SAĞLIK - 08 Aralık 2016 Perşembe 10:33

Çok öfkeli olanlar dikkat

A
A
A
Çok öfkeli olanlar dikkat

İnsanın öfke duygusu ile birlikte doğduğunu belirten Uzman Psikolog Naciye Tokaç, öfke duygusunun hem kişinin kendisine hem de çevresindeki bireylere zarar verdiğini söyledi.

Psikoterapist/Aile Çift Ve Evlilik Terapisti Uzman Psikolog Naciye Tokaç, "Çok hafif bir rahatsızlıktan yoğun bir hiddete kadar değişen yoğunlukta yaşanan bir duygu olan öfke; incindiğinizi, haklarınızın ihlal edildiğini, ihtiyaçlarınızın ya da isteklerinizin doğru şekilde karşılanmadığını ya da sadece, işlerin yolunda gitmediğini gösteren bir ileti olabilir. Öfkeniz sizi, başkalarının hakkınızdaki tanımlama şekline “Hayır” ve kendi benliğinizin isteklerine “Evet” demeye yönlendirebilir. İnsanın; engellemeyle karşı karşıya kalması, saldırıya uğraması, incinmesi, yoksun bırakılması, tehdit algılaması öfke duygusunu ortaya çıkarabilir" dedi.
Öfke duygusunun olağan bir şekilde ve zarar verici nitelikte olmayan şekilde ifade edilebildiğinde normal karşılanabilirken; uygun olmayan, kendine ve diğerine zarar verici nitelikte ve kontrol edilemez şekilde ortaya koyulduğunda zararlı bir duygu haline dönüştüğünü kaydeden Tokaç, "Öfke; kontrol bozukluğu olduğu anda kişinin öfkesine yönelik farkındalığının düşük olduğu ve kontrol edemediği görülmektedir. Öfke dürtüsü kontrol edilemez şekilde ortaya çıkar ve kişi bunu sergilemediği takdirde gerginlik devam eder, eğer öfke duygusu ortaya koyularak zarar verici davranış sergilenirse kişi ruhsal bir rahatlık hisseder. Ancak ardından zaman sonra pişmanlık duygusu ortaya gelebilir. İnsan öfke duygusu ile birlikte doğmaktadır. Bebeğin istekleri karşılanmadığında veya geç karşılandığında, herhangi bir konuda rahatsızlık hissettiğinde, bu durum bebek için bir engellenmişlik olduğundan ve öfke doğurduğundan, isteklerini ve huzursuzluğunu ağlayarak ifade eder. Bebeğin bu tepkileri normaldir çünkü başka şekilde kendisini ifade etmeyi bilmemektedir. Bebek çevresindeki varlıkları, durumları anlamaya, öğrenmeye başladıkça öfke duygusunun ifade edilmesinde de değişiklikler gözlenir. Artık çevresindeki kişiler bu duygularını nasıl ifade ediyorsa çocuk da o şekilde ifade etmeye başlayacaktır. Unutulmaması gereken çocukların ilk önce model alarak öğrendiğidir" diye konuştu.

Tokaç, "Öfkenizi nasıl yaşayacağınız ve nasıl ifade edeceğiniz, çevrenizdeki bireyleri özellikle de anne babalarınızı model alarak öğrenmekle birlikte; zaman içerisinde çocuğun maruz kaldığı her durum ona bu duygusunu nasıl yaşayacağını öğretir. İzlenen filmler, okul arkadaşları, öğretmenleri, kendisine rol model aldığı kişiler gibi birçok etken duygularını nasıl ifade edeceğini öğretir. Özellikle çocuklarınızın izlediği çizgi film ve film içeriklerine dikkat etmekte fayda olacaktır. Daha öncede ifade ettiğim gibi; öfke duygusunun nasıl ifade edildiği önemlidir. Bazı kişiler saldırganlık göstermekte bazı kişiler ise bastırarak ifade etmektedir. Saldırganlık gösteren kişi; öfkelendiği kişi veya duruma sözlü ya da fiili olarak saldırır. Etrafındaki eşyaları tekmelemek, küfretmek, hakaret etmek, kavga etmek öfkeyi saldırganca ifade etme yollarından sadece bazılarıdır. Saldırganca ifade edilen öfke duygusu hem kişinin kendisine hem de çevresindeki bireylere zarar vermektedir" ifadelerini kullandı.

Öfkesini bastıran veya içine atanların ise; öfkelendiklerini belli etmemeye çalıştıklarını, gülümsemelerle olayı geçiştirmeye çalıştıklarını ya da az konuştuklarını ifade eden Tokaç, "Öfkeyi bastırmak bir çözümmüş gibi görülse de uzun vadede kişinin iç dünyasında biriken öfke duygusu, mide bağırsak rahatsızlıkları gibi fiziksel hastalıklara yol açabilmektedir. Olumsuzda olsa duyguları bastırmak, kişinin çevresine zarar vermese de kendisinde ruhsal sorunlara yol açmaktadır. Öfke duygusunun uygun bir şekilde ifade edilebilmesi için kişilik gelişiminiz, yaşam tarzınız konusunda yapacağınız bazı değişiklikler; uyumlu bir kişilik geliştirmenize destek olacaktır. Öncelikle hem bedensel hem de ruhsal olarak “esneklik özelliği”ne sahip olmak sizi toplumda rahatlatacaktır. Esneklik özelliği; karşılaştığınız olumsuz olay, durumları daha sakin karşılamanızı, değerlendirme süreci yapabilmenizi ve en sonunda bir karar vererek davranışta bulunmanızı sağlar. Kişisel bakış açınız da duygularınızı nasıl göstereceğinizi belirlemektedir. Öfke duygusunu kontrolsüzce yaşayan bireylerde gözlenen bir özellik karşılaştıkları olay, durumları daha kişisel algıladıkları, olağanın dışında anlamlar yükledikleri yönündedir. Bakış açınızı “zihninizi yeniden yapılandırarak” değiştirebilmeniz için; öncelikle kendinizdeki öfke duygusunun nasıl yaşandığını fark etmeniz gereklidir. Yapmanız gereken, sadece karşılaştığınız olayları; yaşandığı gibi algılamak ve kişisel yorum yapmamanızdır" dedi.

"Duygu ve mantık kişiler daha kontrollü"
Tokaç, "Yapılan araştırmalar ve mesleki gözlemlerim; duygu ve mantık dengesini kurabilmiş kişilerin öfke duygularını daha kontrollü yaşadıklarını göstermekte. Bu kişiler olumsuz bir durumla karşılaştıklarında mantığa dayalı akıl yürütme sürecini işleterek duygularını kontrol altında tutabilirler. Örneğin; “bu durum hayatımda karşılaştığım olumsuz durumlardan sadece bir tanesi, daha sakin olabilirim” gibi düşünceler kişinin akılcı davranışta bulunmasını sağlayacaktır" diye konuştu.
İletişim kurma tarzının, kişinin kendisini genelde nasıl ifade ettiği, kişilik özelliklerini, problem çözme yöntemlerini duygularını nasıl ifade ettiğini çoğunlukla belirleyen diğer özellikler olduğunu belirten Tokaç, "Kendi özelliklerinizi tanımak; olumsuz-işinize yaramayan özelliklerinizi değiştirmek, fayda sağlayan özelliklerinizi güçlendirmek öfke kontrolü konusunda oldukça fayda sağlayacaktır. Tekrar etmek gerekirse; öfke duygusu normal olmakla birlikte öfkeyi zarar verici yapan şey nasıl ifade edildiğidir. Öfke kontrol sorunu yaşıyorsanız ve hayatınıza zarar verici nitelikteyse, bu durum psikolojik bir soruna işaret edebilir ve normal bir öfke duygusundan ayrılmalıdır. Böyle bir durumda psikolojik desteğe ihtiyaç duyulabilir. Hayatınızda öfkeden çok sevgiye yer vermeniz sizi daha mutlu edecek ve hayatınızı daha anlamlı kılacaktır" şeklinde konuştu.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Çocuklar bayramı bilim şovlarıyla kutluyor Avrupa’nın en büyük doğal yaşam parkı Ormanya’da çocuk bayramı dolayısıyla minikler bilim şovlarıyla eğlenirken 35 atölyede de renkli etkinliklere katılıyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında Ormanya’da düzenlediği "Bi Dünya Eğlence" ilk gününde birbirinden renkli anlara sahne oldu. Gün boyu 35 atölyede etkinlikler devam ederken, ilk sahne etkinliği saat 14.00’de küçük sahnedeki bilim şov ile başladı. Bilim Merkezi’nin düzenlediği etkinlik kapsamında basınç deneyleri gibi interaktif deneyler gerçekleştirildi. Çocuklar bu sayede eğlenerek bilimin keyifli dünyasını keşfetmeyi yaşadı. Aynı saatler arasında Orman Kütüphanesi ilk yazar konuğunu ağırlamaya başladı. Sevilen yazar Ayşegül Dede kendisinin kaleme aldığı masalları anlattı. Saatler 15.00’i gösterdiğinde alanın en renkli mekânlarından biri olan büyük sahnede Kaptan Pengu Müzikali başladı. Çocuklar TV’den severek izledikleri Kaptan Pengu’yu keyifle ve canlı performansla izleme olanağı buldu. Orman Kütüphanesi’nin ilk gün etkinlikleri kapsamındaki ikinci konuğu çocukların çok sevdiği Sertaç Abi oldu. Çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlayan Sertaç Güngör, söyleşisinde özellikle dijital medyanın olumsuzlukları konusunda önemli uyarılarda bulundu. 35 atölyede gün boyu etkinlikler devam etti 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliklerinde Türk Halk Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi işbirliğinde kurulan Somut Olmayan Kültür Mirası’nda (SOKÜM) eğitim alan kültür aktarıcıları da alanda çocuklarla buluştu. SOKÜM atölyesinde bilmeceler ve tekerlemeler eşliğinde birbirinden farklı çocuk oyunları oynandı. Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan ve Kazakistan gibi Türk dünyasına ait oyunlardan örneklerle tanışan minikler, eğlenerek öğrenmenin mutluluğunu yaşadı. Halk bilimciler; düyme düyme oyunu, “yaglıga tovusmak” (yazmaya zıplamak), aşık oyunu gibi Türk kültürünün geçmişten günümüze gelen mirasın izlerini Kocaeli’ye getirdi.
Denizli PAÜ Ziraat Fakültesi ilk fidan tüpleme işlemini gerçekleştirdi Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Rektör Yardımcısı ve Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Karadeniz, Ziraat Fakültesi öğretim üyeleri eşliğinde Bahçe Bitkileri ve Tarla Bitkileri Bölümü öğrencileri ile birlikte Çal’da ilk fidan tüpleme işlemini gerçekleştirdi. Fidan tüpleme işlemi ile ilgili kısaca bilgi veren Rektör Yardımcısı ve Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Karadeniz, şunları aktardı: “Fidan tüpleme işlemi, genellikle tarım ve orman sektöründe kullanılmaktadır. Çıplak köklü fidanlar Kasım ayı başından (yaprak dökümü) Mart ayı sonuna kadar dikilirken yaz ayalarında ancak tüplü fidanlardan yararlanılmaktadır. Bunun için torf, vermikulit, toprak gibi özel karışımlar hazırlanarak fidanlar tüplenmekte ve bu fidN-anlar gerek yaz dikimlerinde gerekse kış dikimlerinde olmak üzere 12 ay boyunca dikilebilmektedir. Ziraat Fakültesi’nin öğretin üyeleriyle Bahçe Bitkileri ve Tarla Bitkileri Bölümü öğrencileri Kasım 2023- Şubat 2024 arasında; incir (Bursa siyahı, Bardacık ve Sarılop), aronya, Gemlik zeytini, Hicaz narı, iki farklı karaduttan olmak üzere kırk beş bin çelik köklendirme ortamlarına alındı. Bunlardan yaklaşık otuz beş bin adet fidan elde ettik. Bu ürettiğimiz fidanlar ile fındık, ceviz, kestane, erik, şeftali, kayısı, badem, elma, armut, kiraz, Trabzon hurmasından oluşan 100 dekar meyve koleksiyon bahçesi ile Çalkarası ve Sultani üzümlerinin de içinde yer aldığı ve çoğu yabancı menşeili on yedi çeşit sofraık üzüm çeşitinden oluşan yirmi dekarın üzerinde bağ alanı tesis ettik. Koleksiyon amacıyla oluşturulan bu meyve ve bağ alanları Fakültemizin alt yapısını kurmak adına tesis edilmiştir. Fakültemiz öğrencileri teorik derslerin uygulamalarını öğretim elemanlarının eşliğinde sahada gerçekleştirmektedirler. Öğretim üyeleri ve öğrencilerimiz ile tüplediğimiz fidanlar, yaz boyunca koleksiyon bahçemizin genişletilmesine yönelik olarak değerlendirilecektir. Bu koleksiyon bahçesi hem öğrencilerimizin uygulama alanı hem de akademisyenlerimizin Ar-Ge yapabilecekleri uygulama alanı olarak tasarlanmıştır. Öğrencilerimizin birinci sınıfta uygulama eğitimine başlamaları onların yetişmesi adına önemli bir kazanım olacaktır. Ülkemizin farklı bölgelerinden gelen öğrencilerimizin oldukça gayretli oldukları ve ziraat mesleğini sevdiklerini gözlemliyoruz. Bu da ileride mesleklerinde başarılı olacaklarına işaret etmektedir.”
Adana Güvenlik kamerasını polise neden verdin’ deyip, yöneticiyi 9 yerinden bıçakladı Adana’da hırsızlık yaptığı iddia edilen bir kişi, apartman yöneticisinin güvenlik kamerası görüntülerini polise vermesine sinirlenip yöneticiyi 9 yerinden bıçakladı. Yönetici ölümden dönerken aile cezaevine giren zanlının en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. İddiaya göre, geçen ay bölgede hırsızlık girişiminin olması üzerine polis ekipleri sokakta bulunan Halil Yatsı Kaya apartmanına gelip yönetici Mahmut Gümüş’ten (40) güvenlik kamerası görüntülerini istedi. Görüntüleri inceleyen polis ekipleri hırsızın aynı apartmanda oturan özel güvenlik Selami C. olduğunu tespit etti. Gözaltına alınan Selami C., daha sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Apartmana gelen Selami C., bunun üzerine yöneticiye ‘Neden güvenlik kamerası görüntülerini polise verdin’ diyerek tepki gösterdi. Geçen 17 Nisan Çarşamba günü akşam 20.30 sıralarında ise apartmandan çöp atmak için dışarı çıkan Mahmut Gümüş ile Selami C. tekrar karşılaşıp tartıştı. 9 yerinden bıçakladı Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine çantasından bıçağı çıkartan Selami C., Gümüş’ü sırtının 9 yerinden bıçakladı. Gümüş, kanlar içerisinde yere yığılırken Selami C. ise kaçarak uzaklaştı. Çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye gelen sağlık ekipleri Mahmut Gümüş’ü Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdı. Tutuklandı Polis ekipleri ise kaçan Selami C.’yi yakaladı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Selami C., çıkartıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Durumu ağır 5 gün yoğun bakımda tedavi gören Mahmut Gümüş ise dün yataklı servise alındı ancak durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi. “En ağır şekilde cezalandırılsın” İhlas Haber Ajansı’na konuşan Mahmut Gümüş’ün annesi Perişan Gümüş (77), “Oğlum kanı içine aktı. Onun da kanı içine aksın. Benim oğlum ölümden döndü. Durumu halen kritik. Polis güvenlik kamerası istedi diye insana bu yapılmaz. Evladımın yeni bebeği dünyaya gelmişti. Az kalsın babasız büyüyeceklerdi. O şahsın en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı. “9 yerimden bıçakladı" Mahmut Gümüş ise ölümden döndüğünü anlatarak, “Polisler yönetici olduğumdan dolayı kamerayı kayıtlarını istedi. Bunun üzerine Selami C. bana kin güdüp 9 yerimden bıçakladı. Yoğun bakımda yatıp ölümden döndüm” dedi.