POLİTİKA - 26 Eylül 2017 Salı 13:50

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan referandum tepkisi

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan referandum tepkisi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin düzenlediği referanduma ilişkin, "Ekonomik yaptırımlardan, askeri seçeneklere kadar tüm ihtimaller şu anda masadadır. Hava sahaları, kara hepsi masadadır. Bütün bu opsiyonlar şu anda masada görüşülmektedir. Ümit ediyorum ki; bunların hiç birine gerek kalmadan Kuzey Irak Yönetimi aklını başına alır ve bu sonu karanlık olan maceradan vazgeçer" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2017-2018 Akademik Yılı Açılış Törenine katıldı. Burada konuşma yapan Erdoğan, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi tarafından yapılan referanduma İsrail’in destek vermesini değerlendirdi. Erdoğan, "Nereden çıktı bu Kuzey Irak Yerel Yönetimi’nin şu anda attığı adımı desteklemek. Önce bunu gözden geçirsinler. Bunu gözden geçirmedikçe atacağımız birçok adımı da bundan sonra İsrail ile atamayız. Türkiye’yi bölgede oyun kurucu olarak görmeyenlerle bizim adım atmamız mümkün değildir. Türkiye bu bölgede oyun kurucudur. Şu anda Kuzey Irak’ta Araplar, Türkmenler var ve ciddi bir nüfusa sahip. Bunlar kendilerinden başka kimseyi tanımıyorlar. Türkiye’nin, İran’ın, Irak Merkezi Hükümetinin, yani çevresindeki tüm ülkelerin karşı olduğu bir bağımsızlık girişiminin fiilen mümkün olması ve orada yaşayanları mutlu etmesi düşünülemez. Bu sabah güzel bir istihbarat geldi. Bir şoföre sormuş Kuzey Iraklı, ‘Ne yaptın, ne oyu verdin, evet oyu mu verdin? Peki bağımsızlığınız tanınmazsa ne olacak?’ diye. O da, ‘Çoluğumu, çocuğumu alıp Türkiye’ye gideceğim’ demiş. Bu nasıl iştir. Memurunun maaşını ödeyemiyorsun, sana ta Başbakanlığım döneminde kredi açıyoruz memurunun maaşını öde diye. Sen kalkıp böyle bir adımı atarken soralım demiyorsun" diye konuştu.

"Bu mesele öyle Barzani tarafının iddia ettiği gibi Kürtlerin hakkı meselesi değildir"

Türkiye’nin buradaki süreci yorumlayacağını ve ona göre adım atacağını söyleyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Biz son ana kadar Barzani’nin böyle bir yanlışa düşeceğine ihtimal vermiyorduk. İlişkilerimizin tarihteki en iyi seviyesinde olduğu bir dönemde önceden hiçbir danışma ve görüşme yapılmadan alınan bu karar açıkçası ülkemize de ihanettir. Bu mesele öyle Barzani tarafının iddia ettiği gibi Kürtlerin hakkı meselesi değildir. Sen orada zaten huzur içinde yaşıyordun. Eyalet devleti olarak bunu sürdürüyordun, aynı şekilde sürdür. Ne gerek var. Eğer haktan söz edeceksek oradaki Arapların, Türkmenlerin haklarını da konuşmamız gerekiyor. Onu nereye koyacaksın. Bu referandumda onların haklarına dair hiçbir şey yok. Türkmenler, Araplar sandığa gitmedi. Kuzey Irak’taki diğer etnik grupların varlıklarından ve haklarından söz etmek Kürt düşmanlığı değil, binlerce yıllık hakikati dile getirmektir. Bu girişim onların haklarının gaspı anlamına gelmektedir. Dünyanın ve bölgemizin içinde bulunduğu şartlar, Irak’ın ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü özellikle o temelde halkların tercihlerine saygılı yöntemlerle idare edilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır."

"Yakın takip içerisinde süreci değerlendiriyoruz"

Tek desteğin İsrail tarafından verildiğine dikkat çeken Erdoğan, "Daha sandıklar açılmadan kutlamayı PKK’lılar yapıyorsa orada masumiyet de, meşruiyet de yoktur. Bu böyle bilinsin. Nasıl ve hangi şartlarda fiiliyata geçirildiği meçhul olan bu referandumla ilgili açıklanan katılım oranı da çıkan sonuçlarda şaibelidir. Çünkü yapılan iş şaibeli. Özellikle Türkmen ve Arap nüfusun çoğunlukta olduğu yerlerde nüfus kayıtlarının imhasından zorla göçe kadar her türlü hukuksuzluğun yaşandığı bir sürecin ardından yapılan bu referandumu meşru kabul etmek mümkün değildir. Irak coğrafyası önümüzdeki dönemde en az DEAŞ tehdidi kadar hatta ondan çok daha fazla yıkıcı ve acı sonuçları olacak olayların içine itilmeye çalışılmaktadır. Türkiye, sınırlarının yanı başında yaşanan böyle bir rezalete, çarpıklığa, tehlikeye sessiz kalamaz. Biz şu anda başta İran olmak üzere Merkezi Yönetim olmak üzere yani çevresindeki 3 ülke zaten bu konularda görüşme halindeyiz ve burada bütün istihbarat örgütlerimiz aynı zamanda bütün bu çalışmaları sürdürmektedir. Yakın takip içerisinde süreci değerlendiriyoruz. Barzani ve Kuzey Irak Yönetimi biran önce bu yanlıştan dönmezlerse bölgemizi bitim tükenmez bir köken ve mezhep savaşının içine itme utancıyla tarihe geçeceklerdir. İstikrarsızlığı bölgede kalıcı hale getirme ve yayma amacı taşıyan her girişim doğrudan bizim milli güvenliğimize tehdittir. Irak’ın bölünmeye değil, birliğini, beraberliğini, kardeşliğini, dayanışmasını pekiştirmeye ihtiyacı vardır. Aynı durum Suriye için de geçerlidir. Bu tür girişimlerle kendilerine devlet kuracaklarını sananlar birilerinin oyuncağı olacaklarını, işleri bitince de kaldırılıp bir köşeye atılacaklarını unutmamalıdır. Kendi ülkelerindeki çok parçalı yapıları bütünleştirmek için uğraşanlar, bölgemizdeki binlerce yıllık birliktelikleri parçalamaya çalışarak, asıl niyetlerini ele veriyorlar. Bölgemizde ayrılıkları teşvik edenler, eğer bölünme, parçalanma, küçülme iyi bir şeyse önce bunu kendi topraklarında taktik ederek dünyaya emsal teşkil etmelidir. Böyle bir niyeti ve çabayı asla göremezsiniz" ifadelerini kullandı.

"Bütün opsiyonlar şu anda masada görüşülmektedir"
Irak ve Suriye’deki aklıselim insanlara, "Gelin bu oyuna düşmeyin, gelin kendinizi kullandırtmayın. Bugün sizi kışkırtanlar yarın çekip gidecekler unutmayın. Ama bizler binlerce yıl birlikte yaşamaya devam edeceğiz. Bugünün hırsı için yarınlarınızı heba etmeyin. İsrail bayraklarının orada dalgalanması sizi kurtarmaz" diye seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Şu anda bunların durumu aynen deve kuşunun haline döndü. Çünkü tarihte elimizde belgeler var bunlarla ilgili. Şimdi onlar meydana çıktı. Bu belgeler bu vesileyle çok açık ve net artık müzakere edilmeye ve gündeme gelmeye başlayacak. Biz Kürt kardeşlerimizi de, Arap kardeşlerimizi de, soydaşlarımız Türkmenleri de, diğer grupları da refah, barış, huzur, güven içinde görmek istiyoruz. Bunun için elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız. Gerekirse ekmeğimizi bölüşmeye, gerekirse kol kola girip birlikte mücadele etmeye hatta icap ederse kanımızı aynı toprağa birlikte akıtmaya hazırız. Yeter ki birlik ve beraberlik yolundan ayrılmayalım. Türkiye’nin gücü ve imkanları bu tür tehditlerle mücadele etmeye ziyadesiyle yeterlidir. Biz sadece meselenin sulh yoluyla çözülmesini istiyoruz. Bu yol kapandığında elimizdeki imkanları kullanmaktan asla tereddüt etmeyeceğimizi bir kez daha ifade ediyorum. Ülkemizi, Suriye’de oyaladıklarını, dolayısıyla Irakla ilgilenemeyeceğini sananlar, bizim en zor zamanımızda dahi gerektiğinde yedi düvelle mücadele edebilecek gücümüzün olduğunu unutmasınlar. Ekonomik yaptırımlardan, askeri seçeneklere kadar tüm ihtimaller şu anda masadadır. Hava sahaları, kara hepsi masadadır. Bütün bu opsiyonlar şu anda masada görüşülmektedir. Ümit ediyorum ki; bunların hiç birine gerek kalmadan Kuzey Irak Yönetimi aklını başına alır ve bu sonu karanlık olan maceradan vazgeçer." 

İlker Turak - Derya Yetim

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Tamer Karadağlı, Antalya’daki kültür merkezinin bakımsızlığından şikayet etti Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, Antalya’daki Haşim İşcan Kültür Merkezi’ndeki bakımsızlıktan şikayet ederek ‘Belediye bunu görmüyor mu?” diye paylaşımda bulundu. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ise “Rezalet dediği bina bakanlığın” cevabını verdi. Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, Antalya’da Haşim İşcan Kültür Merkezi’ndeki bakımsızlıktan şikayet ederek, video kaydı aldı. Karadağlı “rezalet” diye tanımladığı binanın bakımsızlığından şikayet ederek, Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirdi. Kültür merkezindeki bakımsız bölgeleri video kaydederek göstermeye devam eden Karadağlı, ‘İnanılır gibi değil. Devlet tiyatroları ve opera işte böyle bir binada olmak zorunda. Belediye hiç bir yapmamış. Korkunç bir durumda. Burası Uluslararası festivalleri yaptığımız Antalya. Belediye hiç görmüyor mu acaba bunu? Hiç bir şey yapılmamış burada. Gerçekten utanç kaynağı bu. İnanamıyorum. Sanki savaştan çıkmış gibi bu bina, ya da müteahhit bırakıp kaçmış” diyerek sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu. Muhittin Böcek: “Rezalet dediği bina bakanlığın” Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı’nın Antalya Devlet Opera ve Balesi ile Antalya Devlet Tiyatrosu’nun ortaklaşa kullandığı Haşim İşcan Kültür Merkezi’nin bakımsızlığından şikayet eden açıklamalarına Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve Başkan Adayı Muhittin Böcek’ten cevap geldi. Başkan Böcek söz konusu binanın belediyeye değil Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait olduğunu belirterek, “Seçime 2 gün kala birilerini seçim telaşı iyice sarmış. Kendilerinin Antalya halkını cezalandırır gibi ilgilenmedikleri, bakım onarım yapmadıkları bu tesiste Antalya’ ya gelip videolarla halkı aldatmaya çalışmak, çok ucuz bir siyasi yöntemdir. Halkı yanıltıcı siyasi propaganda yapmak yerine bu arkadaş genel müdürlük görevini yapıyor olsaydı biliyor olması gerekirdi” dedi. Başkan Böcek, Karadağlı’nın bakımsızlıktan şikayet ettiği ve “rezalet” diye tanımladığı binanın bakım, onarım, tamirat ve işletmesinin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın uhdesinde olduğunu söyledi. “Birilerini seçim telaşı sarmış” “Seçime 2 gün kala görüyorum ki birilerini seçim telaşı iyice sarmış” diyen Başkan Böcek, şunları söyledi: “Genel Müdürleri Tamer Karadağlı’yı siyaset yapsın diye Antalya’ya göndermişler. Şimdi Kültür ve Turizm Bakanı’na ve Devlet Tiyatroları Genel Müdürü’ne açık çağrı yapıyorum. Belediye’nin 2006 yılında Bakanlığa tahsis ettiği Haşim İşcan Kültür Merkezi Tesislerinde, onarım, bakım ve tamirat sözleşmede de açık olarak yazılı olduğu üzere bakanlığın uhdesindedir. Halkı yanıltıcı siyasi propaganda yapmak yerine bu arkadaş genel müdürlük görevini yapıyor olsaydı biliyor olması gerekirdi”. “Antalya Şehir Tiyatroları’nın salonlarını gezsin” Tamer Karadağlı’nın, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü bir devlet memuru olarak, seçim yasaklarının başladığı bir dönemde suç işlediğini ve Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne çamur atmaya çalıştığını öne süren Başkan Böcek, ”Kendisi çok gezmek istiyorsa bizim belediyemizin Antalya Şehir Tiyatrolarının salonlarını, tesislerini, imkanlarını gezebilir. Sanata ve sanatçıya ne kadar çok önem verdiğimizi görebilir. Kendilerinin Antalya halkını cezalandırır gibi ilgilenmedikleri, bakım onarım yapmadıkları bu tesiste Antalya’ ya gelip videolarla halkı aldatmaya çalışmak, çok ucuz bir siyasi yöntemdir” diye konuştu.