GÜNDEM - 20 Eylül 2016 Salı 13:47

Çocukları YPG tarafından kandırılan ailelerin isyanı

A
A
A
Çocukları YPG tarafından kandırılan ailelerin isyanı

Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) tarafından Cerablus’ta esir alınan YPG’lilerin aileleri çocuklarının zorla kandırıldığını iddia ederek yetkililerden yardım istedi.

24 Ağustos’ta başlayan Fırat Kalkanı Harekatı esnasında Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) askerleri tarafından Cerablus’ta esir alınan 3 YPG’linin ailesi çocuklarından haber alabilmek için Carablus’un sınır komşusu olan Gaziantep’in Karkamış ilçesine geldi. Bitlisli, Diyarbakırlı ve Muşlu üç baba çocuklarının farklı tarihlerde örgüte hizmet eden kişi veya kişiler tarafından kandırılarak YPG’ye katıldıklarını düşünüyor. Aileler, “Çocuklarımız doğup büyüdükleri topraklara getirilip Türk adaletine teslim edilsinler” diyor. Aileler, henüz 20’li yaşların başında örgüt tarafından kandırılarak Suriye’ye giden 18 yaşındaki H.A., 20 yaşındaki S.N. ve 24 yaşındaki F.O.’nun YPG’ye katıldığını ÖSO’nun yayınladığı fotoğraflardan gördüklerini ifade etti. Aileler çocuklarından haber alabilmek için 20 gündür Gaziantep’in Karkamış ilçesinde bekliyor.

“Ne okul kaldı ne de ders, ayağım kaydı baba”
Muş’ta çiftçilikle uğraşan 56 yaşındaki Zeynettin O., oğlunun Edirne’de üniversite okuduğunu belirterek, “Ben çiftçilikle uğraşıyorum. Çocuğum vatanına milletine hizmet etsin diye Muş’tan Edirne’ye okuması için gönderdik. Ailece çocuğumuzun okuması için mücadele verdik. YPG’ye katıldığından bilgim yoktu. Örgüte katılmadan bir hafta önce tavırları dikkatimi çekti. Kendisiyle görüştüğümüzde derslerini sorduğumda 'baba ne okul kaldı ne de ders, benim ayaklarım kaydı. Geri dönüşüm yok. İrtibatımız kesilecek belki yakında ziyaretinize geleceğim' diyerek telefonu kapattı ve bir daha haber alamadık. Telefon görüşmemizin üstünden 3 yıl geçti. Fırat Kalkanı Harekatı başladıktan sonra ÖSO’nun elinde olduğunu fotoğraflardan gördüm. YPG’nin düşüncesini asla benimsemiyoruz. Çocuklarımızı haince kandırıp örgüte katmışlar. Fotoğrafı görünce dünyam yıkıldı. Muhakkak bir şekilde kandırıldı. Oğlumun bir an evvel Türkiye’ye getirilmesi konusunda devlet büyüklerimizden destek bekliyorum” dedi.

“Kime ne soracağımı bilemiyorum”
18 yaşındaki H.A’nın babası Hacı A. da çocuğunun Diyarbakır Lice’de lise öğrencisi olduğunu belirterek, “Evine bağlı, çalışan aynı zamanda okuluna devam eden bir çocuktu. İleriki yaşamında geçimini besicilikle sürdürmeyi düşünüyordu. Örgüte katılacağını asla aklımızdan geçiremezdik. Bir sabah evden hayvanlara bakmak için çıktı bir daha gelmedi. Son olarak sosyal medyada Özgür Suriye Ordusu’nun yayınladığı fotoğraflardan YPG’ye katıldığını gördük. Benim çocuğumun örgüte katılmak gibi bir düşüncesi de yoktu. Çocuğum evine, annesine, kardeşlerine, işine bağlı bir gençti. Buralara nasıl geldi, kim getirdi sormak istiyorum ama kime soracağım? Çocuğumu görünce iki gün kendime gelemedim. Eğer bilseydim canım pahasına mücadele verirdim. Dokuz aydır çalmadığım kapı kalmadı. Gaziantep Valimiz ile de görüşüp yardım istedik. Başbakanımızdan, Cumhurbaşkanımızdan yardım istiyorum. Çocuğum 18 yaşındaydı bunun araştırmasını değerlendirmesini nasıl yapayım? Ben bunun değerlendirmesini yapamıyorum” şeklinde konuştu.

“YPG’ye katılsın diye yetiştirmedim”
Oğlunun fotoğraflarını internette görerek Gaziantep’in Karkamış ilçesine gelen Ercan N. ise "1 Kasım 2015 akşamı 20 yaşındaki oğlum S.N. evden çıktı, geç saatlere kadar eve gelmediğini görünce çevremizdeki gidebileceği yerleri ve akrabalarımızı aradım. Telefonu kapalıydı. Çocuğum akrabalarımız ve kendi arkadaş çevresi ile vedalaşıp ertesi sabah askere yolcu edecektik. Ben çocuğumu 20 yaşına getirene kadar devletine, vatanına hizmet etsin diye yetiştirdim. Asker olsun diye hazırlamıştım, YPG’ye katılsın diye yetiştirmedim. Biz devlet büyüklerimizden, yetkililerimizden herhangi bir sıkıntı görmediğimiz için, çocuğum da herhangi olumsuz bir duruma maruz kalmadı. Herhangi bir sabıkası da yok. Böyle bir şeye nasıl kalkıştı. Bir anlam veremiyorum. Çocuğumdan o güne kadar bir şey esirgemedim ama çocuğum bana ve çevresine nasıl böyle bir şey yaşattı bir anlam veremiyorum. Herkes çocuğuna sahip çıksın, çocuklar etraflarındaki kişi veya kişilerce kandırılıp gönderiliyorlar. Oğlum 8 ay sonra beni aradı YPG’ye katıldığını söyledi. Bir baba olarak o an dünyam yıkıldı. Fırat Kalkanı Harekatı’nın ilk günlerinde internet sitesinde yayınlanan bir haberde Özgür Suriye Ordusu tarafından esir alındığını gördüm. Bitlis’ten çıkıp Karkamış’a geldim. Devlet büyüklerimizden yardım istiyorum. Çocuğumu bir an evvel Türkiye’ye getirsinler. Bu süreçte gerek Ankara’da gerekse Gaziantep’te ilgili yerlere gerekli başvuruları da yaptım. Şu an haber bekliyorum. Çocuğumu getirip Türk adaletine teslim etsinler” diye konuştu.
Öte yandan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Gaziantep Valiliği ile iletişim kuran aileler çocuklarının durumuyla ilgili yetkililerden gelecek haberi bekliyor. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Öğrencilerin geliştirdiği bu proje ile binalar 8 şiddetindeki depreme dayanıyor Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı tarafından düzenlenen 18. Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Kayseri Bölge Yarışması’na Nevşehir’den katılan öğrenciler, binaları 8 şiddetindeki depremde dayanıklı hale getiren çift yönlü sismik izolatörü tanıttı. Kayseri, Aksaray, Nevşehir, Kırşehir, Niğde, Sivas ve Yozgat olmak üzere 7 ilden 101 proje, Süleyman Demirel Spor Salonu’nda ziyaretçilerle buluştu. 18. Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Kayseri Bölge Yarışması’na Nevşehir Halil İncekara Bilim ve Sanat Merkezi’nden katılan 5. sınıf öğrencileri Beren ve Duru, depremde koruyucu etkisi daha yüksek olan çift yönlü sismik izolatöre sahip prototip binalarını tanıtırken, geleceğin mühendislerine de yaptıkları çalışmalarla ilham olmak istiyor. Projenin amacı hakkında bilgi veren Beren Çakacı, “Bu projemizin amacı okullarda deprem afet bilincinin hayata geçirileceği, çocukların mühendislik sürecini takip ederek, simülasyon ortamlarında yaparak ve yaşayarak öğrenecekleri, soruna çözüm ürettiği sağlam, özgün, yıkılmayan bina prototipleri oluşturmalarına katkı sağlamaktır. Bu projede binalar 8 şiddetinde depreme kadar dayanabilecek. Deprem değil, bina öldürür” dedi. Projede görev alan 5. sınıf öğrencisi Duru Karakaya da, geliştirdikleri sistemle geçen yıl yaşanan depremde bile binaların ayakta kalabileceğini düşündüklerini söyleyerek, "Burada görünen izolatörler depremin enerjisinin kuvvetini absorbe ederken, rezonans etkisini de engellemeye çalışırlar. Normal binalarda burada görünen bilyeler oyuk şeklindeki yuvaların içindeyken, bizim binamızda düz yuvaların içinde duruyorlar. Aslında binalarda ya sadece bilye sistemi ya da sadece yay sistemi kullanılabilir. Eğer sadece yay sistemi kullanılırsa da bu sadece yatay düzlemde işlevseldir. Fakat biz bu bina prototipimizde hem bilyeleri hem de yayları kullanarak hem yatayda hem de dikeyde işlevsel olan bir bina prototipi oluşturduk. Geçen sene yaşadığımız Kahramanmaraş depremi de kötü bir tesadüf oldu. O deprem de hem yatay hem de dikeyde meydana gelen bir depremdi. Bu yüzden bu stabil bina prototipimizin Kahramanmaraş depreminde yıkılmadan ayakta kalabileceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. Karakaya, “Binamızın alt temelinde 5 tane kolon bulunmakta. Bu 5 kolonun 4’ünün etrafında tavana 45 derecelik açıyla sabitlenmiş yerler var. Bu yerlerin sabitlendiği kolonların üst kısmında sürtünme sarkacı adını verdiğimiz bilye sistemlerimiz bulunmakta. Bu bilye sistemleri de tüm kolonların üstünde bulunmakta. Ortada da ağırlık merkezinden esinlendiğimiz bir kolon daha bulunmakta. Dünyadaki her şey, hatta dünya bile taneciklerden oluşmaktadır ve tanecikler dünyanın üst kısmına yani kuzeye doğru gittikçe hafiflemektedir. Dünyanın en bilinen yapılarından biri olan Pisa Kulesi’nin ağırlık merkezi deplasman alanının yani temas alanının dışına çıkacaktır. Eğer ağırlık merkezi kulenin deplasman alanının dışına çıkarsa kule yıkılacaktır. Bu yüzden halatlarla sabitlenmiştir. Biz binamıza yapay bir deprem vermek için altında ’salınım tabakalı titreşim aracı’ adını verdiğimiz bir spor aleti var. Bu alet binamıza yapay bir deprem veriyor ve bu yapay depremi ölçmek için de bir aplikasyon var. Bu aplikasyonla titreşim aracının ne kadar büyüklükte bir deprem verdiğini ölçebiliyoruz” dedi.
İzmir Sporda Bayraklı farkı Spora ve sporcuya yaptığı yatırımla katıldığı müsabakalarda yüzlerce derece alarak fark oluşturan Bayraklı Belediyesi, başarılarına yenilerini ekledi. Bu kapsamda tekvando ve kick boks şampiyonasında toplam 7 derece kazanan Bayraklılı sporcular, ilçenin gururu oldu. Çiğli Spor Salonunda gerçekleştirilen yıldızlar il birinciliği tekvando müsabakası ve İzmir Afet Evleri Spor Salonunda düzenlenen İller arası kick boks şampiyonasına katılan Bayraklı Belediyesi sporcuları, başarılarıyla müsabakalara damga vurdu. Bayraklılı sporcular kazandıkları 5 madalya ile yıldızlaştı. 330 sporcunun katıldığı yıldızlar il birinciliği tekvando müsabakasında Bayraklı Belediyesi sporcuları, toplam 5 madalya kazanarak yarışmaların yıldızı oldu. Feyzasu Sarıkaya birinci, Ege Kovanlık ve İsmail Yahya Topaloğlu ikinci, Kerim Söylemez ve Yaren Toktor ise üçüncü oldu. İzmir Afet Evleri Spor Salonunda yapılan 8 ilden 240 sporcunun katıldığı iller arası kick boks şampiyonasına iki sporcu ile katılan Bayraklı Belediyesi Spor Kulubünün kick boks takımında yer alan Nehir Yaman Genç, “Bayan K-1 Stil” kategorisinde ikinci olurken, Serap Ceylan ise “Full Contact” kategorisinde üçüncülüğü elde etti. Bayraklılı sporcuların başarılarıyla gurur duyduklarını belirten Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, “Bayraklı’da gençlerimize ayrı bir önem veriyoruz. Onların her alanda başarılı olabilmesi için eğitimden spora, kültür-sanattan gençlik projelerine kadar her alanda yanlarında olmayı sürdüreceğiz. Biz elimizden geleni yaparken inanıyoruz ki onlar da başarılarını her geçen gün daha da büyütecek. Bu kapsamda son müsabakalarda ilçemizi gururlandıran sporcularımızı tebrik ediyor, tüm sporcularımıza başarılar diliyorum” dedi.
Erzurum Özakalın; “Kalkınma Yolu Projesi bölge için değerli” Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ETSO) Nisan Ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Gökhan Yılmaz başkanlığında gerçekleştirildi. ETSO Meclis Salonu’nda düzenlenen toplantı, saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Toplantıda daha sonra ETSO’nun Mart Ayı Mizan ve Bütçe İzleme Raporu görüşülerek onaylandı. Sonrasında, Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Saim Özakalın, yönetim kurulunun nisan ayı faaliyetleri hakkında Meclis üyelerini bilgilendirdi. Özakalın konuşmasının başında, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri sonuçlarının ülkeye hayırlı olması temennisinde bulundu. ETSO Yönetimi olarak seçimlerin ardından Büyükşehir Belediyesi ve merkez ilçe belediyelerine tebrik ziyaretinde bulunduklarını ifade eden Başkan Özakalın şunları söyledi; “Demokratik bir olgunluk içerisinde tamamlanan bu sürecin sonunda halkımızın oylarıyla seçilen; belediye başkanlarımızı, belediye meclis üyelerimizi ve muhtarlarımızı tebrik ediyor, görevlerinde başarı diliyorum. Artık seçim sürecini geride bırakıp, iş dünyamızın ve halkımızın öncelikli gündemi olan ekonomiye ve çalışma hayatımıza ilişkin yapısal reformları öncelikli olarak ele alacağımız bir döneme adım atmak mecburiyetindeyiz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında daha güçlü bir Türkiye ve daha müreffeh yarınlar için her zamankinden daha fazla çalışmak ve daha fazla üretmek zorundayız. ETSO olarak, TOBB’un çatısı altında şehrimizin, bölgemizin ve ülkemizin kalkınması ve istikrarı için tüm kurumlarımızla ortak akıl ve istişarenin hakim kılındığı bir ortamda birlik ve beraberlik içerisinde görev yapmayı sürdüreceğiz.” “İş dünyamızın meselelerini gündeme taşıdık” Konuşmasında, iş dünyasının sorunlarını ve beklentilerini, 2. Dönem İl Koordinasyon Kurulu ve Ekonomi Toplantısı’nda gündeme getirdiklerini kaydeden Başkan Özakalın, “O toplantıda, şehrimizin ekonomisi, ticareti ve sanayileşmesi anlamında Odamızın yürüttüğü çalışmalarla ilgili bilgiler verip, sahada yaşanan sorunların çözümüne yönelik düşüncelerimizi paylaştık. Yatırımcılarımızın arsa taleplerinin karşılanması için OSB arazilerinin genişletilmesine yönelik girişimlerden de söz ettik, 1. OSB’de DSİ tarafından 1 milyon 300 Bin metrekare alanda yürütülen toplulaştırma çalışmaları ile 2. OSB 3. Etabın genişletilmesiyle ilgili çalışmaların en kısa sürede tamamlanmasının önemini vurguladık. Ayrıca, ilimizin kuzeyindeki Dallıkavak ve Kırık, güneyindeki Çirişli tünellerinin, gerekli ödenekler sağlanıp hızlı bir şekilde tamamlanması gerektiğini belirterek, bu projelerin kentin ve bölgenin ekonomisine, ticaretine doğrudan etki edeceğini hatırlattık” diye konuştu. Kalkınma Yolu Projesi’nin Önemini Vurguladı Meclis toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak ziyaretinin iki ülke arasındaki ekonomi ve bölge güvenliği anlamındaki işbirliği ve ilişkileri daha da güçlendireceğini ifade eden Özakalın, dünyanın doğusu ve batısını birbirine bağlayacak en güvenli koridor olacak Kalkınma Yolu Projesi’nin bir an önce hayata geçmesinin bölgenin kalkınmasında büyük rol oynayacağını vurguladı. Özkakalın, “Basra Körfez’inden kara ve demir yollarıyla ülkemize buradan da Avrupa’ya ulaşacak olan Kalkınma Yolu Projesi, bölgesel anlamda Irak ve Türkiye’yi birbirine bağlarken, küresel anlamda da önemli bir ticari koridor oluşturacak. Dolayısıyla bu önemli projenin, şehrimizin ve bölgemizin de ekonomik ve jeopolitik statüsünü daha da güçlendireceğine ve iş dünyamızın ulusal ve uluslararası ticareti ve lojistiği artıracak bu projeden payına düşeni alacağına inanıyoruz” dedi. Başkan Özakalın konuşmasında daha sonra IPARD 3 destekleriyle ilgili yatırımcıların bilgilendirilmesi, ETSO Vakıf Merkezi inşa edilmesiyle ilgili yürütülen çalışmalar, 3. Erzurum Çalıştayı hazırlıkları ve Oda’nın stratejik planında yapılacak revizyonlar gibi ay boyunca yürütülen diğer faaliyetlerle ilgili Meclis’e bilgi sundu. ETSO Meclisi’nin Nisan ayı toplantısı, Meclis üyelerinin dilek ve temenniler kısmında yaptığı konuşmaların ardından sona erdi.
İstanbul Başakşehir’de “çocuklarla felsefe zirvesi” yapıldı Başakşehir Belediyesi, Başakşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte uzman eğitmenler eşliğinde çocuklar için felsefe alanında yeni çözümlerin üretileceği, Çocuklarla Felsefe Zirvesi düzenledi. Zirvede çocukların gelişimine katkı sağlayacak birçok konu başlığı masaya yatırıldı. Başakşehir Belediyesi, Başakşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte çocukların zihinsel gelişimine katkı sağlamak amacıyla Çocuklarla Felsefe Zirvesi düzenledi. Çocuklar için felsefe alanında yapılan ve yapılabilecek olan çalışmalar alanında uzman akademisyenlerle birlikte konuşuldu. Empati dili ve doğru iletişim Zirvede, çocukların gelişimine en doğru ve yerinde katkı sağlanmasının detayları konuşuldu. Çocukların gelişim süreçlerindeki empati dili ve doğru iletişim yöntemleri de ele alındı. Ayrıca, çocukların aile içi süreçlerinden okul çağı dönemlerine kadar, etkili iletişim ve doğru yönlendirmelere de dikkat çekildi. Özel oturumlar yapıldı 7 konu başlığında yapılan Çocuklarla Felsefe Zirvesi’nin birinci özel oturumunda “Neden Çocuklarla Felsefe?”, ikinci özel oturumunda “Çocuk Edebiyatından Örneklerle Çocuklarla Felsefe Uygulamaları” ele alındı. Çalıştay masalarının birincisinde ise “Eğitimde Felsefenin Rolü”, ikinci çalıştay masasında “Eleştirel Düşünme ve Çocuklar İçin Felsefe”, üçüncü çalıştay masasında, “Sınıf İçinde Çocuklarla Felsefe Uygulamaları”, dördüncü çalıştay masasında Zihinsel Etkinlikler ve P4C”, beşinci çalıştay masasında “Çocuklar için felsefe ve Oyun” konuları görüşüldü.