POLİTİKA - 06 Mart 2018 Salı 13:07

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Batsın sizin kararınız'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Batsın sizin kararınız'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Doğu Guta’daki gelişmeler yenilir yutulur mu, insanlığa sığar mı? BMGK'da karar alınıyor. Batsın sizin kararınız. İşleme konulmayan kararın insanlık için ne anlamı var. Siz insanlığı aldatıyorsunuz, kandırıyorsunuz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin, harekatın bundan sonraki kısmının çok daha hızlı yürüyeceğini belirten Erdoğan, “Kahraman askerlerimizin teröristlerin boyunduruğundan kurtardıkları her yerde bölge halkı tarafından nasıl sevinçle karşılandıklarını görüyorsunuz. Askerlerimizin kanları pahasına ele geçirdikleri yerlere diktikleri şanlı bayrağımızın dalgalandığı her yer bir güven ve huzur yuvası haline dönüşüyor. Bu vesileyle silahlı kuvvetlerimizin Genelkurmay Başkanından kuvvet komutanlarına varıncaya kadar, bölgede operasyonu yöneten tüm komutanlarımıza şahsım ve milletim adına şükranlarımızı sunuyorum. Özgür Suriye Ordusu'nu bir yere koymak mümkün değil. Ana Muhalefetin başındakiler veya temsilcileri, ÖSO’ya bir terör örgütü yakıştırmasını, yapıştırmasını yapacak kadar densiz olsalar da bizim için onlar bizim o mücadeledeki en önemli kardeşlerimizdir” diye konuştu.

“Afrin’de attığımız her adımda karşımıza çıkan manzara, yaptığımız operasyonun ne kadar doğru, ne kadar haklı ve zamanlamasının ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor” diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan, “Bugüne kadar bizim operasyonlarımızda kasti olarak tek bir sivilin zarar gördüğünü kimse iddia edemez, ispatlayamaz. Başka yerlerde, başka zamanlarda, başka güçler tarafından gerçekleştirilen zulümleri sosyal medyada bize mal etmeye çalışanların maskesi anında düşüyor. Hakikatler ortaya çıktığında, yalanlar güneşe maruz kalmış kardan adam misali eriyip buharlaşmaya mahkumdur. Ülkemize yönelik iftiraların, saldırıların hiçbirini karşılıksız bırakmamalı, gerçekleri ortaya koyarak cevabını vermeliyiz. Dünyanın herhangi bir yerindeki tek bir kişinin bile bu yalanlara inanarak ülkemiz ve milletimizle ilgili yanlış kanaat sahibi olmasına gönlümüz razı gelmez. Biz doğruları söyleyelim, buna rağmen yalanların peşinden gitmek isteyenler varsa kendileri bilir” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin, DEAŞ ve PKK/PYD terör örgütlerine yönelik sınır ötesi operasyonlarının içeride ve dışarıda pek çok kesimin gerçek yüzünü de ortaya koyduğunu kaydeden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“ABD’de yaşayan bir kişi devletinin Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de, Afrika’nın, Güney Amerika’nın nice yerlerinde, Okyanusların derinliklerinde yani binlerce kilometre ötede yaptığı operasyonları kendi güvenliğinin bir gereği olarak görüyor. Benzer bir anlayış Avrupa’da da var. Türkiye sınırlarının sıfır noktasında, hatta çoğu defa sınırlarını aşan terör tehditlerine karşı harekete geçtiğinde ise karşımıza bambaşka bir görüntü çıkıyor. ABD’nin, Afganistan’daki operasyonları 17. yılını geride bıraktı. Irak’taki operasyonları da neredeyse 18 yıla ulaştı. Kimsenin ABD’ye 'bu kadar uzun süre operasyon mu olur, ne işin var burada' diye söyledi mi? Bunlarla hemsınır mı? 10 bin kilometreyi aşkın bir yerden kalkıp buraya geliyorsun. Benim 911 kilometre sınırım sadece Suriye ile var. 350 kilometre sınırım Irak’la var. Oradan biz sürekli taciz edileceğiz, biz kalkıp buna sessiz kalacağız öyle mi? 'Bulunduğunuz yerlerden hemen çekilip gidin' dediklerini duydunuz mu? Her gün Türkiye’ye, ‘Afrin operasyonu uzun sürdü, hemen bitirip çekilin’ çağrısı yapılıyor. Türkiye’nin sınırlarının hemen yanı başındaki bu olaylara rağmen bunu söyleyenler, acaba diğer ülkelerin binlerce öteden hissettikleri tehditlerden daha mı önemsiz. Türkiye’nin topraklarına düşen bine yakın füze, top ve havan mermisinin etkisi onların topraklarına asla ulaşamayacak. Böyle bir uzaklıkta bu tür mühimmatlar bunlara ulaşmıyor ve böyle bir rahatsızlıkları da söz konusu değil. Terör örgütlerinin saldırılarında hayatlarını kaybeden yaralanan vatandaşlarımızın canı onların insanlarının canından daha mı kıymetsiz? Suriye’de alçakça katledilen bir milyon çocuğun, kadının, sivilin, yaşlının hayatının değeri onlar için ne ifade ediyor. Kapılarını kapattıkları mültecilerin niye evlerini, yurtlarını terk ettiklerini düşünüyorlar mı?”

Türkiye’nin 4 milyona yakın sığınmacıya ev sahipliği yaptığını, Avrupa’nın ise 3-5 mülteciyi alıp almamanın kavgasını verdiğini sözlerine ekleyen Erdoğan, “Akdeniz’in karanlık sularında yitip giden sayısız insanın vebalini omuzlarımızda hissetmemizi, Ege’de son 6 yılda 168 bin sığınmacıyı denizden toplayıp güvenli bir yere ulaştırmamız dahi engelleyemiyor. Hanginiz acaba Ege’de, Akdeniz’de ölümle baş başa olan insanları topladınız. Siz oralara ancak olsa olsa 6. Filoyla gelirsiniz, uçak gemilerinizle gelirsiniz. Avrupa ülkelerinin sahil güvenlik birimleri sığınmacıların botlarını delip onları denize, ölüme terk ederken biz hiçbir ön şart aramaksızın her masum bir canı kurtarmanın peşindeyiz. Bir canı kurtarmak tüm insanlığı kurtarmak gibidir. Bu bizim itikadi bir yaklaşımımızdır. Biz ne olursa olsun yaşatmanın, onlar ise sadece kendi konforlarını korumanın derdindeler. Türkiye’nin; Afrin’de, El Bab’da, Menbiç’te ne yaptığını milletimiz de, dostlarımız da gayet iyi biliyor. Ülkemizin amacının terör örgütleri ve onların arkalarındaki güçlerde farkındalar. Bizim bölgeyi asli sahibi olan Suriyeli kardeşlerimizin yaşayabileceği, güvenli, huzurlu bir yer haline getirmek istediğimizi herkes biliyor. Bunları onlarla konuştuk. ABD, Rusya ile de konuştuk. Terör örgütlerinin ve arkalarındaki güçlerin derdi Suriye halkının esenliği ve geleceği olmadığı için bu çaba onların işine gelmiyor” açıklamasını yaptı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK), Doğu Guta’daki saldırılar nedeniyle aldığı ateşkes kararına ilişkin de bir değerlendirmede bulunan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Doğu Guta’daki gelişmeler yenilir yutulur mu, insanlığa sığar mı? BMGK'da karar alınıyor. Batsın sizin kararınız. İşleme konulmayan kararın insanlık için ne anlamı var. Siz insanlığı aldatıyorsunuz, kandırıyorsunuz. Biz boşu boşuna dünya beşten büyüktür demiyoruz. Anlamı bu. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana tüm insanlığı, dalga geçer gibi koymuşlar önüne diyorlar ki biz 5 ülkeyiz, dünyayı biz yönetiriz. 4 tanesi bir şey söylüyor, bir tanesi aykırı bir şey söylüyor, o iş bitmiştir. Böyle bir anlayış olur mu? Dürüst iseniz, samimi iseniz hadi gelin bu dünyayı dünya yönetsin. Tüm dünyadaki ülkeler şu anda bu 5 tane ülkenin sahip olduğu haklara onlar da sahip olsun. Dönerli bir şekilde bu yapılsın. Bunu biz dünyada görüştüğümüz liderlere söylediğimizde hepsi haklısınız diyor, sesinizi çıkartın dediğimizde kimse sesini çıkartamıyor. Dünya adeta bir korkular dünyası olmuş. Bunun karşısında hiçbir ülke sesini çıkartamıyor. Hiçbir lider kalkıp konuşamıyor. Nasıl olduysa, Kudüs meselesinde 128 ülke sesini çıkarttı ve orada tavrını ortaya koydu. Aynı şekilde bu tavrı bir de dünya beşten büyüktür anlayışını ortaya koymak için dünya koymalı.”  

İlker Turak - Derya Yetim - Ömer Çetin
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Tolunay Kafkas: “Bizim için lige tutunma maçıydı” Fatih Karagümrük Teknik Direktörü Tolunay Kafkas, İstanbulspor maçının kendileri adına lige tutunma maçı olduğunu belirterek, ligden düşen İstanbulspor’a saygısının sonsuz olduğunu söyledi. Trendyol Süper Lig’in 33. haftasında Fatih Karagümrük, deplasmanda karşılaştığı İstanbulspor’u 2-1 lik skorla mağlup etti. Müsabakanın ardından Fatih Karagümrük Teknik Direktörü Tolunay Kafkas, basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Özellikle 3 haftadır iyi bir oyun anlayışlarının olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Kafkas, “Oyunun büyük bir kısmını toplu ve topsuz kontrol ettik. Özellikle set oyunu iyi oynadık. Hayat enteresan kaybediyoruz derken kazandık. Bu bizim için tutunma maçıydı. İstanbulspor camiası ve Ecmel abi bizim sevdiğimiz saydığımız birisi. Onlara saygımız her zaman sonsuz” diye konuştu. “Hakemin 10 dakika incelemesi oyunun bu kadar gecikmesi doğru değil” Büyük takımlara karşı kararların daha hızlı verildiğini dile getiren Kafkas, “Geçen hafta gerekli şeyleri söyledim. Gol olabilir, olmayabilir. Geçen hafta hakem kararlarıyla ilgili bir şey söylemedim. Aynı pozisyonlar bizlere verilmiyor. Hakemin 10 dakika incelemesi oyunun bu kadar gecikmesi doğru değil. Kendime bir şey istemiyorum. 56 yaşında geldim, 40 yıldır işin içindeyim. Kendi menfaatime bir şey istemiyorum. Aynı pozisyonlar Anadolu takımlarına verilmiyor. Burada ana konuda, kararlar geç veriliyor” ifadelerini kullandı. “Trabzonspor maçına herhangi bir sorun olmazsa tam kadro maça çıkacağız” Türkiye Kupası yarı final maçında Trabzonspor ile oynayacakları maçı değerlendiren Tolunay Kafkas, “2 ayaklı bir maç. Trabzon’da alacağımız skor bizim için yeterli olmayacak. Trabzonspor iyi bir takım. Kupayı kazanmak istiyorlar. İyi bir maç olacak. En azından eksiklerimiz yok. Herhangi bir sorun olmazsa tam kadro maça çıkacağız” şeklinde konuştu. “Bir karar alındıysa bütün kritik maçlara yabancı hakem verilmeli” Süper Lig’de bazı maçlara yabancı VAR hakemi atanmasıyla ilgili yöneltilen soruya ise Kafkas, “Bu haftaki herhangi bir maç az mı önemli. Her maç kendi açısından zorlu geçiyor. Geçen haftada söyledim; zemini doğru yapmak gerekiyor. Doğru zemin oluşursa bizim hakemlerimizde yaparlar. Eğer bir karar alındıysa bütün kritik maçlara yabancı hakem verilmesi gerekir. Maçın az ya da çok kritiği olmaz” diye yanıtladı. Tolunay Kafkas, lig sonunda toplanılacak 42 puanın ligde kalmak için yeterli olacağını fakat bunun duruma göre değişiklik gösterebileceğini söyledi.
Bilecik Türkiye Enduro ve ATV Şampiyonası’nı 1. Ayak Yarışları Bilecik’te start aldı Türkiye Motosiklet Federasyonu tarafından düzenlenen Türkiye Enduro ve ATV Şampiyonası’nın 1. Ayak Yarışları Bilecik’te başladı. Türkiye Motosiklet Federasyonu tarafından düzenlenen Türkiye Enduro ve ATV Şampiyonası’nın 1. Ayak Yarışları Bilecik’te yapılacak. Yarışlar öncesi magazin startı etkinliği düzenlendi. Yarışlar öncesi Cumhuriyet Meydanı’nda 7’si kadın, 195 motosikletli ile ATV’li, idari kayıt ve teknik kontrollerini yaptırdıktan sonra organizasyon hakkında bilgilendirildi. Açılış konuşması yapan Bilecik Gençlik Ve Spor İl Müdürü Sayın Yasin Özdemir, "Bilecik Enduro Pisti Türkiye’nin en önemli pistlerinden birisi oldu. Türkiye’de toplamda 12-11 Enduro pistinden en büyüğü olması asabiyle Bilecik pisti öne çıkan bir konumdadır" dedi. Bekir Yunus Uçar: "195 kayıtla son yılların rekor sayısına ulaştık Bilecik’te" Türkiye Motosiklet Federasyonu Başkanı Bekir Yunus Uçar, federasyon olarak Bilecik’te Enduro ATV Şampiyonası’nın kendileri için en gözde şampiyonalar olduğunu söyledi. Uçar, "Sadece bir spor değil, sosyal bir faaliyet olarak da görüyoruz enduro sporunu. Çünkü bir yeri, derivasyonu, turizm merkezindeki tarihi ambiyansı yaşatabilecek en önemli organizasyon işte bu Enduro ATV organizasyonu. Burada çok büyük bir emek var, bu emeğin karşılığını ulusal bir şampiyonayla, gözde bir müsabaka ve mücadeleyle en güzel sportif pencereden verebileceğimizi sporcularımızın katkılarıyla umut ediyoruz. Burada birkaç teknik bilgiyi de vermek istiyorum. Bilecik’te, enduro branşında ve tüm branşlarımızın toplamında 195 kayıtla son yılların rekor sayısına ulaştık" diye konuştu. Şefik Aygöl: "Bilecik’te Türkiye’nin en uzun parkuruna sahip olan enduro parkını oluşturduk" Bilecik Valisi Şefik Aygöl de, "Dün değil evvelki akşam biz enduro parkımızda bu konuya gönül vermiş sporcularımızla, pilotlarımızla onlarla bir araya geldik. Bir araya geldiğimizde şöyle bir ifade kullanıldı, ’Valim bize çok büyük bir alan oluşturdunuz hayallerimizin ötesinde. Allah razı olsun’ dediler. Şöyle bir karşılık verdim, ’Allah sizlerden razı olsun. Siz düşündünüz, siz inandınız bizde sizlere inandık. Yaptığımız tek şey bu. Biz sizlere inandık’. Enduro parkını oluşturmak bizim 25 günümüzü aldı. Çok güzel bir alan oluşturduk ama 25 günde oluşturduk. Bu nasıl oluştu? Bu milletin en büyük gücü imece gücüdür, birlikte çalışma gücüdür, birlikte yapma gücüdür. Biz İl Özel İdaremiz, valiliğimiz, belediyemiz bütün kurumlarımızla birlikte hareket ettik. Ama yaklaşık 120 sporcumuz bütün imkanlarıyla işin içinde yer aldı. Vatandaşımız, esnafımız herkes gönül birliğiyle buna el verdi. Bugün Türkiye’nin en uzun parkuruna sahip olan Enduro parkını oluşturduk. Sonra arkadaşlarımızın ifadesi ve özellikle federasyonumuzun onayıyla en zorlu parkurumuz oluşturduk. Sözün arkasına, ismin arkasına 365 gün diye bir ifade kullandık. Bu da neyi ifade ediyor, 365 gün burada etkinlik yapılabilecek imkanlara sahip bir alan oluşturduk. Yani bir nebze enleri olan bir alan oluşturduk" şeklinde konuştu.