GÜNDEM - 23 Kasım 2014 Pazar 14:47

Çözüm sürecine muhtar etkisi

A
A
A
Çözüm sürecine muhtar etkisi

Ekonomi Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım: 'Bu tür süreçlerde siyasi aktörlerimizin en geniş yelpazeleri belli bir çaba içinde olacak ama en büyük çabayı da muhtarlarımız ve iş adamlarımız gösterecek' dedi.

 İzmir’de muhtarları bir araya getiren Anadolu Birliği Derneği etkinliğinde konuşan Ekonomi Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım muhtarların çözüm sürecindeki önemine vurgu yaparak, “Bu tür süreçlerde siyasi aktörlerimizin en geniş yelpazeleri belli bir çaba içinde olacak ama en büyük çabayı da muhtarlarımız ve iş adamlarımız gösterecek” dedi.

Ekonomi Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım, İzmir Valisi Mustafa Toprak, İzmir İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, kaymakamlar, AK Parti ve CHP İzmir milletvekilleri, belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri, İzmir’de bulunan 21 muhtar derneği başkanı ve bin 293 muhtar, Anadolu Birliği Derneği etkinliğinde bir araya geldi. Muhtarların çözüm sürecindeki önemine değinilen toplantıda konuşan Ekonomi Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım, şunları söyledi: “Türkiye’de milli birlik ve kardeşliğimizin başarıya ulaşmasının teminatı, kılcal damarlarına kadar akil insan olarak kabul ettiğimiz muhtarlarımızın işin içinde olmaları ve bölgenin ekonomik istikrara kavuşmuş olmasıdır. Biz, Ekonomi Bakanlığı olarak bu konuda iki şey yapıyoruz; bizim bölge teşviklerimiz var. Dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar o bölgeye ekonomik teşvik veriyoruz. İşleyiş için özel çaba gösteriyoruz. Biz, sadece Ankara’da oturarak ekonomiyi yönetmeye çalışmıyoruz. 81 vilayeti Ankara’ya getirmeden her kentimizde Bakanımız ve üst düzey arkadaşlarla beraber o kente gidip ekonomi zirveleri yapıyoruz. Bu tür süreçler, bu tür iddialı projeler sadece siyasetçiler, kamu yönetimleriyle, muhtarlarla, belediye başkanlarımızla, il ve ilçe teşkilatları ile yürütülecek iş değildir. Toplumda herkese büyük iş düşmektedir. İş adamlarına da iş düşmektedir. Bizim bölgemizde kendilerine düşen bu işi fazlasıyla yapmaktalar. Siyasi aktörlerimizin en geniş yelpazeleri belli bir çaba içinde olacak ama en büyük çabayı da muhtarlarımız ve iş adamlarımız gösterecek.”

TEŞVİK REJİMİMİZDE ÖNCELİKLİ YATIRIMLAR VAR”
Teşvik konusuna da değinen Yıldırım, doğu illerine daha yüksek seviyede verilen bölge teşviklerinin haklı olarak eleştirildiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: "Bir takım çalışmaları yapıyoruz ama teşvik rejimimizde öncelikli yatırımlar var. Stratejik yatırımlar var, büyük yatırımlar var. İzmir’in bölgesel farklılıklara takılmadan öncelikli, stratejik ve büyük yatırımlara odaklamasının daha doğru olduğunu düşünüyorum. İş adamlarının OSB’lerde boşluk olduğunu ve teşvik rejiminin kullanılması gerektiğini söylüyorlar. Bu konu üzerinde de çalışıyoruz.”

“MUHTARLARA BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR”
İzmir Valisi Mustafa Toprak da, muhtarların çözüm süreci ve İzmir’e göçle gelenlerle daha önce yerleşmiş halk arasındaki ilişkilerde muhtarların önemine vurgu yaptı. İzmir gibi bir çok kentin yoğun göçe maruz kalması sonucunda uyum ve toplumsal sorunlarının yaşandığını ifade eden Toprak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm bu sebepler karşısında İzmir halkı bir ve beraber olarak kenetlenmiş ve kente uyum noktasında başarabilmiştir. Göçle gelenler ve daha önce gelenler arasındaki diyaloglarına gelişmesine yönelik faaliyetlerini önemsiyoruz. Hepimizin canı ciğeri kalbi gözü olan muhtarlara büyük sorumluluk düşmektedir. Mahallelerimiz muhtarlarla birlikte önemli toplumsal yapı taşları olmuştur.”

“ÖNEMLİ SÜREÇTEN GEÇİYORUZ”
Çözüm sürecine de değinen Toprak, şöyle konuştu: “30 yılı aşkın süredir temel sorun yumağının kaynağı olarak görülen konunun kan dökülmeden çözülmesi konusunda, önemli süreçten geçiyoruz. Sorumlulukların ağır olduğunu ve büyük özveri gerektirdiğini gayet iyi biliyoruz. Zorlu coğrafyada var olabilmenin temel şartı farklılıklarımızı anlamak kabullenmek ve hoşgörü ile zenginleşmesini sağlamaktır. Millet olarak birbirimize bağlayan ortak kültürel değerlere sahibiz. Ortadan kaldırılması hemen gerçekleşmiyor. Bu konuda gayretleri yoğunlaştırmamız gerekiyor. Farklılıklarımızı değer olarak görerek çalışmaları yoğunlaştırmalıyız.”

“BARIŞTAN BAŞKA SEÇENECEĞİMİZ YOK”
Toplantının ev sahibi Anadolu Birliği Genel Başkanı Ferhan Ademhan da, barış süreci boyunca şehit cenazelerinin gelmeyişinin herkesin özlediği bir tablo olduğunu söyledi. Yaklaşık 1,5 ay önce ülkenin dört bir yanında yaşanan şiddet olaylarının herkesi kaygılandırdığını ifade eden Ademhan, şöyle konuştu: “Ülkemizi yöneten siyasi aktörlerin ortaya koyduğu barış iradesi sayesinde gergin havanın yerini diyaloga bırakması bizi mutlu etti. Kaygı verici olayların bir daha yaşanamaması için muhtarlara çok iş düşüyor. Hepimiz uyanık olmalıyız. Muhtarlar, barış ve kardeşliğin bekçileridir. Muhtarlık mühür vurmakla sınırlı değildir. Sizler mahallenizin kaymakamı, belediye başkanı, milletvekilisiniz. Suriyeli mülteci sorunları başta olmak üzere sorunların muhatabı sizsiniz. Barıştan başka seçeneğimiz yok.”

“MUHTARLARDAN GÖRÜŞ ALINMADI”
Güneydoğu Anadolu Muhtarlar Federasyonu Başkanı Hatip Şeran da çözüm sürecinde muhtarlardan görüş alınmamasına sitem etti. Barış süreci, kardeşlik süreci başlarken Hükümet’in ön yoklamalar yaptığını, bu yoklamalarda sporculardan, magazincilerden, sanatçılardan bütün çevrelerden görüş aldığını ancak muhtarlardan görüş almadığını kaydeden Şeran, muhtarların akil insanlarla birlikte çözüm sürecine destek olmaları için öneride bulunduklarını ancak kabul edilmediğini söyledi. Kendilerine söz verilmese de pes etmediklerini dile getiren Şeran, ”Konfederasyon yönetimi ile karar alarak ‘aktif çalışacağız, sürece destek vereceğiz’ dedik. Biz, özellikle halk olarak birbirimizle kenetlenmeliyiz. Dilimizden, kalemimizden, klavyemizden barış dilini hiç düşürmememiz lazım. Allah korusun bir taş bir taşla çarpışırsa düşünmek bile istemiyorum. Türkiye bir an önce provokasyonlara fırsat vermeden iç barışı sağlamalı ki Orta Doğu’da daha güçlü ülke haline gelsin. Muhtarlara büyük görev düşüyor. Türkiye’de barışın yolu halkların kardeşliği ve güçlü bir demokrasiden geçer” ifadelerini kullandı. 

CEREN ATMACA - SİNAN YENİÇERİ
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.