POLİTİKA - 15 Temmuz 2018 Pazar 17:23

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Artık masada da kaybetmeyeceğiz'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Artık masada da kaybetmeyeceğiz'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimiz asırlardır sahada kanı ile canı ile kazandıklarını, masada söz oyunları ile diplomasi tuzakları ile gafletle ve hatta hıyanetle kaybetmekten bıkıp usanmıştır, biz kaybetmeyeceğiz” dedi.

15 Temmuz hain darbe girişiminin 2. yıl dönümünde Beştepe Kongre ve Sergi Salonu’nda şehit yakınları, gaziler ve aileleri ile bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz’u önemsizleştirmeye çalışanların aslında örtülü olarak millete ve ülkeye karşı da ruhlarında biriktirdikleri kinlerini ve nefretlerini dile getirdiklerini söyledi. 15 Temmuz’da ve terörle mücadele operasyonlarında hayatlarını kaybeden şehitlere rahmet dileyen Erdoğan, gazilere sağlık ve afiyet temenni etti. Erdoğan, zaman içinde diğer gaziler ve şehit yakınları ile de bir araya geleceklerini belirterek, “Yürüttüğümüz mücadele öylesine büyük ki bu uğurda hayatını kaybeden ve gazilikle şereflenen gazilerimizin çokluğu tabii ki bu buluşmaya imkan vermedi. Sadece 1984 yılından bu yana asker, polis, güvenlik korucusu, diğer kamu görevlisi olarak 9 bine, sivil vatandaşlarımızla birlikte 17 bine yakın şehidimiz vardır. Kur’an-ı Kerim’in şehitlerimizle ilgili ’Allah yolunda öldürülenlere sakın ölüler demeyiniz, bilakis onlar diridirler, lakin siz anlayamazsınız’ emri ve müjdesi en büyük teselli kaynağımızdır” dedi.

Malullük düzeyinde olan gazilerin sayısının şehitlerin yarısı kadar olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehit ve gazi sayımızla mukayese edilemeyecek kadar çok sayıda teröristi de ortadan kaldırdık. Sadece Fırat Kalkanı Harekatı’nda 3 bin DEAŞ’lıyı, Zeytin Dalı Harekatı’nda 4 bin 600’e yakın PKK ve PYD’liyi etkisiz hale getirdik. Bu yıl sınırlarımız içinde ve Kuzey Irak’ta yürüttüğümüz operasyonlarda etkisiz hale getirdiğimiz terörist sayısı bin 400’e yaklaştı" diye konuştu.

“İNŞALLAH BUNDAN SONRA İŞİMİZ DAHA KOLAY” 

Terörle mücadelede Türkiye sınırları içinde ve dışında böylesine büyük kayıplar vermenin ve verdirmenin kendi tercihleri olmadığını ifade eden Erdoğan, “Devlet ve millet olarak varlığımıza yönelen tehditler ve saldırılar karşısında bu mücadeleye mecbur kalıyoruz. Milletimizi kalkındırmak, refahımızı artırmak için kullanmamız gereken kaynaklarımızı terörle mücadeleye tahsis etmek zorunda kalıyoruz. Asla başaramayacakları gün gibi aşikar olduğu halde terör örgütlerinin ısrarla üzerimize salınmasının gerisindeki amaçlardan birinin bu olduğunu da biliyoruz. İşte bu kısır döngüyü kırmak için son yıllarda terörle mücadele stratejimizi değiştirdik. Artık tehdidin, tehlikenin kapımıza dayanmasını beklemiyoruz. Sivrisineklerle uğraşmak yerine bataklığın kendisini kurutmaya yönelik hamleler yapıyoruz" şeklinde konuştu. 

"FETO ihanet çetesinin de tıpkı PKK gibi, tıpkı DEAŞ gibi, tıpkı diğer terör örgütleri gibi tek hedefi ülkemizin birliğidir, beraberliğidir, geleceğidir” açıklamasında bulunan Erdoğan, Türkiye’nin kendi kararlarını alıp, kendi belirlediği hedeflere doğru ilerledikçe karşısına çıkartılan engelleri giderek daha kolay aşmaya başladığını kaydetti. Erdoğan, “Daha düne kadar bize adeta öcü gibi gösterilen, ‘yapılamaz’ denilen, ‘altından kalkılamaz’ denilen, ‘başarılamaz’ denilen nice işin üstesinden hamdolsun geldik geliyoruz. Sahada mesafe kat ettikçe, yıllarca ülkemize kuru tehditlerle patinaj yaptıranların gerçek yüzlerini ve güçlerini görme imkanı da bulduk. Sahada karşımızda duramayanların, diplomasi, siyaset, ekonomi, psikoloji gibi yöntemlerle kurdukları tuzakları da birer birer teşhis ve teşhir ediyoruz. İnşallah bundan sonra işimiz daha kolay. Şehitlerimize manevi borcumuzu ödeyebilmek, gazilerimize layık olabilmek için artık daha fazla imkana sahibiz. Yeni yönetim sistemimizle karar alma ve uygulama mekanizmalarımızı tıkayarak Türkiye’yi istedikleri gibi yönlendirenlerin bir kozlarını daha ellerinden aldık. Bugün geleceğimize dün olduğundan çok daha ümit var bir şekilde bakıyoruz. İnşallah 2023 hedeflerimize ulaştığımızda her şey çok daha farklı hale gelecek" ifadelerini kullandı.

“GAVUR ANKARA’YI BOMBALIYOR, DAYANIN GELİYORUZ” 

15 Temmuz gecesi yaşanan bir hadiseyi anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz gecesi darbe girişiminin mahiyeti anlaşıldığında Adana’nın kuzeyindeki köylerinden birindeki Yörük vatandaşlarımız toplanıp Ankara’daki bir hemşehrilerini arıyor. Telefonda hemşehrilerine ‘Gavur Ankara’yı bombalıyor, dayanın geliyoruz’ diyor. Evet, milletimiz o hayran kalınası irfanıyla darbe girişiminin gerisindeki silueti işte böyle keşfetmiş ve tavrını almıştır, ’dayanın geliyoruz.’ Bu anlayışın tarihimizde pek çok örneği mevcuttur. Bundan bir asır önce geçmişteki nice zaferler, nice yenilgiler karşısında sükunetle toprağını işlemeye, işini yapmaya devam eden milletimiz, düşman Çanakkale’ye dayandığında da işte böyle davranmıştı. Cephedeki oğluna mektup yazan baba, ’oğlum ya gazi olup avdet, ya şehit olup dahili cennet ol’ diyerek milletimizin Çanakkale’deki mücadeleye bakışını ifade etmiştir. Kurtuluş Savaşımızda evladını koruyan örtüyü ıslanıp bozulmasın diye top mermisinin üzerine örten, ağır kış şartlarında evladıyla birlikte donarak şehit olan Şerife Bacı’nın mesajı da buydu. Sınırlarımız içindeki ve dışındaki terörle mücadele operasyonlarımızda sayısız kahramanlık hikayesi işte bu anlayışla ortaya çıkmıştır. Evet, biz ülke ve millet olarak bu mücadeleyi hep inancımızla, davamızla yürüttük. 15 Temmuz gecesi milletimizin sergilediği kahramanlığın sırrını keşfetmek isteyen, asırlardır süregelen bu büyük mücadeleye bakabilir. Milletimizin istiklali ve istikbali uğrunda verdiği mücadelenin büyüklüğü zaman geçtikçe daha iyi anlaşılacaktır. Biz bugünden geriye bakıp nasıl Anadolu’nun kapılarını açan Sultan Alparslan’ı, Haçlı ordularını Anadolu topraklarında mum gibi eriten Sultan Kılıçarslan’ı, bir beyliğin bir dünya devleti haline gelmesinin temellerini atan Ertuğrul Gazi’yi, Osman Gazi’yi, İstanbul’u fethederek çağ kapatıp çağ açan Fatih Sultan Mehmed Han’ı, siyasetteki mahareti ile gerçekleştirdiği reformlarla en kritik zamanda Osmanlı’ya ayakta tutan Abdülhamid-i Sani’yi, Kurtuluş Savaşımızın başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’i, demokrasi tarihimizin sembol ismi şehit Başbakan Adnan Menderes’i, tarihimizin diğer kahramanlarını rahmetle, minnetle yad ediyorsak, bugünün kahramanlarının isimleri de aynı şekilde tarihe altın harflerle yazılacaktır” dedi.

“KAZANDIKLARIMIZI MASADA TEHLİKEYE ATMAMAKTA DA KARARLIYIZ” 

“FETÖ’nün arkasından gelenler bitmez, onların girdiği bütün hücreleri keşfederek söküp atacağız” açıklamasında bulunan Erdoğan, özgürlüğün kıymetini daha çok bileceklerini, ezanları susturtmamak, bayrağı indirtmemek, vatanı korumak, devlete sahip çıkmak için daha kararlı hareket edeceklerinin altını çizdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimiz asırlardır sahada kanı ile canı ile kazandıklarını, masada söz oyunları ile diplomasi tuzakları ile gafletle ve hatta hıyanetle kaybetmekten bıkıp usanmıştır, biz kaybetmeyeceğiz. Biz şehitlerimizin kanlarını, gazilerimizin fedakarlığını ve bu yola baş koymuş milyonların mücadelesi uğruna kazandıklarımızı masada tehlikeye atmamakta da kararlıyız” diye konuştu.

“HİÇBİR KİŞİSEL HUSUMET BÖYLE BİR ALÇAKLIĞI MAZUR GÖSTEREMEZ” 

Şehit ailelerine ve gazilere yapılan her yanlışın kendisine yapılmış olacağını belirten Erdoğan, “Kendi akıllarınca 15 Temmuz’u önemsizleştirmeye çalışanlar, aslında örtülü olarak ülkemize ve milletimize karşı ruhlarında biriktirdikleri kibirlerini, kinlerini, nefretlerini dile getiriyor. Terörle mücadelemizi küçümseyenler de aynı ruh halindedir. Hiçbir siyasi, sosyal, ekonomik çıkar, hiçbir kişisel husumet böyle bir alçaklığı mazur gösteremez. Şehitlerimizin aziz ruhlarının muazzep edilmesine, gazilerimizin incitilmesine asla izin vermeyiz. Böyle bir davranış içine girenler karşılarında önce bu aziz milletin ferdi olarak ve Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı olarak bizi bulur. Her şehit ailesi ve gazi benim öz kardeşim mesafesindedir. Onlara yapılan her yanlışı şahsıma yapılmış sayarım” şeklinde konuştu. 

Bir daha 15 Temmuzlar yaşanmaması için çocukların bilinçle yetiştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Erdoğan, “Dini, dilini, vatanını, devletini bilmeyen her çocuk terör örgütlerinin potansiyel gücüdür. Ama benim sizden ricam var, şehadet bambaşka bir şeydir, o makam çok başkadır. Şehadetin inceliğini, hassasiyetini özellikle kavramak ve şehadetin istismar edilmesine asla müsaade etmemek gerekir ki, şehitlerimizi o makamda rahatsız etmeyelim. Cehalet okuma yazma bilmemek değil, tarihini, kültürünü, medeniyetini öğrenmemektir” ifadelerini kullandı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arif Nihat Asya’nın “Dua” isimli şiiri ile konuşmasını bitirdi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Rüzgardan kopan baz istasyonu direği 5. kattan otomobilin üzerine düştü, düşme anı kameraya yansıdı Konya’nın Karapınar ilçesinde etkili olan rüzgar hayatı olumsuz etkiledi. İlçe merkezi ve çevresinde saatteki hızı zaman zaman 60 kilometreyi bulan rüzgar sebebi ile 5 katlı bir iş hanının üzerindeki baz istasyonu direği yerinden koparak aşağıdaki otomobilin üzerine düştü. Düşme anı güvenlik kamerasına yansıdı. Olayda can kaybı yaşanmaması sevindirdi. Olay, Okullar Caddesinde bulunan Belediye İş hanı önünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir vatandaş Belediye İş hanının önüne otomobilini park etti. Rüzgarın şiddetini artırdığı sırada yerinden kopan yaklaşık 7 metrelik baz istasyonu direği kabloları kopartarak büyük bir gürültü ile otomobilin üzerine düştü. Otomobilin çevresinde bulunanlar kaçarken, otomobilin içinde ve çevresinde kimsenin olmaması olayın boyutlarının büyümesini önledi. Direğin düşme anı bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde iş yerinin önünde bulunanların kaçması direğin düşmesi yer alıyor. Olayın bildirilmesi üzerine adrese polis ekibi sevk edildi. Polis ekibi şerit çekerek güvenlik tedbiri aldı. Direğin düştüğünü gören Salih Karagöz, “Şiddetli rüzgar vardı. Arkadaşlarla duruyorduk. Birden ses oldu, yukarıdan gürültü ile verici düştü. Kabloları kopardı. Aracın yakınında da 5 kişi vardı. İyi ki adamlara isabet etmedi. Hayatımda böyle bir gürültü duymadım. Rüzgar çok kuvvetliydi” dedi.
Adana Adana’da karnaval korteji renkli görüntülere sahne oldu Adana’da bu yıl 12’ncisi düzenlenen Portakal Çiçeği Karnavalı’nın kortejine binlerce kişi katıldı ve kortej renkli görüntülere sahne oldu. Portakal çiçeği kokusunun insanlar üzerinde oluşturduğu mutluluk, heyecan, sevgi ve aşk duygusunu tüm Türkiye’nin yaşaması fikriyle ortaya çıkan 12’nci Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı 13 Nisan’da başladı. 21 Nisan tarihine kadar sürecek karnaval bu yıl ilk kez Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Türkiye Kültür Yolu Festivalleri iş birliğiyle daha zengin içerikle oluşturuldu. Türkiye’nin tek sokak karnavalı olarak tanımlanan Portakal Çiçeği Karnavalı’nın korteji Atatürk Parkı’nda başladı. Çok sayıda okul, dernek ve sivil toplum kuruluşunun yanı sıra çevre illerden ve yurtdışından da katılımın olduğu kortejde renkli görüntüler oluştu. Renkli kostümler giyen, yüzlerini rengarenk boyayan, portakal çiçeği temalı şapkalar takan katılımcılar, müzik eşliğinde dans etti. Korteje katılamayan bazı Adanalılar ise balkonlarına çıkıp alkışlayarak karnaval heyecanına ortak oldu. Yiğit Gözcelioğlu isimli vatandaş karnavalı çok beğendiğini ve kortejin çok güzel olduğunu söyledi. Ahmet Yiğit ise Mersin’den geldiğini ve kortejin çok renkli geçtiğini belirtti. Korteje katılanlar Uğur Mumcu Meydanı’na kadar karnavalı izleyenleri selamladı. Kortej gruplarının bazıları güzergahtan üstü açık otobüsler ve traktörlerle geçti. Öte yandan renkli kortej havadan da görüntülendi.
İstanbul İstanbul Tabip Odası’nda seçim öncesi aday kadrosunu açıkladı İstanbul Tabip Odası Değişim Grubu, seçim öncesi, 55 kişilik aday kadrosunu açıkladı. İstanbul Tabip Odası’nda (İTO) gerçekleştirilen basın toplantısı ile yönetim kurulu, onur kurulu, denetleme kurulu ve TTB merkez delegasyonu olmak üzere 55 kişilik liste duyuruldu. Başkan adayı Dr. Ahmet Erçek önderliğinde bir araya gelen Değişim Grubu, daha etkin, üyelerinin sorunlarına yönelen bir İstanbul Tabip Odası için değişim istediklerini dile getirdi. Dr. Erçek, toplantıda yaptığı konuşmada, "Bu güne kadar çok kolektif mücadele etmesi gerekmeyen hekimlerin artık kolektif bir mücadele etmesi gerektiğini ve bununda en güçlü şekilde verileceği yerin meslek kuruluşu olduğu kabulü ile yola çıktık. Meslek odamız bizim değerlendirmemiz kıstasında maalesef meslek odamızın ve meslektaşlarımızın beklenti ve gündeminden uzak bir eylem planı ile hareket ettiğine dair bir kabulle çıktık. Biz dernekler sendikalar gibi daha hür ve gerçekleri konuşabilecek bir kitle tarafından yönetilmesi gerektiğini kabul ettik. Açıklayacağım 55 kişilik değişim grubu İstanbul Tabip Odası yönetim listemizdeki kişiler bu işin çilesini çeken gayretini gösteren ve sorunlarla ilgilenen arkadaşlarımızdan oluşuyor. İstanbul Tabip Odası Yönetimi’ni kazandığımızda da ana gündemimiz hekimlerin gündemi olacak. Biz Tabip Odası’nın çözebileceği sorunları taahhüt ettik. Kendimize bağlı bütün hususların tamamını 4 ay içerisinde 2024 yılı bitmeden gerçekleştireceğiz" diye konuştu. Yönetim Kurulu adayı Dr. Nedim Uzun da, değişim grubunun bir ihtiyaç üzerine ortaya çıktığını vurgulayarak, "Geçen her gün kuruluşumuzun etkisizleştiğini ve güçsüzleştiğini hem halktan hem meslektaşlarımızdan koptuğunu üzülerek görüyoruz. Bu ihtiyaca cevap olarak odamızı meslek kuruluşumuzu daha güçlü, daha etkin ve meslektaşlarımız arasındaki dayanışmayı daha da kuvvetlendirecek devlet, millet ve vatandaşlarımıza faydalı olacak bir kurumsal kimlik olarak yeniden inşa etmek istiyoruz" ifadelerini kullandı. İstanbul Tabip Odası Değişim Grubu’nun yönetim kurulu üyesi adaylarının, Dr. Esra Akyılmaz, Dr. Turgut Adatepe, Dr. Nedim Uzun, Dr. Cündüllah Torun, Dr. Nesriye Demirel, Dr. Abdulkadir Turgut olduğunu belirten Erçek, onur kurulu ve denetim kurulu üyelerin de Dr. Mustafa Şener, Dr. Ahmet Özdemir, Dr. Naile Mısırlıoğlu, Dr. İrfan Gökçay, Dr. Ahmet Yiğitalp, Dr. Rümeysa, Yeni Elbay, Dr. Muhammed Atak, Dr. Mehmet Sedat Feyizoğlu’ndan oluştuğunu söyledi.