POLİTİKA - 24 Mayıs 2017 Çarşamba 13:33

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yüksek faiz bir sömürü aracı

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yüksek faiz bir sömürü aracı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yüksek faizi ben bir sömürü aracı olarak görüyorum. Burada kar amaçlı bir faiz mantığı yok, sömürü aracı olarak bir faiz mantığı var” dedi.

TOBB Genel Kurulunda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüksek faiz konusuna değinerek, yüksek faizin bir sömürü aracı olarak kullanıldığını söyledi. Erdoğan, mevzuat sorunlarına da değinerek, bürokratik oligarşi ile 15 yıldır savaş verdiğini kaydetti. İş dünyasının emeği ve desteği olmadan belirlenen hedeflere ulaşmanın mümkün olmadığının altını çizen Erdoğan, “Temsil ettiği geniş iş, fikir ve dünya görüşü yelpazesiyle bu salon aslında Türkiye’nin yelpazesidir. İş dünyamızın lokomotifliği, emeği ve desteği olmadan hedefimize ulaşmamız mümkün değildir. Üreten, istihdam oluşturan, ihracat yapan, daha iyisine ulaşmak için gayret gösteren sizlerin azmi, enerjisi bizim için en büyük güç kaynağıdır. Geçmiş dönemin muhasebesinin yapılmasının yanı sıra geleceğe ilişkin beklentilerin tartışıldığı genel kurulunuzun 2019 ve 2023’e kadarki projeksiyonlarımıza ciddi katkılar sağlayacağına inanıyorum. Ülkemizde bizim kadar iş dünyası ile esnaf ve sanatkarlarımızla, toplumun her kesimi ile yakın iş birliği içinde olan bir başka siyasi hareketin olduğunu sanmıyorum. Her sabah ekmek teknesini besmele ile açıp, nafakasını çıkartmak için ter döken esnaf ve sanatkarımızın daima yanında yer aldık. Ulusal ve uluslararası düzeyde projelere imza atan büyük yatırımcılarımıza hep destek olduk. Şehirlerimize yaptığımız ziyaretlerde iş dünyamızla mutlaka bir araya gelmeye çalıştık. Yurt dışı seyahatlerimizde mümkün olan her yere iş adamlarımızla birlikte gittik, onların meselelerinin takipçisi olduk. Mevzuat veya bürokrasi engeli varsa kaldırmak için birlikte çalıştık. Mevzuat amcadan hala kurtulmuş değiliz. Bürokratik oligarşi 14-15 yıldır kavgasını, savaşını verdiğim en önemli konu. Fakat bu bürokratik oligarşi dünyanın her yerinde sorun olmaya devam ediyor. Kredi imkanlarının genişletilmesine ihtiyaç varsa, teşvik gerekiyorsa mücadelesini birlikte verdik” diye konuştu.

“Yüksek faizi ben bir sömürü aracı olarak görüyorum”
Kredi faizleri noktasında her yerde yüksek faizden şikayet olduğunu belirten Erdoğan, “Bunu dillendiren bir Cumhurbaşkanı olarak hep gündemimde tuttum, hala da gündemimde, gündemimde olmaya da devam edecek. Çünkü faizi ben ülkede, çok açık net söylüyorum, yüksek faizi ben bir sömürü aracı olarak görüyorum. Burada kar amaçlı bir faiz mantığı yok, sömürü aracı olarak bir faiz mantığı var. ‘Ben bu kredi faizini uygun şartlarda veriyim de ülkem de kazansın, ben de kazanayım’ anlayışı yok. Bakıyorsunuz karınca yazısıyla sözleşmeler var ya, o krediye mahkum olan girişimci geliyor altına imza atıyor, içinde ne var ne yok bundan haberi yok. Geri çağırma olduğu zaman eli mahkum, elinde ne var ne yok vermek durumunda kalıyor. Bu anlayış adil bir anlayış değil. Bunun da çözülmesi şart, Allah’ın izni ile bunu da çözeceğiz. Her şey bir anda olmuyor ama çözeceğiz, kararlılığımız var en azından. Tek derdi üretmek olan, kendisi ile ülkesini büyütmek olan herkesin yanında yer almaya devam edeceğiz. Ülkemizde çalışmak, üretmek, kazanmak isteyen kimseye engel olmadığımız gibi tam tersine her türlü desteği sağladık. İş dünyamızın temsilcileri ile sürekli istişarede bulunduk. Şu bir gerçektir, TOBB asli görevlerine ne kadar odaklanırsa o kadar başarılı olmuştur. Ahilik sistemimizin önümüzdeki ve günümüzdeki mümessilleri olan oda ve borsalarımızın kendi üyeleri arasında tesis ettiği dayanışma güçlendikçe bu kurumlarımızın itibarı da artmıştır. Ahilik deyince ülkesine ve milletine sahip çıkma, gerektiğinde bu uğurda her türlü fedakarlığı yapma anlayışı da devreye giriyor. Son yıllarda yaşadığımız tüm sıkıntılarda, özellikle 15 Temmuz’da ortaya koyduğunuz güçlü duruşla ahilik sıfatını hak ettiğinizi ortaya koydunuz. Bunun için her birinize şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Zira o çağrıya anında cevap vermek suretiyle meydanlara dökülen milletimin alnı öpülesidir. Bu milletin bir evladı olmaktan iftihar ediyorum. TOBB, ülkemizin geleceği için ekonomi ile demokrasinin aynı bütünün ayrılmaz parçaları olduğunu kabul etmiş bir kurumumuzdur. Birliğimizin üretim ve istihdam seferberliğine verdiği katkılar yanında hak ve özgürlüklerin korunması konusundaki hassasiyeti ile milletimizin gönlündeki yerini güçlendirmeyi sürdüreceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.

“Rakam 1 milyon 170 bine ulaştı”
15 yıldır yapılan hizmetlerden kısa örnekler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm alanlarda Türkiye’nin nereden nereye geldiğini yaşayarak hiç unutmamalıyız. Geleceğimizi planlarken gücümüzü ve motivasyonumuzu işte bu yaptıklarımızdan alıyoruz. Sürekli ecdada atıfta bulunmamızın, sizlerle sohbet ederken söze ahilikten başlamamızın sebebi budur. Geçmişini bilmeyen gelecekte nereye yürüyeceğini kestiremez. Bunun için yakın uzak tüm geçmişimizle irtibatımızı sıkı tutmalıyız. Türkiye’nin 2023 hedeflerini 2011 seçimlerinin ardından ilan ettik ve bu doğrultuda ilerliyoruz. 2053 ve 2071 vizyonlarımızı bizden sonraki nesillere emanet ettik. Bu arada boş durmuyor, 2023 hedeflerimizi bir adım daha ileriye taşıyacak ve 2053’e hazırlık olacak mahiyette çalışmalar yürütüyoruz. İnşallah yıl sonuna kadar bütün bakan arkadaşlarımıza, özellikle şunu kendilerinden isteyeceğim, ‘yol haritanızı 6 aylık olarak hazırlayın getirin’ diyeceğim. Biz 2019’un hazırlıklarını yoğun bir şekilde yürüteceğiz. Çünkü 2023 Türkiye’nin adeta bir dönüm noktası olacak. 100. yıl Türkiye’de sıçramanın ispat edildiği bir dönüm noktası olacaktır, bunun için hazırlıklarımızı kararlılıkla yapmamız gerekiyor. Dünyanın içinden geçtiği değişim ve dönüşüm süreci bizi kendimizi sürekli yenilemeye mecbur kılıyor. Teknolojik ve ekonomik gelişmeler siyasi dönüşümlerle tahkim edilmediği sürece tek başına bir anlam taşımıyor. Bu salon bunu tahkim edecek, inşa edecek, ihya edecek olan salondur. Bence bu konuda herkes ‘benimde burada sırtlanacağım bir yük var’ bilincinde olacaktır. Bunun için biz hedeflerimizi her alandaki gelişmeleri gözeterek, her biri diğerini destekleyecek şekilde belirliyoruz. Dünyanın, bölgemizin ve ülkemizin karşı karşıya olduğu her meydan okumayı aynı zamanda bir fırsat olarak görüyoruz" diye konuştu.

"Türkiye 2035 yılında 90 milyona aşacak olan nüfusu ile dünyanın ilk 20 ülkesinden birisi olarak gücünü devam ettirecektir" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Asıl önemli olanı ise dünyanın ilk 10 ekonomisinden birisi haline gelerek bu büyük nüfusumuzu en etkin şekilde değerlendirecek olmamızdır. Genç, eğitimli ve dinamik nüfus yapımızı ekonomik büyümemizin itici gücü haline getirmekte kararlıyız. Eğitim seviyesindeki, iş gücü kalitesindeki artış sayesinde rekabet gücümüz de her geçen yıl yükselecektir. Kişi başına milli gelirimizi artık 25 bin dolar hedefinin üzerine çıkarttıktan sonra dünyanın müreffeh milletleri arasındaki yerimizi de alacağız. 2035 yılında ulaşacağımız insani gelişmişlik seviyesini, farklı kesimler ve bölgeler arasındaki gelir eşitsizliğini en aza indirerek ülke geneline yayacağız. Çalışma, istek ve kabiliyetine sahip herkesin kendine yer bulabileceği üretken bir istihdam politikasıyla tüm vatandaşlarımızın geleceğini güvence altına alacağız. İşte malum, 7 Şubat’taki TOBB’da yaptığımız davet. Bu davete iş dünyamız sağolsun gayet net bir cevap verdi. Rakam 1 milyon 170 bine ulaştı. Demek ki benim girişimcim istediği zaman bunu yapabiliyor. Bundan sonraki süreçte de bunu yapabileceğine inanıyorum. Bütün bunlar bu ülkede bir dayanışma ruhunu getirecek. Bu dayanışma ruhu birbirine inanma, kenetlenme, birlik, beraberlik bizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine taşıyacaktır. Bunu beraber yaptığımız zaman bu milleti Allah’ın izni ile tutan olamayacak. Çok daha hızla ülkemizi diğer gelişmiş ülkelerle yarışın içinde, ilk 10’un içinde göreceğiz” ifadelerini kullandı.
 

Derya Yetim - İlker Turak
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “21’inci Yüzyıl Afrika ve Türkiye yüzyılı olacaktır” Türkiye-Tanzanya İş Forumu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Tanzanya ile 2003 yılında yaklaşık 11 milyon dolar olan ikili ticaret hacmimiz, 2023 yılında 350 milyon dolar seviyesine yaklaşmıştır. Hedefimiz ise 1 milyar dolar olarak belirlendi. 21’inci Yüzyıl Afrika ve Türkiye yüzyılı olacaktır” dedi. Türkiye Tanzanya İş Forumu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Devlet Başkanı Samia Suluhu Hassan’ın katılımı ile gerçekleşti. Toplantıda Türkiye ve Tanzanya arasında yapılacak olan ticari ilişkiler hakkında açıklamalarda bulunan Yılmaz, “Afrika kıtası ile 2003 yılında 5,4 milyar dolar olan ticaret hacmimiz 2023 yılında 37 milyar dolara ulaşmıştır. Bu dönem zarfında ihracatımız 2,1 milyar dolardan 22 milyar dolara; ithalatımız ise 3,3 milyar dolardan 15 milyar dolara ulaşmıştır. Tanzanya’dan ülkemize Cumhurbaşkanı düzeyinde 14 yıl sonra yapılan bu ilk ziyaretin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Tanzanya ile 2003 yılında yaklaşık 11 milyon dolar olan ikili ticaret hacmimiz, 2023 yılında 346 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir” dedi. “21’inci Yüzyıl Afrika ve Türkiye yüzyılı olacaktır” Türkiye, Afrika kıtasının her alanda gelişmesine ve ilerlemesine katkıda bulunmaya devam ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Afrika kıtası ile 2003 yılında 5,4 milyar dolar olan ticaret hacmimiz 2023 yılında 37 milyar dolara ulaşmıştır. Bu dönem zarfında ihracatımız 2,1 milyar dolardan 22 milyar dolara; ithalatımız ise 3,3 milyar dolardan 15 milyar dolara ulaşmıştır. Tanzanya’dan ülkemize Cumhurbaşkanı düzeyinde 14 yıl sonra yapılan bu ilk ziyaretin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Tanzanya ile 2003 yılında yaklaşık 11 milyon dolar olan ikili ticaret hacmimiz, 2023 yılında 346 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Türk müteahhitleri günümüze kadar Tanzanya’da 6,4 milyar dolar değerinde 14 adet proje üstlenmiştir. İyileşen yatırım ortamı ve olası iş birliği fırsatları, Türk firmalarının Tanzanya’ya olan ilgisini artırmaktadır. Ticaret hacmimizi ilk etapta 1 milyar dolar seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. 21’inci Yüzyıl Afrika ve Türkiye yüzyılı olacaktır. Yaşlanmadan zenginleşmek lazım. Bazı kıtaların bazı ülkelerin Avrupa gibi yaşlandığını görüyoruz. Yaşlanmadan zenginleşmek lazım. Bunu da Afrika’nın başaracağına inanıyorum. Tanzanya ekonomisi geçen yıl yüzde 6 büyüdü. Türkiye olarak biz de geçen yıl yüzde 4,5 büyüdük. Dünya ise 3 büyüdü” şeklinde konuştu. “Türkiye-Tanzanya ikili ticari, ilişkilerinde ulaşılan rakamların aşılacağına inanıyorum” Ülkemiz firmalarının Tanzanya’da üstlendiği büyük çaplı projelerin gelecek vadetmekte ve örnek olmakta olduğunu belirten Yılmaz, “Özellikle Türk inşaat sektörü açısından özellikle konut, alışveriş merkezleri, kongre ve konferans merkezleri ile yol ve köprü inşasına yönelik iş imkânları olduğunu biliyoruz. Bu doğrultuda iş insanlarının aralarında kuracakları yeni bağlantılar önemlidir. Dün Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade ettikleri gibi; Türkiye-Tanzanya ticari ilişkilerinde potansiyelimizi tam olarak kullanmanın zamanı artık gelmiştir. Bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirerek, Türkiye-Tanzanya ikili ticari, ekonomik ve yatırım ilişkilerinde bugün ulaşılan rakamları önümüzdeki dönemde çok rahat bir şekilde aşacağınıza inanıyorum. Bu değerli iş forumu vesilesiyle Türk yatırımcıları Tanzanya’da yatırım yapmaya teşvik ediyorum” dedi. Toplantıya, Tanzanya Endüstri ve Ticaret Bakanı Dr. Ashatu K. Kijaji, Büyükelçi Mehmet Güllüoğlu ve Iddi Seif Bakari, Ticaret Bakan Yardımcı Mustafa Tuzcu, DEİK/Türkiye-Tanzanya İş Konseyi Başkanı Erdem Arıoğlu, Tanzanya Özel Sektör Kurumu Başkanı Angelina Ngalula ve iş dünyasının temsilcilerinin katıldı.
Muş Muşlu çiftçilere 100 ton korunga tohumu dağıtıldı Muş Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından başlatılan "Mera Islah ve Amenajman Projesi" çerçevesinde 150 çiftçiye yüzde 100 hibe desteğiyle 100 ton korunga tohumu dağıtıldı. “Mera Islah ve Amenajman Projesi" ile Muş’un tarım ve hayvancılık potansiyelinin artırılması ve mera alanlarının verimliliğinin yükseltilmesi hedefleniyor. Muş Şeker Üretim Fabrikası bahçesinde düzenlenen programa katılan Muş Valisi Avni Çakır, çiftçilere 100 ton korunga tohumu dağıtıklarını belirterek, "Muşluların atadan gelen en büyük mirasımız, tarımda ve hayvancılıkta başarılı olmamızdır. Tek eksiğimiz bu konuda biraz daha bilimsel çalışmalara, öğretilere dikkat edeceğiz. Gençlerimizi özellikle bu alanda teşvik edeceğiz. Çiftçiliğin ve hayvancığın dünyada en gurur duyulacak mesleklerden bir tanesi olduğunu, insanın rızkını kazandığı her mesleğin ne kadar kutsal olduğunu bir şekilde gençlerimize öğreteceğiz. Bugün yaklaşık 100 ton korunga tohumu dağıtacağız. Seneye inşallah bunu daha da arttıracağız. Bu anlamda çayır ve meralarımızın üzerindeki yükü de almamız lazım. Tarlamızda ve bahçelerimizde de bu yem bitkilerinden yetiştirerek çayır ve meralarımızı daha ekonomik, daha verimli bir şekilde kullanılmasına katkı sağlayacağız" dedi. Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Gün ise ilde bitkisel ve hayvansal üretim konusunda kapasitenin yüksek olduğunu ifade ederek, "357 bin hektarlık arazimiz var. Muş’ta yıllarca gelen hem yanlış otlatma hem de bakım yapılmamasından dolayı hayvancılığımızın da kaba yem ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. İlimize baktığımızda da özellikle son verilenlere göre 235 bin büyükbaş hayvan, 1 milyon 35 bin de küçükbaş hayvana sahibiz. Küçükbaşta 13. sıradayız, büyükbaşta ise 20. sıradayız. Yazın göçerlerde bölgemize geldiğinde hayvan varlığı iki milyona kadar çıkmakta. Meralar geleceğimizdir. Bu meralarımızın muhafazası ve bunların korunması da bize emanet. Bu meraları korumak ve yem ihtiyaçlarını karşılamak için bu projeleri geliştiriyoruz. Bu projenin özellikle ilimize ve ülke meramıza bereket getirmesini diliyorum" şeklinde konuştu. Programa, Muş Valisi Yardımcısı Tahir Yılmaz, Muş Şeker Üretim Sanayi A.Ş. Genel Müdürü Turgut Kızılkaya, kurum amirleri, şube müdürleri ve çiftçiler katıldı.
Diyarbakır Diyarbakır’da teknoloji semineri düzenlendi Diyarbakır’da birçok paydaşın bir araya gelmesiyle “Netex’le Gelenekten Geleceğe Semineri” düzenlendi. Med haberleşme yazılım, Diyarbakır Bilişim Derneği, İndex group, TOBB TYM İş Gücü Komite Üyesi ve Endüstriyel Girişim Platformu Başkanı Zülal Koç, Dicle Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı, Sinema Araştırmacıları Kültür ve Sanat Derneği Başkanı ile Endüstriyel Girişim Platformu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Zuhal Akmeşe Demir’in başkanlık yaptığı ve birçok paydaşın katılımıyla dün, bir otelde düzenlenen “Netex’le Gelenekten Geleceğe Semineri” düzenlendi. İki oturumda gerçekleşen etkinliğin ilk oturumu bölgede teknoloji alanında faaliyet gösteren bayilerle birlikte kapalı oturum şeklinde gerçekleştirildi. Kayıt ve öğle yemeğinin ardından son kullanıcılarla gerçekleştirilen oturumda sunumlar yapıldı. Doç. Dr. Zuhal Akmeşe Demir, etkinliğin gerçekleşme sürecinin mimarı Zülal Koç ve Diyarbakır Bilişim Derneği Başkanı Halim Akın’a teşekkür ederek, “Üç derneğinde iletişim ve teknoloji konusunda çok güzel projeler için çalışmalarını sürdürüyor. Önümüzdeki dönemde dijital kampüs kapsamında bu ve benzer etkinlikler yapacağız. Özellikle teknoloji ve iletişim konularında ciddi çalışmaları oluyor. Bu güzel organizasyon için tüm firma ve katılımcılara teşekkür ederim” dedi. Zülal Koç ise veri korumanın geleceğin güvencesi olduğunu belirterek kuruluşunda ve yönetiminde aktif olarak yer aldığı üç dernekle birlikte birçok güzel işe imza atacaklarını, tüm katılımcılara teşekkür ettiğini kaydetti.