POLİTİKA - 23 Mart 2017 Perşembe 16:25

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Ey Kılıçdaroğlu, İnönü tek adamdı"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Ey Kılıçdaroğlu, İnönü tek adamdı"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ey Kılıçdaroğlu, senin partinin genel başkanlığını yapmış olan İnönü tek adamdı. Çünkü onlar başkasına hayat hakkı tanımıyordu. O dönemde CHP’nin il başkanları aynı zamanda valiydi” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balkan Federasyonu üyelerini kabul etti. Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen kabulde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cuma günü Isparta Şehir Hastanesinin açılışının yapılacağını belirterek, “Hastanemizin olmadığı ilimiz kalmadı. İlçelere girdik ve şimdi şehir hastanelerini yapıyoruz. İlacımızı alamıyorduk ilacımızı. Şimdi istediğin eczaneden gidip ilacını alıyorsun. Nereden nereye. Rabbim ne buyuruyor; onların gözü vardır görmez, kulağı vardır duymaz, dili vardır hakikati konuşmaz. Çünkü onların kalbi mühürlüdür. Adam diyor ki ne üretiyorsun? Adalet, emniyet, bütün bunlar fiziki mekanlar olarak en ideal seviyeye geldi. Türkiye 79 senede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol üretmişken, 14 senede biz 18 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Hala üretim üretim diyor. Sen Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü görmedin mi? 3 sene içinde 200 milyon insanın geçtiği boğazın altındaki Marmaray’ı duymadın mı? Sen, Avrasya Tüneli’ni duymadın mı, görmedin mi? Şimdi de 18 Mart Çanakkale Köprüsü’nün temelini attık. Üretim üretim diyor. Gör bunları. Yok görmez. Hiç önemli değil. Balık bilmezse Halik bilir. Ülkemiz için bu kadar önemli bir hususta böylesine ciddiyetsiz yaklaşımlar ortaya konmasından ben milletim adına üzüntü duyuyorum. Biz tıpkı ecdadımız gibi milletimizin, vatanımızın, inancımızın, değerlerimizin söz konusu olduğu yerde her türlü fedakarlığı yapma ahlakı ile büyümüş bir nesiliz” diye konuştu.

"EY KILIÇDAROĞLU, SENİN PARTİNİN GENEL BAŞKANLIĞINI YAPMIŞ OLAN İNÖNÜ TEK ADAMDI"

Kılıçdaroğlu’nun tek adamlık söylemini eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer ülkemiz için iyi olacaksa, faydalı olacaksa anayasa değişikliği ile getirilen yeni yönetim sistemine karşı çıkılmaması gerekiyor. Aksini iddia eden varsa bunu yalanla iftirayla değil, fikriyle, örnekleriyle mukayesesiyle ortaya koyar. Bu 18 maddenin neyine neden karşısın. Bunu söylemiyor. Bakıyorsun bu cumhurbaşkanı diyor, akşam yatıp sabah kalkınca lokantaları da kapatır diyor. Bunu kimin dediği çok önemli. Milletimin ne diyeceği çok önemli. Milletimiz bakar ve hangi tarafın söylediği doğruysa ona göre kararını verir. Ana muhalefetin başındaki zatın bu konuda söylediklerini 20-25 maddelik bir liste halinde önüme koyup bakıyorum ve sonra derin bir şüpheye düşüyorum. Acaba biz mi başka bir ülkede yaşıyoruz, yoksa bu zat mı başka bir dünyada yaşıyor. Söylediği hususların anayasa değişikliği ile uzaktan yakından ilgisi yok. Bir tek adamdır gidiyor. Sözünü ettiği tek adam nerede ben de bilmiyorum. Anayasa değişikliğinde söz konusu olan seçim ile iş başına gelen, görev süresi belli olan bir cumhurbaşkanıdır. Seçimin ve sürenin olduğu bir yerde böyle bir tehlike söz konusu olamaz. Ey Kılıçdaroğlu, senin partinin genel başkanlığını yapmış olan İnönü tek adamdı. Çünkü onlar başkasına hayat hakkı tanımıyordu. O dönemde CHP’nin il başkanları aynı zamanda valiydi. Kılıçdaroğlu şimdi böyle bir şey yapsak nasıl olur? Demokrasilerde böyle bir şey olamaz. Bu devrildiği için onlar çılgına döndü. Çünkü biliyorlar ki artık biz tek başımıza gelip, tek adam olup artık CHP’nin il başkanlarını vali yapamayacağız. Bu ülkede artık o dönemler kapandı. Siz bu ülkede milletin oyuyla iktidar olmuş Menderes idam edildiği zaman onun karşısına dikilmediniz, tam aksine o idamı destekleyen zihniyetin ta kendisi oldunuz. Sayın başbakan ile birlikte iki arkadaşı idam edildi. Bu ülke bunu da gördü” açıklamasında bulundu.

"DİYELİM Kİ CUMHURBAŞKANI NEFSİNE YENİLDİ, YOLDAN ÇIKTI…"

Seçilen cumhurbaşkanının görevini anayasa ve yasalara uygun bir şekilde yürütmek zorunda olduğunu vurgulayan Erdoğan, cumhurbaşkanının anayasa ve yasaları değiştirme yetkisinin olmadığını söyledi. Anayasa ve yasaları değiştirme yetkisinin Mecliste olduğunu kaydeden Erdoğan, “Cumhurbaşkanı Meclisi fesih edebilir diyor. Meclisi fesih yetkisi falan cumhurbaşkanının yok. Akşam yatıyor bir başka yalan, sabah kalkıyor bir başka yalan. Kardeşlerim adeta yalan makinesi. Cumhurbaşkanının yetkisi ise hükümet faaliyetleri ile ilgili olarak anayasa ve yasalara uygun kararnameler çıkartmaktan ibarettir. Anayasaya ters kararname, kanunlara ters kararname çıkartamaz. Anayasaya ve yasalara uygun olacak. Buradan tek adaklık çıkması mümkün mü? Diyelim ki cumhurbaşkanı nefsine yenildi, yoldan çıktı. Tek adamlık yapmaya kalktı. Her şeyden önce bu kişinin yakasına bu dünyada millet yapışır. Biz iki hesaba inanırız. Halk ve hak. Bununla birlikte Meclis soru önergeleri, araştırma ve soruşturma komisyonları ile yasama yetkisi ile bu kişiye dünyayı dar eder. Ortada suç varsa iş Yüce Divana gider. Daha kestirme bir yol olarak Meclis erken seçim ister. Bu kişiye hesabı sandıkta verdirir. Böyle bir sistemde kim tek adamlığa cüret edebilir. Bu itham safsatadan, mugalatadan kaynaklı bir hezeyandır. Boş çuval ayakta durabilir mi? Boş çuval nasıl ayakta duramaz yere yığılırsa bunların iddiaları da yerlerde sürünüyor. Yeni yönetim sisteminin şifresi istikrardır ve güvendir. Türkiye istikrar ve güven ortamına vurulan darbeler yüzünden geçmişte çok büyük bedeller ödemiştir. Sadece 1991 yılından bu yana ülkemiz hep tek parti iktidarları ile yani istikrarlı bir şekilde yönetilmiş olsaydı bugün bulunduğumuz yerin tam iki kat ilerisinde olurduk. Kişi başına milli gelirimiz 11 bin dolar değil, 22 bin dolar olurdu. 16 Nisan’da oylanacak yeni yönetim sistemi bu ülkenin ve milletin geleceği için samimi olarak endişe duyan tüm siyasetçilerin ortak hayalidir. Rahmetli Özal, rahmetli Demirel, rahmetli Türkeş, rahmetli Erbakan, rahmetli Yazıcıoğlu, tüm siyasetçiler bu arzularını ifade etmiş ve hepsi de başkanlık sistemini istemişlerdir. Çünkü hepsi de koalisyonun, kaosun, çatışmaların, kavgaların ülkemize nelere mal olduğunu yaşayarak görmüşlerdir. Bizim de çok uzun zamandır dile getirdiğimiz yönetim sistemine Rabbim nasip ederse 16 Nisan’dan sonra kavuşma şansını hep birlikte elde edeceğiz. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde başarısız olan liderlerin ayakta kalması mümkün olmadığı için kendine güvenemeyenler işi başka taraflara çekmeye çalışıyor. Yeni yönetim sisteminde hükümetler sandıkta doğrudan milletimiz tarafından kurulacak. Bu milletin verdiği direkt yetkidir. Meclisin dağınıklığından istifade ile otel odalarında, meşhur Güneş Motel hatırası vardı. O otel neler yaşadı neler. Otel odalarında, medya patronlarının villalarında, yurt dışındaki lobi ofislerinde pazarlıklar yapılarak kurulan hükümetler döneminin sona erecek olması bazılarının işine gelmiyor. Bu durum onların işine gelmiyor ama milletimiz kendi işini çok iyi biliyor. Bize düşen de milletimizin işine gelen yolu takip etmektir. Onun için cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin halk oylaması aşamasına kadar getirdik. Parlamentoda AK Parti’li milletvekilleri, MHP’li milletvekilleri hep birlikte referanduma evet dedi. Şimdi sıra millette. Bende diyorum ki AK Parti’ye, MHP’ye, CHP’ye, BBP’ye, SP’ye gönül verenler hep birilikte konsolide olmak suretiyle evet evet evet dediği takdirde bu iş biter” diye konuştu.

İlker Turak 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya’da "Oyunuzu hizmet ve eser siyasetinden yana kullanın" çağrısı AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu ve AK Parti Kütahya İl Genel Meclisi Adayı Muhterem Kılıç, 31 Mart’ta halka "Oyunuzu hizmet ve eser siyasetinden yana kullanın" çağrısında bulundular. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, seçim sürecinde Kütahya merkezde 58 bin haneye ziyaret gerçekleştirdiklerini ifade etti. Önsay, "Artık pazar günü sandığa gidiyoruz. Bir seçim kampanyası sürecinin daha sonuna geldik. Bu süreçte Kütahyalı hemşehrilerimize bizlere kapılarını açtığı için teşekkür ediyoruz. Hakikaten güzel bir kampanya süreci geçirdik. Tabii AK Parti seçimden seçime kampanya yapan bir parti değil, biz 28 Mayıs günü akşam Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 31 Mart seçimleri için hazırlık yapmaya başladık. Bu süreçte, öncesinde henüz adayımız belli değilken ‘Mahallede gezek var’ programı ile 41 mahallemizde vatandaşlarımızla bir araya geldik. Dertlerini dinledik, taleplerini aldık. Sonraki süreçte 18 Ocak’ta Sayın Kamil Saraçoğlu adayımızın Cumhurbaşkanımız tarafından Kütahya AK Parti belediye başkan adayı gösterilmesinden sonra da yine sahada olmaya gayret ettik. Bu süreçte pek çok faaliyet yürüttük. ‘Mahalle Bizim Kütahya Bizim’ programımızı gerçekleştirdik. Yine 41 mahallemizde, mahallelerimizin sorunlarına hakim olduğumuzu, önceki ziyaretlerimizde o mahalleye dair beklentileri Başkanımız vatandaşlarımıza izah etti, projelerini anlattı. Bütün bu sürecin devamında yine son 10-15 günden beri Ramazan akşamlarını bir fırsat olarak görerek kapıları çalmaya devam ettik. Bütün bu süreçte toplam 58 bin hane ziyareti gerçekleştirdik. Bu tabi Kütahya için önemli bir sayı. 100 bin civarında seçmene ulaşabildiğimiz anlamına geliyor. 100 bin insana ulaşmak 58 bin kapıyı çalmak çok kolay bir süreç değil. Bu süreçte vekalet gösteren kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza Merkez ilçedeki arkadaşlarımıza, ana kademedeki yönetim kurulu arkadaşlarıma, herkese teşekkür ediyorum. Tabi sadece 150 kişilik teşkilatımız değil, bunun dışında gönüllü olarak yine bu faaliyetlerde bize destek olan tüm gönüldaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz. İnşallah hayırlısıyla pazar günü hep beraber sandıklara gidelim, reyimizi ortaya koyalım. Kütahya’mızın bundan sonraki 5 yılda ne olacağına hep birlikte karar verelim. AK Parti belediyecilik anlamında önemli bir marka. Sayın Cumhurbaşkanımızın bütün bu hareketi 1994’ten itibaren belediyecilikle başlamış bir hareket ve hakikaten önemli başarılara imza atıldı. Biz son 5 yıldan beri AK Parti olmayan bir belediye ile yaşadık. Bunun neler getirdiğini hep beraber gördük. İnşallah 31 mart günü ben inanıyorum ki Kütahyalılar Sayın Cumhurbaşkanımıza bir vefa göstereceklerdir ve yine Ak Parti’ye Sayın Cumhurbaşkanımıza, Kamil Saraçoğlu Başkanımıza destek vereceklerdir ve inşallah hep beraber bundan sonraki 2028 seçimlerine kadar Kütahya’da 3 vekilimizle, teşkilatımızla ve Belediye Başkanımız Kamil Saraçoğlu ile beraber şehrimizi büyütmeye ve geliştirmeye yönelik çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu. "Kütahyalılar demokrasinin unsurlarını yerine getiren bir yapıya sahip" AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu, 31 Mart’ta Kütahya’nın tekrar AK Belediyecilikle tanışacağını dile getirdi. Saraçoğlu, "Süreç Cumhurbaşkanımızın AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı olarak 18 Ocak’ta bizi ilan etmesiyle başladı. O günden bugüne yaklaşık 70 günlük bir süreyi geride bıraktık. 70 günlük süre boyunca biz hem hemşehrilerimizle bir araya geldik, esnaflarımızla bir araya geldik. Onları tek tek ziyaret ettik. Mahallelerimizde toplantılar gerçekleştirdik ve bu süre zarfında da biz geçmiş dönemde yaptığımız tüm projeleri halkımızla paylaştık ve yeni dönemde de hangi projeleri hayata geçireceğiz, hangi çalışmaları Kütahya’da yapacağız anlattık. Kütahya’yı daha iyi yerlere götürmenin gayreti içerisinde olacağımızın sözlerini verdik. Tabii ki geçmişte yaptığımız projelerimizi gelecekte yapacağımızın teminatı olarak gösterdik. Bu süreçte tüm hemşehrilerimize çok teşekkür ediyoruz. Artık seçim çalışmalarımızı noktalıyoruz. Bundan sonra 31 Mart’ta İnşallah tüm Kütahyalı seçmenlerimiz sandığa gidecek, biz susacağız onlar konuşacaklar ve tercihlerini gerçekleştirecekler. Tabi Kütahya halkı demokrasiye bağlı ve demokrasinin unsurlarını yerine getiren bir yapıya sahip. Geçmiş dönemde de belki Türkiye genelinde en yüksek seçime katılım oranları Kütahya’dadır. Bu dönemde de ben tüm seçmenlerimi özellikle AK Parti seçmenlerini sandığa davet ediyorum. Onlar da vatandaşlık görevlerini yapacak İnşallah 31 Mart’ta da biz tekrar AK Parti belediyeciliğini Kütahya Belediyesi’nde başlatmaya hemşehrilerimizle beraber hazır olduğumuzu dile getirmek istiyorum. Bir fetret dönemi yaşandı. Artık onun sonu geldi. İnşallah 31 Mart’ta sandıklar açılacak ve herkes bu çıkan sonuca razı olacak. Biz de hemşehrilerimizin kullanmış olduğu oyların başımızın üstünde yeri olduğunu beyan etmek istiyorum. İnşallah bu seçimi aldığımız andan itibaren de kollarımızı sıvayarak Kütahya halkına hizmetkar olmaya devam edeceğiz. Seçimlerin hem Kütahya’mıza, hem ülkemize hem de İslam coğrafyasına hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bu süre zarfı boyunca, tüm teşkilatımızla beraber il teşkilatımız, Merkez ilçe teşkilatımız, Kadın Kolları, Gençlik Kollarıyla, Belediye Meclis üyelerimizle beraber, çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmadık ve bu nokta itibarıyla da tüm hemşehrilerimizle kucaklaşma imkanı bulduk. İnşallah seçimler hayırlı uğurlu olsun diyorum" ifadelerini kullandı. "31 Mart pazar günü, sadece bu yerel seçim olarak görülmemeli" AK Parti Kütahya İl Genel Meclisi Adayı Muhterem Kılıç, AK Parti’nin 22 yılda yaptıklarının bundan sonra da yapacaklarının teminatı olduğunu belirtti. Kılıç, "Adaylık süreci 2 aya yakın bir süre önce belli oldu. Biz bu adaylık sürecinden beri merkez köylerimizin hemen hemen tamamını gezdik, vatandaşlarımızla hasbihal ettik, taleplerini aldık, beraber istişareler yaptık. Köylerimize yol, su, altyapı hizmetleri konusunda neler yapılabilir, yerinde gördük, gezdik, notlarımızı aldık. Tabi, malum iki gün kaldı seçimlere. 31 Mart pazar günü, sadece bu yerel seçim olarak görülmemeli, bu seçimde belediye başkanı, belediye meclisi, il genel meclisi, muhtar ve ihtiyar heyetini seçeceğiz ama sadece bu şekilde bir seçim olarak görülmemeli. Bu yaşadığımız bölgenin ve Türkiye’mizin önümüzdeki 5 yılını kapsayacak bir geleceğimizin oylamasıdır. Geçen yıl da milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerimizi yaptık. Bu seçim daha da önem arz ediyor çünkü 5 yıl bir seçimsizlik süreci olacak ve AK Parti’mizin 22 yılda yaptığı hizmetlerin artık doruk noktasında yapılabilecek olan hizmetleri yapmamız için vatandaşımızın oylarını daha dikkatli kullanmalarını ve küçük bazı olumsuzluklara bakarak kanmamalarını dolayısıyla AK Parti’yi oylarıyla ve dualarıyla desteklemelerini talep ediyoruz. İnşallah önümüzdeki süreçte yapılması gereken, eksik kalan hizmetleri son derece gayretli bir şekilde yapacağız çünkü AK Parti’nin 22 yılda yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır ve bu şekilde bir çalışma gerçekleştireceğiz" şeklinde konuştu.
Kütahya Bakan Özhaseki: "Deprem bölgesinde evleri teslim ediyoruz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kütahya’da AK Parti önceki dönem ve mevcut yönetim kurulu üyeleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay ve AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu’nun ardından kürsüye gelen Bakan Özhakesi, deprem bölgesinde halen 300 binden fazla konut inşaatının devam ettiğini ifade etti. Özhaseki, "Son 6 Şubat’ta bile tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan zarar gördü. 680 bin konutumuz yıkıldı. 170 bin kadar da iş yerimiz yerle bir oldu. 850 bin bağımsız birim. Dile kolay. Zarar 104 milyar dolar olarak ifade ediliyor. Manevi zarar, onu ölçecek bir alet daha çıkmadı. Evleri teslim ediyoruz, hangi eve gitsek oturup çay içtiğimizde, o geceye geliyor konu. Evin sahibi biraz sonra olayları anlatmaya başlıyor hem o ağlıyor hem de biz ağlamaya başlıyoruz. Şu anda 300 binden fazla inşaatımız devam ediyor. Köylerde çelik karkastan evler yapıyoruz. Aslında yıkılan evler belki taştandı, basit evlerdi, aralarında harç bile yoktu bazılarının. Olsun Cumhurbaşkanımızın talimatı, ‘Madem o evler yıkıldı, hepsini en iyisiyle yapacağız’ dedi. Ve şimdi çelik karkastan evler yapıyoruz. Şehirlerin merkezlerini yapıyoruz bir taraftan. Bir taraftan altyapılarıyla ilgili büyük bir bütçe temin ettik. Altyapılarına başladık, gece-gündüz çalışıyoruz. 76 bin evimizi teslim ettik. Her ay bundan sonra da 10-15 bin evi vermeye devam edeceğiz" dedi. "Şimdi bütün bilim adamları diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere" Bakan Özhaseki, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu eleştirdi. Özhaseki, "Son dönemde hiç anlayamadığımız başka bir şey çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı başını çekiyor. Sonra onun kuyrukları Anadolu’da devam ediyorlar. Algı belediyeciliği diyorlar. Ne oluyor algı belediyeciliği olunca? Yapmadığını yapmış gibi sunma. Olmadığı halde olmuş gibi. Beyefendi tatilde çalışıyormuş gibi yan gelip yatıyor veya İngiliz büyükelçisiyle bir yerde, restoranda yemek yiyor ama iş başındaymış gibi gösteriyor. Ne kadar ayıp bir şey ya. Bunu da belediye bütçesinden yapıyorlar. Şimdi bütün bilim adamlar diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere. Evet hepimiz takip ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geçen seneki ayırmış olduğu pay, 485 milyon lira. Ama algı operasyonları için beyefendiyi övmek için, beyefendi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı veya da cumhurbaşkanı yapabilmek için tuttukları trol ordusuna verdikleri, ayırdıkları para 900 milyon lira. Bu para cebinizden çıkıyorsa bir şey demem, hoş karşılamam, bir şey demem. Eğer belediye bütçesiyse benim bir kuruşluk da hakkım varsa, haram olsun arkadaşlar. Doğru değil arkadaşlar. Bu dönemde böyle bir belediyecilik gördük. Hükümetin yaptığının üstüne yatmak, onun yaptıklarını kendi yapmış gibi anlatmak. Ya ayıptır günahtır" diye konuştu.
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.