POLİTİKA - 21 Ekim 2017 Cumartesi 15:48

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'İstanbul'un kıymetini bilemedik'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'İstanbul'un kıymetini bilemedik'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kadim şehirlerin en önemli güzelliği, ana karakterlerini kaybetmeden yeniyi bünyelerinde eritmesi, özlerinden katarak yeniden yoğurmasıdır. İstanbul bu açıdan gerçekten müstesna bir şehirdir. Ama biz bu şehrin kıymetini bilmedik" dedi.

Cumhurbaşkanlığı himayesinde ve Esenler Belediyesi'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Uluslararası Şehir ve Sivil Toplum Kuruluşları Zirvesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla devam etti. Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen zirveye, Erdoğan'ın yanı sıra, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakçı Kan, AK Parti İstanbul Milletvekili ve MKYK üyesi Burhan Kuzu, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, zirvenin kurulu üyeleri ile yerel ve uluslararası sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve çok sayıda akademisyen katıldı. Şehir ve insan hayatına yönelik çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşların iş birliğinin artması amacıyla gerçekleşen zirvede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuştu. 60 ülkeden 192 sivil toplum kuruluşunun katıldığı zirvede konuşan Erdoğan, şehrin önemine değinerek, "Şehir sadece mekan değildir. Şehir bunun ötesinde insanın hayata kendine ve etrafındaki tüm varlıklara dair tasavvurunu tecessüm etmiş halidir. Şehirler bir medeniyetin kurucu unsuru olmuştur. Medeniyet şehirdir. Şehir de Medinedir. Medine 14 asırlık tarihi boyuncu islam medeniyetinin sembol şehri olmuştur. Batı medeniyetine baktığımızda ise kurucu şehir misyonunun Atina ve Roma üstlendiğini görürüz .Bu iki medeniyet arasındaki farka baktığımızda İslam medeniyetinde yaratıcı ile yaratılan arasındaki ilişki doğrudan şehre yansırken, batıda daha çok çatışma üzerinden şekillenmiştir. Tevhid yani vahdet birlik ve bütün tüm İslam şehirlerin alameti farikasıdır. Medine'de çarşı ile cami, medrese ile pazar yeri ölümle hayat bir bütündür. Şehrin merkezinin mabedler, ulu camiler oluşturur. İslam şehirlerinde ihtişam ile sadelik, vakar ile tevazu yeni ile eski dünya ile ahiret iç içedir ve bir aradadır" dedi. 

İstanbul'un her yönüyle müstesna bir şehir olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz bu şehrin kıymetini bilemedik. Bu şehre ihanet ettik. Halen de ihanet ediyoruz. Ben de bundan sorumluyum. Ben çocukluğumu arıyorum İstanbul'da. Bazı şehirler vardır iyi yazılmış kitap gibidir okumaya doyamazsınız. Nasıl bir kitap sayfalarında bazı şeyler saklı ise İstanbul'un sokağında da saklı bir tarih asırlık bir tecrübe vardır. Hayattan canlı ölür.İstanbul kültürün, siyasetin, sanatın ticaretin payitahtı olmuş bir şehirdir. İstanbul onca yaşadıklarına rağmen halen ayaktadır. Türk İslam medeniyetinin kalelerinden biri olmayı sürdürmektedir. Belediye başkanı olduğum zaman 8 milyon nüfus şimdi 15 milyon nüfus. Dünyada eşi benzeri olmayan nadide şehirlerden bir tanesi. Bizler elimizdekinin kıymetini onu kaybedince anlıyoruz. Emsalsiz değerlerin hakkını yeterince veremiyoruz. Bunun en bariz görüldüğü yer şehirleşme ve mimari. Şehirleşme noktasında ciddi sorunlarımızın olduğunu, eksiklerimiz olduğunu ,estetikten, incelikten köklü medeniyet değerlerinden yoksun tek düze bir mimari anlayışın giderek yaygınlaştığını üzüntüye görüyorum. Kibrit kutuların ölçülerini aşacak şekilde benzer taş yığınlarının olduğu şehir.Bu bizim medeniyetimizde yok. Maalesef maddi kaygılar pek çok hassasiyetin önüne geçiyor. Geçmiş bugün gelecek arasındaki hassas denge çoğu zaman yeterince gözetilmiyor. Şehir insanı terbiye ettiği gibi kötü şehir de inanı ahlaksızlaştırır. Binalarımız yükseldikçe ufkumuz kararıyor. Şehirler giderek milyonlarca insanın yalnız olduğu yerlere dönüyor. Bencilliğin arttığı, gösteriş şatafatın yaygınlaştığı bir dönemde yaşıyoruz. Böyle bir şehir atmosferinde, sevgi, merhamet, hoşgörü, tahammül azalıyor. İnsanı merkeze almayan hiçbir projenin benim gözümde hiçbir değir yok. Her şehrin karakteri ve ruhu vardır. Her şehir onu yönetenleri aynası gibidir" dedi. 

Şehrin çocuklarımıza bir emanet olduğu bilinciyle hareket edilmesi gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kopyalamak yerine uyarlamalı, kendi kültürümüzden katarak bunu yeniden yoğurmalıyız. Vahşi kapitalizmin hırsına asla kapılmamalıyız. AK Parti olarak ak bir sicile , çok ciddi bir birikime sahibiz. Bu hareketin kuruluşunun üzerinde bir buçuk yıl bile geçmeden iktidar olması, öncelikle Türkiye'nin yerel yönetimlerde gerçekleştirdiği köklü devrimin sonucudur. Türkiye'de belediyeler iktidar olmanın ve iktidarda kalmanın kilididir. Demokrasi demokrasi yerel yönetimlerden başlar. Yerel yönetim bu yanıyla güçlü değilse hiçbir partinin iktidarda başarılı olması mümkün değildir. 2019 yılı için de bu durum aynı olacaktır. Mart ve Kasım ayları. 2019 yılındaki diğer seçimlerinin anahtarı Mart ayındaki mahalli idari seçimleridir. Biz hazırlıklarımı bu anlayışla yapıyoruz. Milletimizin bizden beklentisinin farkındayız. Kendisiyle yarışan bir hareket, bir dava olarak geriye gitmeye yerinde saymaya dahi tahammülümüz yok" dedi. Artık İstanbul'da hava kirliliği, su sorunu olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbul'da şimdi bütün mesele gerçek anlamda Medine olma yoludur.Medeniyet yarışında önce çıkma yolu. O Medine'deki belediyecilik anlayışı var ya , kapıyı açık bırakmak kilit vurmamak. Zekata muhtaç olanların olmadığı bir topumu inşa etmemiz lazım. Milletimiz artık belediyelerden derdiyle dertlenmesini bekliyor. Vatandaşlar kendine değer verildiğini, çocuklar için için park kreş kurulmasını bekliyor. Vatandaşlarımızın tüm taleplerini görmek anlamak kendimizi buna göre adapte etmek zorundayız. Bir belediye yönetimi şehrinde yaşayanların ihtiyaçlarına cevap verdiği takdirde başarılı olur. Bu hakikati ıskaladığımız zaman geriye gidiş başlar"dedi. 

Gençlere sigara bırakmayı öğütleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dumanclıar varsa sigarayı bırakması lazım. Hem kendine zarar veriyor hem cebine zarar veriyor. Evde hanımefendiye çocuklarına zarar veriyor. Vatandaşlarımızın sigarayı bırakmasını niçin istiyoruz. Onun sağlığı için istiyoruz. Bu mücadeleyi hep vereceğiz. Gençler sigara içtiğini gördüğüm zaman yanıyorum, canımdan gidiyor. Gençlerimize musallat olan uyuşturucu alışkanlığını kurtarmamız lazım. Şehirlerimizi Ancak el birliği ve dayanışma içinde cennet tasavvurunu bir parçası gibi güzelleştirebiliriz. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Dinler: “Özel Uğurlu Hastanesinde tek sorun ruhsat değil” Atlas Yapı Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Recep Dinler, uzun yıllar açılamayan ve atıl vaziyette kalan Özel Uğurlu Royal Hospital Hastanesindeki sorunun sadece ruhsat olmadığını, farklı hukuki sorunların da olduğunu kaydetti. Atlas Yapı Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Recep Dinler, Özel Kastamonu Uğurlu Hastanesi’nin hastane binası ve ruhsat satışına yönelik açıklamalarda bulundu. Uzun yıllardır atıl vaziyette kalan ve hastane binası ile ruhsatında yaşanan hukuki sorunlar sebebiyle açılamayana Özel Kastamonu Anadolu Hastanesi hakkında bilgilendirmede bulunan Atlas Yapı Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Recep Dinler, “Kastamonu İcra Müdürlüğü nün 2018-1 iflas dosyası ile ihaleye çıkardığı Uğurlu Royal Hospital Hastanesi binası, arsası ve bu hastaneye ait ruhsat satışı ile alakalı ihale öncesi ve sonrası, ‘bu iş size yakışır, bu milli servetin faaliyete geçip Kastamonu halkına hizmet vermesine en yakın kişiler sizlersiniz, ihaleye girmemeniz sektörünüzü inkar etmek olur’ diyen başta dönemin Kastamonu Valisi Avni Çakır ve tüm devlet yetkililerine, tüm siyasi parti yetkililerine, tüm iş adamlarına, sivil toplum örgütlerinin yetkililerine, duyarlı tüm halkımıza, yine ihale öncesi ‘ihaleye girin ki katılım artsın ve rekabet olsun masadaki alacaklılara bedelleri ödensin’ diye tarafımıza moral veren, her zaman size desteğe hazırım diyen Sayın Uzman Dr. Atıf Uğurlu Bey ve alacakla alakalı olan tüm taraflara desteklerinden ötürü teşekkür ederim” dedi. Tek sorunun ruhsat olmadığını vurgulayan Dinler, “İhale bedelini yatırdığımızdan itibaren tapumuzu 1 yıla yakın süre alamadığımızı, ihale sonucunu hazmedemeyenlerin bizlere her türlü destek olmaları gerekirken düşmanlık içerisinde olduklarını, terör örgütü sempatizanları ve birçok haini de başımıza musallat ettiklerini Kastamonu halkının bilmesini isterim. Tek derdi illegal işlerle uğraşmak olan bu kişiler kendi beyanları ile burayı hizmete açsınlar da görelim diye kamuoyunun duyacağı, göreceği şekilde beyanlarda bulunmuşlardır. Kastamonu Belediyesi’ne ait şirketin elinde bulunan ruhsatın Uğurlu binasının ayrılmaz parçası olduğu doğrudur. Bizim için de Kastamonu için de bu ruhsat önemlidir, fakat tek sorun bu değildir. Bizimle uğraşan kişilerin ihaleye itiraz etmesinden dolayı aradan geçen sürede tapumuzu alamamamızdan dolayı finansa ulaşımın zorlaşması, teşviklerin kalkması, enflasyona bağlı inşaat maliyetleri, döviz kurundan kaynaklı oluşan cihaz temini işimizi zorlaştırmıştır. Tüm Türkiye’de 1 milyon nüfusun altındaki illerde özel hastaneler ve diyaliz merkezleri iflasın eşiğine gelmiştir. Tüm zorluklara rağmen en hızlı şekilde binamızı faaliyete geçirmek için elimizden geleni yapacağımızı bildirir tüm Kastamonu halkına teşekkür ederiz” şeklinde konuştu.
Gaziantep GATHİB 2023 yılı olağan genel kurulu gerçekleştirildi Güneydoğu Anadolu Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (GATHİB) 2023 yılı Olağan Genel Kurulu’nu GAİB hizmet binasında gerçekleştirdi. Toplantı TİM Tekstil ve Hammaddeleri Sektör Kurulu Başkanı ve GATHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Fikret Kileci, GAHİB Başkanı Zeynal Abidin Kaplan ile GATHİB Yönetim Kurulu Üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda 2023 yılı Birlik mali durumu ve Birlik faaliyetleri ibra edildi. Genel Kurulda açıklamalarda bulunan GATHİB Başkanı Fikret Kileci, “Pandeminin ve Rusya-Ukrayna savaşının ardından dünya genelinde tekstil sektöründe daralma görülmeye başlamasına rağmen üyelerimiz dirençli bir duruş sergiledi. 2023 yılının hemen başında gerçekleşen 6 Şubat depremlerinin yıkıcı etkisi de olumsuz tabloya eklendiğinde oldukça zor günler geçirdik. Tüm olumsuz şartlara rağmen Birliğimiz üyesi ihracatçılarımız istikrarlı bir performans sergilediler, buradan tüm üyelerimize üstün çabaları sebebiyle teşekkürler ediyorum. 2023 yılında gerek benim için Tekstil Sektör Kurulu Başkanı olarak gerek GATHİB Başkanı olarak oldukça yoğun bir takvimle geçti. Aynı şekilde Birliğimiz de yoğun bir takvimi geride bıraktı. 2024 yılında da tüm gücümüzle sahada olacağız, bizi 2023’ten daha yoğun bir takvimin beklediğini biliyoruz. Şimdiden tüm çalışma arkadaşlarıma ve üyelerimize başarılar diliyor, 2024’ün sektörümüz ve tüm ülkemiz için verimli bir ihracat yılı olarak kayda geçmesini temenni ediyorum” dedi. GATHİB’in ihracatı 2023 yılında 2022 yılına göre yüzde 13,1 azalışla 3 milyar 67 milyon ABD doları olarak gerçekleşti. Tekstil sektöründe yaşanan bu düşüşte uluslararası ölçekte tekstil sektöründe yaşanan talep daralmasının ve bölgemizde yaşanan 6 Şubat depremlerinin etkisi olduğu değerlendiriliyor. 2023 yılında bölgemiz tekstil sektörü ihracatı alt mal grupları bazında değerlendirilecek olur ise en fazla ihracat yapılan mal grupları; 837 milyon dolar ile iplik ihracatı, 818 milyon dolar ile kumaş ihracatı ve 176 milyon dolar ile elyaf ihracatı olmuştur. En fazla ihracat gerçekleştirilen ülkeler ise Irak, Birleşik Krallık, İtalya, ABD ve Suriye olarak sıralandı. TİM Tekstil ve Hammaddeleri Sektör Kurulu Sekreteryasını üstlenen GATHİB, Fikret Kileci Başkanlığında 2023 yılında yoğun bir takvim geçirdi. Yeşil Dönüşüm, Sürdürülebilir Üretim, Döngüsel Ekonomi alanlarıyla ilgili World Circular Economy Forum, Circular Textile Days, Uluslararası Ekoteks Sempozyumu, İyi Pamuk ve Tarla Paneli, Horasis gibi onlarca panel, forum, fuar ve sempozyuma katılan GATHİB yönetimi 2024 yılı için de yoğun bir takvime sahip. Ayrıca sektöre nitelikli iş gücü ve tasarımları kazandırmayı amaçlayan ve Doku Kumaş Tasarım Yarışması’nın dördüncüsü de GATHİB tarafından 2024 yılında gerçekleştirilecek.
İzmir İzmirliler gönül rahatlığıyla teleferik keyfi sürecek İzmir Büyükşehir Belediyesinin Avrupa Birliği standartlarında hizmet verdiği Balçova’daki teleferik tesislerinde, 5 Şubat’tan itibaren titiz şekilde yürütülen bakım çalışmaları tamamlandı. Günde yaklaşık 2 bin 500 kişinin ziyaret ettiği tesislerde İzmirlilerin teleferiğe gönül rahatlığıyla binebileceği bildirildi. Antalya’da meydana gelen ve 1 kişinin hayatını kaybettiği, 10 kişinin de yaralandığı teleferik kazası tedirginliğe yol açtı. Kaza sonrası, günde yaklaşık 2 bin 500 kişinin ziyaret ettiği İzmir Balçova’daki teleferik tesislerine ilgi azaldı. 5 Şubat’ta başlatılan bakım çalışmaları tamam İzmir Büyükşehir Belediyesi, gönül rahatlığıyla vatandaşların teleferiği kullanabileceğini açıkladı. Avrupa Birliği (AB) standartlarında hizmet sunulan Balçova’daki teleferik tesislerinde, 5 Şubat 2024’te başlatılan bakım çalışmalarının ise tamamlandığı bildirildi. 2015 yılında yenilenerek hizmete alınan tesiste titiz bir süreç yürütüldüğü aktarılırken, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile TMMOB Makine Mühendisleri Odası Bursa Şubesine tesisin yıllık periyodik kontrollerinin yapılması ve raporlanması için davet gönderildiği ifade edildi. Neler yapılıyor Tesiste; üretici firmanın tavsiye, kullanım, bakım ve onarım kılavuzları rehberliğinde aksatılmadan yıllık, aylık ve haftalık bakımlar yapılıyor. Yılda bir kez yapılması zorunlu olan yıllık periyodik bakım çalışması kapsamında sistemdeki tüm hareketli parçalar elden geçiriliyor. Talimatlar ve kullanım ömürleri gibi ölçü toleransları kapsamında değiştirilmesi gereken parçalar yenileniyor, otomasyon ve elektrik sistemlerinde iyileştirme ve bakım çalışması yürütülüyor. Bakımlar; alanında eğitilmiş ve İZULAŞ AŞ bünyesindeki tekniker ve teknisyenler tarafından kontrol ve kayıtlar güncel tutularak yapılıyor. Tesisin EN 12927-8 standardı gereği halat manyetik kontrol testi (MRT) yıl içerisinde 6 aylık periyodlar ile tamamlanıyor. Tesisin kesintisiz çalışmasını sağlayan elektrik jeneratörleri ile tesisin elektrik trafolarının bakımları da düzenli olarak takip ediliyor. Tesis çalıştırılmadan önce ve gün içerisinde günlük çalışma kontrolleri tamamlanıp kayıt altına alınıyor. Çalışmalar iş güvenliği uzmanları tarafından da denetleniyor. İzmir’in simgelerinden İzmir’de 1974’te kurulan, yenilenerek 2015 yılında yeniden hizmete alınan tesiste; seyir terasları, dürbünleri ve mesire alanları yer alıyor. Tesiste toplam 20 kabin bulunuyor. Rengarenk kabinler İzmir’in canlandırıcı ruhunu yansıtırken, her kabin en fazla 8 yolcu taşıyabiliyor. Teleferik ile yolculuk yaklaşık 3 dakika sürüyor. 810 metrelik hat boyunca 60 dakikada ortalama bin 200 yolcu taşınıyor.