GÜNDEM - 25 Mart 2017 Cumartesi 20:23

Cumhurbaşkanı Erdoğan: AB ile müzakerelerin devamı için referandum yapabiliriz

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: AB ile müzakerelerin devamı için referandum yapabiliriz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Avrupa Birliği ile müzakerelerin devamı için referandum yapılabileceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya’da düzenlenen "Tatlıdil Forumu"nun kapanış töreninde konuştu. Erdoğan, "Şimdi benzeri bir ’Brexit’ için, biz de şu anda 16 Nisan’da bir referandum yapıyoruz. Arkasından müzakereler için de bir referandum yapma yoluna gidebiliriz ve milletimiz ne karar verirse o karara da uyarız" dedi.

“Terörizmin ülke ayrımı gözetmeden dünyanın dört bir yanında eylemlerine tanıklık ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı, terör örgütü DEAŞ’ın İngiltere Parlamentosu önündeki saldırısını değerlendirdi. Erdoğan şöyle konuştu:

"Bu eylem terörün hiçbir sınır, hiçbir ilke, hiçbir ahlak tanımadığının en son örneğidir. Parlamentonun hedef alınması ise oldukça dikkat çekicidir ve bizim 15 Temmuz darbe girişimiyle de benzer yanı vardır. Bizde de biliyorsunuz parlamentomuz bombalanmıştır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Fatih gemiyi karadan yürüttü, biz denizin altından"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Benim dedem Fatih, İstanbul'un fethinde gemiyi karadan yürüttü. Bizim için bir ilham kaynağı. Biz de dedik 'Denizin altından yürütelim.' Ne yaptık? Denizin altından Marmaray'ı yaptık” dedi. 

Dün A Milli Takım maçı için Antalya’ya gelen ve bugün Antalya’nın Kepez ilçesinde vatandaşlara seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, buradaki mitingin ardından, Manavgat ilçesinde Memur-Sen’in Star Light Otel’de düzenlediği ‘5. Büyük Türkiye Buluşması’ programına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Aile ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya da eşlik etti. 13 sendikanın katıldığı buluşmada üyelere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Memur-Sen’in Türkiye’nin büyümesi için gecesine gündüzüne atarak çalıştığına dikkat çekerek, “15 Temmuz'da olduğu gibi milli iradeye canı pahasına sahip çıkan, darbecilere meydanları dar eden büyük bir ailedir" dedi.

Yazıcıoğlu’nu andı

Konuşmasının başında Büyük Birlik Partisi (BBP) kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nu anarak başlayan Erdoğan, "Vefatının 8. senei devriyesinde aziz kardeşim, yiğit insan Muhsin Yazıcıoğlu'na Mevla'dan rahmet niyaz ediyorum. Türk siyasetinin muhalif de olsa muvafık da olsa Yazıcıoğlu gibi karakter ve ilke sahibi liderlere ihtiyacı var. Türkiye'nin en zor dönemlerinde gösterdiği sağlam duruşta, milletimizin gönlünde özel bir yeri olan Yazıcıoğlu'nun yokluğunu, yaşadığımız her önemli hadisede bir kez daha hissediyoruz” diye konuştu.

"Memur-Sen meydanları dar eden büyük bir ailedir"

Memur-Sen kurucusu şair Mehmet Akif İnan’ı da unutmayan Erdoğan, Memur-Sen'in kurucusu, şair, muallim Mehmet Akif İnan'ın hayatını ülkeye ve millete vakfetmiş birisi olduğunu söyledi. Memur-Sen’in, İnan’ın hayallerini gerçekleştirdiğini kaydeden Erdoğan, Ülkemizin en etkili ve en güçlü sivil toplum örgütü olarak milli irade ve demokrasinin sancaktarlığını yapıyor. Bugün Türkiye'deki her iki sendikalı memurdan birini bünyesinde barındırmanın yanında dünyanın çok farklı ülkelerine yardım götüren medeniyet değerlerimizin taşıyıcısı bir Memur-Sen vardır. Türkiye'nin daha büyük, müreffeh ve güçlü bir ülke olması için gecesini gündüzüne katarak çalışan Memur-Sen, 15 Temmuz'da olduğu gibi milli iradeye canı pahasına sahip çıkan, darbecilere meydanları dar eden büyük bir ailedir" diye konuştu.

“İnsani yardımda en cömert ülke Türkiye”

Geçmişten bugüne ava arkadaşlarıyla çığ gibi büyüyerek ilerlediklerini Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkede hizmeti, dört bir yana yayarak devam ettirdiklerini söyledi. Erdoğan, “Türkiye, bugün dünyanın en gelişmiş ülkelerini bünyesinde barındıran G20 üyesi bir üke. Türkiye'nin, demokraside bölgesine ilham kaynağı olan bir ülke haline geldi, insani yardımlarda da dünyanın en cömert, bir numaralı ülkesi olarak anılıyor. Her yerde sivil toplum kuruluşlarıyla, TİKA, AFAD ve Kızılay ile ihtiyacı olanlara yardımda bulunuyor.

"Fatih gemiyi karadan yürüttü, biz denizin altından"

Türkiye’nin kendi menfaati için kimseden icazet almaya gerek duymayan bir ülke olduğunu Erdoğan, “Bugün terörle mücadelesini hem yurt içinde hem yurt dışında tamamen milli imkanlarla yürütüyor. Şu anda Tendürek Dağları'nda, Cudi'de, Bestler Dereler'de bu teröristlere askerlerimiz, polisimiz, köy korucumuz kan kusturuyor. İnlerine girdik. Çünkü bizim milletimize sözümüz var. Refah, huzur gelene kadar biz devam edeceğiz" dedi.
Özellikle İstanbul’a yapılan hizmetler konusunda muhalif kesimin her şeye ‘hayır’ dediğini kaydeden Erdoğan, Selim Köprüsü ile Körfez Geçişi ve Marmaray yapılırken de aynı şeyi söylediğini ifade ederek, “Biz Fatih'in, 'Bizim fiilimizin ulaştığı yere, atlarımızın nallarının uzandığı yere onların hayalleri bile ulaşamaz.' dediği bir icraatın içindeyiz. Benim dedem Fatih, İstanbul'un fethinde gemiyi karadan yürüttü. Bizim için bir ilham kaynağı. Biz de dedik 'Denizin altından yürütelim.' Ne yaptık? Denizin altından Marmaray'ı yaptık. 3 yıl geçti. 3 yılda Marmaray'dan 200 milyon insan geçti. 18 Mart'ta Çanakkale Köprüsü'nün temelini de attık. Türkiye'nin ekonomisi battı, bitti, durumu çok kötü" denilen bir dönemde 11 milyar lirayı bulan bir yatırım bedeliyle yüzde 50'si Kore, yüzde 50'si Türk olmak üzere bu yatırıma başladıklarını anlattı. Erdoğan, "İman öyle bir şeydir ki tekeden bile süt çıkartır” şeklinde konuştu.

"14 yıldır dost bildiklerimizden insansız hava aracını alamadık"

Türkiye'nin kendi silahını, tankını, savaş helikopterini, insansız hava araçlarını yapan bir ülke haline geldiğini, belirten Erdoğan, "Adamlar çılgına dönüyor. Çünkü 14 yıldır biz dost bildiklerimizden insansız hava aracını alamadık. Paramızla alacağız ya, bedava değil. Alamadık ama kötü komşu ev sahibi yaparmış. Bugün Türkiye, kendi menfaati için birilerinden icazet almaya gerek duymuyor. Bugün terörle mücadelesini hem yurt içinde hem yurt dışında tamamen milli imkanlarla yürütüyor. Şu anda Tendürek Dağları'nda, Cudi'de, Bestler Dereler'de bu teröristlere askerlerimiz, polisimiz, köy korucumuz kan kusturuyor. İnlerine girdik. Çünkü bizim milletimize sözümüz var. Refah, mutluluk, huzur gelene kadar biz devam edeceğiz. Bir zamandır nedense ülkemize uygulanan ambargolar gösteriyor ki şayet terörle mücadelede eskisi gibi diğer ülkelere mecbur ve mahkum olsaydık inanın atacak kurşun dahi bulamazdık. Vatandaşlarımızın can güvenliğini sağlamak, ülkemizin çıkarlarını korumak noktasında Ankara'da karar veriyor, Silopi'de, Gabar'da, Cudi'de, gerekirse Suriye'de, Irak'ta uyguluyoruz."

“İyi terörist, kötü terörist olmaz”

Suriye’nin Türkiye oluşturduğu terör tehdidi karşısında, dost bilinen ülkelerin yaklaşımlarını garip bulan Erdoğan, şunları söyledi: "Biz tehdit altındayız, siz tehdit altında değilsiniz? Biz tehdit altında olduğumuza göre, eğer Suriye'den Gaziantep'teki kardeşlerime bir saldırı olur da orada 56 kardeşim benim şehit olursa, biz duramayız. Ne yaptık, sabır sabır, o olay olunca dedik ki 'Giriyoruz.' ve Cerablus'a girdik. Durmadık, dedik ki 'Bir taraftan da Er Rai'e gireceğiz.' Öbür taraftan da Er Rai'ye girdik. O gün bugündür bir taraftan DEAŞ ile mücadeleyi veriyoruz bir taraftan PYD-YPG ile veriyoruz. Ne yazık ki dostlar, halen PYD ve YPG'nin yanında. Diyorlar ki 'Bunlar DEAŞ'a karşı iyi bir mücadele veren kişiler.' Biz de onlara 'İyi terörist, kötü terörist olmaz.' diyoruz. Teröristlerin hepsi teröristtir ve hepsi kötüdür. Bunu bileceksiniz ama hala anlaşabilmiş değiliz. Burada da siyasi mücadele devam ediyor. Bu milletin canını yakmak isteyenler harekete geçmeden onları inlerinde buluyor, tepelerine biniyoruz."

Geçmiş dönemlerde milletin ezanlara hasret kaldığını, kutsa kitap Kuran-ı Kerim’in mağaralarda okunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin tek partili döneminde il başkanlarının il valisi olduğunu söyledi. Erdoğan, “O tek parti döneminde öyle şeyler oldu ki. CHP’nin il başkanı o ilin valisi oldu ya. Pati il başkanı o ilin valisi. Şimdi CHP’ye gönül vermiş kardeşlerime soruyorum. Bugün aynı durum olsa yani kurucusu olduğum partinin il başkanı aynı zamanda o ilin valisi olsa ne dersiniz? Böyle bir şey olamaz dersiniz. Bunun demokrasi de olabilirliği nedir. Batı ne der batı?” ifadelerini kaydetti. 

Suat Metin - Adem Akalan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."