POLİTİKA - 10 Ocak 2017 Salı 13:18

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye içeride ve dışarıda çok büyük saldırılar altında

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye içeride ve dışarıda çok büyük saldırılar altında

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin içeride ve dışarıda çok büyük saldırı altında olduğunu belirterek, Türkiye’nin bu saldırılara zayıf bir ülke olduğu için değil güçlü bir ülke olduğu için maruz kaldığını söyledi. Erdoğan, “Düne kadar DEAŞ ile mücadeleyi ilk sıraya koyan ülkelerin bugün neredeyse DEAŞ’ı himayeleri altına alacakları hale geldiklerini ibretle takip ediyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen Kaymakamlar Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan, Türkiye’nin içeride ve dışarıda çok büyük saldırı altında olduğunu vurguladı. Bu saldırıların Türkiye’nin zayıf bir ülke olmasından dolayı kaynaklanmadığını anlatan Erdoğan, “Güçlü ve güçlenen bir ülke olduğumuz için bu saldırılar yapılıyor. Suriye ve Irak’ta yaşanan her gelişme ülkemizi doğrudan ilgilendiriyor. Bu ülkelerde ortaya çıkan insani krizlere duyarsız kalmamız kesinlikle söz konusu olamaz. Tüm dünya sırtını dönse, kapılarını kapatsa dahi bu bölgede yaşayan insanlarla ortak geçmişimizi ve müşterek kültürümüzü unutup biz de aynı yola başvuramayız” diye konuştu.

Erdoğan, 270 bini kamplarda, kalanını ise şehirlerde olmak üzere 3 milyonun üzerinde Suriyeli ve Iraklıyı Türkiye’nin misafir ettiğini belirterek, “Biz devlet olarak elimizden geleni yaparken milletimiz de büyük bir sorumlulukla kardeşlerimize sahip çıkıyor. Elbette sıkıntılar yaşanıyor ama bunlar yıllardır barındırdığımız kitlenin büyüklüğü karşısında üstesinden gelinemeyecek meseleler değildir. Başlangıçta kısa süreli bir misafirlik olarak gördüğümüz bu durum zaman uzadıkça yeni ve daha köklü tedbirleri zorunlu kılmıştır. Sınırlarımız içinde yaşayan milyonlarca kişi arasında eğitimi, birikimi, imkanları ve diğer şartları o kadar üst seviyede olanlar var ki bu insanları bir kenara koymak insani değerler açısından bir ihanet olur. Onun için bu insanlar arasında ülkemize de ciddi katkı sağlayacak olanlar var. İçişleri Bakanlığımız bu tür kişilere aileleriyle birlikte vatandaşlık vermeye yönelik çalışma yürütüyor” şeklinde konuştu.

“Suriye ve Irak’ın güvenliği ve huzurunun bizim güvenliğimiz ve huzurumuz anlamına geldiğinin farkındayız”
Eğitimden-sağlığa, sosyal güvenlikten-mülkiyete kadar pek çok sorunun çözümü için yürütülen çalışmaların yürütüldüğünü bildiğini ifade eden Erdoğan, “Asıl çözümün Suriye ve Irak’ın yeniden güvene, istikrara, huzura kavuşması olduğu gayret açıktır. Bu yönde de çok ciddi gayret gösteriyoruz. Bölgedeki gelişmelere doğrudan veya dolaylı etkisi olan ülkelerin önemli bir bölümünün Suriye ve ırak halklarını esenliğe kavuşturmak diye bir dertlerinin olmadığı artık çok açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Bu hakikati görenlerin sayısı çoğaldıkça çözüm yolları kendiliğinden açılacaktır. Biz bu anlayışla Suriye ve Irak’ta her türlü adımı atıyoruz. Bu ülkelerin güvenliği ve huzurunun bizim güvenliğimiz ve huzurumuz anlamına geldiğiniz gayet iyi farkındayız. Biz ne zaman sahaya indiysek, bu ülkelerle ilgili tehdit değerlendirmeleri ve öncelikleri o anda değişti” ifadelerini kullandı.

“Kağıt üzerindeki planlamalarla yürütülen projeler birer birer çöküyor”
Erdoğan, düne kadar DEAŞ ile mücadeleyi ilk sıraya koyan ülkelerin bugün neredeyse DEAŞ’ı himayeleri altına alacak hale geldiklerini ibretle takip ettiklerinin altını çizerek şunları kaydetti: “Bölgenin tarihi, dini, etnik ve kültürel yapısını dikkate almadan tamamen kağıt üzerindeki planlamalarla yürütülen projeler birer birer çöküyor. Türkiye işte tüm bu kaos içerisinde hem kendisi hem de kardeşleri için en iyisini yapmanın çabasını veriyor. Uluslararası alanda ve sınırlarımız dışında verdiğimiz mücadelenin başarısının birinci şansı ülkemizin içini sağlam tutmamızdır. Eğer biz kendi topraklarımızın içinde huzuru, güveni temin edemezsek dışarıda ne sözümüzün kıymeti kalır, ne de tek bir adım atacak zemin bulabiliriz. Terör örgütlerini adeta vardiya usulü ülkemizde eylem yapmaya teşvik edenler işte bunu istiyor. 2013 yılından beri ardı ardına yaşadığımız sıkıntılar hem güvenlik boyutuyla, hem siyasi sonuçlarıyla, hem ekonomik veçhesiyle bizi içeride sıkıştırıp dışarıda etkisiz halde bırakma amacıyla tetikleniyor. Farkında olmadan veya gayet bilinçli bir şekilde bu oyuna dahil olan, figüranlık yapan bir kesim elbette var. Ama hamdolsun milletimiz kahir ekseriyetiyle bu oyunu çözmüştür, çökertmiştir.”  

Abdullah Sarıca - Derya Yetim

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.