EKONOMİ - 20 Aralık 2014 Cumartesi 09:01

Çiçek ihracatçısı, ‘Ruble’ krizini fırsata çeviriyor

A
A
A
Çiçek ihracatçısı, ‘Ruble’ krizini fırsata çeviriyor

Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Osman Bağdatlıoğlu, Rus Rublesi’nin ABD Doları karşısında değer kaybetmesinin ardından yaşan kriz ortamını değerlendirdi.

Bağdatlıoğlu, savaş halinde dahi Rusya’nın votka, çiçek ve ekmekten vazgeçmediklerini belirterek, üreticinin Rusya ve Ukrayna’da üretime girmesini tavsiye etti. 

Rus Rublesi’nin ABD Doları karşısında değer kaybetmesinin ardından Rusya ve doğu blokuna kesme çiçek ihracatı yapan üreticiler, 1 ay önce yaşadıkları “Ruble Krizi’ni fırsata çevirmeye hazırlanıyor. Çiçek üretici ve ihracatçıları yaşanan krizin ardından Rusya ve doğu bloku ülkelerin ithalat tercihlerini Türkiye’den yana kullandıklarını söyledi.

“GEÇEN YILA ORANLA YÜZDE 10 ARTIŞ VAR”

Geçen yıla oranla çiçek ihracatında yüzde 10 büyüme sağladıklarını belirten Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Osman Bağdatlıoğlu, “Yıl sonuna bakıldığında geçen yıla göre yüzde 10 oranında bir ihracat artışı var. 400 milyon dal çiçek göndermiştik geçen yıl, bu yılda parasal değeri 430 milyon dal ihracata denk gelecek.” dedi.

“RUBLE KRİZİ NEDENİYLE YÜZDE 20’LİK BİR GERİLEME OLDU”

Kesme çiçek ihracatı yaptıkları ülkeler arasında Rusya’nın ilk sıralarda olduğunu fakat yaşanan savaş ve Ruble’nin değer kaybetmesi nedeniyle Rusya’nın ihracatta 4. sıraya düştüğünü kaydetti.
1 ayık periyotta yüzde 20’lik gerileme olduğunu da belirten Bağdatlıoğlu şöyle konuştu:
“İhracat yaptığımız ülkeler arasında İngiltere, Almanya, Hollanda ve Rusya geliyor. Rusya ile ihracatımızda son bir ayda yüzde 20’lik bir gerileme oldu. Rısya, bu yüzden sıralamada ikincilikten 4’üncü sıraya düştü. Gündemde bir Ruble krizi söz konusu ve bu çiçekçileri etkiledi. 1 aylık periyotta Ruble’nin yükselmeye başlamasından dolayı yüzde 20’lik bir düşüş oldu. İhracat yapan firmalarında para dönüşlerinde bir dengesizlik oluştu” dedi.

“KRİZİ FIRSATA ÇEVİRMEMİZ LAZIM”

Yaşanan krizin iyi değerlendirilmesi gerektiğini ve oluşan panik havasından üretici ve ihracatçıların faydalanmasını tavsiye eden Bağdatlıoğlu, üreticilere Rusya’daki pazarda ticari faaliyetler oluşturması konusunda tavsiyede bulundu.

Bağdatlıoğlu şöyle konuştu:
“İhacatı nasıl arttırırız bunu düşünmemiz lazım. Çiçek ihracatı Rusya’da son bir iki ay içerisinde yüzde 50 oranında düştü. Özellikle Hollanda’dan gidenlerde. Bir panik havası oluştu ve kullanım azaldı. Rusya bizim büyük pazarımız ve bu kriz iyi değerlendirilmeli oradaki ticari faaliyetler artırılmalı. Kriz var mı? Evet var ama bunu artı yöne çevireceğimizi düşünüyorum. Bunu fırsata çevirmeliyiz ve doğru yatırımlarla pazarları kazanmalıyız. Sera ve topraklar ucuzladı Rusya ve Ukrayna’da oralarda şimdiden yatırım yapılırsa ekonomileri düzeldiğinde oralarda söz sahibi olursun. Uzun dönemde Rusya ile yaşadığımız kapı sorunları giderilirse ihracat yüzde 30 seviyelerinide geçebilir.”

“SAVAŞ OLSA DA ÇİÇEKTEN VAZGEÇMİYORLAR”

Rusya ve Ukrayna’nın savaş halinde dahi lükslerinden zevklerinden vazgeçmediklerini belirten Bağdatlıoğlu, “Ukrayna ve Rusya’da savaş anında çiçek tüketiminin arttığını gördük. Çünkü bu bölgenin insanı çiçek, votka ve ekmekten vazgeçmiyorlar. Daha pahalı çiçekten vazgeçebiliyorlar ama çiçekten tamamen vazgeçmiyorlar” dedi.

“SEZON ŞU ANDA OLUMLU İLERLİYOR”

Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği ve Tempo Tarım Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Yılmaz’da uzun dönemde yüzde 30 oranında bir artış olacağını beklediğini belirtti. Sezonun bekledikleri gibi iyi ilerlediğini belirten Yılmaz şöyle konuştu:
“Kesme çiçek üzerine ihracat yapıyoruz. Bunu Avrupa’nın bir çok ülkesine ve Rusya ve Ukrayna gibi ülkelere de satış yapıyoruz. Sezon şu an olumlu bir şekilde ilerliyor. Eylül ayında Dolar’ın Ruble karşısında değer kazanmasının bizleride endişelendirmişti. Daha sonraları farkettikki bunun bizim içinde olumlu etkileri var. Biz bu fırsatı değerlendirmek istiyoruz. Avrupa ve Doğu bloku gül ve diğer pahalı çiçek türleri yerine bizden karanfil talep ediyor. Yaklaşık olarak yüzde 30 oranında ihracatta bir artış olacağını ön görüyorum. Türkiye bu konuda avantajlı. Çünkü pazara yakınız ve karanfil üretimi bizde çok fazla” dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Gökyüzünden denize pedal çevirecekler Kemer’de bu yıl ikincisi düzenlenecek olan Sky To Sea (Gökyüzünden Denize) Dağ Bisikleti Yarışı için hazırlıklar tamamlandı. Kemer Kaymakamlığı’nın destekleriyle Kemer Belediyesi ana sponsorluğunda 20-21 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek yarışlara Türkiye, Rusya, Norveç, Romanya ve Gürcistan’dan 85 sporcu katılacak. Dünya’da kar üzerinde başlayıp denizde biten tek yarış olma özelliğine sahip Sky To Sea, Kemer bölgesinin bisiklet turizmi alt yapısını ve benzersiz coğrafyasını ön plana çıkarmak amacıyla düzenleniyor. 21 Nisan Pazar günü Tahtalı Dağı’nın 2 bin 365 metrelik zirvesinden yarışa başlayacak sporcular, 34 kilometrelik etapta patikaları ve köy yollarını geçerek Kemer sahilinde bulunan denize atlama rampasındaki bitiş çizgisine ulaşmaya çalışacaklar. Yarışlar ile ilgili açıklama yapan Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Kemer’de turizm sezonunun uzatılması amacıyla hayata geçirdikleri Bisiklet Rotaları Projesi ile Kemer bölgesini bisiklet turizmi ile tanıştırdıklarını söyledi. Başkan Topaloğlu, Sky To Sea Dağ Bisikleti Yarışı’nın Kemer turizmine büyük katkısı olduğunun altını çizerek, “Bisiklet potansiyelini çok iyi tanıtacak ve anlatacak bir yarış etkinliği. Bu yarıştan sonra gelecek hafta da Akra Gran Fondo yol bisikleti yarışlarına ev sahipliği yapacağız. Ayrıca şu anda Kemer Belediyesi Göynük Atatürk Spor Salonu’nda yapılan Bekir Özer Türkiye Gençler, U23 ve Elite Büyükler Bay-Bayanlar Muaythai Şampiyonası’na katılan bin 100 sporcu Kemer’de. Geçen gün Uluslararası TEN PRO -Turkish Bowl Tenis Turnuvası ile açılan Corendon Tennis Club Kemer’de 44 ülkeden 8 -16 yaş arasında 200 üst düzey sporcu ağırlanıyor. Kemer’de öncelikli hedefimiz, nisan ve mayıs aylarını bu tip spor etkinlikleri ile doldurmak ve turizm hareketliliğini bu aylara spor turizmi sayesinde yaymak istiyoruz. Kemer’i spor turizminin zirvesine taşımak için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Samsun Mevsim geçişlerinde çocuklarda ishale dikkat Çocuklarda ishalin en sık nedeninin virüsler olduğunu belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Karakullukçu Çebi, “İshal, daha çok mevsim geçişi dönemlerinde gözlenir. Sulu kakaya; ateş, kusma, karın ağrısı ve iştahsızlık da eşlik edebilir. Bakteri ve parazitlerin sebep olduğu ishaller mikrobun bulaştığı yiyecek-içecek veya temas etmiş ellerin ağıza götürülmesi ile bulaşır. İshal sık karşılaşılan ve nadiren ciddi seyreden bir hastalık olmakla birlikte küçük bebeklerde ateş ve kusmanın eşlik ettiği durumlarda çocuk doktoruna başvurmak oldukça önemlidir” dedi. Liv Hospital Samsun Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Karakullukçu Çebi, mevsim geçişlerinde çocuklarda sıklıkla görülen ishal konusunda açıklamalarda bulundu. Çocuklarda ishalin en sık nedeninin virüsler olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Çebi, “İshal, daha çok mevsim geçişi dönemlerinde gözlenir. Sulu kakaya; ateş, kusma, karın ağrısı ve iştahsızlık da eşlik edebilir. Bakteri ve parazitlerin sebep olduğu ishaller mikrobun bulaştığı yiyecek-içecek veya temas etmiş ellerin ağıza götürülmesi ile bulaşır. Virüslerin sebep olduğu ishaller temas ile kolayca bulaşabilmektedir. İshal sık karşılaşılan ve nadiren ciddi seyreden bir hastalık olmakla birlikte küçük bebeklerde ateş ve kusmanın eşlik ettiği durumlarda çocuk doktoruna başvurmak oldukça önemlidir” diye konuştu. "Belirtiler bir veya iki gün sürebilir” Çocuklarda ishalin genellikle 24-48 saat içinde düzelen kusma atağı ile başladığını belirten Uzm. Dr. Çebi, “Belirtiler bir veya iki gün süren hafif ishal ve bulantıdan, birkaç gün süren şiddetli ve bol sulu dışkılamaya kadar değişkendir. İshal, genellikle 24 saat içinde en az üç kez gözlenen yumuşak kıvamlı veya sulu dışkılama olarak ifade edilmektedir” şeklinde konuştu. "Yüksek ateş görülebilir" Uzm. Dr. Çebi, çocuklarda ani başlangıçlı ishalin yaygın belirtileri ile ilgili şunları söyledi: " Yumuşak kıvamlı veya sulu dışkılama, dışkılama ile rahatlayan ve kramplar halinde gelen karın ağrısı atakları, bulantı ve kusma, yüksek ateş, kas veya baş ağrısı. Yumuşak kıvamlı dışkılama, bağırsaklar normal düzenine dönmeden bir hafta kadar daha sürebilir. Bazı çocuklar, akut ishalden sonra zaman içinde düzelen geçici bir laktoz intoleransı geliştirirler; bu durumda süt içtikten veya süt ürünleri tükettikten sonra yumuşak kıvamlı dışkılarlar. İdrar çıkışında azalma, ağız kuruluğu, gözyaşında azalma, göz kürelerinde çöküklük, halsizlik ve huzursuzluk sıklıkla gözlenebilen dehidratasyon belirtileridir. Ancak, acil tıbbi yardım alma gereksinimi ifade eden uykuya meyilllilik, soluk veya alacalı bir cilt, soğuk el ve ayaklar, ıslak bez sayısında ciddi azalma, hızlı ve yüzeysel soluma gibi belirtiler dehidratasyonun şiddetli olduğunu göstermektedir” ifadelerini kullandı. "Bol su tüketimi önemli" Bol su tüketiminin öneminden bahseden Uzm. Dr. Çebi, “Çok sulu sümüksü ve kanlı dışkı, siyah-katran rengi dışkı, idrar yapamama ya da idrar renginde kırmızılık önemlidir. Bu durumu çocuk doktorunuzla mutlaka görüşmelisiniz. Evde bol su ve anne sütü ile sık besleme uygulanmaktadır. Şekerli, yağlı salçalı gıdalar verilmemelidir. Yağlı gıdalar, meyve suları ve çok şekerli içecekler ishali arttırabilir. İshale yönelik ilaç tedavisi doktorunuz önermedikçe gerekli değildir. Destek için doğal ya da ilaç formunda probiyotikler kullanılabilir. 1 yaşından küçük bebekler, kanlı ishal, kusma ağızdan beslenememe, uyuklama hali, halsizlik, ağız kuruluğu, idrarda azalma ve yüksek ateş durumunda hemen çocuk doktoruna başvurulmalıdır, gözetim altında tutulmalıdır" açıklamasında bulundu.