GÜNDEM - 24 Temmuz 2016 Pazar 09:42

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın alnından öptüğü yaralı genç o gece yaşadıklarını anlattı

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın alnından öptüğü yaralı genç o gece yaşadıklarını anlattı

15 Temmuz gecesi Atatürk Havalimanı’nda darbe girişiminde yaralanan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yerde yaralı yatarken alnından öptüğü 18 yaşındaki Ahmet Onay, “Cumhurbaşkanımız bana, 'Ayağa kalk bize eğilmek yakışmaz' dedi" diye konuştu.

Darbe girişimine karşı duruşunun sembol isimlerinden biri de 18 yaşındaki Ahmet Onay oldu. 15 Temmuz gecesi İstanbul Atatürk Havalimanı’nda darbecilere tepki gösterdiği sırada yaralanarak yere yığılan Onay’ı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan alnından öpmüştü. Erdoğan’ın o sırada kendisine söylediklerini hiç unutmayacağını ifade eden Onay, “Reis bana ‘ayağa kalk, bize eğilmek yakışmaz’ dedi” diye konuştu.
Kalkışma haberini öğrenir öğrenmez arkadaşlarıyla birlikte havalimanına giden 18 yaşındaki Ahmet Onay, verdikleri mücadele sırasında yaralandı. Kanlar içinde yerde yatarken, havalimanına gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın alnından öptüğü Onay’ın cep telefonuyla çekilen görüntüleri sosyal medyada hızla yayılmasıyla darbe girişimine karşı duruşun sembol isimlerinden biri olan Ahmet Onay, ailesiyle birlikte İstanbul Esenyurt’ta yaşıyor.

Atatürk Havalimanı’ndaki bekleyişleri sürerken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağını gördüklerini belirten Ahmet Onay, bu andan sonra yaşananları da şu şekilde anlattı:
"15 Temmuz akşamı saat 22.00 sularında Başbakanımız Binali Yıldırım, ‘Bu bir girişim, kalkışma’ dediği an biz internetten bakmaya başladık. Kalkışma nedir? Biraz araştırmanın sonucunda bir darbe girişimi olduğunu anladık. Darbe ne için yapılabilir Türkiye Cumhuriyeti’ne. Tek bir amaçları var. Türkiye değil, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı indirmek. Cumhurbaşkanımız millete çağrı yapmadan zaten biz sokaklara akın etmeye başladık. 2 arkadaşımı arayarak onlarla birlikte acilen en yakın toplanabileceğimiz yer olan Atatürk Havalimanı’nı düşündük. Havalimanına doğru yola çıktık. Yeşilköy sahil yolundan havalimanına giderken 2 adet tank gördük. Birisi süratli bir şekilde aralardan kaybolurken, diğeri tank önüne gelen araçları ezerek geçiyordu. Biz de zaten öleceğimiz varsa zaten şehit olmaya geldik. Dönüşü yok. Öleceğimiz varsa da ölürüz dedik. Arkadaşım ani bir manevra yaparak aracı tankın önüne sürdü. O esnada tank durdu. Tankın üzerine çıkarak ‘Cumhurbaşkanımızı size yedirmeyiz’, ‘Allahu ekber’ nidalarıyla birlikte arkada bulunan iki uzman çavuşun silahlarını alarak aşağıya attık” dedi.

"Askerlere saldıran vatandaşlara engel olmaya çalıştık"

Ahmet Onay, “Askerler rütbelerini çıkarıp aşağıya attı. Bizler de bu vatanın askeriyiz. Allah izin verirse bunları bitirip sadece PKK ile uğraşacağız kardeşim dediler. O anda vatandaş akın akın tankın üzerine gelmeye başladı. Biz orada öncü olduk. Vatandaşların gelmesiyle askere karşı bir duruş sergilemeye başlandı. Burada mevzu vatan olduğu için, Cumhurbaşkanımız olduğu için askere de saldırmaya kalktılar. Orada biz arkadaşlarla birlikte engel olmaya çalıştık. O esnada askerlerden birisi, ‘Abi kurban olayım, beni bırakın. İki çocuğum var, öldürmeyin. Biz bu vatanın askeriyiz dediler.’ Askerler rütbelerini atınca biz de onları aşağıya aldık. En büyük asker bizim asker diyerek askerleri sırtımıza alarak al bayrağa sardık. Oradaki askerleri vatandaşlara emanet ederek biz yolumuza devam ettik. Buradaki asıl amaç Cumhurbaşkanımızın yanında olmaktı” dedi.

Gece saat 04.00’e doğru Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kazasız bir şekilde havalimanına iniş yaptığını anlatan Onay, o andan sonra yaşadıklarını şu şekilde anlattı:

“Cumhurbaşkanımız havalimanına indiği esnada herkes biraz daha dikkatli olsun şeklinde duyuru yapıldı. O anda F-16’lar alçak geçiş yapmaya başladı. Yaşımız daha genç. Biz savaş nedir? Darbe nedir? Görmediğimiz için, bomba attıklarını zannettik. Takım elbisemin ceketini kafama sararak VIP girişinin oradan içeriye atladım. İçeriden sopa vasıtasıyla camları kırarak vatandaşı ileri doğru aldık. Olayın sıcaklığından dolayı yaralandığımı hissetmedim. Sonradan koluma ve bacağıma baktığımda kan gördüm. Kendi kanım da beni tuttuğu için bir anda kendimi yerde buldum. Hasan Ceylan isimli bir abiye o esnada kurban olurum ne olur bu bacağımı sarın. Ben Cumhurbaşkanımızı görmek istiyorum. Cumhurbaşkanımıza dualarımızı iletmek istiyoruz. O esnada kendisi de 'Kardeşim sana şeref sözü, Cumhurbaşkanımızı yanına getireceğim' dedi. Yaklaşık 5-10 dakika sonra bir gürültü oldu. Kafamı kaldırdığımda Cumhurbaşkanımız eğilerek alnımdan öptü. Kulağıma, ‘Ayağa kalk. Bize eğilmek yakışmaz’ dedi. Ondan sonra da ben hastaneye kaldırıldım. 1 gün hastanede kaldıktan sonra taburcu oldum. Tekrar meydanlara döndüm. Cumhurbaşkanımızın ikinci çağrısına kadar da meydanları boşaltmayı düşünmüyoruz.”

"Cumhurbaşkanımızın beni alnımdan öptüğünü videoyu izleyince inandım"

Cumhurbaşkanının kendisini alnından öptüğünü hatırlamadığını belirten Onay, “Beni alnımdan öptüğümü o esnadaki yaşadığım şok ile hatırlamıyorum. O esnada hiçbir şeyi hatırlayamıyorum. Neler yaşandığını videoda izlediğim kadarıyla gördüm” diye konuştu. 

Selim Bayraktar
İSTANBUL 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.