POLİTİKA - 13 Ağustos 2018 Pazartesi 14:02

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Hazır olmalıyız'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Hazır olmalıyız'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 10. Büyükelçiler konferansında konuştu.

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Hariciye Teşkilatı güçlü olmayan bir devletin beynelmilel ilişkilerde güçlü olması beklenemez. Ülkemiz bu noktada gerçekten yetkin, nitelikli, kadim değerlerimizi içselleştirmiş, dünyayı ve Türkiye'yi yakından takip eden bir Hariciye kadrosuna sahiptir” dedi. 

10. Büyükelçiler Konferansına katılan büyükelçilerle öğle yemeğinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yetkin, nitelikli, kadim değerleri içselleştirmiş, dünyayı ve Türkiye’yi yakından takip eden bir Hariciye kadrosuna sahip olduğunu söyledi. 

“4 senede toplam 113 yurt dışı seyahati gerçekleştirdik” 

Cumhurbaşkanlığı görevini devraldığı günden beri iç siyasette olduğu gibi özellikle de dış politikada yoğun bir temponun içinde olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meydanlarda milletimize verdiğimiz söze uygun olarak makamında oturan değil, koşan, koşturan, terleyen bir Cumhurbaşkanı olmaya çalışıyoruz. Nasıl 81 vilayetimizin meseleleriyle yakından ilgileniyorsak, yurt dışında da ülkemizin gücüne güç katmak için gayret sarf ediyoruz. Geride bıraktığımız 4 senede Cumhurbaşkanı olarak resmi ziyaret, çalışma ziyareti ve zirve toplantıları bağlamında toplam 113 yurt dışı seyahati gerçekleştirdik. Başta Afrika ve Latin Amerika’dakiler olmak üzere uzun yıllar ilişkilerimizin kısıtlı seyrettiği devletlerle iş birliğimizi geliştirmenin yollarını aradık. Aynı şekilde 50’si resmi ziyaret olmak üzere 60 devlet başkanını ülkemizde misafir ettik. Pek çok üst düzey toplantıya ülkemizde başarı ile ev sahipliği yaptık” diye konuştu. 

Büyükelçiler Konferansına ilişkin konuşan Erdoğan, “Geleneksel hale gelen bu toplantı tüm büyükelçilerimizin aynı çatı altında buluştuğu, istişareler yaptığı, ortak akılla Türk diplomasisinin genel resminin, rotasının ve ufkunun çizildiği önemli bir platform haline geldi. Konferans, uluslararası ilişkilerimizin durumu, geleceği ve başarısı açısından çok kıymetli bir imkandır. Tabii bu seneki toplantının daha öncekilerden farkı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ilk konferansı olmasıdır” şeklinde konuştu. 

Türkiye’nin Özal'dan Erbakan'a, Türkeş'ten Yazıcıoğlu'na, Demirel’e kadar Türk siyasi hayatında iz bırakmış birçok siyaset adamının hayalini kurduğu bir yönetim modelini demokratik yöntemlerle hayata geçirdiğini kaydeden Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi tarihimize, kültürümüze milletimizin beklentilerine ve elbette ülkemizin ihtiyaçlarına en uygun model. Milletimiz bir daha Güneş Motel vari utanç pazarlıklarına şahit olmayacak. Fuzuli gerilimler yaşamayacak, sistemden kaynaklı istikrarsızlıklar ile boğuşmak zorunda kalmayacaktır. Nitekim 24 Haziran gecesi sandığın renginin belli olması ile beraber daha önceki tartışmaların hiçbiri yaşanmamıştır. Millet sandığa giderek hem yürütmeyi hem de yasama organını belirlemiştir” ifadelerini kullandı. 

“Dünyayı ve Türkiye'yi yakından takip eden bir Hariciye kadrosuna sahiptir” 

“Sistem ne kadar mükemmel olursa olsun başarısını ya da başarısızlığını belirleyecek olan temel faktör insandır. İnsanı dikkate almayan hiç bir sistem başarılı olamaz, insanı motive etmeyen hiçbir model hedeflerine ulaşamaz” açıklamasında bulunan Erdoğan, yeni yönetim sistemin başarı çıtasını insanın belirleyeceğini kaydetti. Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin pürüzsüz bir şekilde işleyebilmesi, en alttan en üstte kadar devlet idaremizin tüm kademelerinde tesis edeceğimiz anlayış ve ideal birliği ile mümkündür. Memurundan amirine, uzmanından başkanına, valisinden büyükelçisine kadar herkes tam bir koordinasyon içinde büyük ve güçlü Türkiye ideali için çalışmak, üretmek, mücadele etmek zorundadır. Kurumsal taassuplara, çatışmalara, yersiz kaygılardan veya koordinasyon eksikliğinden kaynaklanan vakit kayıplarına asla tahammülümüz yoktur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde amir ne kadar önemliyse, riyasetinde çalışan personeller de o derece önemlidir. Valinin görevi ne kadar kritikse, kara yollarımızın durumunu kontrol eden işçinin görevi de o kadar kritiktir. Genel müdürün rolü ne kadar mühimse, vatandaşlarımızın güvenliği için gece uykusundan fedakarlık yapan bekçimizin görevi de o kadar mühimdir. Büyükelçimiz vazifesi ne kadar vazgeçilmezse Kançılarya binasında farklı görevlerde çalışan personelin vazifesi de o derece vazgeçilmezdir. Statüsü, konumu, ünvanı ne olursa olsun devlet teşkilatımızın tüm kadrolarının aynı vazife şuuru ile aynı adanmışlıkla meseleye edilmesi gerekiyor. Hiç kimsenin sistemi tıkanmasına, yavaşlatmasına müsaade edemeyiz. Şüphesiz bunu sağlayacak olan da öncelikle kurumların üst yöneticileridir. Yeni dönemde üst kademe yöneticilerimizin omuzlarına eskisine göre çok daha büyük sorumluluklar düşüyor. Özellikle bulundukları ülkelerde devletimizi ve Cumhurbaşkanlığı makamını temsil eden siz değerli büyükelçilerimizin mesuliyetleri daha da ağırlaşıyor. Sizler bugüne kadar görev yaptığınız yerlerde büyük bir ülkenin ve büyük bir milletin evlatları olarak hiç şüphesiz faaliyetlerinizi başarıyla sürdürdünüz. Devletimizin ve hükümetimizin dış politika vizyonuna uygun olarak pek çok diplomatik çalışmalarda yer aldınız. Binlerce yıllık devlet geçmişimizi ve onun ayrılmaz bir parçası olan hariciye geleneğimizi en güzel şekilde temsil ettiniz. Görev yaptığınız ülkelerde ve uluslararası kuruluşlarda diplomasinin inceliklerini kullanarak ülkemizin konumunu üst sıralara taşıdınız. Emekleriniz için her birinize şansım ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Türkiye'nin son yıllarda elde ettiği uluslararası zaferlerde siyasi iradenin kararlı ve dirayetle tavrının yanında siz büyükelçilerimizin de çok önemli payı bulunuyor. Hariciye Teşkilatı güçlü olmayan bir devletin beynelmilel ilişkilerde güçlü olması beklenemez. Ülkemiz bu noktada gerçekten yetkin, nitelikli, kadim değerlerimizi içselleştirmiş, dünyayı ve Türkiye'yi yakından takip eden bir Hariciye kadrosuna sahiptir. Birikimleriyle, özgüvenleri ile daha pek çok üstün vasıflarıyla bizim diplomatlarımızın güçlerini ve kabiliyetlerini gayet iyi tanıdığım ve biliyorum. Açıkçası bu kadroyu yeteri kadar etkin şekilde maalesef kullanmadığımıza da inanıyorum. İnşallah yeni dönemde sizlerden daha büyük gayretler ve sonuçlar bekliyoruz” açıklamasında bulundu.  

'Bu atakların farklı biçimlerine karşı da hazırlıklı olmalıyız'

Görünen köy kılavuz istemez. Son birkaç haftadır yaşadığımız hadiseler hepimize şu gerçeği bir kez daha gösterdi. Türkiye diğer alanlarda olduğu gibi ekonomide bir kuşatmayla karşı karşıyadır. Gezi olaylarıyla başlayan, 17-25 Aralıkla devam eden, 15 Temmuz hain darbe girişimiyle bir üst aşamaya taşınan saldırıların bir müddet daha devam edeceği açıktır. Türkiye’nin milli onurunu, şahsiyetini hedef alan bu atakların farklı biçimlerine karşı da hazırlıklı olmalıyız.

Derya Yetim
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."
İstanbul İsmail Kartal: “Turu geçmek adına her şeyi hak etmiştik” Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Olympiakos maçında oyuncuların 2. golü bulamamanın stresini yaşadığına dikkat çekerek, “Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı” dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe, sahasında karşılaştığı Yunan temsilcisi Olympiakos’a penaltı atışları sonunda kaybederek turnuvaya veda etti. Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. İlk yarı iyi futbol oynadıklarını belirten Kartal, "Bugün oyuna çok iyi başladık. İlk devre muhteşem bir Fenerbahçe vardı. Muhteşem taraftar önünde golü de bulduk. İkinci yarı oyun dengelendi. Sonra tempoyu arttırdık sadece 2. golü bulamadık. Oyuncuların turu geçebilmek adına rahatlığı, o golü bulamamanın stresini yaşadık. Uzatmalarda mecburi değişiklikler yaptık. Uzatmalar iki takım adına dengeli geçti. Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı. Sadece 2. golü bulamadığımız için turu geçemedik. Taraftarlarımıza karşı mahcup olduk. Her şeye rağmen önümüze bakıyoruz. Ligde devam edeceğiz" diye konuştu. “Bugün bazı oyuncular karşılık veremedi” Müsabakada yapılan değişiklikler ile ilgili Kartal, “Bazen oyuncuları değiştirirsin, hamlelere karşılık bulursunuz. Bazen de istediğiniz verimi alamazsınız. Bugün de bazıları karşılık verdi, bazıları veremedi. Bunlar futbolun içinde olan doğal şeyler” ifadelerini kullandı. "Mecburi değişiklikler oldu" Tadic’in vuruş stili ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kartal, “Tadic’in çok fazla şut atma değil de ayak içi plase vuruşları var. Onun kendine göre vuruş stili var. 86. dakikada Fred ile konuştuk uzun zaman sakatlık yaşadı. Uzatmaları da düşünerek yerine daha mücadeleci birini alarak tüm planlarımız buydu. Szymanski’ye kramp girdi, Becao’nun kasığında ağrı oldu. Mecburi değişiklikler oldu” şeklinde konuştu. “En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçırdı” Penaltı atışlarını da değerlendiren Kartal, “Bonucci çok kariyerli oyuncu, Cengiz de aynı şekilde. Tadic penaltı atışlarında, kariyerinde kaçırdığı penaltı sayısı çok az. Beni şaşırtan bunlar oldu. En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçıran isimler oldu. Bu kadar mücadele ettik. Bu mücadelenin karşılığında 2. golü atarak turu geçebilmek varken, penaltılarla elenmek üzücü oldu” diyerek sözlerini noktaladı.