POLİTİKA - 19 Kasım 2017 Pazar 17:48

Cumhurbaşkanı Erdoğan: '15 Temmuz bunun en büyük ispatı'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: '15 Temmuz bunun en büyük ispatı'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk milleti binlerce yıldır olduğu gibi bugün de dimdik ayaktadır. 15 temmuz bunun en büyük ispatıdır” dedi.

Rize’den öğle saatlerinde helikopterle ilk olarak Bayburt’a geçen Erdoğan, ardından Gümüşhane’ye geldi. Gümüşhane’da Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen 6. Olağan İl Kongresi’nde konuşan Erdoğan, 3 yıllık bir aradan sonra Gümüşhaneliler ile bir arada olmanın sevincinin ve mutluluğunu yaşadığını belirtti. Erdoğan, 16 Nisan halk oylamasında ve Cumhurbaşkanılğı seçiminde Gümüşnhane’nin verdiği destek için teşekkür ederek “Önümüzdeki seçimde Gümüşhane 3.’lüğü, 4.’lüğü bir kenara bırakıp birinciliği hedefleyecektir. Desteğiniz, itimadınız, ahde vefanız, ülkemiz ve milletimizin geleceğine sahip çıkmada gösterdiğiniz kararlı duruş için her birinize bir kere daha teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Gümüşhane’ye 15 yılda yapılan hizmetleri anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tamamlandığında Türkiye’nin en büyük tüneli olacak olan Zigana tünelinin şehrin ulaşım sorununa köklü bir çözüm getireceğini vurguladı. Erdoğan “Trabzon yolunun rakımını 1750 metreden 1250 metreye düşürecek ve mesafeyi de 10 km kısaltacak bu tünel, Doğu Karadeniz limanlarını Gümüşhane üzerinden Anadolu’ya bağlayacaktır. İnşallah bu tüneli arzum o ki 2019 seçimi öncesi hizmete açalımYine Gümüşhane ve Bayburt’a hizmet verecek olan, yılda 2 milyon yolcu kapasiteli bu havalimanının proje ve ihale hazırlıkları tamamlanmak üzere. İnşallah 1 ay içerisinde, bu ay ihale yapılıyor. Yola çok kararlı çıkıyoruz. Hedefimiz, onu da inşallah seçim öncesi bitirmek” diye konuştu.

Gümüşhane’nin en büyük eksikliğinin imar meselesi olduğunu ve aslında Türkiye’deki bir çok ilin sorunu olan imar çarpıklıklarının Gümüşhane’yi de pençesi altına aldığını hatırlatan Erdoğan “Onun için belediye başkanımızdan rica ediyorum. İhmalkar davranmayın; aman. Şehri saran çirkin yapılaşmayı biran evvel önleyecek ve ortadan kaldıracak bir imar anlayışını hakim kılmamamız lazım. Yerel mimar ile sayın başkan bu işi öncelikli hale getireceğiz. Gümüşhane’nin yerel mimarisi neyse Gümüşhanemizde de onu yapacağız. Başkan bundan taviz olamaz, olmamalı” uyarısında bulundu.

“DÜNYANIN DÜZENİ BELKİ HER ZAMAN SORUNLUYDU AMA”

“Dünyanın düzeni belki her zaman sorunluydu ama şuanda çok daha çarpık bir işleyişle karşı karşı karşıyayız” diyen Erdoğan “Bazı ülkeler tüm dünyayı kendi tapulu mülkleri gibi görüp, istedikleri gibi kural koyma ve kural çiğneme hakkına sahip olduklarını sanıyorlar. Halbuki tarihe şöyle bir baktığımızda nice tiranların, nice firavunların nice zalimlerin aynı hissiyatlarla hareket ederek hem kendilerinin hem bölgelerinin mahvına sebep olduklarını görüyoruzKadim medeniyetleri yıkan güçlerin hiçbiri de dünhya tarihinde kalıcı olmamışlar kısa sürede ya yok olup gitmişler ya da kendi kabuklarına çekilmişlerdir. Bugün de benzer bir hoyratlıkla karşı karşıyayız. İnsanlığın kadim dertlerinden arta kalan bir avuç miras yine hoyrat bir istilacı güç tarafından hedef alınmıştır. Ülkemiz de bu hedeflerden biridir. Geçmişte yaşadıklarımızdan ibret alıyor ve geleceğimiz kendi arzu ettiğimiz şekilde biçimlendirmek için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Osmanlı’nın son döneminin ve Kurtuluş savaşımızın kahramanlarından şehit Deli Halil Paşa’ya atfedilen ve annesi ile arasında geçtiği belirtilen hikayeyi aktaran Erdoğan “Ülkemizin düşman işgali altında inim inim inlediği günlerde anası Deli Halit Paşa’ya der ki ‘Oğlum nedir müslümanların din kardeşlerimizin bu zalim gavurlardan çektikleri. Bu zulümler ne zaman bitecek’. Deli Halit Paşa üzüntülü bir şekilde cevap verir. ‘ana ne yapayım kılıcım kısa’ bunun üzerine anası şöyle der ‘Kılıcın kısa ise adımını ileri at.’ Evet, bugün Türkiye adımını ileri atması gereken günlerden geçmektedir. Gençler! kılıcımız da Allah’a şükür Kurtuluş Savaşı yılları kadar kısa değil. Bize göre önemli olan karşımızdaki güçlerin azameti değil kendi mücadele azmimizin büyüklüğüdür. Hamdolsun Türkiye milleti ile devleti ile tarihi ile bugünü ve geleceği ile büyük bir ülkedir. Tabi mesele sadece ileri doğru adım atmak değil, bunu doğru zamanda yapmaktır” diye konuştu.

“SANDILAR Kİ BU MİLLET ARTIK ÖLDÜ, BİTTİ KÜL OLDU”

Konuşmasında tarihten bir kıssa daha anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cengizhan Anadolu’yu yerle bir edip ilerlerken, bir şehri kuşatır ve şehre giren Cengizhan eli silah tutan tüm erkekleri bir araya toplayarak kendi mezarlarını kazmalarını ister. Bu sırada bir ihtiyar yalvar yakar Cengizhan’ın yanına yaklaşır. ’Şurada mezarını kazan 20 yaşındaki delikanlı benim oğlumdur daha çok gençtir. Ne olur onu affedin’ diyerek gözyaşları içinde Cengizhan’ın ayaklarına kapanır. Bunun üzerine Cengizhan yaşlı adama şöyle der ‘Affetmem ihtiyar. Çünkü sen oğlun kendi mezarı başındayken ağlıyorsun. Ama vatanın uçurumun kenarındayken sadece seyrediyordun’ Evet biz bugün vatanımız uçurumun kenarındayken seyretmeyeceğiz ki yarın kendi evlatlarımız kendi mezarlarını kazarken başlarında ağlamayalım. Masa başına ülkemizle ve bölgemizle yapılan hesapları çizilen haritaları bir asır önce nasıl yırtıp attıysak bugün de Allah’ın yardımı ile aynı şekilde paçavraya çevireceğiz. Türkiye’yi istedikleri gibi evirip çevirebilecekleri uydu devletleri ile karıştıranlar gerçekleri yavaş yavaş görmeye başladılar. Biliyoruz ki durmayacaklar ama biz de durmayacağız. Gençler önce 2023 ardından 2053 ardından 2071 vizyonlarımızı hareket geçireceğiz. Bugüne kadar milletimizi hep aman kimseyi ürkütmeyelim. Başımıza bassalar bile hep sineye çekelim. Bir yanağımıza tokat atıldığında karşılık vermek bir yana öte yanağımızı çevrin dendi. Bu nedenle darbeler yapıldı; sesimizi çıkarmadık. Ülkemizi kriz, faiz oyunları ile soyup soğana çevirdiler; sesimizi çıkarmadık. Kendi vatanımızda parya muamelesi gördük sesimizi çıkarmadık. Sandılar ki bu millet artık öldü, bitti kül oldu. Türk milleti binlerce yıldır olduğu gibi bugün de dimdik ayaktadır. 15 temmuz bunun en büyük ispatıdır” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda Gümüşhane’nin sadece mevcut ilden ibaret olmadığına dikkat çekerek “2019 seçimleri öncesinde telefon diplomasisi ile Türkiye genelinde ne kadar Gümüşhaneli varsa hepsi ile tek tek görüşmenizi istiyoruz. Teker teker hizmetlerimizi anlatmalıyız. Biz kendimizi doğru şekilde anlatmadığımızda birileri kendi yalanları ve iftiraları ile milletimizin kafasını bulandırmaya çalışıyor. Hep birlikte buna meydan vermeyeceğiz” dedi.

Kongredeki konuşmasının ardından Gümüşhane Valiliği’ni ziyaret eden Erdoğan, daha sonra Trabzon’un Maçka ilçesine hareket etti.

Recep Ergin - Ersen Küçük 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Marmarabirlik’ten ortaklarına 630 milyon liralık ödeme Marmarabirlik, 26 Nisan Cuma günü ortaklarına 630 milyon lira ödeme yapacak. Marmarabirlik, 2023-2024 iş yılı ürün alım kampanyasında ürün bedellerinin yüzde 50’sini kampanya içinde peşin olarak öderken, geri kalan ödemenin ise yüzde 50’sini 26 Ocak 2024 tarihinde ödemişti. Kampanya başında tüm kooperatif ortaklarına duyurulan ödeme planı çerçevesinde, Marmarabirlik 600 milyon TL tutarındaki son dilim ödemeyi 26 Nisan Cuma günü yapacak. Ortaklar Ziraat Bankası ATM’lerinden ödemelerini alabilecek. 30 milyon TL tutarındaki ana taahhüt aşımı ve beyan fazlası alacaklar ise 10 Mayıs tarihinde ödenecek. Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, “Zor şartlarda üreticisine sahip çıkan Marmarabirlik, bu kampanya döneminde de üzerine düşeni yapmıştır. Piyasa şartlarına göre ürün alım fiyatları açıklanırken, üreticimizin hakkı korunmuş, gübre ve zirai ilaç desteği ile de üretim maliyetleri aşağı çekilmiştir. Marmarabirlik kampanya başında açıkladığı ürün ödeme takvimi çerçevesinde ortaklarına günü gününe ürün bedellerini ödemiştir. Ürün alım döneminde son dilim ödeme tarihi Nisan sonu olarak açıklanmıştı. Ödemelerin 1 gün bile geçtiğinin örneği yoktur. İmkanlar ölçüsünde çoğu zamanda ödemeler öne çekilmiştir” diye konuştu. Ortaklara önemli mesaj veren Başkan Asa, “Önceliğimiz aldığımız ürünü piyasa şartlarında satıp, paraya çevirmektir. Aksi takdirde 2024/25 ürün alım kampanyasında sıkıntı yaşanır. Fedakarlık yalnızca Marmarabirlik’ten beklenmemelidir. 2024 yılında yüksek rekolte beklentisi sebebi ile zor bir yıl olacak, bu yüzden çok dikkatli olmamız gerekir. Marmarabirlik asla zarar etmemelidir. Zarar ederse üreticisini destekleyemez. Bir yılı değil, geleceği düşünelim” diyerek sözlerini tamamladı.
Bingöl Binlerce yıllık tarihi olan 5 katlı Zağ mağaraları turizme kazandırılmayı bekleniyor Bingöl’de 2019-2022 yılları arasında yüzey araştırmaları çerçevesinde incelenen 5 katlı Zağ Mağaları’nın binlerce yıllık tarihi olduğu tespit edildi. MS 100 ve 200’lü yıllarda ilk Hristiyanlar tarafından inşa edildiği ileri sürülen mağaraları daha sonra Müslümanlar da ilim merkezi olarak kullandı. Tarihi alanın çevre düzenlemesi yapılarak turizme kazandırılması bekleniyor. Bingöl Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi, İslam Tarihi ve Sanatları Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nebi Butasım, Bingöl merkeze bağlı Kuşburnu köyü kırsalında bulunan 5 katlı Zağ Mağaraları hakkında İHA muhabirine açıklamalarda bulundu. Binlerce yıllık tarihi olan mağaralarının ilk Hristiyanlık döneminde kayalar arasına oyma yapılarak inşa edildiğini aktaran Doç. Dr. Butasım, MS 100 ve 200’lü yıllarda Roma İmparatorluğunun zulmünden kaçan Hristiyanların burada ibadet ettiklerini söyledi. 2019-2022 yüzey araştırmaları çerçevesinde mağaraların incelendiğini belirten Doç. Dr. Butasım, ’’Sanat tarihi alanında yaklaşık 20 yıldır Bingöl üzerinden çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmalarımız ekseninde Kültür ve Turizm Bakanlığı Kazılar Daire Başkanlığının izni ve Bingöl Üniversitesinin destek ve katkılarıyla Bingöl merkeze bağlı bulunan Zağ mağaraları üzerinde yüzey araştırmaları yaptık. 3 yıl boyunca yaptığımız araştırmalar neticesinde Zağ mağarasının yek pare bir kayaya oyma yaşam alanı ve manastır kilisesi şeklinde, mini bir şapel halinde yapılan bir kompleks olduğunu tespit ettik. Zağ Mağaralarıyla ilgili tarihî olarak çok net bilgilere sahip olmasak da içindeki şapel ve yapının genel özelliklerinden MS 2’nci yüzyılda yani 100 ve 200’lü yıllar arasında ilk inşa edildiğini, tek tanrıya inanan Hristiyanlar tarafından inşa edildiğini ileri sürüyoruz. O dönemde özellikle tek tanrıya inanan Hristiyanların Roma devleti tarafından kabul edilmediğini biliyoruz. İşte bu tek tanrıya inanan Hristiyanlar Roma imparatorluğundan kaçmak için bu tür yapılar inşa etmişler. Zağ mağarası da bunlardan biri” dedi. ’’Turizme kazandırılmalı’’ 2003 yılında Bingöl’de meydana gelen depremden dolayı ön cephesinin yıkıldığını aktaran Doç. Dr. Butasım, “Zağ mağarası 5 katlı sistem üzerine inşa edilmiş, girişi gizli bir geçitle sağlanmıştır. 2003 Bingöl depreminde ön cephesi tamamen yıkıldığı için ön cephe şuan da açık görünüyor. Şapel dediğimiz alanında büyük kısmı maalesef tahrip oldu. Bu giriş yukarıdan yine kayaya oyulmuş bir asansör gibi düşünelim, bir baca şeklinde kayadan aşağıya doğru iniliyor. Birinci katta odalar mevcut, ikinci katta ise yine odalar sağlı sollu ve su sarnıcı olarak tespit ettiğimiz yerler var. Yine üst katlarda çapraz geçişlerle birbirine bağlantıları sağlayan odalar mevcut. Zağ Mağaraları doğal ve beşeri unsurlardan dolayı tahrip olmaya yüz yüze kalmış bir yapı. Buranın ivedilikle hem yollarının yapılması hem güçlendirilmelerinin yapılması, çevre temizliği gibi çeşitli restorasyonlarının da yapılması önemlidir. Bölgenin ve şehrin turizmine önemli katkılar sağlayacak bir değerdir’’ diye konuştu. ’’600’lü yıllarda Müslümanlar da ilim merkezi olarak kullanmış’’ 634’lü yıllarda Müslümanların ilim merkezi olarak söz konusu alanı kullandığını dile getiren Doç. Dr. Butasım, “Zağ mağarası tabi ilk dönemlerde Hristiyanlar tarafından kullanıldıktan sonra 634’lü yıllardan sonra Diyarbakır’ın fethi ile Bingöl’de İslam akınlarıyla İslam beldesi olmaya başlamış. İşte bu dönemlerden sonra özellikle Osmanlı döneminde Zağ mağaraları yapısına hiç karışılmadan Müslümanlar tarafından kullanılmış. Özellikle bölgede ilmin merkezi haline gelen bir medrese okul olarak hizmet vermiştir” şeklinde konuştu. Kültür ve Turizm İl Müdürlüğünden alınan bilgilere göre, Zağ mağaralarının restorasyonu için proje hazırlandığı ve turizme kazandırılması için çalışmaların sürdüğü öğrenildi.
Gaziantep "Gazi’m Antep” konseri izleyicileri büyüledi Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı öğretim elemanları ve öğrencileri tarafından hazırlanan "GAZİ’M ANTEP" adlı Türk Halk Müziği Konserini katılımcılar beğeniyle izledi. Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı öğretim elemanları ve öğrencileri tarafından hazırlanan ve Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümünde yapılması planlan ancak 12 askerin şehit olması nedeniyle iptal edilen "GAZİ’M ANTEP" adlı Türk Halk Müziği Konseri gerçekleştirdi. Konserde, Gaziantep savunmasıyla özdeşlemiş kahramanlık türkülerin söylenmesinin yanı sıra Şehitkamil’in şehit edilişi, Gaziantep savunmasındaki yerel halkın Fransız askerleri karşısındaki direnişi gibi birçok olay yaklaşık 100 kişilik öğrenci grubu tarafından canlandırıldı. GAÜN Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Zinnur, GAÜN Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı mensubu olmasından dolayı gurur duyduğunu ifade ederek, konserde emeği geçenlere teşekkür etti. Konserin Sanat Yönetmeni Öğretim Görevlisi Hakan Tayüz ise konserin ciddi emekler sonrası gerçekleştirdiğini belirterek, katkıda bulunanlara teşekkür etti. Konser sonunda Müzik ve Genel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Özden, GAÜN Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Zinnur’a, Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Kul da Konserin Sanat Yönetmeni Öğretim Görevlisi Hakan Tayüz’e çiçek takdim etti.
Antalya Korkuteli’ne 60 öğrenci kapasiteli yeni kreş Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in talimatlarıyla 19 ilçeye yayılan Çocuk Kreşi ve Gündüz Bakımevlerine bir yenisi daha eklendi. Büyükşehir Belediyesi’nin Korkuteli’de açtığı Çocuk Kreşi ve Gündüz Bakımevi ilçenin önemli bir ihtiyacını karşılıyor. 4-6 yaş aralığındaki çocukları okul öncesi eğitime hazırlayan Korkuteli Çocuk Kreşi ve Gündüz Bakımevi’nde çocuklar hafta içi günlerde öğretmenler eşliğinde hem öğreniyor hem de oyunlar oynayarak eğlencenin tadını çıkarıyor. Çeşitli etkinliklerle çocukların oyun becerileri gelişiyor, sosyalleşmeleri sağlanıyor. 60 öğrenci kapasiteli kreş, Korkuteli’nin önemli bir ihtiyacını karşılıyor. Korkuteliler, güvenilir kreş hizmetine uygun fiyata ulaşmanın mutluluğunu yaşıyor. Çocuklar için hazırlanan günlük program ve faaliyetler ile ilgili bilgi veren okul öncesi öğretmeni ve kreş sorumlusu Burcu Kızıloğlu, “Kreşimiz sabah 08.30’da başlayıp akşam 17.30 saatleri arasında hizmet veriyor. Kayıtlarımız devam ediyor. Çocuklarımız çeşitli etkinlikler ve oyun saatleri ile güne başlıyorlar. Çocuklarımızın gelişimine katkı sunacak besleyici öğün programlarımızı uyguluyoruz” dedi. Kreşte çocuklar için özenle hazırlanan programlarla onların sıkılmadan eğlenerek keyifli vakit geçirmeleri sağlanıyor. Lego, çeşitli oyuncaklar, drama ritim çalışmaları, bahçe etkinlikleri, oyunlar şarkılar ve danslarla hem zihin dünyalarını besleyecek hem de fizyolojik gelişimlerini sağlayacak aktiviteler gerçekleştiriliyor. Çocuklara farklı çocuklarla arkadaşlıklar kurarak paylaşmaları ve birlikte yaşamaları da öğretiliyor. Gün içerisindeki uyku saatleri ile çocuklar dinlendiriliyor.