KÜLTÜR SANAT - 14 Ocak 2017 Cumartesi 12:48

Çocuklarımıza Osmanlı'dan kalan miras: Zıbın

A
A
A
Çocuklarımıza Osmanlı'dan kalan miras: Zıbın

Osmanlı Saray Kumaşları Uzmanı aynı zamanda Nişantaşı Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Tekstil ve Moda Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hülya Tezcan, "Osmanlı döneminde çocukların bugün de kullandığımız pamuklu zıbınları vardı" dedi.

Nişantaşı Üniversitesi, CNR Expo Center'da düzenlenen 32’inci Uluslararası İstanbul Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarı CBME Türkiye'ye 20 eserden oluşan "Osmanlı Saray Çocuk Giysileri" sergisi ile katıldı. 0-16 yaş arası ihtiyaç duyulan tüm ürünlerin aynı çatı altında buluştuğu fuarda Nişantaşı Üniversitesi katılımcıları, Osmanlı Dönemi'ne götürdü.

Nişantaşı Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülseren Yücel, "Fakülte olarak biz bu fuara 'Osmanlı Saray Çocukları Giyisileri' konsepti ile katıldık. Bu sergiyi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü hocalarımız ve öğrencilerimiz birlikte hazırladılar. Fakültemizde geleceğin yeni tasarımcılarını yetiştiriyoruz. Onlar ürünlerini sergiledikleri zaman çok mutlu oluyoruz. Düşünüyorlar, tasarlıyorlar, üretiyorlar ve şimdi de burada paylaşıyorlar. Her zaman öğrencilerimizin destekçileriyiz. Bizler eğitimciler olarak tasarım dünyasının önemli bir parçasıyız; çünkü geleceğin tasarımcılarını biz yetiştiriyoruz" diye konuştu.

OSMANLI DÖNEMİNDE ÇOCUKLAR NASIL GİYİNİYORDU?

Prof. Dr. Hülya Tezcan, Osmanlı döneminde çocukların nasıl giyindiğini anlattı. Osmanlı döneminde çocukların anneleri ve babaları gibi giyindiğini belirten Tezcan, "Çocukların altında şalvar, üstünde gömlek, onun üstünde de bir üst kaftanı bulunuyordu. Giyisileri, anne ve babalarının giydiği giysilerin küçük ölçeklisiydi ve terzilikleri çok basitti. Örneğin kol oyuntusu diye bir şey yoktu. Bir tane arkada, iki tane de önde olmak üzere üç parçadan oluşuyordu. Bu parçalar kollardan oyultusuz olarak bedene dikiliyordu. Ayrıca bu giysilerin takma kollukları da vardı. Mesela daha resmi olmak istendiği zaman ve yahut kışın bu takma kolluklar omuzdan tutturularak yerlerine yerleştiriliyordu. Bir de cep gibi kullanılabilen kemerleri vardı. Çocukların süs hançerleri, anahtar torbaları bu kemerlere takılıyordu" dedi.

 "Daha küçük çocuklarda 'çakşır' dediğimiz bir giyim tarzı vardı" diyen Tezcan "Onun da ayaklarına deriden pabuçlar ekleniyordu. Malum çocuklar küçükken ayaklarında ayakkabı vs. tutmak istemezler ama bunu çıkartamıyorlardı. Dışarı çıkarkende üstüne terlik gibi pabuç dediğimiz bir şey giyiyorlardı. Bugün 'mest' diyebileceğimiz bir kıyafeti o dönem evlerinin içine taşımışlar" şeklinde konuştu.

ÇOCUKLARIN ALTINI DEĞİŞTİRMEK İÇİN BU YÖNTEMİ KULLANMIŞLAR

O dönem çocukların baş giyimlerine çok önem verdiklerini de söyleyen Tezcan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Kız ve erkek çocukları bir saygı işareti olarak başları hiç açık gezmezlerdi. Uyurken bile 'iyi uykular' anlamında üzerinde motifler taşıyan başlıklar giyerlerdi. Kışın, bugün de kullandığımız pamuklu zıbınları vardı. Bugünkü mermerşahilerin içine bir kat pamuk döşedikten sonra kapitone edip onu giyiyorlardı. İşte bu gelenek bugüne kadar devam etmiş, hala onu kullanıyoruz. Bu konuda çok ilginç bir tespitim var: Mesela 1-2 yaş arası çocukların altını değiştirmek için içliklerinin ağlarını açık yapmışlar. Böylece çocukların temizliği şalvarı çıkartılmadan yapılabilmiş."

Osmanlı döneminde çocukların giydiği bu kıyafetleri modernize ederek sergiye uyarladıklarını kaydeden Tezcan, "Özellikle çantalar bugün çocuklarımızın hala kullanabileceği; içine kalemlerini, silgilerini koyabilecekleri şekilde tasarlandı. Bir diğer önemli çalışmalarımızdan bir tanesi de tılsımlı gömlekler. O dönemde halk arasında tılsımlı gömleklerin insanları nazardan ve hastalıklardan koruduğuna inanılıyordu. Biz bunlardan bir tanesini baskı tekniğini uygulayarak bir kaftanın içine koyduk ve burada sergiliyoruz" diye konuştu.

"BÜYÜK BİR İMPARATORLUK ÜZERİNE KURULAN BİR ÜLKEMİZ VAR"

Nişantaşı Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarım Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Çiğdem Koçak ise, "Büyük bir imparatorluk üzerine kurulan bir ülkemiz var. Dolayısıyla bizi gerçekten onurlandıracak bir geçmişimiz var. Bu nedenle bizde şehzade giysilerini özellikle yapmak istedik" dedi.
Öğrencilere staj, yarı zamanlı iş imkanları olabilmesi açısından bu tarz projeleri önemsediklerini belirten Koçak, fuara hazırlanma sürecinde kendilerine destek olan herkese teşekkür etti.

CBME Türkiye iş birliğinde düzenlenen “Modada Sanat ve Estetik Olgusu” panelinde ise Nişantaşı Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülseren Yücel, Nişantaşı Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarım Fakültesi öğretim görevlileri Yrd. Doç. Dr. S. Nursen Geyik Değerli, Yrd. Doç. Dr. Çiğdem Koçak, Yelda Karataş ve Ozanhan Kayaoğlu konuşmacı olarak yer aldı.

ÇİLER ÖZCEYLAN - HÜSEYİN ÇAKMAK
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararlarına göre Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda açık bulunan Vergi Başmüfettişliklerine Furkan Fırat, Erhan Yaşaran, Hatice Senger Erdoğan, Levent Emre, Bayram Gülçiçek, Barış Gürsoy, Volkan Nurdağ ve Halime Eda Tandoğan atandı. Bakanlıkta açık bulunan Vergi Müfettişliklerine ise Sevil Toprak, Osman Neşet Tandoğan, Erol Cihan Dersinlioğlu ve yapılan yeterlilik sınavda başarı gösteren Vergi Müfettiş Yardımcıları Murat Dönmez, Güler Çelik, Harun Yartaş ve İbrahim Ayyıldız atandı. Atamalar 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 ve 3’üncü maddeleri ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 37’nci maddesi gereğince gerçekleştirildi. Tarım ve Orman Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliklere ise 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Müfettişler Caner Atasever, Mahmut Kaynar ve Songül Afşar atandı. Tarım ve Orman Bakanlığında ayrıca 5’inci Bölge Müdürü Şahin Çılgın görevden alındı. Kültür ve Turizm Bakanlığında ise açık olan Başmüfettişliklere 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Müfettişler Ercan Sarı, Atilla Özkan, Mustafa Yavuz Ülküm, Birol Baha Bağ, Burak Büyükkuzukıran, Fatih Tuna Tunasoylu, Enes Keten ve Emre İlhan atandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Afyonkarahisar İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır ise görevden alındı. Karar ile birlikte 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında açık bulunan İş Müfettişliğine Yasin Zengin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliğe Müfettiş Eşref İmamoğlu atandı. Karara göre 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci maddesi gereğince Milli Eğitim Bakanlığı Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürü Züleyha Aydoğan ve Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü Trabzon Bölge Müdürü Enver Uzun ise görevden alındı.
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.