POLİTİKA - 14 Ocak 2017 Cumartesi 15:31

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan döviz çağrısı

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan döviz çağrısı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yatırım yapan yabancılara vatandaşlık verilmesi ile ilgili olarak, "İstiyoruz ki küresel bir yapıyı, adeta bir küresel vatandaşlık anlayışı ile ülkemizi merkez alarak burada toparlayalım. Bu adımı atmamız lazım. İş dünyasının çok daha güçlü bir şekilde sahaya inmesi gerekiyor. Döviz oyunu, bu senaryoyu ikide bir bize dayatanların başında patlatacak şekilde bozmalıyız" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Borsa İstanbul Kuruluş Yıl Dönümü Programı ve Yeni Hizmet Binası Açılış Törenine katıldı.
"15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul’da hedef alınan yerlerden birinin de Borsa İstanbul olması tesadüf değildir" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada verdiğimiz şehitler başta olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmetle yad ediyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum. Türkiye’ye yönelik her çeşit saldırı ekonomi boyutu ile kurgulanıyor. Türk ekonomisinin derinliğinin olmadığı dönemlerde bu saldırıların başarıya ulaşması çok daha kolaydı. 1994 ve 2001 krizlerinin birkaç milyar dolarlık spekülasyonlarla hatırlarsınız tetiklendiğini biliyoruz. Cumhuriyetin ilanının ardından başlatılan sanayileşme hamlesinin önünün 2'nci Dünya Savaşı sonrasında kesilmesinin de çok basit operasyonlarla yürütüldüğünü görüyoruz. Türkiye’yi her şeyiyle dışa bağımlı hale getirmek isteyenlerin elleri üzerimizden eksik olmadı. Benzer yöntemler zaman zaman denenmek istendi. Borsa üstünden, döviz kurları üzerinde, faizler üzerinde kriz çabaları hep yaşandı. Büyük projeleri engellemek için her yolu denediler. Ama artık şunu herkesin bilmesi lazım eski Türkiye yok. Türk ekonomisinin rakamları, hacmi, çapı çok çok büyüdü. Buna rağmen ülkemize yönelik ekonomik saldırılar durmuş değil. Milletimiz bu oyunu gördüğü için istiklalinin ve istikbalinin önemli bir parçası olarak kabul ettiği ekonomisine sahip çıkıyor. 15 Temmuz gecesi darbecilerin silahlarını durduran milletimiz ertesi sabahtan itibaren ekonomiye yönelik saldırılara karşı siper oldu. Demokrasi nöbetleri gibi ekonomi nöbetleri tutan milletime şükranlarımı sunuyorum" ifadelerini kullandı.

"Bizim sorunumuz süratli hareket edememek"
"Biz direndikçe karşımızdakiler de saldırı çıtasını yükseltiyorlar" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son günlerde döviz kurunu silah olarak kullanıp üzerimize gelmeye başladılar. Varsın gelsinler biz de bunların alternatiflerini üretiyoruz. Hiçbir ekonomik temeli karşılığı olmayan bir şekilde döviz kurunun yükseltilmesinin başka bir izahı yoktur. Esasen bizim bu saldırıyı karşılayacak gücümüz ve imkanlarımız vardır ama maalesef eskiden beri var olan tüm çabalarımıza rağmen üstesinden gelemediğimiz bir hastalığımız yüzünden böyle bir görüntüye sebebiyet veriyoruz. Bizim sorunumuz süratli hareket edememek. İlgili kurumlarımız bekleyip kendi zaviyelerinden meseleyi taraflıca değerlendirdikten sonra ihtiyatlı şekilde harekete geçiyorlar. Bu da son günlerde yaşadığımız döviz spekülasyonlardan da olduğu gibi milletin moralini bozacak şeklide dalgalanmalara yol açıyor" diye konuştu.

"Türkiye bu durgun görüntüyü hak etmiyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sorun yaşanılan ülkelerle yeni bir dönemin içine girildiğini belirterek, "Elbette meselenin gerisindeki oyunların gayet iyi farkındayız. Özellikle Suriye meselesinin çözümü konusunda oldukça ümit verici gelişmeler yaşanıyor. Irak'ta da olumlu neticeler alınmasın için her türlü çabayı gösteriyoruz. Yakın geçmişte sorun yaşadığımız pek çok ülke ile yeni bir döneme girdik. Küresel durgunluğun aşılmaya başlandığına şahit oluyoruz. Ekonomideki güncel sıkıntılarımız çözümüne yönelik atılması gereken adımlar konusunda biraz daha hızlı olunması gerektiği açıktır. Nitekim bu adımlar atılmaya başlanmıştır. Döviz kurundaki suni şişkinliğin giderilmesi ile birlikte piyasadaki bekle gör politikasının sona ereceğini ümit ediyorum. Türkiye güçlü kamu maliyesi, bankalarının sağlam yapısı, disiplinli bütçe uygulamaları, cazip yatırım imkanları ile ekonomideki bu durgun görüntüyü hak etmiyor. Esasen ortada üstesinden gelinemeyecek bir mesele de yoktur. Tüm sıkıntılara rağmen geçtiğimiz yıl dünya ticaretinde aldığımız pay yüzde 0.89 ile tüm zamanların rekorunu kırdı. Özellikle AB ve ABD gibi büyük ekonomilere ihracatımız en yüksek seviyelere ulaştı. Ülkemizin ihracat rakamlarındaki sorunun en önemli nedeni dünya genelindeki ürün fiyatlarına düşüş, Suriye, Irak çatışma ortamları ve parite etkisidir. Şayet bizim elimizde olmayan bu sorunlar olmasaydı Türkiye'nin ihracatı yine çok yüksek artış oranlarına ulaşacaktı. Nice zorlu imtihanı geride bırakan Türkiye ekonomisinin bu sıkıntıları atlatacağına da yürekten inanıyorum" ifadelerini kullandı. 

"Ekonomide savunma değil, hücum pozisyonu almalıyız"

Törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin ekonomik sorunlarının savunmada kalarak değil hücum pozisyonu alarak aşabileceğini vurgulayarak, "Bu konudaki yol haritamız 2023 hedeflerimiz. İhracatta daralma mı yaşıyoruz hemen yeni pazarlar, yeni ürünler, yeni pazarlama yöntemleri ile katma değeri yüksek ürünlere yönelerek 1 trilyon dolarlık hedefimize kenetlenmeliyiz. Büyümede sorunlar mı var. Hemen üretimi arttırıp, yatırımları teşvik edip dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefimize sarılmalıyız. Turizmde tekleme mi var. Hemen yeni pazarlar, yeni yöntemlerle turizm gelirlerimizi 100 milyar dolara taşımanın çarelerini aramalıyız. Eğer 2023 hedeflerimizden uzaklaşırsak önümüzdeki engelleri zaten aşamayız. Ekonomiyi sadece finans araçlarından ibaret görenler meseleye kısa vadeli bakanlardır. Salt finans değil, bizim için reel ekonomi çok önemli. Salt finans sektörü ile uğraşanlar, elindeki o finans imkanlarını kalkıp reel sektördeki attıkları adımlara kullananlar hem ülkeyi hem kendilerini batırdılar. Ekonomi insandır. Hamdolsun bizim insanımız şu anda dimdik ayaktadır" diye konuştu.

"Risk alın, hayat risktir"
Türk iş adamlarına yatırım çağrısını yineleyen Erdoğan, "Bu işi geciktirmeyin, yatırımlarınızı yapın. Kendinize güvenin, ülkeye güvenin. Bu ülkede istikrar ve güven var. Bu iki sihirli kavramı ihmal etmeyin. Bir şey daha söylüyorum. Diyorum ki risk alın. Risk almadıktan sonra bu iş yürümez. Benim ekonomi tahsilinden hocalarımdan öğrendiğim ‘ekonomi risktir’ derlerdi. Bir siyasetçi olarak siyasetin de hep risk olduğuna inanmışımdır. Bir şey daha ilave edelim hayat risktir. Ne zaman nerede gideceğimiz belli mi? Hiç ummadığınız anda ölümle de baş başa kalırsınız. Buradan açıkça ifade ediyorum. Milletimiz ve devletimiz, ülkemizin zor günlerinde yanında olan hiç kimseyi unutmayacaktır. Bu para ile pulla ölçülemeyecek kadar büyük bir vefa duygusudur. Buradan bir kez daha ülkesini ve milletini seven, bu topraklara karşı sorumluluk hisseden herkesi harekete geçmeye davet ediyorum. Yatırımlarımızı, siparişlerimizi, istihdamımızı, ticaretimizi arttırmak için ne gerekiyorsa yapıp ekonomi çarklarının işleyişine ivme kazandırmalıyız" şeklinde konuştu.

"Adeta bir küresel vatandaşlık anlayışı ile ülkemizi merkez alalım"
Başbakan Binali Yıldırım’ın yatırım yapan yabancılara vatandaşlık verilmesi ile ilgili açıklamalarını da hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizde 2 milyon dolarlık bir yatırımla giren veya burada 2 milyon doları getiren vatandaşlık imkanı alabilecek. Bunlar önemli adımlar. Bunun da riski var. Buna karşı çıkanların olduğunu da sizler biliyorsunuz. Bizim derdimiz başka. İstiyoruz ki küresel bir yapıyı, adeta bir küresel vatandaşlık anlayışı ile ülkemizi merkez alarak burada toparlayalım. Bu adımı atmamız lazım. İş dünyasını çok daha güçlü şeklide sahaya inmesi gerekiyor. Döviz oyunu, bu senaryoyu ikide bir bize dayatanların başında patlatacak şekilde bozmalıyız" ifadelerini kullandı.

"Kendi operatörlerinizi siz kurun"
Turizm sektörüne de çağrıda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Uluslararası operatörlere değil, gelin kendi operatörlerimizi kendimiz oluşturalım. Bazı firmalar bir araya gelin, bu operatör çalışmasını yapacak şirketleri siz kurun. Siz bunu kurun bakın ondan sonra nasıl daha farklı çalışmaya başlayacaklar. Bu süreçte finans kesimin reel sektöre daha fazla destek vermesi büyük önem taşıyor. Finansta yeni oyuncular sahaya girmeye başladı. Gümrük Birliği Anlaşmasının yenilenmesiyle Avrupa tarafında da hareketlenme artacaktır. Rusya ve Çin gibi dünyanın yeni ekonomik devleri ile, Afrika gibi geleceğin yükselen gücü olarak gösterilen ülkelerle yeni ilişkiler kuruyoruz. Önümüzdeki hafta 4 Afrika ülkesine gidiyorum. Orada ikili görüşmeler, heyetlerarası görüşmeler yapacağız. Bunu yapmak zorundayız. Bu fırsatları en iyi şeklide kullanarak 2023 hedeflerimize daha güçlü odaklanmalıyız. Ekonomimizin tüm aktörlerine güvenim tamdır" 

Sadık Kahraman
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.