POLİTİKA - 25 Şubat 2018 Pazar 17:50

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Salih Müslim açıklaması

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Salih Müslim açıklaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin il kongresi için geldiği Şanlıurfa’da yaptığı açıklamada, Çekya’nın başkenti Prag’da yakalanan Salih Müslim ile ilgili, “PYD’nin başı yakalandı, temennimiz odur ki, Çekya bunu İnşallah Türkiye'ye teslim eder ve hak tecelli eder” dedi.

Şanlıurfa'da partisinin 6. İl Olağan kongresinde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Dün buralara geldiklerinde yıllarca bu ülkenin ekmeğini yemiş, suyunu içmiş, kimi hainlerin desteğini bulanlar, bugün de benzer şekilde, terör örgütleri ile al takke ver külah ilişkisi içerisindeler" dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa'da düzenlenen partisinin 6. Olağan Genel Kongresinde yaptığı konuşmada, bugün Türkiye'nin karşısında duranların Kurtuluş Savaşı'nda Osmanlı tokadı yediğini belirterek, "Daha önce bugün olduğu gibi alçaklıktan riyakarlıktan, sözlerini tutmama huyundan vazgeçmeyen düşman kuvvetleri ve onların kanatları altında şımaranlar Urfalılardan hak ettikleri Osmanlı tokadını yemişlerdir. Bir yanlışlık yok değil mi? Bunlar da Osmanlı tokadını yedi. Türkiye bugün yine Urfa’nın hemen yanı başında benzer oyunlarla, benzer tezgahlarla karşı karşıyadır. Dün güya müttefiklerin güvenliğini tehdit eden bir durum ortaya çıktığı için bölgeye gelenler, bugün de terör örgütleri bahanesiyle aynı işgalin peşindeler. Dün buralara geldiklerinde yıllarca bu ülkenin ekmeğini yemiş, suyunu içmiş, kimi hainlerin desteğini bulanlar, bugünde benzer şekilde, terör örgütleri ile al takke ver külah ilişkisi içerisindeler. Urfalılar bu haksızlığa dün de razı olmamıştı, bugün de razı olmadı" dedi.

Erdoğan, Ortadoğu'da terör örgütlerinin karşılık bulmadığını ifade ederek, "Ne terör örgütleri ne de onları maske gibi kullananlar bu topraklara karşılık bulmuyor, bulamayacaktır. İnşallah gerektiği anda hemen sefer görev emrini ilan ederiz önce ben, sonra da sizler birlikte Afrin’e yola çıkarız. Hedef kızıl elma, ne demek? İlahi kelimatullah. Oraya doğru ilerliyoruz" şeklinde konuştu.

"Peygamberlerin yaşadığı bu topraklarda teröristler kök salamaz"
Erdoğan, Afrin'de gerçekleştirilen harekat hakkında ise, "Gireceğiz inşallah, bu zaferi de göreceğiz. Nice peygamberin yaşadığı bu güzel topraklarda teröristlerin kök salması mümkün değil. Bunu kabullenemeyiz. Onun için çok çalışacağız, gayret edeceğiz. Bölmek isteyenlere asla müsaade etmeyeceğiz. Urfa’daki kardeşlik manzarası tüm Türkiye'ye örnek olacaktır. Biliyorsunuz önce Fırat Kalkanı Harekatı ile Cerablus, Er-Rai, güneyde El Bab, teröristlerden temizledik. 2 bin kilometrekare temizlendi. Zeytin Dalı harekatı ile Afrin bölgesini temizliyoruz. Şu anda 500 kilometrekare gibi alan temizlendi" dedi.

"Sırada Rasulayn'a kadar Şanlıurfa sınırı var"
Afrin'den sonra, Fırat Nehrin'den Ceylanpınar'a kadar olan bölgeyi de bölücü terör örgütünden temizleneceğini açıklayan Erdoğan, "İnşallah en kısa zamanda da Şanlıurfa’mızın hemen yanı başında olan toprakları da teröristlerden temizleyeceğiz. Fırat sınırından başlayıp, Ceylanpınar’a kadar olan bölgeyi kendimiz ve Suriyeli kardeşlerimiz için güvenli hale getirdiğimizde, buradaki sığınmacılar, gönül huzuru içinde kendi evlerine döneceklerdir" diye konuştu.

Salih Müslim'in yakalanması
Erdoğan, PYD'nin Çekya'da yakalanan eski eş başkanı Salih Müslim ile ilgili ise, "Buyrun, bir tane sözde başları var ya. Çekya’da şimdi, tutuklandı. Temenni ederim ki, Çekya bunu bize teslim eder. Teslim ettikten sonra adaletin nasıl tecelli ettiği görülür" şeklinde konuştu.

"Sağlam Osmanlı tokadı yedinden sonra kendilerine gelebilecekler"
Türkiye'yi yaklaşık 100 yıl önce teslim alamayanların yeni bir hayale kapıldığını belirten Erdoğan, bu hayali kuranların ise sağlam bir Osmanlı tokadı yedikten sonra kendilerine gelebileceğini söyleyerek, "Türkiye bir asır önce, çok zor şartlar altında emperyalist güçlere teslim olmamış, kimi yerde düzenli ordusu ile kimi yerde Urfa’da olduğu gibi bizatihi milletimizin kendi gücüyle mücadelesini vermiştir. Bir asır önce başaramadıklarını şimdi gerçekleştirebilecekleri hayaline kapılanların olduğunu görüyoruz. Bunların kendilerine ancak şöyle sağlam bir tokadı yedikten sonra gelebilecekleri anlaşılıyor. En sıkıntılı, en sancılı döneminde, ezanına, bayrağına, toprağına, kardeşliğine, geleceğine sahip çıkan bu millet bugün mü teslim olacak" ifadelerini kullandı.

"Gereken cevabı vermeye başladık"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayallere kapılanlara da gerekli cevabın verilmeye başlandığını söyleyerek, şöyle devam etti:
"3-5 teröristi giydirip, kuşatıp, silahlandırarak, bunu başarabileceklerini sananlara gereken cevabı vermeye başladık. Biz, sabreden kimse ulaşacaktır. Hep sabırla kararlılıkla hareket ettik. Bugün de sağlam adımlarla operasyonlarımızı yürütüyoruz. Hedeflerimize doğru mesafe kat ettikçe, hem harekat kabiliyetimiz artıyor hem de daha çabuk neticeye ulaşma imkanı buluyoruz. Yani sizin bu heyecanınız, bu coşkunuz olduktan sonra o cephedeki Mehmetçiklerin arkasında siz olduktan sonra zafer yakındır. Yıllar boyunca sınır güvenliğimizi ve kardeşlerimizin huzurlu geleceğini tesis etmesini beklediklerimizin, bunun yerine tam tersine burnumuzun dibinde bir terör koridorunu oluşturmasını her halde seyredecek değiliz" diye konuştu.

"DEAŞ da, YPG de eli kanlı katil sürüsü"
Erdoğan, DEAŞ ve YPG terör örgütleri arasında hiç bir farkın bulunmadığını yineleyerek, "Suruç’un hemen karşısında bir yerde DEAŞ bahanesiyle ortalığı ayağa kaldırıp, bölücü örgüte zemin kazandırdılar. O bölgeden ülkemize, çoğunluğu Kürt kardeşlerimizden oluşan yüzbinlerce kişi geldi, misafirimiz oldu. Şimdi orada DEAŞ var mı? Yok. Ama bu gelen kardeşlerimizin çok büyük bir bölümü halen ülkemizde yaşamaya devam ediyor. Niçin? Çünkü, dünkü DEAŞ ile bugün orada bulunan PYD arasında hiçbir fark yok. İkisi de terör örgütü. Her ikisi de eli kanlı katil sürüsü. Biri aziz dinimiz İslam’ı istismar ediyor. Diğeri Kürt kardeşlerimizi istismar ediyor. Hangisinin üstündeki yaldızı kazırsanız kazıyın altından aynı surat, aynı kirli senaryo çıkıyor. Hatta Dün DEAŞ saflarında savaşanların bugün bölücü terör örgütü kimliği ile karşımıza çıktığını biliyoruz" diye konuştu.

Bombalı tuzaklar kurulup terk edilen köylüler
Afrin'de teröristlerin bombalı tuzaklarla terk edilen köylülerle ilgili de konuşan Erdoğan, "Afrin’in bir köyünde bölücü teröristler, yaşları 65 ile 90 arasında değişen 4 masum köylüyü ellerini kollarını bağlayıp, çevrelerine bombalı tuzaklar kurarak, bırakıp gittiler. Askerlerimiz tarafından bulunan bu kardeşlerimiz, güvenli bir şekilde oradan çıkartıldı ve her türlü ihtiyaçları karşılanıyor" dedi.

"Karşımızda, Nebbaslar Güruhu var"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Karşımızda işte böylesine insanlıktan nasibini almamış, masumların hayatların üzerinden kendilerine çıkar sağlamaya çalışan bir Nebbaslar güruhu var. Buna rağmen Batı medyasının teröristleri bırakıp, Türkiye’yi hedef alması da ayrı bir garabettir. Ne yapsalar boş. Kaderin üstünde bir kader vardır. Onun için bu iş ya olacak, ya da olacaktır. Oyunu görüyorsunuz değil mi? Bir terör örgütünü ortaya salıyorsunuz, sonra başka bir terör örgütüyle güya onu kovuyorsunuz. Ama aynı vahşet, aynı baskı, aynı zulüm devam ediyor. Bu arada olan Suriye’nin gerçek sahibi olan Araplara, Kürtlere ve Türkmenlere oluyor. Terör örgütlerinin ve rejimin cenderesi altında can veren, zulüm gören bu insanlara kimsenin baktığı yok" dedi.

Zeytin Dalı Harekatı'na eleştiriler
Erdoğan, Zeytin Dalı Harekatı'nı eleştirenlere de tepki göstererek, "Dikkat ediniz, her gün dünyanın pek çok yerinde Zeytin Dalı harekatımız konuluyor, eleştiriliyor. Bir günden bir güne gelip de samimi olarak, Urfa’daki, Antep’teki, Hatay’daki, diğer şehirlerdeki Suriyeli kardeşlerimizin halini hatırını soran yok. Hatta AB ülkemizdeki Suriyeli kardeşlerimiz için kullanılması için bize 6 milyar Euro vaat etti. Bu mali yardımın şuana kadar 6’da birini dahi yerine getirmedi. Dünyanın diğer ülkelerinden ve kurumlarından gelen yardımların toplamı 600 milyon doları dahi bulmuyor. Türkiye 7 yılını bırakmak üzere olduğu bu sıkıntılı dönemde ne harcadık biliyor musunuz? 30 milyar dolar. Verirler vermezler, hiç önemli değil. At denize, balık bilmezse halık bilir. Bizim derdimiz bu. Veren el alan elden üstündür. Bizden başka bu fedakarlığı gösterebilen bir ülke yok. Batılı yardım kuruluşlarının dünyanın çeşitli yerlerinde yürüttükleri yardım operasyonları, orada yaşanan rezaletleri de çok iyi biliyoruz" şeklinde konuştu.

"Yardımda Türkiye bir numara"
Mültecilere yardım eden ülkeler arasında Türkiye'nin milli gelire oranla en fazla yardım eden ülke olduğunun altını çizen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Şu anda dünyada yardım eden ülkeler arasında normalde bir numara ABD. İki numara biziz. Fakat şuna dikkat edin. Milli gelire oranla baktığımız zaman bir numara Türkiye, ondan sonra ABD. Türkiye bu. Eşrefi mahlukat, Allah’ın yarattığı en şerefli varlık olarak gördüğümüz insana hizmete asli vazifemiz olarak kabul ediyoruz."

"Üzüntü ve sevinçleri paylaşırken gönül sınırlarımıza bakarız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üzüntü ve sevinçleri paylaşırken, resmi sınırlara değil gönül sınırlarına baktığını belirterek, "Dikkat ederseniz Suriye’den ülkemize gelenleri genellikle misafirlerimiz olarak ifade ediyoruz. Bizim gönül sınırlarımız, dikenli tellerle, ne duvarlarla, ne gümrük kapılarla sınırlarıdır. Onlar sadece ülkemizin resmi sınırlarıdır. Gönül sınırlarımızın ufku bunların çok ötesindedir. Üzüntülerimizi ve sevinçlerimizi paylaşırken, resmi sınırlarımıza değil gönül sınırlarımıza bakarız.
Suriye’deki kardeşlerimizin can güvenliği yokken, onuru ve namusu tehdit altındayken, biz burada nasıl hiçbir şey olmamış gibi davranabiliriz. Kardeşlerimiz zulüm altında inim inim inlerken, biz burada başımızı yastığa nasıl koyup, rahatça uyuyabiliriz. Ne inancımız, ne de ecdadımızdan temarrüs ettiğimiz değerler bize böyle bir hakkı vermiyor. Onun için El-Bab’dayız. Onun için Afrin’e doğru ilerliyoruz. Onun için Münbiç’i teröristlerden temizleyeceğiz. Onun için tüm sınırlarımız boyunca tek bir terörist kalmayıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

Urfa Türküsü ile gönderme
Erdoğan, Urfa türküsünün sözlerini hatırlatarak, "Urfa türküsünde 'Evlerin önü dardır geçilmez, suları soğuktur bir tas içilmez. Anadan geçilir, yardan geçilmez' diyor. Evet bizim millet olarak, en büyük yarimiz ezanımızdır, bayrağımızdır, vatanımızdır, kendimizden asla ayrı görmediğimiz kardeşlerimizdir" diye konuştu.

Türkiye'yi 15 yılda 4 kat büyüktük
Erdoğan, Türkiye'nin son 15 yılda 4 kat büyüdüğünü ve bu büyümeden Şanlıurfa'nın da payını aldığını kaydederek, "Geçtiğimiz 15 yılda Türkiye’yi 4 kata yakın büyüttük. Şanlıurfa buradan nasibini en iyi şekilde alan illerimizden oldu. Yapılan Kamu yatırımlarının toplamı 36 kat trilyonu buldu. Çok önemli bir meblağ tekabül eden bu parayla Şanlıurfa’mızın her alandaki eksikliklerini tamamlamanın, sorunlarını çözmenin gayreti içerisinde olduk" dedi.

Şehir hastanesi yapımında işi geciktiren firmaya son şans
Şanlıurfa'ya yapılması gereken şehir hastanesinde biraz gecikme olacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu gecikmenin ise firmadan kaynaklandığını ifade etti. Firma yetkililerini de uyaran Erdoğan, "Şehir hastanelerimizden biri de Şanlıurfa’da inşa edilecek. Bu proje firmadan kaynaklanan sebeplerden dolayı biraz gecikecek. Şimdi bu firmaya son bir şans verdik. Kimsenin eften püften sebeplerle milletimizi de devletimizi de, oyalamasına göz yumamayız. Şayet süratle projeye başlayıp, en geç 2021 yılında Urfalı kardeşlerimizi bu hizmetle buluşturamazlarsa, hiç kusura bakmasınlar biz başımızın çaresine bakar, başka bir yolla bu işi hallederiz" diye konuştu.

İlçelerin il olma talepleri
Erdoğan, Şanlıurfa'nın ilçelerinin il olma talebi ile ilgili ise şunları söyledi:
"Gençler birilerinin size söylediği gibi, 'Siverek il olsun, Suruç il olsun, Viranşehir il olsun, Ceylanpınar olsun’ laflarını bırakın. Bırakın bunları, Şanlıurfa Şanlıurfa olsun, diğerlerinin hepsi gaz. Hep beraber, tüm mesele Şanlıurfa’mızı Şanlıurfa yaptık mı yapıyor muyuz. Buna bakalım, bakıyorsa birileri gaz veriyor. Bu gazlara gelmeyin, bırakın bunları. Tarihinde yapılmayan yatırımları yaptık mı? Yaptık. Daha güzel şeyler olacak." 

Şinasi İnan - Bekir Basmacı - Abdülkadir Güneş
 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kurum’dan otobüs şoförlerine müjde: “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” İBB Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programda konuşan Kurum, “Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Kurum’un yanı sıra Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü, AK Parti Sancaktepe İlçe Başkanı Turgay Akpınar, Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği Dernek Başkan Vekili Göksal Ovacık, ÖZULAŞ Başkanı Sedat Şahin, milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda ilgiyle karşılanan Kurum vatandaşlarla hatıra fotoğrafı da çektirdi. “İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor” Programda konuşan İBB Başkan Adayı Kurum, “Bugün İstanbul’da yaklaşık 3 bin halk otobüsümüz var. Yüzbinlerce yolcuyu taşımaya çalışıyorsunuz. İstanbul’un bu yükünü almak için çaba sarf ediyorsunuz ama her geçen gün bu yük bir kat daha artıyor. İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor. Biz, hem özel halk otobüsü emekçilerini hem de İstanbulluları uğraştıran değil ulaştıran İstanbul diyerek rahatlatacağız. İstanbullu kardeşlerimiz sizlere emanet. Genç kızlarımız, kadınlarımız otobüse bindiğinde saat geçse, durak evine uzaktaysa şoför kardeşlerim gerekirse evinin önüne kadar bırakacak. Bu hedef öyle sadece yatırım ve buradaki hizmetlerden müteşekkil değildir. Biz bir yandan yeni ulaşım yatırımları yaparken bir yandan da İstanbul’un trafik sorununa dair, çok önemli adımlar atacağız. Ben ulaşım sektöründeki esnafımızın sorunları için aylarca çalıştım. Bu konudaki tüm uzmanlarla esnaf odalarımızla istişare ettim” dedi. “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” Otobüsçülerin yaşadığı sorunlara değinen Kurum, müjdeleri hakkında da şöyle konuştu: “Sizler, 40 yıldır yaşadığınız sorunları, dertleri şu beş yılda yaşadınız. Ücretlerinizi iki ay geç aldığınızı biliyorum. Çok büyük mağduriyetler yaşıyorsunuz. 2023 zammını hala alamadınız. Her bir özel halk otobüsümüzün 1 milyon TL alacağı var. Alamadığınız ödemelerinizden dolayı araçlarınıza bakım yapmakta zorlanıyorsunuz. Vatandaşlarımızı taşımak için gereken her türlü fedakarlığı yapıyorsunuz. Yanan ve bozulan otobüsler olduğunda mevcut İBB yönetimi bu sorunları görmezden geliyor. Sen otobüsçünün hakkını ödemezsen bu esnaf otobüsüne nasıl bakım yaptıracak. Mevcut İBB yönetimi sizin eksiklerinizle alakalı bırakın bir irade ortaya koymayı sorunları görmezden geliyor. Yetmiyor, bir de size boşu boşuna cezalar kesiyor. İETT yönetimi, ezan okunurken aracında su içip orucunu açan özel halk otobüsü şoförüne neden ceza keser? Eğer kötü niyetliyseniz, eğer bu milleti sevmiyorsanız elbette kesersiniz. Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” “Sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz” Müjdelerini saymaya devam eden Kurum, “Otobüslerinizi yenileyemediğinizi çok iyi biliyorum. Toplu taşıma kanununu ve mülkiyet probleminin çözümüyle ilgili kanunu meclise bu kardeşiniz taşıdı. Bu konunun takibini yapacağız ve mülkiyet sorununu tamamen çözeceğiz. Göreve gelir gelmez devlet bankalarımızla yapacağımız protokollerle sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz. Hem siz huzur içerisinde çalışacaksınız hem de İstanbullu kardeşlerimize en güzel hizmeti vereceğiz. İstanbul halk otobüsü bir marka olacak. İstanbul’un yollarında bozulan, yanan otobüs devri 31 Mart akşamı tamamen bitecek” diye konuştu. “İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor” Seçimin iki zihniyet arasında gerçekleşeceğini belirten Kurum, “Bizim şoför esnafımız, kalenderdir. İşte sizler İstanbullunun sorunlarını dinleyen insanlarsınız. Sizlerle yaptığımız görüşmelerde de bu sorunların çözümleri hakkında konuşuyoruz. Konuştuğumuz herkesin ortak bir noktası var. İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor. Nasıl öyle görmesin? Fark ortada. Milletin karşısında sadece iki taraf var. Bir tarafta afet anında tatil beldelerinde gezenler, diğer tarafta sadece Fikirtepe’de, Esenler’de bile toplam 75 bin yeni yuvayı inşa edenler var. Bir yanda kendi geleceği için İstanbul’u kaderine terk edenler, diğer tarafta Kartal Orhantepe’de, Üsküdar’da, Beykoz’da, Ümraniye’de, 39 ilçemizde şantiyelerde arı gibi çalışanlar var. Bir yanda İstanbul’a yapılan tüm büyük ulaşım yatırımlarına karşı çıkanlar var, diğer yanda havalimanını, Marmaray’ı, Avrasya Tüneli’ni yapanlar var. Bu seçimde ya sağlıksız binalarda deprem korkusuyla beklemeyi ya da kentsel dönüşümle huzur içinde yaşamayı seçeceğiz. Bu seçimde ya 5 yılda 5 bin konut bile dönüştüremeyenleri ya da asrın felaketinde 3 ayda 180 bin konutu başlatanları seçeceğiz. Bu seçimde ya milletin kaynaklarını çarçur edenleri, ya da bizim gibi İstanbul’a her alanda 350 milyar lira yatırım yapanları seçeceğiz. Ya İstanbul’un bütçesini kendi için harcayanları, ya da kenti için, harcayanları seçeceğiz. Ben inanıyorum ki İstanbullular 5 yıldır çektikleri çileyi göz önünde bulunduracaklar. Hizmetin ve eserin adresi olan AK Parti’mizi ve Cumhur İttifakı’mızı sandıkta rekor bir oyla seçecektir. Ne yazık ki, son 5 yılda İstanbulluların derdiyle dertlenen, o dertlere çare olmaya gayret eden bir başkanları olmadı. Bu kardeşiniz, sizlerle hem dert ortağı, hem de çözüm ortağı olacak, İstanbul’un dertlerine deva olacak. Esnaf dostu, emek dostu, ekmek dostu bir belediyeciliği sizlere göstermek için bundan önce nasıl gece gündüz çalıştıysak yine aynı anlayışla çalışacağız” diyerek sözlerini tamamladı. “5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık” İlçede yaşanan sıkıntıları dile getiren Sancaktepe Belediye Başkanı Döğücü, “En büyük sıkıntımızı İBB’nin çalışmalarımızda yaşadık. Burada 200.000 nüfusla başlayan bir ilçe süreci var. 10-15 yıllık genç bir ilçeyiz ama o kadar çok nüfus aldık, o kadar çok tercih edildik, nüfusumuz 500 bine geldi. Bu ilçemizin otobüs hatlarının mutlaka düzenlenmesi lazım. Sancaktepe’de ikamet eden tüm vatandaşımız benimle aynı fikirde. Evinden çıkıp bir mahalleden bir mahalleye giderken bile otobüs hatlarında sıkıntı çekiyor. 2-3 tane vesait değiştirmek durumunda kalıyor. Bunlar için büyükşehirle defalarca görüşmemize rağmen hiçbir ilerleme kaydedemedik. Bırakın ilerleme kaydetmeyi gerileme yaşadık. Otobüs hatları iptal ediliyor. Başka güzergahlar daha faydalı olur hatlarımızı düzenleyelim diyoruz ses yok. Gelin yeni hatlar düzenleyelim, Sancaktepe artık kocaman bir ilçe oldu, bunların yeniden planlanması lazım diyoruz ses yok. Bırakın ses vermeyi duraklara giden vatandaşlar mevcut hatlardaki otobüsleri saatlerce bekliyor. Ulaşımda defalarca söylememize rağmen 5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık. 5 yıl önce bu sorunu görmüş kavşaklarımızı, otopark yerlerimizi, projelerimizi belirlememize rağmen bu konularda da hiçbir gelişme ve ilçemize herhangi bir hizmet alamadık. Bir büyükşehir sadece süt dağıtmasıyla övünemez. Biz ilçeleri zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu sosyal belediyecilikle mükemmel bir şekilde yönetiyoruz” ifadelerini kullandı.
Sivas Muhabbet sofrası iftar programı düzenlendi Sivas Belediyesi tarafından şehirdeki okul idarecileri ve din görevlilerine yönelik ‘Muhabbet Sofrası’ iftar programı düzenlendi. İftara; TBMM Ak Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Sivas Milletvekili Rukiye Toy, Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, mahalle muhtarları, okul müdürleri ve din görevlileri katıldı. Programda konuşan Başkan Bilgin, şehri bir bütün olarak gördüklerini ifade ederek okullar, camiler, hastaneler ve kamu kurumlarının talep ettiği her türlü hizmeti büyük bir hassasiyetle karşıladıklarını ifade etti. “Çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz” Çalışmalarına hız kesmeden devam edeceklerini belirten Bilgin, “Gerçekleştirdiğimiz hizmetlerin hayata geçmesine vesile olan öğretmenlerimize, imamlarımıza ve muhtarlarımıza teşekkür ediyorum. Toplumumuzu yakından ilgilendiren, pahada küçük ancak hizmette önemli olan çalışmalar gerçekleştirdik. Bunu yaparken bizim sizlerden tek istediğimiz dualarınızda yer almak oldu. Bundan sonraki süreçte de çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz” şeklinde konuştu. İl Milli Eğitim Müdürü Necati Yener de, “Eğitim camiasının sürekli yanında olan, okullarımızdan, öğrencilerimizden, öğretmenlerimizden giden her talebin yerine getiren, kurumlar ile çok uyumlu çalışan ve bizlere her konuda destek olan Belediye Başkanımız Hilmi Bilgin’e çok teşekkür ediyoruz” ifadesini kullandı.
İstanbul Bağcılar’da kadın muhtar adayına 4 gün içinde ikinci kez silahlı saldırı Bağcılar Yavuz Selim Mahallesi’nde 3 adayın yarıştığı muhtarlık sürecinde, adaylardan biri olan Münevver Adan büyük panik yaşadı. Adan’ın seçim ofisi olarak kullandığı yere kimliği belirlenemeyen şahıslar tarafından ikinci kez silahlı saldırı düzenlendi. İlk seferde fiziksel bir zarar görmediğini belirten kadın aday saldırıların tekrarlanmasından endişe ediyor. Olay saat 22.00 sıralarında Bağcılar Yavuz Selim Mahallesi 1063. Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre Yavuz Selim Mahallesi muhtar adaylarından biri olan Münevver Adan, seçim yarışının sonuna gelinirken 4 gün arayla ikinci kez silahlı saldırıya uğradı. Son yaşanan olaydan yaklaşık 4 gün önce gece saatlerinde yine aynı kişiler olduğundan şüphelenilen şahısların, Adan’ın seçim ofisi olarak kullandığı yerin önüne gelerek 5 el ateş ettiği öğrenildi. Kadın aday Münevver Adan ve yakınları saat 22.00 sıralarında gerçekleşen silahlı saldırı nedeniyle büyük panik yaşadı. Plakasız bir motorla gelerek ateş eden yüzü kapalı şahısların kimliği belirlenemedi. Saldırının dört gün içerisinde ikinci kez tekrarlandığını ve kendilerini korkutmak amaçlı yapıldığını belirten Münevver Adan, “Yavuz Selim Mahallesi muhtar adayıyım. Çalışmalarıma devam ediyorum. Yaklaşık 4 gün önce büronun önünde havaya 5 el ateş ettiler. Bugün tekrar havaya ateş ettiler. Sanırım bizi korkutmak amacıyla yapıyorlar. Kim olduklarını bilmiyoruz. Benimle birlikte 3 aday var, bunu yapan adaylardan biri. Polis ekipleri geçen gün çalışma yürüttü ancak plaka yok ve kafalarında kask olduğu için bir şey bulamadılar. Tutanaklarımız var. Bugün de geldiler ve tutanak tuttular. Sözlü bir tehdit de ulaşmadı. Geçen sefer de saat 02.00 civarlarıydı, havaya 5 el ateş edip gittiler. Büroya bakarak havaya ateş edip gidiyorlar. Biz bunun nedenini anlayamadık, bir can güvenliğimiz yok” ifadelerini kullandı. Can güvenliğinden endişe ettiğini belirten Adan, şahısların bir an önce yakalanarak adalete teslim edilmesini bekliyor. Polis ekiplerinin olayla ilgili çalışması devam ediyor.