Cumhurbaşkanı Erdoğan, “C-130’lardan attıkları o silahlar belki bir kısmı PYD’nin eline geçti ama bir kısmı kimin eline geçti, IŞİD’in eline geçti. Adamlar günlerdir kendi sitelerinden yayınlarını yapıyorlar. Bütün o sandıkların hepsini açarak gösteriyorlar. Kime burada nasıl destek verildiği ortaya çıkıyor. Tamamı onların eline gitmedi, bir kısmı onların eline gitti demek doğru bir şey mi?” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Letonya ve Estonya’ya ziyareti öncesinde Ankara Esenboğa Havaalanı’nda basın toplantısı düzenledi. Ziyaretiyle ilgili bilgiler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da cevaplandırdı. Peşmergelerin Kobani’ye Türkiye üzerinden geçeceği ile ilgili haberlerin sorulması üzerine Erdoğan, Peşmergelerin Kobani’ye geçişiyle ilgili olarak ABD Başkanı Obama ile yaptığı telefon görüşmesinde, Obama’ya teklifi kendisinin yaptığını söyledi.
“KOBANİ’DE ARTIK İKİ GÜN DAYANA BİLECEK GÜÇLERİ VAR”
Obama ile yaptığı telefon görüşmesini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradaki ‘PYD ve PKK gruplarına vereceğiniz destekler bizim için kabul edilemez’ bunu söylemiştik ve burada atılacak adım bir; Özgür Suriye Ordusu’yla burada işbirliği bizim açımızdan kabul edilebilir, iki; Peşmergeyle böyle bir işbirliği kabul edilebilir. Kendilerinin de yaklaşım tarzı burada süreç itibariyle bir daralma söz konusu. Özellikle Kobani’de artık iki gün dayanabilecek güçleri var. Bunları açıklamak zorundayım. Çünkü artık bakıyoruz ki Dışişleri sözcüleri veya sözcü yardımcıları bir şey söylüyorlar ve bunlarda medyada farklı farklı şekilde yorumlanıyor. Bunların bilinmesi lazım” dedi.
“SİZ KİME DESTEK VERİYORSUNUZ, NEREYE DESTEK VERİYORSUNUZ?”
ABD’nin PYD’ye Kobani’de havadan silah yardımını da değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamasında şunları kaydetti:
“En son sitelere düşen görüntüler ortada. Havadan atılan bütün bu silahlar, yani PYD’ye atılıyor denilen silahların bir kısmının IŞİD’in eline geçtiğini şimdi kendileri de kabul ettiler. Böyle bir operasyon tanımlanamaz, anlatılamaz. Buradan netice alınıp alınmayacağı noktasında sağlıklı bir yorum yapılamaz. Siz kime destek veriyorsunuz, nereye destek veriyorsunuz? Her şey ortada. Musul’daki operasyonun zeminine de baktığınızda aynı şeyi görüyorsunuz. Burada da maalesef böyle bir tablo ile karşı karşıyayız ve iki gün geçti. Üçüncü, dördüncü gündeyiz. Kobani düşmedi. Kaldı ki Kobani kendileri için niye bu kadar stratejik onu anlamakta zorlanıyorum. Zaten Kobani’de sivil kalmadı. 200 bin insan ülkemize geçti. Biz onlara ev sahipliği yapıyoruz. Kobani’de sadece 2 bin kadar orada savaşan insan var ve Peşmergeye önce ‘evet’ demediler, şimdi son anda işte kısmen ‘evet’ dediler. Bununla ilgili olarak bizde kendilerine yardımcı olacağımızı söyledik. Tabi Türkiye’den nereden geçeceği noktasındaki kararı daha çok bu konulardaki görevli olan arkadaşlarımız, birimlerimiz, bunlar stratejik olduğu için de burada benim bunları sizlere anlatmam uygun olmaz, doğru olmaz. Bunları ilgili birimler zaten kendi aralarında görüşüyorlar. Onlar bunları lafını yaparak, uygulamasını yaparak uygulamaya geçirirler. Olayın aslı budur.”
“SİZLERİN PYD’YE VERECEĞİNİZ HER DESTEK PKK’YA VERİLMİŞ DESTEKTİR”
Aynı gazetecinin, “Kobani ile ilgili uluslararası medyada çıkan haberler var. Özellikle Türkiye’nin ‘U’ dönüşü yaptığı, ABD’den baskı geldiğine yönelik bazı haberler çıktı. Bu haberleri nasıl değerlendirirsiniz?” diye sorması üzerine ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şunu çok açık söylemem lazım. Ben Suriye’deki bu sürecin özelikle Özgür Suriye Ordusu’ndan ve diğer ılımlı rejime aynı zaman IŞİD’e karşı olanlarla bu işin götürülmesi hassasiyetlerimizi kendilerine (Obama) ilettik. Sizlerin PYD’ye vereceğiniz her destek PKK’ya verilmiş destektir. PKK’ya ve PYD’ye vereceğiniz bu desteklerle Türkiye olarak biz mücadele etmek durumunda kalacağız, bunu da bilmenizi isteriz dedik. Bunu da kendilerine zaten açık ve net olarak söyledik” diye konuştu.
“ADAMLAR GÜNLERDİR KENDİ SİTELERİNDEN YAYINLAR YAPIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başka bir gazetecinin, “Siz akşam Afganistan’dan dönerken çok açık ve net bir şekilde ‘silah yardımına evet dememiz mümkün değil’ dediniz. O uçaktan indiniz ve ABD Başkanı ile görüştünüz. Ertesi sabah kalkındığında silah yardımının yapıldığını gördünüz. Siz o görüşmede Obama’ya silah yardımı yapılacağına dair ne söylediniz?” diye sorması üzerine, “Anlamışsın zaten. Bende onu anlatmak istiyorum. Bu konuda yapılanın yanlış olduğu ortaya çıktı. Niye yanlış olduğu ortaya çıktı. C-130’lardan attıkları o silahlar belki bir kısmı PYD’nin eline geçti ama bir kısmı kimin eline geçti, IŞİD’in eline geçti. Adamlar günlerdir kendi sitelerinden yayınlarını yapıyorlar. Bütün o sandıkların hepsini açarak gösteriyorlar. Kime burada nasıl destek verildiği ortaya çıkıyor. Tamamı onların eline gitmedi, bir kısmı onların eline gitti demek doğru bir şey mi? Böyle bir yorum olamaz. Bunların çok daha akılcı, çok netice alıcı yolu varken böyle ‘işte bizi dostlar alışverişte görsün’ mantığıyla böyle bir hareket, böyle bir hassas konuda yapılamaz” ifadelerini kullandı.
TÜRKER BEKTAŞ
ANKARA
