POLİTİKA - 10 Ekim 2015 Cumartesi 04:03

Davutoğlu: 'Basın özgürlüğünün sağlanması...'

A
A
A
Davutoğlu: 'Basın özgürlüğünün sağlanması...'

Özel bir televizyon kanalına konuk olan Başbakan Ahmet Davutoğlu, 'Basın özgürlüğünün hakaret etmeden, tehdit etmeden, başkalarının kişilik hukukunu yok etmeden mutlak anlamda sağlanması bizim temel hedefimizdir' dedi.

28 Şubat’ın medya mantığının bugün de basın üzerinde görülüp görülmediğiyle ilgili soruya Başbakan Davutoğlu, “Bugün 28 Şubat’takine benzer şekilde medya üzerinde brifing vererek onu yönlendiren silahlı kuvvetler yok. Son 12 yılın en önemli başarılarından bir tanesi, sivil asker ilişkilerinin demokratik bir niteliğe dönüşmesi. Milli Güvenlik Kurulu’nun oturma düzenine bakınız, ben Dışişleri Bakanı olduğum döneme kadar devam etti, bir de şimdi bakınız. Sivil ve askeri ilişkileri daha sağlıklı zemine oturdu. 28 Şubat’ta medyanın postmodern darbeye verdiği destek asker ile medya arasındaki eskiden beri süregelen ilişkilere bağlıydı. 12 Eylül’de de böyle bir destek verildi. Ama şimdi böyle bir durumdan bahsedemeyiz. Medya üzerinden siyaseti dizayn etme teşebbüsü bağlamında soruyorsanız o hep oldu, oluyor. Son dönemde Cumhurbaşkanımıza, bize, AK Parti’ye yönelik kampanyaların oluş sebebine bakıldığında bu sefer bu ilişki askeri bürokrasisi ile medya ilişki olma mahiyetinde değil, dışarıda ve içeride siyaseti oy tercihleri ve milli irade dışında şekillendirmek isteyen çevreler tarafından yürütülen bir başka network doğdu. Bunun Türkiye’deki demokratik işleyişle bir alakası yok. Basın özgürlüğü konusunda herkesin dürüst olması lazım” dedi.

“BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN HAKARET ETMEDEN, TEHDİT ETMEDEN, BAŞKALARININ KİŞİLİK HUKUKUNU YOK ETMEDEN MUTLAK ANLAMDA SAĞLANMASI BİZİM TEMEL HEDEFİMİZDİR”

28 Şubat’ta köşe yazarlığı yaptığını hatırlatan Davutoğlu, konu hakkındaki düşüncelerine şöyle devam etti:
“ Bir gün öylesine üzülmüş ve öfkelenmiştim ki bir açıklamaya. O dönem kesintisiz eğitimi savunanlara dönük gelen tepkiler sebebiyle 5+3 meselesinden imam hatiplerin kapatılması meselesinden. O dönemin Başbakanı eleştirenleri ‘Bunlar mağaralardan beslenen yarasalar’demişti. Onun üzerine bir yazı yazmıştım. Biz müslümanlar mağaraları da yarasaları da severiz diye. Yarasaları severiz çünkü Allah’ın yarattığı her şeyde güzellikler buluruz. Mağaralara hürmet ederiz çünkü insanlığı aydınlatan vahiy ve birçok temel düşünce Hira Mağarası’nda vahiy geldi. Ertesi gün üniversiteye gelen dekan, rektör bir yazı üzerine aman dikkat edelim dediler. O zaman boş bir istifa mektubu vermiştim. Ben düşündüğümü söylemekten korktuğum anda bilim adamlığı yapamam diye. Hepimiz bundan etkilendik. Türkiye’de eğer demokratik ortam sağlayacaksak herkesin düşünce, fikir, basın özgürlüğüne aynı ölçüde saygı duyulması ve bu konuda da bazı temel kriterleri yerleştirmesi lazım. Bu anlamda basın özgürlüğünün hakaret etmeden, tehdit etmeden, başkalarının kişilik hukukunu yok etmeden mutlak anlamda sağlanması bizim temel hedefimizdir. Zaten beyannamemizde de bunu söyledik. Medya özgürlüğünden bahsettikten sonra bu özgürlüğü sınırlayıcı tutumlar takınmak bu doğru bir şey değil.”

ŞİKE DAVASI

Fenerbahçe Spor Kulübü ve yöneticileri hakkında görülen ve tüm sanıkların beraat ettiği “Şike Davası” ile ilgili soruya Davutoğlu, “Dışarıdan hukuka bir müdahale edildiği varsayımı ve iddiasına üzerine görülen davaya, bu hüküm son bir nokta koydu. Eğer yanlış bir şey varsa da sistem içinde aksayan hususlar varsa da bunu da yine sistemin kendisi içinde ve bütün aktörleri tarafından doğru bir eksene oturtulması lazım. Şikeyi Türk sporuna bulaştırmamak lazım. Spor etik değerlerin en keskin şekilde uygulanması gereken bir alan” şeklinde yanıt verdi.

ORHAN ONUR GEMİCİ 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul TOGG’un yeni SUV modelinin ismi belli oldu: T8X Türkiye’nin otomobili TOGG’un yeni SUV modelinin ismi belli oldu. TOGG CEO’su Gürcan Karakaş, sedan modelinin ardından yeni B-SUV modeli T8X için çalışmaların başladığını söyledi. Türkiye Gazetesi’nin haberine göre, Karakaş, 2021 yılı Mayıs ayında TOGG Europe GmbH’yı kurduklarını hatırlatarak, “2024 sonu itibarıyla Avrupa’da yavaş yavaş yer almak üzere faaliyetlerimize devam ediyoruz. T10X’in Avrupa’daki ön satışlarına bu sene sonunda başlayıp, 2025 takviminde teslimata başlamak hedefindeyiz. Yurt dışı stratejimiz pazar dinamiklerine uygun şekilde güncelleniyor. İskandinav ülkelerinden başlamak niyetindeydik. Bu planımızı güncelledik. Çünkü sektör çok hızlı gelişiyor ve Çinli markalar çok hızlı bir şekilde her yere yayılıyor. Dolayısıyla özellikle Avrupa’nın en büyük pazarı olan Almanya, Fransa, İtalya üçgeni tamamıyla dolmadan biz daha yolun başındayken o pazarlarda var olma kararı aldık” dedi. 2023 hedefi 18 saatte satıldı Karakaş, ilk modeli satışa sunduklarında rekor bir talep gördüklerini ifade ederek, “18 saatte 2023 yılındaki üretmeyi planladığımız bütün araçları sattık. İlk 8 saatte 2022 yılında satılan tüm elektrikli otomobillerin sayısından daha fazlasını satıldı. Siparişlerin yüzde 80’den fazlası en donanımlı versiyon için geldi ve biz 2023 Nisan ayından yılın sonuna dek ilk 20 binin teslimatını yaptık. Dünyada, Avrupa’da, Amerika’da, Çinli şirketler arasında, ilk üretim yılında 20 bin adet üretmiş ve satmış başka bir şirket bildiğimiz kadarıyla yok. O açıdan hem ülkemiz için hem de hepimiz için iyi bir başarı, iyi bir başlangıç daha doğrusu. Bundan sonra da arkasını getirmek için de gece gündüz çalışıyoruz” diye konuştu. Karakaş, açıklamasında, bu başarının yeni modellerle devam edeceğini belirterek ikinci ve üçüncü modeller hakkında ön bilgi verdi. Ocak ayında T10F’yi sergilediklerini dile getiren Karakaş, “Sergilemeden bir sene önce bu modelin çalışmalarını yaptık. Şimdi aynı şekilde T10F’nin sonrasının da çalışmalarını yapıyoruz. Şimdi sırada B segmentindeki SUV modelimizin çalışması var. Seneye bu vakitler T10F’nin satışları başladıktan bir müddet sonra da T8X’i de göstermeye hazır hâle gelebiliriz” ifadelerini kullandı.
Bayburt Sağlık çalışanları ’Kırım-Kongo Kanamalı Ateş’ hastalığına karşı vatandaşları bilgilendirdi Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi enfeksiyonuna karşı Bayburt Devlet Hastanesi girişinde stant açılarak, vatandaşlar konuyla alakalı bilgilendirildi. Hastalığın belirtilerinden ve tedavisinden bahseden sağlık personelleri broşürler dağıtarak, hasta ve hasta yakınlarına bilgilendirme faaliyetinde bulundular. Keneler tarafından taşınan ve keneyle temas halinde vücutta ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal gibi belirti gösteren, müdahale edilmediği takdirde ölümlere neden olabilen bir tür enfeksiyon hastalığı olan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi(KKKA) enfeksiyonuna farkındalık oluşturmak için Bayburt Devlet Hastanesi poliklinik girişinde stant açıldı. Hasta ve hasta yakınlarına broşür dağıtılarak konu hakkında bilgilendirme yapıldı. KKKA enfeksiyonundan korunmak için yapılması gerekenleri hastaneye başvuran vatandaşlara anlatan sağlıkçılar tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi yerlerde vücudu kapatacak şekilde giyilmesi gerektiğini hatırlattılar. Vücuda tutunan kenelerin kesinlikle çıplak el ile koparılmaması, tutunduğu yerden çıkarılmadan hemen sağlık kuruluşuna başvurması gerektiğini söyleyen sağlık personelleri, olası belirtilerden bahsettiler. ’Keneyi hafife almayın, tedbiri elden bırakmayın’ hatırlatmalarıyla sık sık uyarılarda bulunan sağlık çalışanları vatandaşların sorularını da yanıtlamayı ihmal etmediler.
Erzurum Başkan Sekmen ve Rektör Çakmak, Üniversite sanayi iş birliği için buluştu Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ve Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, üniversite sanayi iş birlikleri kapsamında fikir alışverişinde bulunmak amacıyla bir araya geldi. Erzurum’da kurulması planlanan ileri teknoloji fabrikalar için istişarede bulunmak üzere ETÜ’yü ziyaret eden Başkan Sekmen ve Rektör Çakmak, bölge ve ülke ekonomisine katkıda bulunmak için yüksek katma değerli ileri üretim teknolojileri ve nanoteknoloji tabanlı aygıtların yer aldığı ETÜ Yüksek Teknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde (YÜTAM) incelemelerde bulundu. Fotonik teknolojilerin ve güneş pillerin üretimi için kullanılan 1000 sınıfı temiz odalar hakkında Başkan Sekmen’e bilgi veren Rektör Çakmak daha sonra konuğuna Eklemeli Üretim Laboratuvarlarını gezdirerek burada lazer ergitme cihazıyla üretimi yapılan materyalleri tanıttı. Erzurum’un ikliminin mikro ve nano boyuttaki fotonik aygıtların üretilmesi için son derece uygun olduğunu ifade eden Rektör Çakmak: “YÜTAM’da son derece gelişmiş alt yapı ve laboratuvar imkanlarımız bulunuyor. Burada bilimsel araştırmaların yanı sıra üretimini yaptığımız çeşitli malzemeler var. Önümüzdeki süreçte Ar Ge’sinin üniversitemizde üretiminin ise şehrimizde yapıldığı ileri teknoloji fabrikaların kurulması bizleri ziyadesiyle memnun edecek. ETÜ olarak ülkemize değer katan yerli ve milli teknolojilerin bir parçası olmak için çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Bu merkez milletimizin ve devletimizin parasıyla kuruldu. Bu bilinçle kapılarımızı tüm paydaşlarımıza sonuna kadar açmış bulunuyoruz. Şehrimizde kısa sürede ileri teknoloji fabrikaların kurulması için iş birliğine her daim hazır olduğumuzu belirterek EBB Başkanımız Sayın Mehmet Sekmen’e girişimlerinden ötürü teşekkür ediyorum. Misafirperverliğinden ötürü Rektör Çakmak’a teşekkür eden Başkan Sekmen ise ETÜ’nün Erzurum ve bölgesi için çok önemli bir değer olduğunu belirterek: “YÜTAM’da yapılan çalışmalar ve sahip olduğu imkanlar şehrimiz ve ülkemiz için son derece kıymetli. Rektör hocamız bizlere çok değerli bilgiler verdi. Kendisine ve ekibine bir kez daha teşekkür ediyor ve çalışmalarında başarılar diliyorum” diye konuştu.