POLİTİKA - 22 Ocak 2018 Pazartesi 06:55

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Karşımıza kim çıkarsa ezer geçeriz

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Karşımıza kim çıkarsa ezer geçeriz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zeytin Dalı Harekatına ilişkin, "Çok kısa sürede tamamlanacak" dedi. Cumhurbaşkanı HDP'nin çağrısına ilişkin, "Meydanlara çıkma yanlışına düşenler olursa bedelini çok ağır öderler. Karşımıza kim çıkarsa çıksın ezer geçeriz" açıklamasını yaptı.

Bursa’da AK Parti İl Kadın Kolları kongresinde konuşan Erdoğan, 15 Temmuz gazilerinin de Afrin’e gitmek istediklerini ifade ederek, “Ne oldu Cerablusta? Ne oldu Errai, Elbab’da? Bize yanlış yapmayın dedik. Bizim sınırlarımıza saldırmayın. Bizi taciz etmeyin. Eğer böyle yapacak olursanız, çok daha fazla dayanamayız. Bunu sayın Obama’ya da söyledim. Obama’ya söylediğim zaman, bizim bir zeytinlik projemiz vardı. Ne yazık ki beklediğimiz cevabı almadık. Şimdi 15 Temmuz gazileri, bana haber gönderiyor. (Cumhurbaşkanım bize müsaade etsin, biz de Afrin’e gidelim) diyorlar. Değerli kardeşlerim, ne dedik? 15 gündür ne dedik? Bir gece ansızın gelebiliriz dedik. Bu arada maalesef müttefikimiz olan bazı ülkeler, biz terör örgütüne silah yardımı yapmadık diyorlar. Ama biz terör örgütüne silah yardımı yaptıklarını tüm kayıtlarıyla beraber biliyoruz, görüyoruz, görüntülüyoruz. Kimi aldatıyorsunuz ya, bunların hepsi bilinen gerçekler. Şimdi 5 bin TIR’ın dışında 2 bin civarında uçakla gelen silah ve mühimmat var. Bütün bunlarla beraber, terör örgütü desteklendi. PKK, PYD YPG desteklendi, bir kısmı Afrin’e yerleştirildi. 2 bin kilometrekarelik alanın güneyinden. Biz bütün bunların takipçisi olarak durduk, durduk, durduk. Bir gece ansızın vurduk. Ama işimiz çok. İşimiz çok. Daha yapacağımız çok şey var. Dün akşam hava harekatıyla gereken adımlar atıldı. Ardından kara harekatı başladı. Şu anda da kara harekatı devam ediyor. Bütün mesele şu; Afrin yüzde 55’i ile Arapların, yüzde 35 sonradan yerleştirilmiş Kürtler var. Yüzde 6-7 civarında Türkmenler var. Bütün mesele, Afrin’i gerçek sahiplerine teslim etmek. Bizim hedefimiz şu; 3,5 milyon Suriyeli bizim topraklarımızda var. Bizim topraklarımızdaki Suriyeli kardeşlerimizi kendi topraklarına bir an önce göndermek”dedi.

“Bunların işini bitireceğiz”

Bölücü terör örgütüne karşı adımları kararlı şekilde attıklarını anlatan Erdoğan, “Bu PKK, PYD, YPG; evvelallah ülkemizde bunların hiçbir tanesi kalmayıncaya dek bunların işini bitireceğiz. Suriye tarafından gelmek isteyenler de bunun bedelini çok ağır öderler. Emin olun, bunlar bu operasyonlardan sonra karşımıza çıkacak cesareti de bulamayacaklar. Sadece uzaktan atıp tutarak, bizim arkamızda Amerika var, bize silahları gönderiyor diyerek, siz Türkiye ile Türk milleti ile baş edemezsiniz bunu böyle bilesiniz. Çıkmış HDP’nin, çıkmış KCK’nın terör örgütü temsilcileri, Kürt vatandaşlarımı meydanlara çağırıyor. Şu ana kadar meydanlara çıkanlar olmadı. Kongreleri vardı, pek katılan olmadı. Buradan söylüyorum, sakın ha bu çağrıya uyup da meydanlara çıkma yanlışına düşenler olursa bedelini çok ağır öderler. Zira bu bir milli mücadeledir. Burada karşımıza kim çıkarsa çıksın ezer geçeriz. Buradan taviz yok. Burada en ufak esneklik yok. Gereği neyse bunu yaparız. Burada, ana muhalefetin başındaki zat onlara destek veriyor diye bu dolduruşa gelirlerse yine aldanırlar. Kan dökülmesini istemiyoruz diyor. Sen ne diyorsun? Böyle bir süreç başladığı zaman, burada şehadet de, gazi de olur, burada kan da olur” dedi.

“İçimizdeki mankurtlarla da uğraşıyoruz”

Ana muhalefete yüklenen Erdoğan, “Maalesef ana muhalefetin başındaki zat, bildiğiniz gibi, İstanbul'a yeni bir il başkanı seçti. Düşmanlarımızın diliyle konuşan, iftiralar üzerinden ülkemize ve milletimize saldıran içimizdeki mankurtlarla da uğraşmak zorunda kalıyoruz. Dünyada milletinin değerlerine bu kadar yabancı, ülkesinin tarihine bu derece husumet besleyen başka bir ana muhalefet var mıdır bilmiyorum. Bunları gören milletimizin takdirini seçimlerde en güzel şekilde ortaya koyacağına inanıyorum. Zira ben CHP'nin içerisinde yerli ve milli olan kardeşlerimizin de olduğuna inanıyorum. Ben onları bu saflara davet ediyorum. Gelsinler, yerli ve milli olarak beraber yürüyelim diyorum. Yaklaşık 1 asırdır kendi içimize kapanmış olmamızın bin yıllık sorumlulukları ortadan kaldırmadığını son 15 yılda gördük. Biz geçmişimizden ve iddialarımızdan uzak duruyoruz diye kimse emellerinden vazgeçmiyor. Toprak bütünlüğümüze. milli birliğimize yönelik saldırıların ardı arkası kesilmiyor. Gönül coğrafyamızın her köşesinden yükselen feryatlar tıkalı kulaklarca duyulur hale geldi. Kuzey Kıbrıs’ta bir pespaye gazete ahlaksızca bugün bir başlık atmış. Ben kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’indeki kardeşlerimi tavır olmaya davet ediyorum. Türk ordusunun Kıbrıs'tan sonra yeni bir işgal yaptığını söylüyor. Bu ne ahlaksızlık, edepsizliktir. Dolayısıyla ben Kuzey Kıbrıslı kardeşlerime özellikle böyle bir duruşu sergilemek suretiyle gereken cevabı Kuzey Kıbrıs’ta onlara vermeleri lazım. Son çeyrek yüzyıla bakınca dün Bosna'da, Irak'ta, Filistin'de, bugün Suriye'de yaşanan katliamlar çıkıyor. Yarın ne acılar ile karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Kendimizi, bölgemizde yaşanan hadiselerden soyutlama, yaşanan gelişmelerden onların dışında kalma gibi bir lüksümüz yoktur. Türkiye'nin şurada ne işi var diyenler bu ülkenin gerçeklerinden habersiz olanlardır. Türkiye oralarda olmak zorundadır Bay Kemal! Türkiye, bekası için yılanın başını ezmek mecburiyetindedir Bay Kemal! Hem kendimiz, hem de umudunu bize bağlamış kardeşlerimiz için her yerde varlık göstereceğiz. Afrika’daki çocuklar dua ediyorlardı. Duanın yanında da bu zeytinlik operasyonuyla alakalı bir pankart da asmışlar. Dua ediyorlardı. Aman ya Rabbim!”diye konuştu.

“Terör örgütleri kirli senaryoların figüranlarıdır”

Terör örgütlerinin büyük oyunun piyonları ve figüranları olduğunun altını çizen Erdoğan, “FETÖ demek; PKK demek. Sadece Kandil ve Avrupa’daki hainler sürüsü değil. Deaş demek; tek vasıfları sözde Müslüman olan ve görevleri kan dökmek olan bir güruh değildir. DHKPC demek; belirli meşrebe mensup insanlarımızı istismar ederek teröristçilik oynayan grup değildir. Terör örgütlerinin hepsi çok daha büyük bir oyunun piyonlarıdır. Bunlar sadece ve sadece kirli senaryolara figüranlık yapan örgütlerdir. Ne zaman kendimiz ve kardeşlerimizle ilgili bir konuda atılıma girişsek hemen karşımıza bu piyonlardan biri dikiliyor. Hamdolsun, Kudüs meselesinde Türkiye olarak adım attık ve Amerika’nın yanında 8 tane ülke yer aldı. Onlar da ülke değil, Bursa’nın kasabaları gibi. Hamdolsun, biz de 128 ülke ile bir arada olduk. Bununla kalmayıp çalışacağız. Kudüs Müslümanların ilk kıblesidir. Hıristiyanların da mabetleri var. Türkiye’nin takındığı tavır İslam ve Hıristiyan dünyasında ilgi uyandırmıştır. Papa ile konuştum. Ayın beşinde Vatikan’da olacağım. Kendisini ziyaret edeceğim. Bu işin ikinci etabını konuşacağız. Bana ziyaret yapmışlardı. Ben de devlet ziyaretini iade-i ziyaret olarak bu vesileyle gerçekleştireceğim. Gezi olaylarıyla sokakların da hareketlendirilmesi bu yüzdendir. Suriye’de inisiyatif alırken, FETÖnün seri darbe girişimleriyle, PKK’nın çukur eylemleriyle, Deaş’ın saldırılarıyla kendimizi bambaşka bir ilkimde bulduk. Siyaset, diplomasi, ekonomide ne zaman hamle yapsak hep engeller çıktı” diyerek Türkiye üzerinde oynanan oyunları anlattı.

Buna rağmen büyük Türkiye hedefinden vazgeçmediklerini söyleyen Erdoğan, “Hedeflerimizden vazgeçmedik. Adım adım ilerlemeye devam ettik. Zaman kaybettik. Hedefimiz 2023 yılında 2 trilyon dolar milli gelire ulaşmaktır. Henüz 1 trilyon doları ancak yakalayabilmiş durumdayız. Geç olacak. Ama er veya geç olacak. Hiç endişe etmeyin. Türkiye dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline gelecek. Küresel adaletsizlik girişimlerinden netice alacağız. Diğer ülkelerdeki yöntemlerle bizi durduracaklarını sananlar hüsrana uğramaya mahkumdur. Zira biz Türkiye’yiz. Arkasında yüzlerce milyon kardeşinin duası ve desteği olan koskoca bir milletiz. Çünkü biz nereden geldiğimizi ve nereye gittiğimizi bilen bir devletiz.Cumhuriyetimizin geçmişi 95 yıllık olabilir. Ama devletimizin mazisi binlerce yıllıktır. Bu milleti tarih sahnesinden silmeye, ne idüğü belirsiz birkaç çapulcunun gücü ve ağa babalarının gücü yetmedi, yetmeyecektir. Biz bu coğrafyada Allah’ın izniyle daha binlerce yıl yaşamaya devam edeceğiz. Terör örgütlerinin ne olacakları belli değil. Bu söylediklerini en iyi tarih boyunca kurucu şehir olan Bursa’nın anlayacağını biliyorum. Rabbim bölgemizde ve dünyanın dört yanında yüreği bizimle çarpan kardeşlerimizin duaları gözyaşları ve umutları hürmetine bizim önümüzü açsın yar ve yardımcımız olsun. Büyük davalar, büyük gayretler ve büyük fedakârlıklar ister. Biz 16 yıl önce büyük davaya talip olarak büyük imtihanla yüzleştiğimizi bilerek bu yola çıktık. 2019 bu süreçte kritik bir dönemeçtir. Bu durumun farkında olan sadece biz değiliz. Ülkemizin ayağına çelme takmak isteyenler de bunun ehemmiyetini gayet iyi biliyorlar. Bu süreci çok dikkatli yönetmek mecburiyetindeyiz. Ortaya koyacağımız kararlılık görüntüsü tüm Türkiye’ye örnek olacaktır. Biz Bursa’da 2019 Martta aynen yolumuza devam edeceğiz. Bunun için kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Çalmadık kapı bırakmayacağız” şeklinde konuştu.

Cezayir Türküsü ile örnek verdi

Bursalılara desteklerinden dolayı teşekkür eden Erdoğan şu görüşlere de yer verdi: “Ülkemizin pek çok yeri gibi Bursa’mızda da özellikle düğünlerde sıkça söylenen bir Cezayir türküsü vardır. Bizi geçmişimizden, tarihimizden, ecdadımızdan kopartmaya çalışanlar sebebiyle gençlerin çoğu bu türkülerin anlamını bilmez. Aslında bir ağıt olan bu türkünün oyun havası niyetine çalınıp söylendiği yerler de bulunuyor. Bu türkü Barbaros Hayrettin Paşa tarafından Osmanlı’ya bağlanan Kuzey Afrika topraklarının Avrupalılarca işgal ve askerlerimizin maruz kaldığı katliamları anlatıyor”

Bu türkünün tarihe ışık tuttuğunu anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geçtiğimiz 200 yılda kademe kademe yaşadığımız bu türkü bugüne ışık tutuyor. Bir nereden çekilmek zorunda kalmış, nereyi boşaltmışsak, orası zulme, baskıya, bitip tükenmek bilmeyen istikrarsızlık çatışmalar gark olmuştur. Kuzey Afrika, Balkanlar, Ortadoğu’da nereye baksanız bu gerçeği görürsünüz. Tarihinde sömürgecilik gibi insanlık suçu olmayan ecdadımız, bu bölgeleri sadece imar etmiş, güven ve huzurun teminatı olmuştur. Birileri hep sözüm ona soykırım diye bizi suçluyor ya, son asrın en büyük soykırımına Türk milleti maruz kalmıştır. Balkanlar’dan çekilirken verdiğimiz sivil kayıpların sayısı 2 milyonun üzerinde. Kafkasya’da en az bu kadar kayıp söz konusu. Birinci Dünya Savaşında yiğitler için yakılan ağıtlar bugün de yüreğimizi dağlıyor. Nesilden nesile aktarılıyor. Hani şu dillerden düşürülmeyen Ermeni katliamlarında kaybettiğimiz insan sayısı, soykırım diye bahsedilenden kat be kat fazladır. Biz tevekkül sahibi bir millet olarak acımıza kalbimize gömdüğümüz, bunun istismarını yapmadığımız için tam tersi iddialara muhatap oluyoruz. Hem suçlu, hem güçlü dedikleri türden bir saldırı ile karşılaşacağımız daha çok anlaşılıyor Allah’ın izniyle hepsine verecek cevabımız vardır. Yıllardır Ermeni iddialarını dile getirenler Bu siyasetin değil, tarihin konusudur. Varsa arşiviniz açın, biz de açalım, bizim sadece şu anda Genelkurmay arşivimizde 1 milyon 700 bin belge var. 1 milyonu açılmış, incelenmiştir. Bugüne kadar bu teklifimizi kabul eden çıkmadı. Diğer iddialar konusunda da aynısını yapacağız. Emin olun karşımıza çıkacak cesaretleri yok”. 

Uğur Uslubaş-Abdullah Çibir-Mesut Alan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Başkan Adayı Mandalinci projelerini tanıttı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bodrum Belediye Başkan Adayı Tamer Mandalinci, iki başlık altında projelerini tanıttı. Proje Tanıtım Toplantısında Madnalinci, ilk 100 günde öncelikli ele alınacak konuları da açıkladı. Bir otelde düzenlenen ve yaklaşık 1 saat süren proje tanıtımına CHP Parti Meclisi Üyesi Baran Bozoğlu, İlçe Başkanı Tuna Işın, STK Başkan ve temsilcileri, muhtarlar, vatandaşlar partililer ve gazeteciler katıldı. Yoğun bir katılımla gerçekleşen toplantıda halkçı ve yeni nesil belediyecilik anlayışıyla Türkiye’ye örnek olmayı hedeflediklerini söyleyen Başkan Adayı Mandalinci, su, trafik, altyapı, yaşam parkları, sosyal ve spor tesislerine kadar projelerini tek tek anlattı. Tanıtım toplantısında 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 109’ncü yıl dönümünü kutlayarak konuşmasına başlayan Tamer Mandalinci, “Burada, birlikte başaracağımız ve Bodrumumuzun geleceğine yön verecek vizyonel projeleri paylaşmak için bir araya geldik. Bodrumumuzun marka değerini yükseltmek, turizm açısından hak ettiği değeri yüksek oranda alabildiğimiz bir Bodrum için bu göreve talip olduk” sözleriyle başladı. "Mutlu çocuklar, üreten gençler" Geçen 5 yıla ilişkin yapılan çalışmalardan örnekler veren Başkan Adayı Mandalinci “Enerjimiz var memlekete hizmet etmek için asla durmayız, yılmayız. Gerçekleştireceğimiz projelerle Bodrumumuzu kültür, sanat, turizm, doğa, estetik yönünden çok daha iyiye, çok daha ileriye taşıyacağız. Bodrum’un güzelliklerini, kültürel mirasımızı koruyacak, sosyal yaşamımızı geliştirecek projelerimizle mutlu çocukların, üreten gençlerin, sosyal hayata katılan güçlü kadınların olduğu bir kent haline getireceğiz” dedi. "Öncelikli konu su" Nüfus artışı ve küresel ısınmanın etkisiyle yetersiz kalan su kaynaklarına dikkat çeken Mandalinci, kentin 44 milyon metreküp olan yıllık su ihtiyacının 29 milyon metre küplük kısmının barajlardan kalan kısmının ise yeraltı kaynaklarından karşılandığını hatırlattı. Yağışların az olması nedeniyle barajlardaki su seviyelerinin düşüklüğüne dikkati çekti. Su sorununun çözümüne yönelik ilk hamlelerin Ekinambarı bölgesinde hafif tuzluk oranına sahip kaynaktan suyun arıtılarak Mumcular Barajına verilmesi ve Turgutreis Bölgesi’nde 100-150 bin kişilik nüfusa yönelik denizden su arıtma tesisi kurulacağını aktaran Mandalinci, gerekli izinlerin alınması ve projenin hayata geçirilmesi sürecinin 10-11 ayı bulabileceğini ifade etti. Bodrum Belediyesi’nce hayata geçirilecek projeler, paydaşlarla hayata geçirilecek projeler başlıkları altından tanıtım yapan Başkan Adayı Mandalinci ilk bölüme ilişkin diğer projeleri ise şöyle: Turizm ve turizm zabıtası, Belediye Kafe, sahil düzenlemeleri, Paşatarlası Kentsel Tasarım Alanı Sahil Düzenlemesi, Halk kütüphaneleri, Meydan ve otoparklar, Kapalı yüzme havuzları ve spor salonları, Tur otobüsleri bekleme alanları, Açık spor alanları, Kadın sığınma evleri, Kapalı pazaryerleri, Üreten Kadın Kenti, Çok amaçlı salonlar, Gündüz çocuk bakım evleri, Çocuk parkları, Kapalı pazaryerleri, Kompost gübre üretimi, Karaova güç birliği üç kırsal köy, Yükseköğretim öğrenci konukevi, Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi, Evde bakım hizmeti, Gündüz yaşam evi, Huzurlu yaşam yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezi, Yaşam parkları, Aile sağlığı destek merkezi, Patili dostlar barınak ve rehabilitasyon merkezi, Kediler için mobil kısırlaştırma, Gümüşlük antik taşocağı festival alanı, Süngercilik Müzesi, Amiral Turgut Reis’in adını taşıyan yeni su altı arkeoloji müzesi hizmet binası ve mezarlıklar. Bodrum Belediye Başkan Adayı Mandalinci, paydaşlarla hayata geçirilecek projeler başlığında ise şunları açıkladı: Sunumun ikinci bölümünde STK’lar, paydaşlar, kamu kurum ve kuruluşlarıyla iş birliğinde yapılacak olan projelere değinen Tamer Mandalinci, öncelikli olarak Bodrum 100. Yıl Atatürk Stadyumu’nu ele aldı. Bodrumspor’un geçen yıl Süper Ligi’nin kapısından döndüğünü hatırlatan Mandalinci şunları ifade etti: “Spor kulüplerimiz bizlerin göğsünü kabartırken yerel yöneticiler olarak biz sadece onlara alkışlamakla mı yetineceğiz? Bodrum Belediye Başkanı olarak kimimle görüşmem gerekiyorsa, nerede, hangi kapıyı çalmam gerekiyorsa hassasiyetle, iyi niyetle ve ortak akılla o kapıyı çalacağım. İnanıyorum ki 5 yıl içinde kentimize yakışır, spor turizmine yakışır ve ülkemize yakışır bir Bodrum 100. Yıl Atatürk Stadyumu’nu hayata geçirmiş olacağız” Birlikte yönetim modelini tekrar vurgulayan Mandalinci, erişilebilirliği önemseyeceklerini, ortak akılda çözümler üreteceklerini belirtti.
Antalya Antalya’da 7 bin öğrenci “Enerji Okuryazarlığı” ile daha da bilinçlenecek CK Enerji Akdeniz Elektrik ile Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında Antalya’daki 20 ilkokulda “Enerji Okuryazarlığı” eğitimlerinin başlatılması için protokol imzalandı. Protokolle bu eğitim-öğretim yılında 3. ve 4. sınıfta okuyan yaklaşık 7 bin öğrenciye Enerji Okuryazarlığı eğitimi verilecek. Sürdürülebilir bir gelecek için enerjinin verimli kullanımı her geçen gün daha büyük bir önem kazanıyor. Toplumun her kesiminde bu konuda farkındalık oluşturmak hedefiyle 2018 yılında Enerji Okuryazarlığı Projesi’ni hayata geçiren CK Enerji, ilköğretim çağındaki çocuklara yönelik yaptığı çalışmalar ile dikkat çekiyor. Yıllardır projenin Akdeniz Bölgesi’ndeki ayağını üstlenen ve binlerce çocuğa ulaşan CK Enerji Akdeniz Elektrik, bu yıl da Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile yeni bir eğitim ve iş birliği protokolüne imza attı. 20 okulda verilecek İl Milli Eğitim Müdürü Salih Kaygusuz ve CK Enerji Akdeniz Elektrik Genel Müdürü Fahrettin Tunç tarafından imzalanan protokol çerçevesinde Antalya’da belirlenen 20 ilkokulda, 3. ve 4. sınıf öğrencilerine, “elektrik nedir, nasıl üretilir, güvenli elektrik kullanımı, enerji verimliliği, evde ve okulda enerji tasarrufu” gibi konular çocukların anlayabileceği dilde anlatılacak. Hedef, bu eğitimler ile yıl içinde 7 bin öğrenciye ulaşmak. "Bilinçli enerji kullanım alışkanlığı" “Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile yapılan protokol ile geleceğin emaneti çocuklara, enerjiyi verimli ve tasarruflu kullanma konusunda bir bilinç oluşmasına katkı sunmayı amaçladıklarını dile getiren Tunç, “Antalya, Burdur ve Isparta’da görevli tedarik şirketi olarak hizmet sunarken sosyal sorumluluk projelerinin de içinde yer almak ve sahip olduğumuz birikim ve uzmanlık ile toplumsal sorunların çözümüne destek olmak istiyoruz. Dünyamızın geleceğini tehdit eden iklim değişikliğine karşı hepimize büyük sorumluluklar düşüyor. Küçük yaşlarda oluşacak bilinçli enerji kullanım alışkanlığının hem bugünümüz hem de geleceğimiz açısından önemli olduğunu düşünüyor, Enerji Okuryazarlığı ile bu konuda bir farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Bu alanda atılacak her adım hem dünyanın geleceği hem de ülkemizin enerji arz güvenliğine destek olacaktır” dedi.
İstanbul Şehit aileleri ve babalarıyla ilgili sözleri gerekçesiyle 3 yıla kadar hapsi talep edilen Can Ataklı hakim karşısında Şehit aileleri ve şehit babalarına yönelik sözleri nedeniyle hakkında 3 yıla kadar hapis talep edilen gazeteci Can Ataklı hakim karşısına çıktı. Sanık Ataklı savunmasında, ‘’Kesip, biçilerek servis edilen bir suçlama olmuştur. Dava bir linç kampanyasına dönmüştür. Ben bunları hak etmiyorum’’ dedi. Gazeteci Can Ataklı hakkındaki 25 Aralık 2023’de sosyal medyada paylaşılan videoda şehit aileleri ve şehit babaları hakkındaki sözleri nedeniyle 3 yıla kadar hapsinin talep edildiği davanın görülmesine başlandı. İstanbul 5.Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanık Mustafa Can Ataklı ve avukatı hazır bulundu. Duruşmaya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Hukuki Hizmetler Birimi avukatı, Türk Devletleri Şehit Yakınları ve Gaziler Vakfı avukatı da katıldı. "Dava bir linç kampanyasına dönmüştür, ben bunları hak etmiyorum’’ Duruşmada savunma yapan sanık Ataklı, böyle suçlanmış olmanın ağrına gittiğini söyleyerek, ‘’47 yıllık gazeteciyim, devletin terörle mücadelesine yönelik en ufak kötü bir söz söylemedim. Çok sayıda yazım ve konuşmam vardır. Kesip, biçilerek servis edilen bir suçlama olmuştur. Bu benim ağrıma gitmektedir. Dava bir linç kampanyasına dönmüştür. Çok sayıda müşteki taraf vardır, ben bunları hak etmiyorum’’ dedi. ‘’Daha sorumlu davranması gerekirdi’’ Müşteki Türk Devletleri Şehit Yakınları ve Gaziler Vakfı avukatı İbrahim Gögsu ise, ‘’45 yılı aşkın süredir gazetecilik yapan birinin daha sorumlu davranması gerekirdi. Nefret dolu bir üslupla paylaşım yapılmıştır. Şehitlik, dini ve milli değerimizdir. Şehit ve şehit yakınları aşağılayıcı şekilde bir paylaşım olmuştur. Sanığın cezalandırılmasını talep ederiz’’ ifadelerini kullandı. Sanık avukatı ise müvekkilinin adli kontrol talebinin kaldırılmasını ve beraatına karar verilmesini istedi. Adli kontrol tedbiri kaldırıldı Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Ataklı’nın savunmasının alınmış olması gerekçesiyle adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına ve eksik hususların giderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi. ‘’Bunca yıldan sonra böyle bir suçlamaya üzülüyorum’’ Duruşmanın ardından basın mensuplarına açıklama yapan Ataklı, ‘’Ben üzülüyorum sadece. Bunca yıldan sonra böyle bir suçlamaya üzülüyorum. Suçlamanın ne’vi yaralayıcı benim için. Hem yapmadığım bir şey, hem de bu kadar kasıtlı olarak kampanyanın sonucu. Ne yapayım?’’ ifadelerini kullandı. Türk Devletleri Şehit Yakınları ve Gaziler Vakfı avukatı İbrahim Gögsu ise süreci soruşturma aşamasından beri takip ettiğini belirterek, ‘’Bizler şehit yakınlarına ve gazilere yönelik her türlü nefret söyleminin ve ayrıştırıcı tutumun karşısında olacağımızı ifade etmek istiyoruz’’ dedi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, şüpheli Ataklı’nın ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.