POLİTİKA - 12 Mayıs 2018 Cumartesi 16:12

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yabancı öğrencilere çalışma izni müjdesi

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yabancı öğrencilere çalışma izni müjdesi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'deki yabancı öğrencilere müjde vererek, “Eskiden misafir öğrencilere çalışma izni verilmiyordu. Bir süre önce bu konuda hazırlıklara başladık. İnşallah hem öğrenciler, hem mezunlar için çalışma izni sorununu ortadan kaldırıyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, UDEF 11'inci Uluslararası Öğrenci Buluşumaları'nın Final Programı'na katıldı.

Cummhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada Türkiye'deki misafir öğrencilere müjdeler verdi.
Misafir öğrencilerin ikameti ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Misafir öğrencilerimiz belli dönemlerde ikamet belgelerini yenilemek mecburiyetindeler. İçişleri Bakanlığımıza bağlı göç idaresi tarafından verilen bu belge için kurum önünde çok ciddi yığılmalar yaşanıyordu. Şimdi 115 bin öğrencimiz tamamı ikamet belgelerini göç idaresine gitmeden kendi üniversitelerinden alabilecekler. Böylece hem işlemler daha çabuk olacak, hem de yığılmaya meydan verilmeyecek. Bir başka düzenleme de Genel Sağlık Sigortası konusunda. Türkiye dünyadaki en gelişmiş Genel Sağlık Sigortası ve sağlık hizmeti sistemine sahip ülkedir. Artık öğrencilerimiz eskisi gibi 3 ay beklemeden derhal Genel Sağlık Sigortası kapsamına dahil olabileceklerdir. Eskiden kalma sigorta prim borcu olan öğrencilerimizin de gecikme faizleri silindi. Sadece ana paraları ödeyerek bu yükten kurtulabilecekler" dedi.

"Çalışma izni sorununu ortadan kaldırıyoruz"

Çalışma izinleriyle ilgili de öğrencilere müjde veren Erdoğan, "Bir başka önemli düzenleme de çalışma izinleri konusunda yapıldı. Eskiden misafir öğrencilere çalışma izni verilmiyordu. Bir süre önce bu konuda hazırlıklara başladık. İnşallah hem öğrenciler, hem mezunlar için çalışma izni sorununu ortadan kaldırıyoruz" diye konuştu.

"Sizden ricam kendi ana dilinize, kendi öz kültürünüze, tarihinize sahip çıkmanızdır"

Mİsafir öğrencilere nasihatlerde bulunan Erdoğan, "Bu alanı birlikte doldurmazsa FETÖ ve DEAŞ gibi terör örgütlerine ve sömürge ayıbını alınlarının ortasında taşıyan güçlere fırsat vermiş oluruz. Aynı medeniyetin mensupları olarak kendi geleceğimizi kendimiz belirlemeliyiz. Sizden ricam kendi ana dilinize, kendi öz kültürünüze, tarihinize sahip çıkmanızdır. Aynı tavsiyeyi kendi evlatlarımıza da yapıyoruz. Maalesef tıpkı batılı ülkelere gidenler gibi Türkiye’ye gelen öğrencilerimiz arasında da ahlaki yozlaşmadan, suç çeteleri pençesine düşmeye kadar yolunu kaybedenler de çıkabiliyor. Bu gençler geleceklerini de karartarak ülkemizden ayrılmak zorunda kalıyorlar. 115 bin öğrencimizden tek birinin böyle bir duruma düşmesine gönlüm rıza göstermez. Kendi evlatlarımızın geleceği konusunda ne hissediyorsak, sizler için de ayın duygular içerisindeyiz" şeklinde konuştu.

"Türkiye’yi ikinci vatanınız olarak kabul etmenizden büyük memnuniyet duyuyoruz"

"Herkese ulaşmak, herkese kol kanat germek elbette mümkün değil" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ama sizler kendi aranızda dayanışmanızı güçlü tutarsanız, biz de elimizden gelen desteği sağlayarak bu sıkıntıları en aza indirebiliriz. Sizlerin her birinin ülkelerinizin seçkin ve saygıdeğer birer temsilcisi olarak görüyoruz. Türkiye’yi ikinci vatanınız olarak kabul etmenizden büyük memnuniyet duyuyoruz. Ülkelerinize döndüğünüzde her birinizi fahri temsilcilerimiz olarak göreceğimizden şüpheniz olmasın. Bu ağı ne kadar genişletirsek hep birlikte o kadar kazancı çıkarız. Küresel düzenle özellikle cari siyasi ve ekonomik sistemde, bu ilişkinin tarafları için katlanarak artan olumlu sonuçlar olduğunu biliyoruz. Unutmayın yönetmezsek, yönetiliriz. Artık kendi kedimizi, onunla birlikte bölgemiz ve nihai olarak dünyayı özgürlük, demokrasi, refah ve güvenlik temelinde yönetme zamanın geldiğini düşünüyorum. Gelin hem kendimizin, hem ülkelerimizin hem dünyanın iyiliği için bu fırsatı değerlendirelim."  

“Hedefimiz misafir öğrenci sayısını 350 bine çıkarmak”

Türkiye’de 115 bin misafir öğrenci bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, “Hedefimiz bu sayıyı 350 bine çıkarmaktır. Böylece dünyada en çok misafir öğrenci barındıran ilk 5 ülke arasına gireceğiz. Türkiye bursları kendi alanında gün be gün bir marka haline geliyor. Ortaya koyduğumuz yoğun emeğin meyvelerini toplamaya başladık. Daha önce her yıl açılan 4 bin burs kontenjanı için 8 bin civarında başvuru oluyordu. Şimdi 5 bin kontenjan için hamdolsun 120 bin başvuru yapılıyor. Çünkü biz başvuru yollarını kolaylaştırdık. Elbette bu süreçte nitelikli, alanının uzmanlarından oluşan insan kaynağı ile teknoloji imkanlarından istifade ettik. Burs programların konusunda ülkemizin dış politika önceliklerine uygun bir çerçeve gerçekleştirirken büyük tecrübe kazandık. Öğrencilerimizin başarı oranlarında da ciddi sıçramalar yaşadık” şeklinde konuştu.

“Arnavutluk’ta FETÖ terör örgütünün hareketini çökerteceğiz”

Türkiye’nin son yıllarda FETÖ terör örgütünün pek çok saldırısına maruz kaldığına dikkat çeken Erdoğan, “FETÖ’nün en çok üzerinde durduğu konulardan biri de yurt dışından gelen öğrenciler, sizlerdiniz. Misafir öğrencileri kabulden, eğitime ve mezuniyet sorasında kadar her aşamada İslam’ın ve Türkiye’nin düşmanı bu terör örgütünün istismarından kurtaracak tedbirleri aldık, alıyoruz. Arnavutluk da o FETÖ terör örgütünün adeta istilası altında. Görüşmelerimiz oluyor er ya da geç onların o hareketini orada da çökerteceğiz. Her geçen gün orada mesafe alıyoruz. Maarif vakfımız Arnavutluk’ta okulları teslim alma sürecini devam ediyor” açıklamalarında bulundu.

“Güçlendiğimizden rahatsız oluyorsanız isteseniz de istemeseniz de güçleneceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında Çadlı iki öğrencinin hikayesini de anlatarak, “Çad’da birbirlerine husumet besleyen iki ayrı kabileye mensup bu kardeşlerimiz eğitim için ülkemize geliyor. Gelmeden önce ülkelerindeki Fransızca öğretmenleri Türkiye’yi onlara öyle kötülüyor ki, dönüş biletlerini de ceplerine koyarak İstanbul’a ayak basıyorlar. Ülkemizde başlarına her türlü felaketin gelebileceği, hayati tehlikelerinin bulunduğu telkinleri, rakip kabilelerden olmalarına rağmen onları yakınlaştırılıyor. Aynı yurtta, aynı evde yaşamaya zorluyor. Aradan süre geçince Fransızca öğretmenlerinin kendilerine anlattığı Türkiye ile hakiki Türkiye’nin uzaktan yakından bir ilgisi olmadığını görüyorlar. Bunun üzerine Çad’ı yıllarca sömüren gücün, kendilerine nasıl bir oyun oynadığının farkına varıyorlar. Sadece eğitimleri süresince birlikte olmakla kalmıyor, dönüşte kabileleri arasındaki husumeti de sona erdirecek adımlar atıyorlar. Bu Fransa var ya bunlar Afrika’yı az mı sömürdüler. Sadece bu Fransızlar yöneticiler, Cezayir’de 5 milyon insanı katlettiler. Libya’da aynı şeyi yaptılar. Ruanda’da on binleri, yüz binleri katlettiler. Türkiye’ye karşı son dönemde yaptıklarını görüyorsunuz. Biz size ne yaptık. Bizimler alıp veremediğiniz ne. Güçlendiğimizden rahatsız oluyorsanız isteseniz de istemeseniz de güçleneceğiz. Dürüst samimi olduğunuz sürece biz de size karşı dürüstüz. Dürüst olmazsanız kusura bakmayın gereği neyse onu yaparız” ifadelerini kullandı.

“Fransa Romanları dışladı, halbuki AB müktesebatında bu yasak”

Konuşmasında Roman vatandaşları ülkeden çıkarmaya çalışan Fransa’yı eleştiren Erdoğan, şunları söyledi:
“AB’de romanları bir kenara koyamazsın. Fransa Romanları Fransa’dan dışladı. Halbuki AB müktesebatında bu yasak. Ben Romanların içinden çıktım geldim. Ben Romanlarla beraber okudum. Aynı ilkokulda okudum. Roman mahallesinden bir başbakan, bir Cumhurbaşkanı çıktı geldi. Bizim inancımızın güzelliği burada. Burada tefrik yok. Afrika başta olmak üzere mazlum coğrafyalara gittiğimizde sadece ‘gelin beraber kazanalım çağrısı yapıyoruz, bunun ötesinde bir adıma tevessül etmiyoruz. Bu tür ülkelerle ticaret hacmimizde kendi lehimizde bir dengesizlik varsa hemen arkadaşlarıma ‘buradan alabileceğimiz neler var bakın’ talimatı veriyorum. Birlikte kazanmanın bereketine inanan bir ülke olarak tüm ilişkilerimizi bu doğrultuda kurmanın gayretindeyiz”

“Halkı Müslüman olan bir tane ülke BM Güvenlik Konseyi’nde yok”

Birleşmiş Milletlere (BM) yönelik eleştirilerini de yineleyen Erdoğan, “BM’yi reforme etmemiz şart. Peki BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri böyle bir şeye ‘evet’ derler mi. Çok zor. Niye çünkü yakaladıkları fırsatı kolay kolay bırakmazlar. Bıraksalar da bırakmasalar da biz bütün BM genel kurullarında bu düşüncemizi dile getiriyoruz. Getirmeye de devam edeceğiz. Fakat gel gör ki dünyada hemen hemen bütün ülkeler bir korku atmosferinin içerisinde yaşıyor. Çünkü bu 5 daimi ülkeden bunlar çok korkuyor. Ama biz inandığımızı inandığımız gibi söylüyoruz. Söylemeye devam edeceğiz.

Halbuki şu anda 196 ülkeye diyoruz ki ‘senin de BM güvenlik konseyinde daimi üye olma hakkın yok mu?’ 5 daimi 15 geçici üye. Bu 20 üyenin tamamı daimi üye olsun. Bu değişim devam etsin. Dolayısıyla 196 üyenin 196’sı da BM Güvenlik Konseyi’nde üyeliği yaşasın. Türkiye bunu niye yaşamasın, Japonya, Almanya niye yaşamasın. Hepsi irili ufaklı bunu yaşasın. Ama istemezler. Şu anda bir tane halkı Müslüman olan ülke BM Güvenlik Konseyi’nde yok. Nasıl iş bu. Biz adalet istiyoruz. BM adaleti tesis için kuruldu. Şu anda böyle bir yaklaşım yok. Biz bunu aramaya devam edeceğiz. Bunu er veya geç yakalayacağız. İnşallah bir gün mutlaka, dünya mazlumlarının adalet talebinin yerine geldiğini göreceğiz. Bize düşen o güne kadar mücadeleyi sürdürmektir” dedi.  

Oğuzcan Yazar
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Yaşar Üniversitesi 23 yaşında Bilim, birlik ve başarı ilkeleriyle yenilikçi ve sürdürülebilir bir üniversite olmak için eğitime katkı koymayı sürdüren Yaşar Üniversitesinin 23. yılı törenle kutlandı. Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, “Kuruluşumuzdan bu zamana kadar pek çok alanda başarılara imza attık ve binlerce öğrenci mezun ettik” dedi. Yaşar Üniversitesinin 23’üncü kuruluş yıl dönümü Selçuk Yaşar Kampüsünde düzenlenen törenle kutlandı. Törene; KKTC Baş Konsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu, Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, Yaşar Holding İcra Başkanı Dr. Mehmet Aktaş, mütevelli heyeti üyeleri, akademik ve idari çalışanlarla öğrenciler katıldı. Müzik bölümü öğrencilerinin dinletisiyle başlayan törende, akademik ve idari çalışanlara ‘Bilim, Birlik, Başarı’ ödülleri verildi. Ödüller; ’Başarılı İdari Birim’, ’Temsiliyet Başarısı’, ’Eğitimde Başarı’, ’Başarılı Araştırmacı’, ’Akademik Onur’ adı altında takdim edildi. Beşinci, onuncu, on beşinci ve yirminci hizmet yılını dolduran akademik ve idari personele de rozet ve belge verildi. Açılış konuşmasını yapan Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, “Kuruluşumuzdan bu zamana kadar pek çok alanda bilimsel, kültürel ve spor alanlarında pek çok başarıya imza attık ve binlerce öğrenci mezun ettik. Akademik başarılarımız, akreditasyonlarımız ile ulusal ve uluslararası projelerdeki performansımızla üniversiteler arasında güçlü bir konum elde ettik. Bu vesileyle kurucumuz ve ebedi onursal başkanımız Selçuk Yaşar’ı saygı ve rahmetle anıyorum” dedi. Yiğitbaşı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yakın bir zamanda Stanford Üniversitesi tarafından hazırlanan ve dünya genelinde üst seviyede başarı elde eden bilim insanlarının bulunduğu Dünyadaki En Etkili Bilim İnsanları listesinde 6 akademisyenimiz yer aldı. Prof. Dr. Arif Hepbaşlı, Prof. Dr. Duygu Türker Özmen, Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu, Prof. Dr. Meltem Gürel, Doç. Dr. Banu Yetkin Ekren ve Doç. Dr. Mir Jafar Sadegh Safari’nin böylesine saygın bir listede yer alması, yapılan çalışmaların ve akademik katkıların değerini bir kez daha göstermiştir. Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Türkan’ın da yer aldığı çalışma Türk Uzay Yolcusu ve Bilim Misyonu kapsamında uzaya gönderilen 13 deneyden biri oldu. Bu bilimsel başarıların üniversitemiz için büyük gurur ve mutluluk kaynağı olduğunu belirtmek isterim. Avrupa Birliği Jean Monnet Mükemmeliyet Merkezimiz tarafından, insan kaynakları müdürlüğümüzün desteği ile yapılan başvuru sonucunda, üniversitemiz Avrupa Komisyonunun Araştırmacılar İçin İnsan Kaynakları Stratejileri Mükemmellik Ödülüne layık görüldü. Araştırma süreçlerimizde uyguladığımız insan kaynakları politikalarımızla uluslararası bir ödüle layık görülmemiz bizler için gurur verici oldu. 2023 yılı Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması raporunda üniversitemiz yüksek memnuniyet ifade eden A grubunda yer alarak 74 vakıf üniversitesi arasında ilk 10 içinde yer alma başarısını gösterdi." "Hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz" Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller ise “23 yıl önce bir hayalle başlayan ve bugün geldiğimiz noktadaki başarılarımızın temelini atan ’Bilim, Birlik, Başarı’ ilkesiyle Türkiye’ye sayısız ilki kazandıran Selçuk Yaşar’dan aldığımız ilhamla, bilimin ışığında çalışmaya ve üretmeye kararlılıkla devam edeceğiz. Geçtiğimiz bir yıl içinde öğrencilerimiz; mimarlık, tasarım, spor, sanat gibi pek çok alanda elde ettikleri başarılarla yüzümüzü güldürdü. Akademisyenlerimiz de elde etikleri başarılarla bizleri gururlandırdı. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, en değerli 23’lerin ışığında, nitelikli eğitim ve araştırmalarımızla başarılarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Geleceğe yön veren yenilikçi bireyler yetiştirerek topluma katkıda bulunma hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz, tıpkı Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yerinde duran, geriye gidiyor demektir. İleri, daima ileri’ dediği gibi” diye konuştu. Yaşar Üniversitesinde enerji hukuku alanında yüksek lisans yaptığını söyleyen Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki de, “Bornova Belediye Başkanlığı adaylığına gösterilmemde, geçmişimde iki yüksek lisans yapmış olmam etkili oldu. Bu dönem Bornova Belediyesi olarak ülkemizin çok ihtiyacı olan yenilenebilir enerji alanında birçok çalışma yapacağız. Yaşar Üniversitesi ile de birçok projeyi beraber yürütmek istiyoruz” dedi.
Zonguldak Rektör Özölçer’den "sıfır atık" teşekkürü ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Sıfır Atık Politikası kapsamında en iyi performans gösteren akademik ve idari birimlere teşekkür belgesi takdim etti. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, sıfır atık ve sürdürülebilir çevre politikası doğrultusunda uzun zamandır attığı adımlara bir yenisini daha ekledi. ZBEÜ, Sıfır Atık Politikası çerçevesinde altı farklı kategori belirleyerek Mart 2024 dönemi için tüm akademik ve idari birimlerin, sıfır atık ve sürdürülebilir çevre politikası doğrultusunda üniversitenin belirlediği adımları uygulamaya dökmeleri açısından bir performans tespitinde bulundu. Pil, kâğıt, plastik, cam, metal ve en düzenli ayrıştırma kategorileri olmak üzere toplamda altı farklı kategorinin kıstas alındığı performans ölçümünde, en iyi sonuçları alarak dereceye giren akademik ve idari birimlere teşekkür belgesi sunuldu. Rektörlük Senato Salonu’nda gerçekleştirilen törene ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu ve Prof. Dr. Servet Karasu, Genel Sekreter Prof. Dr. Zehra Safi Öz, akademik ve idari birim yöneticileri katıldı. Törende konuşan ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, ZBEÜ olarak sıfır atık ve sürdürülebilir çevre politikasını önemsediklerini, yönetim olarak bu doğrultuda kararlar almaya devam ettiklerini belirtti. Böylece gelecek nesillere yaşanabilir ve sürdürülebilir bir çevre bırakma konusunda Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi olarak büyük kararlılık gösterdiklerine dikkat çeken Rektör Özölçer, özellikle üniversitenin akademik ve idari birimlerinin de bu kararlara uygun adımlar atmalarını önemseyerek birimleri bu konuda teşvik edici çalışmaları sürdürdüklerini aktardı. Mart 2024 dönemi için tespit edilen altı farklı kategoride en iyi performans gösteren akademik ve idari birimlere teşekkürlerini sunan Rektör Özölçer’in, ilgili birim yöneticilerine teşekkür belgesi takdim etmesinin ardından tören sona erdi.
Antalya Antalya Doğal Yaşam Parkı, yeni yavrularla coşkulu bir bahar yaşıyor Antalya Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı, baharın gelmesiyle birlikte sevince boğuldu. Parkta, lemur, keçi, geyik, koyun gibi çeşitli türlerden yeni yavrular dünyaya geldi. Yeni yavrularla coşkulu bir bahar yaşayan Doğal Yaşam Parkı’na 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda girişler ücretsiz olacak. Antalya Doğal Yaşam Parkı, doğanın ve hayvanların korunması adına önemli bir merkez olmaya devam ediyor. Doğal yaşam alanlarında özgürce dolaşan 1400’den fazla hayvanı barındıran park, 127 farklı türe ev sahipliği yapıyor. Her yıl yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Doğal Yaşam Parkı’nda bahar mevsiminin de habercisi olan doğumlar başladı. Doğal Yaşam Parkı Şube Müdürü Dr. Aygül Arsun, yeni doğumlarla parkın neşesinin ve coşkusunun arttığını belirtti. “Yavru bereketi” Özellikle çocukların ilgisini çeken kuyruklu lemurlardan üç yeni yavrunun doğduğunu belirten Arsun, "Yavrular bir aylık oldular ve anne sırtında zamanlarını geçiriyorlar. Bazıları ağaçlara tırmanarak kendilerini deniyorlar, bir çocuk gibi oynuyorlar" dedi. Ayrıca, parkta diğer türlerden de yavruların olduğunu belirten Arsun, "Ceylanlarımız da yavrulama başladı. Dağ keçileri, geyikler, koyunlar ve kuzular hepsi yavruladı. Rakunlarımızın da yeni yavruları var. İlkbaharın sonlarına doğru doğacak yavrularımız var. Baharla birlikte üreme patlaması yaşıyoruz" diye konuştu. Tüm çocuklar davetli Arsun, özellikle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesine denk gelen bu güzel haberle ziyaretçilere bir de müjde verdi. Girişlerin 23 Nisan’da ücretsiz olacağını belirten Arsun, tüm çocukları ve ailelerini parkı ziyaret etmeye davet etti.