GÜNDEM - 31 Ekim 2017 Salı 18:06

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülünü alan ressam İHA’ya konuştu

A
A
A
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülünü alan ressam İHA’ya konuştu

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri kapsamında resim dalında bu yıl ki ödülü alan ressam Selahattin Kara, böyle bir ödül beklemediğini ve kendisi için ciddi sürpriz olduğunu belirterek, “Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat ödülüne layık görülmek çok onurlu bir şeydir. Bu da beni gururlandırdı” dedi.

Her yıl 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda açıklanan Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerinin bu yılki sahipleri belli oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayıyla; 2017 yılında Prof. Dr. İlber Ortaylı, Göksel Baktagir, Yavuz Turgul, Ali Toy, Selahattin Kara ve Nurettin Topçu’ya ödül verilmesi uygun görüldü. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Doç. Dr. İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Dr. M. Mücahit Küçükyılmaz, Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Lütfullah Göktaş, Cumhurbaşkanlığı Danışmanı H. Hümeyra Şahin, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ömer Arısoy, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş ile Yazar Alev Alatlı ve Yazar Rasim Özdenören’den oluşan Değerlendirme Kurulu’nun önerisi üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2017 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nin aşağıdaki isimlere verilmesini uygun buldu.

Resim dalındaki ödül ressam Selahattin Kara’ya

Her karesi bir resim estetiğine sahip olan “Aziz İstanbul”u fırçanın diliyle yorumlayan, ondaki saklı güzellikleri gönül gözüyle de hissetmemize imkân tanıyan, şehir ressamı olmanın ötesinde “İstanbul ressamı” olarak anılan ve kendine özgü tarzıyla ürettiği eserlerle yurt içinde ve dışında takdirler toplayan Selahattin Kara’ya resim dalında ödül verildi.

“Yaklaşık 33 yıldır resim yapıyorum”

Ödüle layık görülmesinin ardından İHA’ya açıklamalarda bulunan ressam Selahattin Kara, 1984 yılında resim yapmaya başladığını belirtti. Kara, “Çalıştığım resim karakteri Empresyonizm yani izlenimciliktir. 1850’lerde Fransa’da ortaya çıkmış bir akımdır. Bu akımın Türkiye’deki son birkaç temsilcisinden birisiyim. Çok uzun bir süredir İstanbul resimleri yapıyorum. Çünkü İstanbul bana göre dünyanın başkentidir, çok önemli bir şehirdir. Bunca süre almış olduğu darbelere rağmen ayaktadır. Onu güzelleştirenler de çirkinleştirenler de var. Her şeye rağmen çok güzel bir şehirdir” dedi.

“Resim serüvenim ilkokul yıllarında başladı”

Resme olan eğiliminin ilkokul yıllarında başladığını ifade eden Kara, “İlkokulda bizim durumumuzdaki öğrenciler harita çizerdi. İyi harita çizdiğimi hatırlıyorum. Ortaokulda da benzeşen şeyler oldu ama güzel resim yapmaya eğilimim olduğunu fark ettim. Aslında bunun ortaya çıkmasında sıra arkadaşım aynı zamanda hemşerim Celal Kalender etkili oldu. Onun yaptığı bir resim sonrasında eğilimim arttı. Buradan sonra resim serüvenim başladı” ifadelerini kullandı.

“Bu zamana kadar 800 resim yaptım”

Çok fazla resim üreten biri olmadığını söyleyen Ressam Kara, “Biraz işçilik ve zaman almakta birlikte yorucu oluyor. Şimdilerde ölçülerimizde büyüdü. Bunlara tamamlamak zaman alıyor ama yılara göre hesapladığım da farklı ölçülerde yaklaşık 800 resim yaptığımı düşünüyorum” şeklinde konuştu.

“Böyle bir ödül beklemiyordum, ciddi bir sürpriz oldu”

Ressam Selahattin Kara konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ödüle layık gördüm. Değerlendirme jürisinin bu seneki kriterlerine uyan bir resim yapıyorum. Muhtemelen İstanbul resimleri yapıyor olmam ve mevcut tarihimize ait sanat eseri niteliğindeki yapıları, yaşam ve doğal güzelliğini bir başka esere dönüştürüp tekrar kültürümüze katmış olmamın, bunu uzun süre yapmamın ve son olarak kendimize özgür bir üslubum olduğunu değerlendirmişler. Bu gerekçelerle beni ödüle layık gördüklerini düşünüyorum. Haberi bana Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın verdi. Beklediğim bir şey olmadığı için biraz şaşırdım. Çünkü böyle bir ödül beklemiyordum. Bu benim için ciddi bir sürpriz oldu. Kalın bana sürecin nasıl işleyeceğini anlattı. Bunun için bir tören olacağını, tanıtım filminin çekilmesini gerektiğini ve konuşma yapmamın uygun olacağını ifade etti.”

“Bu ödüle layık görülmek çok onurlu, bu da beni gururlandırdı”

Kara, “Ödüle layık görülme meselesinden sonra çok fazla bir heyecan olmadı. Tabi ki bu durum hoşuma gitti. Taktir edilmiş olmak Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat ödülüne layık görülmek çok onurlu bir şeydir. Bu da beni gururlandırdı. Daha doğrusunu söylemek gerekirse, hislerimi ve duygularımı çok da ayıklayamadım. Biraz karmaşık duygular içerisinde kaldım. Daha rahat bir değerlendirme yapmam için biraz daha zamana ihtiyacım olacak. Çünkü haber daha yeni geldi, biraz şaşkınım” diye konuştu. 

Doğan Can Cesur
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM Başkanı Kurtulmuş: TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Gerçekten sivil, darbelerin gölgelerinden kurtulmuş anayasa yapması Meclis’in boynunun borcudur. Öncelikli gündem asr’a uygun anayasa. Bu haftayı geride bırakıp partilerle yapacağımız temaslarla bu süreci başlatacağız” dedi. Kurtulmuş, TBMM özel oturumunda konuştu. Kurtulmuş, 104’üncü yıl dönümünün idraki dolayısıyla taşıdığımız onuru hep birlikte, milletçe paylaştığımız bir günü kutladıklarını belirterek, “104 yıl evvel Türkiye’nin içinde bulunduğu zor şartları hepimiz gayet iyi biliyoruz; savaşta yıkılmış, tarumar edilmiş, her tarafı işgal edilmiş, payitahtı işgal edilmiş olan bir ülkenin en zor ve çetin şartlar içerisinde yeniden bir araya gelerek birlik ve beraberlik içerisinde küllerinden doğmasının en önemli işaretlerinden birisi 23 Nisan 1920’de Ulus’taki ilk Meclis binasında gerçekleştirilen toplantıdır ve Türkiye Cumhuriyet devletinin kuruluşunun ilk adımı olan Meclisimizin gerçekleştirilmesidir. Öncelikle, o zor şartlar içerisinde Meclisimizi hem Millî Mücadele’nin karargâhı hâline getiren hem Türkiye demokrasisinin kuruluşunun merkezi hâline getiren hem de bu anlamda devleti kuran bir Meclis olma niteliğini ortaya koyan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ilk Meclisin o kahraman azalarının hepsini saygıyla, hürmetle yâd ediyoruz” ifadelerini kullandı. Kurtuluş, TBMM yasa ve anayasa yapma gücüne de selahiyetine de sahip olduğunu belirterek, “Bu meclis halkın verdiği oyların yüzlerin 95’ine sahip bir meclistir. Yeter ki doğru zeminlerde tartışmayı başaralım. Doğru yöntemler de partilerin uzlaşı ile varacağı yöntemlerdir. Gerçekten sivil, darbelerin gölgelerinden kurtulmuş anayasa yapması Meclis’in boynunun borcudur. Öncelikli gündem asr’a uygun anayasa. Bu haftayı geride bırakıp partilerle yapacağımız temaslarla bu süreci başlatacağız. Her kurumun bu sürece katkı vermesini temenni ediyoruz” dedi.
Eskişehir Odunpazarı, Çocuk Bayramı’nı muhteşem bir şenlikle kutladı Odunpazarı Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı Kanlıkavak Parkı’nda düzenlediği çocuk şenliği ile kutladı. Şişme oyun alanlarının bulunduğu, sahne ve müzik gösterilerinin yapıldığı şenlik gün boyu devam ederken, etkinliğe katılım gösteren binlerce çocuk gönüllerince eğlendi. Odunpazarı Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı muhteşem bir şenlikle kutladı. Kanlıkavak Parkı’nda düzenlenen şenliğe yaklaşık 10 bin kişi katıldı. Etkinliğe katılım gösteren çocuklar gün boyunca gönüllerince eğlendi. 23 Nisan Çocuk Şenliği’ne Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle Başkan Kurt’un makamını devrettiği küçük başkan Eymen Demirkol ile çok sayıda çocuk katıldı. "Egemenlik kayıtsız ve şartsız ulusundur" Çocuk Şenliği’nin açılış konuşmasını Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt yaptı. Çocukların bayramını kutlayan Başkan Kurt, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın Türkiye’nin değil dünyanın en büyük bayramı olduğunu söyleyerek, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir bayram. Türkiye, Kurtuluş Savaşı’na giderken bile seçilmiş milletvekillerinden olunan bir büyük millet meclisiyle idare edildi. Yani egemenliği biz halktan gelen bir güç olarak kullandık ve kabul ettik. Bu gücün önünde hiç kimse duramaz. Egemenlik kayıtsız ve şartsız ulusundur. Bunun önüne geçecek ya da geçmek isteyecek olanların hiçbir şansı yoktur. Bunu Türk milleti daha 20 gün önce tekrar gösterdi. O nedenle bu büyük bayramı bir kez daha kutluyorum. Çocuklarımız, bu bayramda özgürce oynayacak. Çocuklarımızın, özgürce eğlenmesini ve ailelerin de onlara katkı sunmasını diliyoruz” dedi. “Bugün bizlere düşen Atatürk’ün izinden gitmek ve onun fikirlerine sahip çıkmaktır” Başkan Kurt’un ardından çocuk başkan Eymen Demirkol da arkadaşlarının bayramını kutladı. Kazım Kurt’un ardından konuşmasını yapan Başkan Demirkol ise, “Atatürk’ün biz çocuklara armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum. Bugün bizlere düşen Atatürk’ün izinden gitmek ve onun fikirlerine sahip çıkmaktır. Bizler, küçük olabiliriz ama birer bireyiz. Atatürk bizlere güvenmiş, bizleri sevmiş. Bu sevgi karşılıklı, bizler de onu çok seviyoruz. O nedenle ülkemiz için çok çalışmalıyız. Bugün sizlerle olmaktan çok mutluyum. Atatürk’e teşekkür ederim” diye konuştu. Çocuklardan muhteşem gösteri Şişme oyun parkuru, pamuk şeker, kağıt helva tezgâhlarının yer aldığı şenlik alanında, palyaçolar gösteriler yaptı. Yüz boyama ve resim etkinliklerinin düzenlendiği şenlikte Odunpazarı Belediyesi’ne bağlı kreşlerin öğrencileri birbirinden güzel sahne gösterileri düzenledi. Rengarenk giyinen çocuklar sahnede çalışan şarkılara dansları ile eşlik ederken, Odunpazarı Belediyesi Çocuk Şenliği’ne katılan çocuklar ve aileleri böyle bir etkinlik düzenlendiği için Başkan Kurt’a teşekkür etti. Başkan Kurt’a yoğun ilgi gösteren çocuklar ve aileleri, Başkan Kurt ile hatıra fotoğrafı çektirmeyi de ihmal etmedi.
Erzurum Erzurum’da çocuklar için kütüphane kurdular Erzurum Teknik Üniversitesi öğrencileri, Dumlu İlkokulu’nda kütüphane kurarak çocukların eğitimine katkı sağladılar. Erzurum Teknik Üniversitesi’nde “Gönüllülük Çalışmalar”ı dersi kapsamında harekete geçen öğrenciler, 23 Nisan Çocuk Bayramı’nda çocuklarla bir araya gelerek coşkulu bir etkinlik düzenledi. Erzurum Teknik Üniversitesi öğrencileri, 23 Nisan öncesinde binlerce kitap toplayarak şehir merkezine 20 km uzaklıktaki Dumlu İlkokulu’na kütüphane kurdu. Ardından, çocuklara hediyeler dağıttılar ve müzik eşliğinde eğlenceli oyunlar oynadılar. Mini bir bayram havasında geçen etkinliğe çocuklar da yoğun ilgi gösterdi. Etkinliğin koordinatörü ve Gönüllülük Çalışmaları dersi Eğitmeni Doç. Dr. Sevinç Namlı, öğrencilerini bu gurur verici iş için tebrik ederek, gönüllülük ruhunu yaşatmanın önemine vurgu yaptı. Ramazan Bayramı’nda 300 çocuğu giydirmenin yanı sıra, 23 Nisan’da da böylesine anlamlı bir etkinlik düzenlemenin mutluluğunu paylaştıklarını belirten Doç. Dr. Sevinç Namlı , "Gönüllülük dersini teorik olarak ben ne kadar anlatsam da, gençler bir çocuğun kalbine dokundukları zaman gönüllülüğün gerçek anlamını anlayabiliyorlar. Bu anlamda yaptığımız etkinliklerin ne kadar başarılı olduğunu çocukların ve gençlerin gözlerinden anlayabiliyoruz. Günlerce uğraştığımız etkinliklerin yorgunluğunu o gözlerdeki mutlulukla unutuveriyoruz" şeklinde ifade etti. Etkinliğe katılan Gençlik Lideri Ahmet Efe ise şimdiye kadar binlerce çocuğun yüzünde tebessüm oluşturdukları için öncelikle üniversite öğrencisi gönüllülere, ardından Erzurum Teknik Üniversitesi ve Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne teşekkür ederken, “Gençlerin gönüllü olduktan sonra kişisel gelişimlerinde kayda değer ilerlemeler sağladığını gördüklerini belirterek, insan olmak demek gönüllü olmak demektir. Kalp herkeste var ama gönül herkeste yok. O yüzden gönlü güzel gençlerimizle ulaşabildiğimiz kadar yüzlerde tebessüm olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.