POLİTİKA - 13 Aralık 2017 Çarşamba 04:17

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yüksek döviz kuru açıklaması

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yüksek döviz kuru açıklaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Döviz kurunun yüksekliği kesinlikle ekonominin gerçekleriyle uyumlu değildir. Bunun için de döviz kurunda kısa sürede doğru dengenin bulunacağına ben inanıyorum" dedi.

2017 Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Ödülleri töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomideki kısa süreli manipülasyonlarla faiz artırımı baskısını meşrulaştırma gayretlerini beyhude bir çaba olarak gördüğünü belirtti. Yüksek faize karşı olduğunu yineleyen Erdoğan, yüksek faizin yüksek enflasyonun sebebi olduğunu belirtti.

2017 TÜBA Akademi Ödülleri

2017 yılı TÜBA Akademi Ödülleri kapsamında fen ve mühendislik bilimleri alanında İstanbul Medipol Üniversitesi öğretim üyesi Hüseyin Arslan, sağlık ve yaşam bilimleri alanında Harvard Üniversitesi öğretim üyesi Cenk Ayata, sosyal ve beşeri bilimler alanında Macaristan Bilimler Akademisi üyesi ve Eötvös Lorand Üniversitesi öğretim üyesi Gabor Hamza ödüle layık görüldü.

2017 yılı TÜBA Akademi Ödüllerini kazananları açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her üç bilim insanını tebrik ediyor çalışmalarında başarılar diliyorum. Hüseyin Aydın ve Cenk Ayata hocalarımızın henüz 50 yaşına basmadıklarını öğrendim. İnşallah bu hocalarımızdan daha uzun yıllar boyunca çok önemli çalışmalar bekliyoruz. Macaristanlı dostumuz Gabor Hamza, hukuk alanında dünyanın pek çok ülkesinde çalışma yürütmüş bir bilim insanı. Kendisini bu büyük birikimi ile hukuk alanında insanlığın geleceğine ışık tutacak kıymetli çalışmalara imza atacağına inanıyorum" diye konuştu.

TÜBA’nın Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı Ödülüne 39 genç bilim insanının layık görüldüğünü belirten Erdoğan, Bilimsel Telif Eser Ödülleri sahipleri ve Halil İnalcık Özel Ödülüne Doç. Dr. Fatih Yeşil’in layık görüldüğünü açıkladı.

"Masumları doymayan güçlerin tasallutundan kurtaracak her gelişme bizi sevindirir"

Bilimin insanoğlunun fıtratında var olan merakla yürüttüğü ve hiç bitmeyecek bir arayışın adı olduğunu söyleyen Erdoğan, "Tarih boyunca bilimi yaratıcının büyüklüğünün ispatı olarak kullanan da, yaratıcıya isyanının gerekçisi haline dönüştüren de olmuştur. Medeniyetler arasındaki fark bilimin bizatihi kendisinden ziyade, bu fikri ayrışmadan kaynaklanıyor. Yoksa tedavisi bulunan her hastalık, daha gelişmişi üretilen her teknolojik araç, daha kapsamlısı ortaya konan her sosyal çalışma her tüm insanlığa hizmet eder. Elinizdeki imkanları hangi amaçla kullanacağınız tamamen sizin hayatı ve dünyayı algılama biçiminizle ilgilidir. Mesela atomu parçaladıktan sonra bomba da yapabilirsiniz, herkese yetecek elektrik enerjisi de üretebilirsiniz. Eğitimde öğretimde bulduğunuz yeni bir yöntemden, ayrımcılığı körüklemek için de, yürekleri birleştirmek içinde faydalanabilirsiniz. Bu tercihler tamamen size kalmıştır. Biz bilimin insanlığın ortak faydasına hizmet edecek çıktılar üretmesinden yanayız. Geçtiğimiz günlerde Tesla markasıyla elektrikli araç çalışmaları üreten Elon Musk bir ziyaret yaptı bizlere. Kendisiyle bir görüşmemiz oldu. Kendisinin gerçekten ne denli heyecan dolu olduğunu gördüm. Kendisinin hayalleri, heyecanı, gayreti takdire şayandı. Elektrikli araç projesinin tek başına insanlığın son 1.5 asrına damga vuran petrol odaklı çatışmaların, yıkımların, acıların dinmesi anlamına geleceğine inanıyorum. Bu gelişmelerin ülkemizin çevresindeki geniş coğrafyada süren enerji kaynaklarına hakim olma kavgasının biran önce vesile olmasını temenni ediyorum. Masumları, dünyaya sadece güç ve para gözüyle bakan insanlığın ortak malı olan kaynakları asırlardır sömürdükleri halde hala doymayan güçlerin tasallutundan kurtaracak her gelişme bizi sevindirir" diye konuştu.

"Bizim de eksiklerimiz, hatalarımız, yanlışlarımız var"

"Gönül ister ki, dünyanın huzuruna ve refahına katkıda bulunacak bilimsel çalışmalar bizim bilim insanlarımızın damgasını taşısın" açıklamasında bulunan Erdoğan, bilimin de belirli ülkelerin tasallutu altında olduğunu kaydetti. Erdoğan, "Elbette burada tüm suçu, günahı karşı tarafa yıkıp kendimizi rahatlatmak kolaylığına kapılmıyoruz. Böyle bir lüksümüz yok. Bizim de eksiklerimiz, hatalarımız, yanlışlarımız var. Birkaç yüzyıl öncesine kadar dünyanın tüm önemli bilim insanlarının çekim merkezi olan coğrafyamız bugün sefalet ve acı içinde kıvranıyorsa önce kendimizi sorgulayacağız. Nerede yanlış yaptık? Bunları bir defa aşmamız lazım. Teşhisi doğru koymazsak, teşvikleri doğru yapmazsak bundan sonra ne olması gerektiğini de doğru şekilde belirleyemeyiz. Bunun için öncelikle bilimin, bilimsel çalışmaların ve insanlığın bu yolda verdiği mesainin anlamını zihinlerimizde doğru yere oturtmalıyız. Stratejimizi isabetli bir şekilde belirledikten sonra inanıyorum ki işimiz daha kolaydır. Aksi takdirde taklitçilikten öteye gidemeyiz. Türkiye her alanda olduğu gibi bilimsel çalışmalarda da bölgesinde öncülük etme mecburiyetindedir. Bunun bir iklim meselesi olduğunu biliyoruz. Öyle kuru sözle, sadece konuşmakla, eleştirmekle, sadece iftira atmakla bir yere varılmıyor. Ülkeye hizmet etmek için, insanlığa hizmet etmek için çalışmak lazım, kararlılık lazım, hepsinden önemlisi aşk lazım. Bu anlayışla geçtiğimiz 15 yılda ülkemizi bilimin her alanında ileriye taşıyacak ve bu çalışmalarla birlikte eserleri ortaya koyacak desteği verdik. 15 yıl önce iktidara geldiğimizde biz savunma sanayinde her ürünü dışarıdan isteyen, Amerika’nın, Batı’nın kapılarında kuyruğa giren ve her söylediğimizde aldığımız cevap şudur: ‘kongre müsaade etmiyor.’ Öbür tarafa gidiyorsunuz ve öyle rakamlar çıkıyor ki almak mümkün değil. Bir başkasıyla konuşuyorsunuz önümüzde İsrail 10 tane İHA alacaksınız, tamir gerekiyor, bakım gerekiyor, 50 dereden 50 su getiriyorlar size. Ama kötü komşu bizi ev sahibi yaptı. Biz şimdi insansız hava aracımızı, silahlı insansız hava aracımızı yapıyoruz ve şimdi de tanklarımıza başlıyoruz. Artık ihtiyaçlarımızın büyük bir kısmını kendi ürünlerimizle karşılar hale geldik. Kendi kendimize yetmek zorundayız. Bilim insanımız ile siyasetçimiz el ele vermek durumunda" şeklinde konuştu.

"İnanıyorum ki yıl sonu itibariyle yıllık yüzde 7,5 civarında bir büyüme oranını yakalayacağız"

Batı ülkelerinde 2018 küresel finans krizinin yıkıcı etkilerinin hala hissedildiğini kaydeden Erdoğan, "Son büyüme oranı yüzde 11,1 ile dünyada bir numara olduk. Bu kriz ülkemizi teğet geçtiği için hızla toparlandık ve rekor büyüme oranını yakaladık. Hatta 15 Temmuz darbe girişimi gibi tarihi bir şoku dahi çok kısa sürede atlattık. Ülkemiz ekonomisini hedef alan gizli açık pek çok saldırıyı da püskürttük. Onun için bu 3'üncü çeyrek gerçekten çok çok önemliydi. İnanıyorum ki yıl sonu itibariyle de herhalde bizim yüzde 7,5 civarında bir büyüme oranını yıllık olarak yakalayacağız" ifadelerini kullandı.

"Ekonomideki kısa süreli manipülasyonlarla faiz artırımı baskısının meşrulaştırma gayretlerini beyhude bir çaba olarak görüyorum"

Girişimcilerin önünü açmak için özellikle Kredi Garanti Fonu aracılığıyla Eylül ayı itibariyle 350 bin firmaya 220 milyar lira kredi desteği sağladıklarını söyleyen Erdoğan, "Her zaman ifade ettiğimiz gibi biz üreten, çalışan, emek veren, ter döken herkesin yanındayız, yanında olmayı sürdüreceğiz. Benzer bir başarıyı ihracatta yakaladık. Kasım sonu itibariyle 2017 ihracatımız 143 milyar doları geçti. Geçmişte yıllık bazda 158 milyar doları bulmuştu. Muhtemelen yeni bir rekorla bu yılı tamamlayacağız. İthalatımızdaki artış daha ziyade altın ve petrol fiyatlarının yükselişinden kaynaklanıyor. Uluslararası yatırımlardaki nisbi azalışı turizmdeki yükselişle telafi ettik. Örneğin 800 milyon liralara turizm gelirimizin düştüğü bir dönemden şimdi Rusya'yla olan turizmdeki gelirimiz hamdolsun 4.5 milyar doları yakaladı. Döviz kurunun yüksekliği hep ifade ettiğim gibi, kesinlikle ekonominin gerçekleriyle uyumlu değildir. Bunun için de döviz kurunda kısa sürede doğru dengenin bulunacağına ben inanıyorum. Ekonomideki kısa süreli manipülasyonlarla faiz artırımı baskısını meşrulaştırma gayretlerini beyhude bir çaba olarak görüyorum. Ben yüksek faize karşı olduğumu tekrar açıklıyorum. Açıklamaya da devam edeceğim. Çünkü yüksek faizin olduğu bir ülkede enflasyonun düşmesi mümkün değildir. Bunu sizler hafıza kaydınıza alınız. Şu anda ödenen faizlerle bizler çok daha ciddi yatırımları yapma imkanına sahibiz. Bunu bir defa aşamamız lazım. Ama bunu da hafıza kayıtlarımızdan özellikle silmemiz lazım. İnşallah 2018 yılı her alanda olduğu gibi ekonomik alanda da çok daha büyük atılımlara, başarılara imza attığımız bir yıl olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Biz kendimize güvendiğimizde, inandığımızda, kendi hedeflerimize sıkı sıkıya sahip çıktığımızda aşamayacağımız hiçbir engel çözemeyeceğimiz hiçbir sorun yoktur. Ülkemizin uzun yıllar boyunca yaşadığı sıkıntıların temelinde tarihimizde ve ecdadımızla ilişkimizin kesilerek özgüvenimizin törpülenmiş olması yatar. Allah'ın izniyle 2023 hedeflerimize ulaşarak bu kötü hatıraları tamamen zihnimizden kazıyıp atacağız. İşte o zaman 2053 ve 2017 vizyonlarımızın da önümüzde pırıl pırıl parlamaya başladığını göreceğiz. Hem hedeflerimizi gerçekleştirmek, hem vizyonlarımızı gerçeğe dönüştürmek için bilim insanlarının desteğine ihtiyacımız var. Büyük ve güçlü Türkiye yolunda gösterdiğiniz gayret, verdiğiniz emek ve yaptığınız katkı için şimdiden her birinize şahsım milletim adına şükranlarımı sunuyorum."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fatih’te hareketli gece: Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla saldırıp kapıyı ateşe verdi Fatih’te iddiaya göre, psikolojik sorunları olan bir kişi sesten rahatsız olduğu için üst komşusunun kapısını önce balyoz ve matkapla kırmaya çalıştı, başarılı olamayınca 4 kişinin bulunduğu evin dış kapısını ateşe verdi. Polis, itfaiye ve özel harekat polisleri olaya müdahale ederek saldırganı etkisiz hale getirdi. Olay, saat 01.30 sıralarında Fatih İskenderpaşa Mahallesi Feyzullah Efendi Sokak’ta yaşandı. İddiaya göre, 5 katlı binanın 4’üncü katında oturan psikolojik sorunları olan bir kişi, üst komşularının çıkardığı sesten rahatsız olunca eline aldığı balyoz ve matkapla üst komşusunun kapısına vurarak açmaya çalıştı. 5’inci katta oturan komşuları neye uğradıklarını şaşırarak panik içinde polise haber verdi. Kapıyı balyoz ve matkapla açamayan saldırgan başarılı olamayınca kapıyı ateşe verdi. Özel harekat polisleri saldırganı etkisiz hale getirdi Olay yerine gelen polis ve itfaiye ekipleri balyoz saldırgana müdahale etmekte güçlük çekince olay yerine polis özel harekat ekipleri sevk edildi. Özel harekat ekiplerinin çalışmasıyla saldırgan etkisiz hale getirilirken dairede bulunan 4 kişi itfaiye ekiplerince evin camından merdiven aracıyla tahliye edildi. Binadan dışarı çıkmak istemeyen saldırgan polis özel harekat tarafından etkisiz hale getirilerek sedye ile binadan dışarı çıkarıldı. Sedye ile dışarı çıkarılan saldırgan ambulansla hastaneye kaldırıldı. Alt komşularının saldırısına uğrayan 4 kişi, saldırgandan şikayetçi olmak ve ifade vermek için polis merkezine götürüldü. Saldırı anında dairede olan ev sahibi Muhammet Enes, “Alt kattaki komşu eve matkapla içeri girmeye çalıştı, evin kapısını yaktı. Balyozla kapıya vurdu. Polisi aradık polis geldi. Camdan bağırıyorum ben polislere, yardımcı olsanıza adam kapıyı yakıyor. Adamı almıyorlar. Özel harekat geldi, tek bir adam ancak alabildi. Saldırgan benim alt komşum, daha önce hiçbir tartışma yaşamadık. Ruh hastası kendisi kuruluyor. Daha önce de biz polis çağırmıştık. Çevik kuvvet gelmişti kapıyı koçbaşıyla kırmıştı. Kapısını biz mi kırdık zannediyor artık. 2-3 akşamda bir geliyor. Daha önce 4-5 defa şikayetçi olduk. Birinci kattaki komşu onu da rahatsız ediyor, saldırıyor. O da şikayetçi oldu ama almıyorlar” dedi. Yanan kapı içeriden cep telefonu kamerasıyla anbean görüntülendi Görüntülerde, evde yaşayan 4 kişinin yaşadığı panik anları ve dışarıdan yanan kapının dumanlarının daireden içeri girdiği anlar görülüyor. Psikolojik sorunları olduğu iddia edilen saldırganın daha önce de aynı daireye matkapla saldırdığı iddia edildi. Hastaneye kaldırılan saldırganın hastanedeki işlemlerinin ardından ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldüğü öğrenilirken ekiplerin olayla ilgili çalışmaları sürüyor.
Aksaray Aksaray’da kontrolden çıkan otobüs bahçe duvarına çarptı: 8 yaralı Aksaray’da önüne aniden bir otomobilin geçmesi üzerine fren yapan tıra, arkadan gelen yolcu otobüsü çarptı. Çarpmanın etkisiyle kontrolden çıkan otobüs bir fabrikanın bahçe duvarına çarparak durabildi. Kazada otobüs sürücüsüyle birlikte toplam 8 kişi yaralandı. Kaza saat 02.00 sıralarında Aksaray - Adana Karayolunun 6. kilometresinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ankara’dan Diyarbakır’a giden Muhammet T. (45) idaresindeki 42 EKB 68 plakalı demir profil yüklü tır, önüne aniden geçen Şammas A. (29) yönetimindeki 68 AE 610 plakalı otomobili son anda fark ederek ani fren yaptı. Ani fren yapmasıyla birlikte tırın arkasından seyreden İstanbul - Adıyaman seferini yapan Murat T. (43) idaresindeki 02 AG 525 plakalı yolcu otobüsü tıra arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle kontrolden çıkan otobüs bir fabrikanın bahçe duvarına çarparak durabildi. 21 yolcunun bulunduğu otobüs kazasında otobüs şoförü ve 7 yolcu olmak üzere 8 kişi yaralandı. Kazayı gören diğer sürücüler durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekiplerince ilk müdahalesi yapılan 3 yaralı ambulanslarla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine kaldırılırken, hafif yaralanan 5 yolcuya olay yerinde ayakta müdahale yapıldı. Hastanede tedavi altına alınan otobüs sürücüsü ve 2 yolcunun da durumlarının iyi olduğu öğrenilirken, tır ve otomobil sürücüsü gözaltına alındı. Yaşanan kazayı anlatan tır sürücüsü Muhammet T., “Şahin bir gitti bir geldi derken, ben tanımıyorum sürücüsünü ama önüme durdu. Durunca da ben fren yaptım. Çok sert fren yapmadım aslında yavaştım ben, otobüs de vurmuş arkamdan. Ben Ankara’dan Diyarbakır’a gidiyordum” dedi. Otobüste bunulan yolculardan Kadir Göçer (54) ise “Şahin taksi tırın önünde ani fren yaptı. Tır şoförü de ona vurmamak için ani fren yapıyor. Otobüste ona vurmamak için sağa kırınca duvara vuruyor. İyi ki de duvara vurmuş. Direk tıra vursaydı çok kötü olurdu” diye konuştu. Kazanın ardından yolcular otobüs firması tarafından olay yerine tahsis edilen servis minibüsü ile terminalde bulunan başka bir otobüse taşındı. Kazayla ilgili tahkikat başlatıldı.