuruluşun ve kurtuluşun şehri olan Bilecik, kültür ve inanç turizminin yanı sıra; tarih turizmi, doğa turizmi, sağlık turizmi, ekstrem spor turizmi, agro turizm, eko turizm, tatuta turizmi, fuar ve kongre turizmi gibi pek çok alanda büyük bir potansiyeli içerisinde barındırmaktadır’’ dedi. ‘Yıl içerisinde 1,5 milyona yakın ziyaretçimizi ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz’ Sözlerine devam eden İl Müdürü Bircan, ‘’İlimizin manevi mimarı Şeyh Edebali Hazretlerinin “Geçmişini Bilmeyen Geleceğe Yön Veremez, İnsanı Yaşat ki Devlet Yaşasın” şiarı ile ortak kültür mirasımızı da yaşatmak için gayret gösteriyoruz. Somut olmayan kültürel miras envanteri unsuru olan ve 740 yıldır aynı ruhla ve inançla yaşatılan ‘Ertuğrul Gazi’yi Anma Söğüt Yörük Şenliklerimiz’ başta olmak üzere kuruluş ve kurtuluşun şehri Bilecik’e dünyanın birçok noktasından yıl içerisinde 1,5 milyona yakın ziyaretçimizi ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Yılda 200 bin otel konaklama kapasitesine, gün içerisinde ortalama 40 bin araç trafiğine, çevresinde yaklaşık 25 milyon nüfusa, 4 bölge 4 iklim kuşağında bulunan Şehrimiz, Turizm Yatırımlarımızı ve yerli ve yabancı ziyaretçilerimiz tarafından keşfedilmeyi bekliyor. Bu duygu ve düşüncelerle; ilimizin turizmdeki başarı tablosunda imzası olan başta sektör çalışanları olmak üzere, tüm turizm paydaşlarımızın Turizm Haftası’nı kutluyor, verimli bir turizm sezonu geçirilmesini diliyorum’’ dedi. İl Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan’ın konuşmasının ardından, şiirlerin okunması, halk oyunları ekibinin gösterisi, canlı müzik, Yavuz Selim Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi gösterisi ve mezuniyet töreni ile devam eden Turizm Haftası programı, sergilerin gezilmesi ile son buldu.
Denizli Ters laleler bu yıl açmadı Denizli’nin Bozkurt ilçesine bağlı Hayrettin Mahallesinde yetişen, ticaretinin yapılması ve güzelliğini herkesin görmesi için turizm faaliyetleri de başlanılan ters laleyi iklim değişikliği vurdu. Kış soğuğu ve kar yağışı olmayınca, laleler bu yıl açmadı. Türkiye’deki ender çiçeklerden olan ve Bozkurt ilçesine bağlı Hayrettin Mahallesinde de bolca yetişen Ters laleler, iklim değişikliğine yenildi. Ters laleler, Ekim, Kasım aylarında 1400 rakımlı mahallede toprak sıcaklığının -15, -20’lere düşmemesi nedeniyle geçen yıl olduğu gibi bu yıl da açmadı. Halk arasında ağlayan gelin, Kerbale çiçeği veya Tuşaya isimleriyle bilinen 1878 yılında Bulgaristan Deliorman Bölgesinden göçen muhacirlerin yanlarında getirdikleri soğanlardan bütün mahalleye yayılan fotoğraf ve doğa tutkunlarının merakla beklediği Ters laleler bu yılda açmadı. Hayrettin Mahallesi Muhtarı Salih Aktaş, Ters lalenin soğuğu seven bir çiçek türü olduğunu söyledi. Muhtar Aktaş, ‘Ters lale soğuğu çok seven bir çiçek. Eksi 15’leri 20 leri görmesi gerekir toprakta. Onu da görmediği için son iki yıldır, pek açmıyor, istediğimiz verimi alamıyoruz. Ters lalelerin soğanlarını köstebek yemez. Bu bir nevi köstebek savar bir çiçektir. Atalarımızda buna sahip olmuşlar ama şu anda istediğimiz verim olmadığından mahallemizde çiçek olarak ta açmadı, üzgünüm. Ters laleye bizim lisanımızda ’Tuşaya’ denir. Hristiyanların kutsal saydığı bir çiçektir. Hz. İsa’nın vefatında bu çiçek boynunu yere eğdiğini, daha önceden yukarıya baktığını söylerler. Hristiyanlık alemi de çiçeği kutsal kabul ederler" diye konuştu.