POLİTİKA - 21 Şubat 2018 Çarşamba 13:51

Cumhurbaşkanlığı'ndan flaş Afrin açıklaması

A
A
A
Cumhurbaşkanlığı'ndan flaş Afrin açıklaması

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Esat rejimi ile PYD-YPG güçleri arısında iddia edildiği gibi bir anlaşmanın söz konusu olmadığını söyleyerek, "Rejim veya başka unsurun bu yönde atacağı adımların mutlaka ciddi sonuçları olacaktır" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, “Bu görüşmeler neticesinde üzerinde mutabık kaldığımız çerçevenin Türk-Amerikan ilişkilerini daha ileri noktaya taşıyacak ve mevcut gerilimi aşacak nitelikte olduğunu teslim ediyoruz. Baştan beri hep söylediğimiz, bunların somut olarak sahada atılacak adımlarla desteklenmesi ve neticelerinin sahada görülmesidir” dedi.

Düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, son günlerde Türkiye ile ABD arasında yapılan üst düzey görüşmelerin Türkiye ile ABD’nin gerilen ilişkilerini düzeltme noktasında önemli bir adım olduğunu, fakat bunun adımlarının sahada görülmesi gerektiğini söyledi.

“Kimyasal hadım denen uygulamalar dahil bütün opsiyonlar değerlendirilecek”
Cinsel istismar konusunda yeni bir sürecin başladığını belirten ve 6 bakandan oluşan komisyonun çalışmalar yürüteceğini söyleyen Kalın, “Bu insanlık dışı tutumu, harekete, suçu ortadan kaldırmak için devlet ve millet olarak bütün imkanlarımızı seferber etme konusunda tam bir kararlılık içindeyiz. Bu bir canilik, cinayet türüdür. Bunun önlenmesi için kimyasal hadım denen uygulamalar dahil bütün opsiyonlar değerlendirilecek ve bunanla ilgili gerekli tedbirler en kısa zamanda alınacaktır. Mevzuatla ilgili yapılacak düzenlemelerin yanı sıra bu konuda toplumsal farkındalığın oluşması, suça giden yolda atılacak adımların suçun önlenmesi açısından önemli” diye konuştu.

“Piyasaların bunları algılama şekli bazen olumsuz etkiler de yapabiliyor”
Zeytin Dalı Harekatı dikkate alındığında Türk ekonomisinin bünyesinin ne kadar güçlü olduğunun ortaya çıktığını belirten Kalın, son 1 yıllık dönemde 1.5 milyon istihdam oluşturmak suretiyle Türkiye’de son yıllarda istihdam alanında önemli bir başarıya imza atıldığının altını çizdi. Afrin harekatı ile eksik, yanlış veya kasıtlı haberlerin piyasalara farklı şekillerde yansıdığını belirten Kalın, “Piyasaların bunları algılama şekli bazen olumsuz etkiler de yapabiliyor. O yüzden bizim çağrımız, bu tür konularla ilgili açıklamaları resmi makamlardan ve nihai açıklamaları esas almak suretiyle takip etmeleridir. Basında çıkan bir takım operasyon, algı haberleri, bir takım spekülasyonlardan ziyade resmi makamların yaptığı açıklamaları esas almak suretiyle bunların ekonomiye nasıl yansıyacağının değerlendirilmesi daha isabetli olacaktır” şeklinde konuştu

“Rejim veya başka unsurun bu yönde atacağı adımların mutlaka ciddi sonuçları olacaktır”
Zeytin Dalı Harekatı’nda etkisiz hale getirilen terörist sayısının bin 780’e ulaştığını belirten Kalın, Esat rejimi ile PYD-YPG güçleri arısında anlaşma imzalandığı, Afrin’e güçler girdiği yönünde bir tamım haberlerin çıktığını belirterek, “Biz başından beri bu haberlerin teyide muhtaç olduğunu ve ihtiyatla yaklaşılması gerektiğini ifade etmiştik. Sahada dün yaşanan hadisenin şöyle bir çerçevede cereyan ettiğini ifade edebiliriz, Halep civarından gelip Afrin’in güney uçlarına, oradan da şehre girmeye çalışan bir grubun, 40-50 araçlık bir konvoyun bir girme teşebbüsünün olduğunu gördük. Fakat bu topçu atışlarımızla hemen püskürtüldü ve bu milis güçler Halep’e doğru çekildiler. İddia edildiği gibi bir anlaşma söz konusu değil. Böyle bir anlaşma olsa bile, ya da başka arayışlar olsa bile, sahada bir takım kirli pazarlıklar olsa bile Türkiye olarak biz Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili planlarımızı aynı kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz. Rejim veya başka unsurun bu yönde atacağı adımların mutlaka ciddi sonuçları olacaktır. Biz Zeytin Dalı Harekatı’nı uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkımız çerçevesinde gerçekleştiriyoruz. Terör örgütüne, PYD-YPG ve iltisaklı diğer gruplara yönelik herhangi bir himaye hareketi o aktörleri doğrudan bu terör örgütü ile aynı safa yerleştirir” ifadelerini kullandı.
Afrin harekatının meşruiyeti ve haklılığı konusunda her gün ortaya çıkan verilerin Türkiye’nin haklılığını teyit ettiğini kaydeden Kalın, harekat öncesinde gelen istihbarat çerçevesinde ve harekatın 5. haftasına girilen bu günlerde ele geçirilen bilgilerin bölgenin yeni bir Kandil yapılmak istendiğini ortaya koyduğunu söyledi. Kalın, “Ele geçirilen tüneller, mevziler, yığınaklar, karargahlar buranın Suriye’nin Afrin bölgesinde bir Kandil haline getirilmesi çabasını çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Dolayısıyla harekatın meşruiyeti açısından da bu yönde yeni verilerin elimize geçtiğini ifade edebilirim. Zaman zaman özellikle batılı müttefiklerimizden gelen ‘bu bir dikkat sapmasıdır, DEAŞ ile mücadeleden başka bir alana kaymadır’ şeklindeki iddiaları biz kabul etmiyoruz. Tam tersine bu Suriye topraklarının bütün terör örgütlerinden temizlenmesi ile ilgili sürecin unsurlarından bir tanesidir” açıklamasında bulundu.

“Bu bir insanlık suçudur”
Esat rejimi tarafından Doğu Guta’da sivillere yönelik yapılan insan hakları ihlallerine ilişkin konuşan Kalın, “Biz bu saldırıları en şiddetli şekilde kınıyoruz. Suriye rejimine bu saldırıları derhal durdurması çağrısında bulunuyoruz. Bu bir insanlık suçudur” dedi.
Doğu Guta’daki masum sivillerin öldürülmesinin kabul edilemeyeceğinin altını çizen Kalın, Türkiye’nin bu yönde diplomatik girişimlerinin devam ettiğini kaydederek, “Rusya ve İran ile Cumhurbaşkanımızın telefon trafiği, ilgili arkadaşlarımızın yoğun görüşmeleri devam ediyor. Özellikle Doğu Guta’daki insani dramın artık sona erdirilmesi ve çatışmasızlık ilkeleri çerçevesinde buraya yeni saldırıların yapılmaması yönündeki gayretlerimiz de önümüzdeki günlerde devam edecek” diye konuştu.

“Bizim beklentimiz Trump yönetiminin Türkiye’nin güvenlik kaygılarını giderecek adımlar atmasıdır”
Amerikalılar ile yapılan üst düzey temaslar neticesinde Türk-Amerikan ilişkilerinin nerede olduğuna dair konuşan Kalın, “Biz bu konuda ihtiyatlı olmakla beraber iyimser bir bakış açısına sahibiz. Bu görüşmeler neticesinde üzerinde mutabık kaldığımız çerçevenin Türk-Amerikan ilişkilerini daha ileri noktaya taşıyacak ve mevcut gerilimi aşacak nitelikte olduğunu teslim ediyoruz. Baştan beri hep söylediğimiz, bunların somut olarak sahada atılacak adımlarla desteklenmesi ve neticelerinin sahada görülmesidir. Gerek ABD’nin YPG-PYD’ye verdiği desteğin sonlandırılması, gerek bu unsurların Menbiç’ten çıkartılıp Fırat’ın doğusuna götürülmesi noktasında beklentilerimiz nettir. Burada Türkiye’nin güvenlik kaygıları ve Suriye’nin toprak bütünlüğü çerçevesinde artık PYD-YPG ile yapılan işbirliğinin sona erdirilmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin Amerika’dan FETÖ noktasında somut ve netice verici bir politika görmediğini belirten Kalın, “Bizim beklentimiz de yine hukuk kuraları çerçevesinde gerekli somut adımların atılmasıdır. Biz bu güne kadar suçluların iadesi anlaşması çerçevesinde olsun, diğer konularda olsun hukukun dışında hiçbir talepte bulunmadık. Zaman zaman bu tür spekülasyonların yapıldığını biliyoruz. Bizim bütün talebimiz hakkında tutuklama bulunan, hakkında davalar bulunan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ama şuanda ABD’de bulunan hem de kaçak statüsünde bulunan kişilerin Türkiye’ye iade edilmeleri ve yargının önüne çıkmalarıdır. Bizim beklentimiz Trump yönetiminin de terör örgütü ile ilgili olarak somut, Türkiye’nin güvenlik kaygılarını giderecek şekilde adımlar atmasıdır” ifadelerini kullandı. 

Derya Yetim
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Denizli OSB’de ‘Örme teknolojisi ve kumaş hataları’ konusu ele alındı DENİZLİ(İHA) – Denizli Organize Sanayi Bölgesi, Tekstil Mühendisleri Odası Denizli Şubesi ve Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Tekstil Mühendisliği işbirliğinde, “Örme Teknolojisi ve Kumaş Hataları” konulu seminer gerçekleştirildi. Denizli Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü (OSB), tekstilin başkenti Denizli’de sektör paydaşları, sanayiciler ve personellerine yönelik önemli bir seminere ev sahipliği yaptı. Tekstil Mühendisleri Odası Denizli Şubesi ve Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Tekstil Mühendisliği işbirliğinde, Denizli OSB Konferans Salonu’nda “Örme Teknolojisi ve Kumaş Hataları” konulu seminer gerçekleştirildi. Seminerde Yuvarlak Örgü Satış Müdürü Mehmet Erdem Aktenk, Teknik Müdürü Atılım Kasapçopur ve Çorap- Triko ve Raşel Örgü Teknik Müdürü Muhittin Kaya konuşmacı olarak yer alırken, seminerin moderatörlüğünü PAÜ Mühendislik Fakültesi Tekstil Mühendisliği Öğretim Üyesi Dr. Ali Serkan Soydan gerçekleştirdi. Yoğun katılımın olduğu seminerde katılımcılara bilgi ve deneyimlerini aktaran konuşmacılar merak edilen soruları da yanıtladı. Ev sahipliği için Denizli OSB yönetimine teşekkür Denizli’nin tekstil alanında önemli bir şehir olduğunu vurgulayan Yuvarlak Örgü Satış Müdürü Mehmet Erdem Aktenk, “Denizli’de tekstil sektöründeki paydaşlarımızla birlikte olabilmek, onlara firmamızın son teknolojilerini sunabilmek ve ortak mesleki bir dil oluşturabilmek adına çok güzel bir fırsat oldu. Bizleri burada ağırlayanlara, ev sahipliği için Denizli OSB Yönetimine çok teşekkür ederiz.” diye konuştu. Etkinliğin moderatörlüğünü yapan PAÜ Mühendislik Fakültesi Tekstil Mühendisliği Öğretim Üyesi Dr. Ali Serkan Soydan, “Etkinliğimizi Tekstil Mühendisleri Odası Denizli Şubesi ile ortaklaşa düzenledik. Ev sahipliğimizi yapan Denizli OSB Yönetim Kurulumuza çok teşekkür ederiz.” dedi. “Düzenlediğimiz etkinliklere hız kesmeden devam edeceğiz” Denizli OSB Yönetim Kurulu Başkanı M. Abdülkadir Uslu ise bölge müdürlüğü olarak ev sahipliği yaptıkları etkinliklere katılım sağlayan herkese teşekkür ederek, “Denizli’deki sivil toplum kuruluşlarımız ve Pamukkale Üniversitesi ile işbirliğinde pek çok etkinliğe imza atıyoruz. Sanayicilerimize yarar sağlayacak, kentimizin gelişiminde taş üstüne bir taş daha koyacak her türlü eğitim, seminer, panel vb. etkinliklerde yer almak ve ev sahipliği yapmak bizim için bir mutluluktur. Düzenlediğimiz etkinliklere hız kesmeden devam edeceğiz.” diye konuştu.
Erzurum Moleküler Biyoloji ve Genetik öğrenci kongresinin ilki ETÜ’de gerçekleştirildi Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) ev sahipliğinde I. Ulusal Moleküler Biyoloji ve Genetik Öğrenci Kongresi düzenlendi. Moleküler Biyoloji ve Genetik alanındaki güncel gelişmeleri konuşmak ve Türkiye’nin her bölgesinden akademisyenler ile öğrencileri bir araya getirmek amacıyla birincisi düzenlenen Ulusal Moleküler Biyoloji ve Genetik Öğrenci Kongresi’nin açılışına ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ali Fatih Yetim, Prof. Dr. Ceren Sultan Elmalı, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Programın açılışında konuşan ETÜ Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Kara, moleküler biyoloji ve genetiğin modern bilimde önemli bir role sahip olduğunu ifade ederek, kongrenin öğrencilerin kariyer gelişimine önemli katkılar sunacağını dile getirdi. Prof. Dr. Kara’nın ardından konuşan Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit İncekara, ETÜ Fen Fakültesinde eğitim kalitesinin ortalamanın oldukça üzerinde olduğuna dikkat çekerek, kısa zamanda önemli bir mesafe kaydettiklerini ve birçok yenilikçi uygulamayı hayata geçirdiklerini belirtti. Konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkan Rektör Çakmak ise öğrenci kongrelerini çok önemsediklerini söyleyerek: “Değerli arkadaşlar bu ve benzeri organizasyonlara katılımınız sizlere ilerleyen süreçlerde çok önemli kazanımlar sağlayacaktır. Kongre, sempozyum ve çalıştay gibi programlara katılımınız sizlerin aynı zamanda ortak çalışma kültürünü çok önemsediğiniz anlamına da geliyor. Nitekim iş hayatına adım atarken derslerde elde ettiğiniz başarıların yanı sıra bu ve benzeri programlara katılımınız size referans olacak. Eğitim öğretim hayatınız boyunca kendinizi geliştirmek için neler yaptığınız sorusu her zaman karşınıza çıkacak. ETÜ olarak Ulusal Moleküler Biyoloji ve Genetik Öğrenci Kongresi’nin birincisini yaparak bir geleneği başlattık. İnanıyorum ki önümüzdeki yıllarda bu kongrenin devamı da gelecek. Bu vesileyle kongremizin düzenlenmesinde emeği geçen öğrencilerimize ve hocalarımıza teşekkür ediyor ve başarılar diliyorum” diye konuştu Türkiye genelinden 13 üniversiteden 400’e yakın öğrencinin katıldığı kongrede çok sayıda poster ve sözlü sunumun yapılırken Bitki ve İnsan Çalışmalarında Bor, Nörodejeneratif Hastalıklar, Protein Mühendisliği ve Kanser Çalışmalarında hedef moleküllerin Tespiti ve Aday İnhibitörlerin Sentezi konuları ele alındı.
Ankara Bakan Uraloğlu: “Turistik Diyarbakır Ekspresi, kültürel değerler ile doğa harikası manzaralarıyla kültürel iletişimi de güçlendirecek" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, seferlerine yeni başlayan Turistik Diyarbakır Ekspresi’ne ilişkin, “Güzergah boyunca buralardaki tarihi ve kültürel değerler ile doğa harikası manzaraları görme imkanı sunarak kültürel iletişimi de güçlendirecek” dedi. Bin 51 kilometre hat uzunluğunda Ankara-Diyarbakır güzergahında işletilecek olan 180 kişi kapasiteli Ankara-Diyarbakır-Ankara Turistik Treni, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun da katıldığı trenle seferine başladı. Ankara Tren Garı’nda gerçekleştirilen uğurlama töreninde konuşan Uraloğlu, trenin Ankara-Diyarbakır seferinde Malatya’da 3 saat, Diyarbakır-Ankara seferinde ise Elazığ’da 4 saat, Kayseri’de ise 3 saat turizm amaçlı duracağını belirterek, “Hiç şüphesiz Turistik Diyarbakır Ekspresi, uzun süre durarak gezme imkanı sağlayacağı Malatya ve Yolçatı destinasyonları başta olmak üzere bölge ekonomisine de katkıda bulunacak. Güzergah boyunca buralardaki tarihi ve kültürel değerler ile doğa harikası manzaraları görme imkanı sunarak kültürel iletişimi de güçlendirecek. Hayırlı olsun” ifadelerini kullandı. “Yurt içinde yeni rotalarda işletilebilecek turizm amaçlı trenlerin sefere konulması ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor” Seyahat severler için sadece yurt içinde değil, yurt dışında da tren rotaları olduğunu kaydeden Uraloğlu, “İstanbul-Sofya Treniyle Avrupa’ya ulaşmak da hem ekonomik hem de çok konforlu. Aslında turistik trenler hem vatandaşlarımıza hem de yurt dışından ülkemize gelen konuklarımıza, demiryollarımızın yeni yüzü ve vizyonuyla, dahası Türkiye’nin yeni yüzü ve vizyonuyla örtüşen bir etkinlik sunmaktadır. Ayrıca yurt içinde yeni rotalarda işletilebilecek turizm amaçlı trenlerin sefere konulması ile ilgili başta Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği, sivil toplum kuruluşları ve ilgili kurumlarla çalışmalarımız da devam ediyor” diye konuştu. “22 yıl içinde demiryollarına 57 milyar dolar yatırım gerçekleştirdik” Uraloğlu, 22 yıl içinde demiryollarına 57 milyar dolar yatırım gerçekleştirdiklerine dikkati çekerek, sözlerine şöyle devam etti: “Tarihi İpek Yolunun canlandırılmasını amaçlayan ‘Tek Yol Tek Kuşak’ girişiminin en önemli halkasını oluşturan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’nı inşa ettik. Bu projeyle birlikte Asya ile Avrupa kıtaları arasında kesintisiz demiryolu ulaşımı mümkün hale getiren Marmaray ile Londra’dan Pekin’e kadar en güvenli, kısa ve ekonomik uluslararası demiryolu koridorunu oluşturduk. 2002’de devraldığımız 10 bin 948 kilometre olan demiryolu uzunluğumuza; 2023 yılı itibarıyla, 2 bin 251 kilometresi YHT ve Hızlı tren hattı olmak üzere yaklaşık 3 bin kilometre demiryolu ekledik. Demiryolu ağımızı 13 bin 919 kilometreye yükselttik. Ülkemizi, Yüksek Hızlı Tren işletmeciliği ile tanıştırdık ve Avrupa’da 6. dünyada 8. hızlı tren işletmecisi yaptık.” Yüksek Hızlı trenler ile bugüne kadar 85 milyon yolcu taşıdıklarını dile getiren Uraloğlu, bu yükselen trendi daha da yukarıya taşıyacaklarını sözlerine ekledi.