SAĞLIK - 04 Şubat 2018 Pazar 15:09

Çocukların okula dönüş süreci sıkıntılı olabilir

A
A
A
Çocukların okula dönüş süreci sıkıntılı olabilir

Bugün sona erecek sömestr tatili sonrası okula dönecek çocukların okul hayatına tekrardan alışması zevkli olabileceği gibi onu rahatsız edici bir sürece de dönüşebileceğini belirten uzmanlar ailelere kaygılarını dizginlemeleri konusunda uyarıda bulundu.

Bugün sona erecek sömestr tatili sonrası yarın binlerce çocuk tekrar eğitim ve öğretim hayatına geri dönecek. Tatil sonrası özellikle çocukların okula geri dönüşünün zevkli olabileceğinin yanı sıra sıkıntılı bir sürece de dönüşebileceğini belirten Persona Psikoterapi Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri Psikolojik Danışman ve Oyun Terapisti Fatma Yücel, çocuğa kaygının aileden bulaştığını ifade ederek ailelerin bu süreçte çocuğu okula yavaş yavaş alıştırma çabalarını içine girmeleri ve kaygılarını dizginlemeleri gerektiğini belirtti. Yücel, çocuğun yaşadığı sıkıntılı sürecin atlatılmaması durumunda mutlaka psikolojik destek alınması gerektiğini de vurguladı.

“Tatil dönüşü çocuklarda uyum problemi ortaya çıkabiliyor”

15 günlük bir tatil sürecinin okul arasına girdiğini ve bu tatil sürecinde çocukların düzenlerinin bozulduğunu söyleyen Yücel, “Çocukların düzeninin bozulması tekrardan bir uyum sürecinin içerisine girmelerine sebep oluyor. Uyku düzeni bozuluyor, okul hayatındaki kurallar, sosyal hayattaki kurallar, ev hayatındaki kurallar değişkenlik gösteriyor. Çocuklar okulda biraz daha sınırlıyken ev hayatında bu sınırlandırmalar ortadan kalkıyor ve biraz daha rahat bir hayat sürüyorlar ev içerisinde. Aileleri ve anne babalarıyla biraz daha vakit geçiriyorlar. Arkadaş ortamlarında biraz daha fazla vakit geçiriyorlar. Ebeveynlerinden olan bu ayrılık çocuklarda uyum problemi ortaya çıkartabiliyor. Aslında çocukların okullara uyum problemiyle ilgili daha farklı sebepleri ve nedenleri olabilir. İletişim bozuklukları, özgüven problemleri, güvensiz bağlanma olabilir. Güvensiz bağlanma zaten getirdiği en büyük problemler ayrılık kaygısı. Ayrılık kaygısı çocuklarda yaşanabiliyor. Onun haricinde zeka geriliğinden kaynaklı çocuklar öğrenememenin verdiği kaygıdan kaynaklı okul hayatından sıkılıp okula gitmek istemeyebilir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğundan kaynaklı çocuklar okullarda sıkılabilmektedir” dedi.

“Çocuk yavaş yavaş okula alıştırılmalı”

Tatil dönüşü yeni başlayan çocukların durumuna dikkat çeken Yücel, “Okula ilk başladıktan 15 gün sonra uyum süreci hala devam ediyorsa ve sağlanamamışsa profesyonel birilerinden destek alması gerekiyor. Profesyonel desteğin dışında ailelerin yapması gereken çocuklar okula başlamadan önce yavaş yavaş alıştırmaları. Çocukları okula alıştırabilmek yavaş yavaş gelişen bir süreç. Doğrudan çocuğu alıp hadi seni okula bırakayım günde 5-6 saat orada kalacaksın değil. Yavaş yavaş alıştırmak gerekiyor çocuğu. Çocuğun kırtasiye malzemelerinin alınması gerekiyor. Tabi bu alışverişi çocukla birlikte zevkli bir şekilde yapmak gerekiyor. Okulla ilgili kuralları, okul hayatını anlatırken çocuklara çok sert bir üslupla veya okulla ilgili olumsuz ifadelerde bulunmaktan çok okulun daha çok zevkli, arkadaşlık yönü, sorumluluk bilincinin getirdiği şeylerle anlatılabilir” diye konuştu.

“Çocuklar okula yeni başladığı zaman en büyük kaygıyı aslında oluşturan ebeveynlerdir”

Çocuğun uyumuyla ilgili ebeveynler, okullarda bulunan psikolojik danışmanlar ve sınıf öğretmenlerinin ortaklaşa uyum çalışmaları yapabileceğini belirten Yücel, şunları söyledi:
“Bu uyum çalışmaları eğer 15 günü geçerse yani 15 günün sonunda bile hala çocuklar okula uyum problemi yaşıyorsa bir profesyonel destek alması önerilir. Çocuklar okula yeni başladığı zaman en büyük kaygıyı aslında oluşturan ebeveynlerdir. Kaygının bulaşıcı olduğu unutulmamalıdır. Anneler çocuklarını okula bıraktıkları zaman çok kaygılı davranırlar. ‘Burada 5-6 saat kalacaksın. Kimseden korkma, okul korkulacak gibi bir şey değil’ derken aslında kişiler, daha çok ebeveynler kendi kaygılarını çocuğa empoze ediyorlar. Çocuklar üzerindeki okul korkusunun, uyum probleminin en büyük sebeplerinden biri de ailelerdir. Bu yüzden ailelerin kendi kaygılarını biraz dizginlemesi gerekiyor.” 

Ejder Ediz Işık - Murat Başal
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da şoke eden tehlikeli yolculuklar kamerada: Çocukların canını hiçe sayıp taşıdılar Kağıthane’de scooter ile yolculuk yapan bir kişi, çocuğunu da kucağında taşıyarak yürekleri ağızlara getirdi. Bisikletle yolculuk yapan başka bir kişi ise, iki çocuğunu bisikletin yanlarına oturtarak yolculuğuna devam etti. Yine Kağıthane’de iki çocuk, seyir halinde ilerleyen kamyonetin arkasında dakikalarca tehlikeli yolculuk yaptı. O anlar vatandaşların cep telefonu kamerasına yansıdı. Kağıthane’de vatandaşların hem kendi hayatını hem de çocuklarının hayatını tehlikeye atarak trafikte yaptığı tehlikeli ve bilinçsiz yolculuklar adeta ‘pes’ dedirtti. Kağıthane’de scooter ile yolculuk yapan bir kişi, hiçbir güvenlik önlemi almadan akan trafikte çocuğunu kucağında taşıdı. Görenlerin yüreklerini ağzına getiren tehlikeli yolculuk, diğer vatandaşın cep telefonu kamerasına yansıdı. Bir bisiklete üç kişi bindi Kağıthane Talatpaşa Mahallesi’nde bisikletle giden bir kişi, okuldan çıkan çocuklarını da alarak üç kişi yolculuk yaptı. Çocuklarını bisikletin kenarlarına ayakta duracak şekilde koyan şahıs, pedal çevirmeye devam etti. Şaşkınlığa yol açan olay vatandaşların cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Kamyonetin arkasına takıldılar Kağıthane Galata Deresi Caddesi’nde ise yaşları ufak iki çocuk, seyir halinde ilerleyen kamyonetin arkasında yolculuk yaptı. Sürücünün farkına varmadığı esnada kamyonetin arkasına tutunan çocuklar, dakikalarca tehlikeli yolculuğu sürdürdü. Çevredekileri hayrete düşüren olay başka bir sürücünün cep telefonu kamerasına anbean yansıdı.
Adana Motosiklet hırsızından ilginç savunma: "Bir tanıdığımın avukat masraflarını karşılamak için çaldım" Adana’da 3 ayda 5 motosiklet çalan zanlı, "Motosikletleri bir tanıdığımın avukat masraflarını karşılamak için çalıp, sattım" diyerek kendini savundu. Mahkemeye çıkartılan zanlı tutuklandı. Edinilen bilgiye göre olay, 15 Nisan saat 19.30 sıralarında Seyhan ilçesi Kuruköprü Mahallesi’ndeki bir otelin önünde meydana geldi. Şüpheli Süleyman H. (21) ile ismi açıklanmayan suç ortağı, Ömer Ö.’nün park halindeki motosikletini çalmaya karar verdi. Süleyman H. motosikleti düz kontak yapmaya çalışırken, arkadaşı ise cep telefonuyla konuşma bahanesiyle gözcülük yaptı. Şüpheliler, alarmın çalmasına aldırış etmeden çalıştırdıkları motosiklete binip, bölgeden uzaklaştı. O anlar ise güvenlik kamerasına yansıdı. Motosikletini bulamayan Ömer Ö.’nün ihbarıyla Oto Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, olayla ilgili çalışma başlattı. Güvenlik kamerası görüntülerinden kimliği belirlenen Süleyman H.’nin, 3 ay içerisinde 5 motosiklet daha çaldığını tespit etti. Adresi belirlenen şüpheli, Seyhan ilçesi Dağlıoğlu Mahallesi’nde caddede yürüdüğü sırada yakalandı. Emniyete götürülen Süleyman H. ifadesinde, “Motosikleti çaldıktan sonra bir şeyler yemek için lokantaya gittik. Masadan kalktıktan sonra motosikletin çalındığını gördük. Önceki motosikletleri de bir tanıdığımın avukat masraflarını karşılamak için çalıp, sattım” dedi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Süleyman H., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Çalıntı motosikletler bulunmazken, firari şüpheliyi ise yakalama çalışmalarının sürdüğü bildirildi.