DÜNYA - 24 Eylül 2018 Pazartesi 04:05

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD'de açıklamalarda bulundu

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD'de açıklamalarda bulundu

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD'de açıklamalarda bulundu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York’ta Türk ve İslam âleminin temsilcileriyle buluştu. 

Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi (TASC) tarafından düzenlenen programda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a; Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik de eşlik etti. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında özetle şunlara yer verdi; 

“Bizim bir fiziki bir de gönül coğrafyamız var”
"Buradaki insanlarımız Türkiye’nin savunduğu ilkeleri burada savundular. Ermeni yalanlarına karşı takdire şayan hizmet harcadılar. Tüm vatandaşlarımıza teşekkürlerimizi iletiyoruz. Aynı zamanda Türk vatandaşı olmasa bile Türkiye’nin hukukunu savunan kardeşlerimize şükranlarımızı sunuyoruz. 

Türkiye’nin çoğu Avrupa ülkelerinde olmak üzere 6 milyona aşkın vatandaşı bulunuyor, Siyasetten sanata spordan kültüre kadar ciddi varlık gösteriyor. Açtıkları işyerleri ile bulundukları ülkelere katkı sağlıyorlar, aynı zamanda Türkiye’nin tanıtılmasına katkı sağlıyorlar. Aziz Sancar gibi insanlığın tekamülüne sağlayan hocalarımız akademisyenlerimiz var. İhanet çukuruna düşmedikleri sürece gururu duyuyoruz. Dünyanın neresinde olursa olsun diasporamıza sahip çıkıyor ve önemini biliyoruz. 

Siz yaşadığınız ülkelerde ne kadar güçlü olursanız Türkiye’de o kadar güçlü olur. Sizin sayenizde Türkiye’de mazlumlara o kadar sahip çıkar. Türkiye’nin bir fiziki coğrafyaları birde gönül coğrafyası var. Ülkemizin gönül sınırları fiziki sınırlarının çok çok ötesindedir. Coğrafi bağımız olmasa da Arakanlı Somalili kardeşlerimizin dertleri ile yakından ilgileniyoruz. Şu anda Somali’de bizim büyükelçiliğimiz gibi bir ülkenin büyükelçiliği var mı? Benim diyen ülkeler bile Konteynırlarda büyükelçilik açmış Somali’yi idare etmeye kalkıyorlar. Sizlerle iftihar ediyoruz ve başarılarınızla da guru duyuyoruz. Dünyada mazlumların ve sesiz yığınların sesi olmaya çalışıyoruz. Amerika’daki Müslümanlarda gönül coğrafyamızın içindedir" 

“Suriye halkını özgürlük hareketinde yalnız bırakmadık”
"Burada birçok ülkenin liderlerinin yanı sıra birçok ikili görüşmeler yapacağız. Amerika Müslümanlarının ülkemiz yönelik muhabbetlerinin arttığını görüşüyoruz. Ülkemiz Suriye krizi ve Filistin meselesi başta olmak üzere ümmetin yüreğini sağlayan konularda samimi çalışma içerisindeyiz. 3,5 milyona aşkın Suriyeli mazluma sahip çıktı.. Kapımıza gelen hiçbir kardeşimizi eli kanlı zalimlere teslim etmedik. Dünya 5’ten büyüktür. Çünkü 194 ülkenin içinde olduğu BM’de dünya 5 ülkenin dudaklarına mahkûm edilemez. Daimi üye geçici üye geçici üye diye bir şey olamaz. Dünya’da her kıtadan her inançtan insanlar daimi üyeler içinde olmalı. 2. Dünyaya savaşı sonrasındaki dünya yok. Yenidünya var. Aksi takdirde adaleti tesis etmek mümkün değildir. Suriye sorunu 8 sene sürüyor çözebildiler mi? İsrail verilen kararlara uyuyor mu? Onun için adalet. Suriye halkını hak ve özgürlük hareketinde yalnız bıraktılar. Biz yalnız bırakmadık. 4 bin kilometre karelik alanda huzuru sağladık. Son İdlip krizinde olduğu gibi tek bir insanın burnunun kanaması için çaba sarf ettik ve meyvesini almaya başladık. Afrin’de Elbab’da Cerablus’ta çocuklar artık okula gidiyorlar. İnşallah Fıratın doğusunu da kapsayacak şekilde güvenliği sağlayacağız, bu Suriye’nin canına kast eden çetelere çökene kadar sürecektir" 

“İslam ülkelerindeki sorun Müslümanların vahdet eksikliğinden kaynaklanmaktadır”
"İlk kıblemiz Kudüs’ü devlet terörüne kurban etmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. İsrail’in tacizlerine karşı mücadelemizi en üst düzeyde vereceğiz. Huzurlarınızda İslam İşbirliği Teşkilatının başkanı olarak konuşuyorum. Aldığımız kararları uygulamak için tüm çabamızı harcayacağız. Filistin meselesinin onca yıldır çözüme kavuşturulmamasının sebebi nedir. İsrail’in saldırılarından çok Müslümanların vahdet eksikliğinden kaynaklanmaktadır.. 1948’de Filistin ne idi şimdi 2018’de nedir. Bir avuç Filistin toprağı kaldı. Arakan’da Müslümanların katledilmesi İslam dünyasının birlik sağlayamamasından kaynaklanıyor. BM gibi kuruluşların acziyetini kabul ediyoruz. Küresel barıştan ziyade belli güçlerin görüşlerinin korunması için caba sarf ettiklerini biliyoruz. Başkalarını suçlamak yerine önce kendi hatalarımızı önlemeye çalışmalıyız. Allah’ın müminler kardeştir emrine uyarsak sonuç alabiliriz. Renkler ve dil ne olursa olsun birliğimiz çok önemli. Beraberlik ve vahdeti temin etmemiz gerekir. Birlikteliğimiz Allah için sevmek ve tahammül etmekten geçiyor. En iyi tebliğ metodu kuran ve sünnet elbisesini giymektir."

Candemir Sarı - Hasan Çelik

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Sahurdan sonra hemen uyumayın: Organları yoruyor Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Elif Zeynep Özer, sahurdan sonra hemen uyumanın organları yorduğunu söyledi. Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Elif Zeynep Özer, Ramazan ayında beslenmede dikkat edilmesi gereken hususlarla ilgili bilgi verdi. Ramazan orucunun vücuttaki toksinlerin temizlenmesine imkan sağladığını belirten Özer, sahurun önemli bir besin olduğuna dikkat çekti. Sahurdan sonra hemen uyumamak gerektiğine dikkat çeken Özer, iftardan sonra da çorba içtikten sonra bir kaç dakika bekleyip ana yemeğin verilen aranın ardından yenilmesi gerektiğini kaydetti. "Ramazan insan vücudunu yeniliyor" Ramazan ayında sağlıklı beslenmeye karşı herhangi bir engel bulunmadığını belirterek, “Aksine özellikle sağlıklı beslenme Ramazan’da mümkün olabilmektedir. Çünkü 11 ay boyunca yediğimiz gıdaların tamamının vücuttan atılması bir hayli zor. Ramazan orucu içerisinde yaşanan uzun süreli ‘açlık’ ile vücutta birikmiş toksinlerin temizlenmesine, insan vücudunun yenilenmesinin desteklenmesine destek olmaktadır. Orucun insanın beslenme alışkanlıklarından kaynaklanan mevcut sıhhi durumunun iyilik halini daha iyiye taşıyabilmesini sağlaması üzerine oluşturulmuş bir sistem şeklinde düşünülebilir” dedi. “Vücudun su dengesi bakımından kahve ve çay tüketimine dikkat edilmeli” Oruç tutarken uzak durulması gereken yiyeceklerle ilgili örnekler veren Özer, “Ramazan, aşırılıklardan ve abartıdan uzak kalma felsefesine sahiptir. Her anlamdaki aşırılık insana zarar verir. Gıdada da durum aynı şekilde, örneğin en sağlıklı olarak bilinen bir gıda abartılı bir biçimde fazla tüketilirse bu gıda kişiye zamanla zarar vermeye başlayacaktır. Ramazan’da, yani özellikle uzun süreli aç kalmış bir mideye, ilk besin maddesi olarak basit karbonhidratlar girerse burada sağlıklı beslenmeden kesinlikle bahsedemeyiz. Basit karbonhidratların özellikle Ramazan’da fazla tüketilmemesine özen gösterilmelidir. Basit karbonhidrat içeren besinler olarak; toz şekerler, mısır şekerleri, beyaz ekmek gibi unlu mamullerden bahsedebiliriz. Bunların dışında fazla tuzlu yiyecekleler vücutta su tutacağı ve kişide su ihtiyacı uyandıracağı için özellikle Ramazan ayında bu tür beslenme şeklinden muhakkak kaçınılmalı. Vücudun su dengesi bakımından kahve ve çay tüketimine de dikkat edilmeli” diye konuştu. “Özellikle kadınlar sahur yapmalıdır” Kadınların sahur yapmaları noktasında tavsiyede bulunan Özer, “Sahur oruç tutarken önemli, fakat olmazsa olmaz değil. Ramazan ayının her yıl değişmesinin beraberinde getirdiği açlık süreçleri de değişmekte, bunun oluşturduğu 16 saat ve üzeri açlık durumlarında hormonal dengenin korunması bakımından özellikle kadınların sahur yapmalarını tavsiye ederim. Ramazan’da yapılan en büyük yanlışlardan biri ise, günlük su tüketimini iftardan sonraki süreçte tamamlayabilmek adına tek seferde büyük yudumlarla su tüketmek. Günlük tüketilmesi gereken su miktarının yudum yudum içilerek tamamlanması istenilen faydayı sağlayacaktır. Unutulmamalıdır ki hızlı içilen su vücuttan hızla atılırken yavaş yavaş/yudum yudum içilen su vücuttan daha yavaş atılır. Fazla susuzluk çekmemek ve gerekli mineral dengesinin sağlanabilmesi adına soda ve demirhindi şerbetinin (Osmanlı Saray Mutfağı’ndan) içilmesini öneririm. Eğer kişinin mide sorunu yoksa sodaya limon ve az miktarda tuz eklenip içilmesi faydalıyken, kişinin mide sorunu varsa kişi sodayı suyla karıştırarak içebileceği gibi yüksek mineralli su da tercih edebilir. Ramazan ayında yoğun baş ağrıları yaşanmaması adına su tüketimi oldukça önemlidir” şeklinde konuştu. “Sahurun hemen ardından uyunmuşsa, organların yorulması söz konusu olacaktır” Sahurda işlenmiş gıdalardan uzak durulması gerektiğini belirten Özer, “Sebzeden zengin, yumurta (haşlanmış, omlet vb), peynir ve az tuzlu zeytin tercih edilebilir. Meyve istenirse tüketilebilir; ancak içerisinde şeker bulunduğu için acıkmaya etki edeceği bilinmelidir. Salam, sucuk, sosis gibi işlenmiş gıdaları tüketmemeli ve fazla şekerli gıdalardan uzak durulmalıdır. Doğallıktan uzaklaşmış gıdaları tercih listemizin dışında tutmalıyız. Vücudun kendi sisteminde organlar sürekli çalışma halindedir. İnsan uyuyunca organları daha yavaş çalışarak dinlenebilme sağlanırken, sahurda yiyecek-içecek tüketiminde bulunulup hemen ardından uyunmuşsa, organların yorulması söz konusu olacaktır. Yemek yedikten en iyi ihtimalle minimum bir saat sonra uyunmalıdır” ifadelerini kullandı. “İşlenmiş gıdalardan uzak durulmalıdır” Gluten hassasiyeti olanların Ramazan’da çok şanslı olduklarını söyleyen Özer, "Sağlıklı beslenmede bilinen yanlışlardan biri unlu mamulleri (örneğin ekmek) yersek tok kalırız düşüncesidir. Glutensiz beslenenler zaten undan uzak bir beslenme biçimleri olduğu için halihazırdaki sağlıklı beslenme biçimlerini koruyarak Ramazan ayını rahat geçirebileceklerdir. Sağlıklı beslenme rutininde yer alan sebze yemekleri ile proteince zengin yiyeceklerle beslenilirse açlık hissini yoğun yaşamayacaklardır. Ramazan ayında ve Ramazan ayı dışında da dikkat edilmesi gereken en önemli husus işlenmiş gıdalardan uzak durulmasıdır. Bu, gıda alerjisi olmayan kişiler için de geçerlidir” dedi.
Bursa Bursa’da yanan ormanların yerine 48 bin fidan dikildi Bursa’da 11 Ağustos 2018 tarihinde Mudanya ilçesinde çıkan orman yangınında 36 hektar alan zarar gördü. Zarar gören alanlara Bursa Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri, 2024 yılından itibaren 15 bin adeti tıbbi aromatik bitki olmak üzere 48 bin fidan dikti. Bursa’nın Mudanya ilçesi Çağrışan Mahallesi’nde 11 Ağustos 2018 tarihinde çıkan orman yangınında 36 hektar alan zarar görmüştü. Bursa Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerinin çalışmaları ile birlikte yanarak zarar gören ağaç ve diğer bitkilerin temizlenmesinin ardından toprak işlendi. 4 ay süren çalışmaların ardından aralık ayında ilk fidan toprakla buluşturuldu. Yangında zarar gören alanı tekrar ormanlaştırma çalışmaları çerçevesinde, 15 bin adeti tıbbi aromatik bitki olmak üzere toplam 48 bin fidan dikilen alan zamanla eski görünümüne kavuşacak. "Saha içerisinde hiçbir alan kaybımız olmadı" Orman yangınında zarar gören alanın tamamının ormanlaştırıldığını ifade eden Bursa Orman Bölge Müdürü Esat Şimşek, "İçinde bulunduğumuz alan 11 Ağustos 2018 yılında çıkan Mudanya Çağrışan alanı içerisindeyiz. Burada 36 hektarlık alan orman yangınında zarar gördü. Bu 36 hektarlık alan içerisinde çalışma arkadaşlarımız hızlı ve etkili müdahale ile 1 gün içerisinde bu alanı kontrol altına aldılar. Hemen arkasından bu alanın tekrar orman olabilmesi için gerekli adımların atılması, başka bir faaliyet ve amaç için kullanılmaması için çalışmalara başladılar. İlk iş olarak içerisinde zarar görmüş ağaç ve çalıları temizleyerek araziyi toprak işlemesi yaparak fidan dikimi haline getirdiler. Kısa bir süre içerisinde ağustos ayından aralık ayına kadar bu faaliyetleri yerine getirdik. İlk fidanı da aralık ayında toprakla buluşturduk. Toplam saha içerisinde 48 bin fidan toprakla buluşturuldu, bunun 15 bin tanesi de tıbbi aromatik bitki. Saha içerisinde hiçbir alan kaybımız olmadı" şeklinde konuştu. Son 10 yılda çıkan 774 yangından zarar gören 2 bin 398 hektar alan tekrar ormanlaştırıldı Orman yangınlarında zarar gören alanların orman bölge müdürlüğü ekipleri tarafından tekrar ormanlaştırıldığını ve kesinlikle farklı bir amaçla kullanılmadığının altını çizen Şimşek, "Türkiye ormanlarında 1 metrekare bile yanan alan başka bir faaliyet ve amaç için kullanılmıyor. Son 10 yıl içerisinde Bursa Orman Bölge Müdürlüğü’nde 774 adet yangın 2 bin 398 hektarlık alan da bu yangınlardan zarar gördü. Bu alanlar içerisinde de şimdiye kadar tamamında bu faaliyetleri yerine getirdik, tamamında da ağaçlandırma çalışmalarını yaptık. Her sene bu alanlarda koruma kontrollerimizi ve bakım çalışmalarımızı yapıyoruz. 2023 yılı içerisinde Bursa Orman Bölge Müdürlüğü’nde 76 adet yangın meydana geldi. Bu yangınlarda da 395 hektarlık alan zarar gördü. Şu ana kadar 2023 yılında çıkmasına rağmen 218 hektarlık alanda 265 bin fidanı toprakla buluşturduk. Bu günden sonra da 175 hektarlık alanda 180 bin fidanı yıl sonuna kadar toprakla buluşturarak 1 yıl içerisinde ormanlaştıracağız" ifadelerini kullandı. "Orman yangınlarının önlenmesi için proje geliştiriyoruz" Bursa Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerinin muhtemel orman yangınlarına karşı daima hazırlıklı olduğunu ifade eden Şimşek, "2024 yılı ile ilgili çalışmalarımızda Bursa Orman Bölge Müdürlüğü olarak orman yangınlarını önleme ve mücadele çerçevesinde 2 helikopter, 55 arazöz, 12 su ikmal aracı, 19 iş makinesi, bu konularda uzman 175 kişilik teknik uzman kadromuz ve 529 yangın personelimiz ile hazır bir şekilde orman yangınlarını önleme ve mücadele konusunda çalışmalarımıza başladık. Yangınların çıkmaması için eğitimler ve bu konu ile alakalı vatandaşları bilgilendirme çalışmalarına önem verdik. 2024 yılı içerisinde hedefimiz 10 bin kişiye bir proje geliştirip orman yangınlarının önlenmesi ile ilgili eğitimler planlayıp yangınların çıkmaması için bir proje geliştiriyoruz" dedi.