POLİTİKA - 30 Ekim 2015 Cuma 02:59

Davutoğlu: 'Beni tekrar bu partilere muhtaç etmeyin'

A
A
A
Davutoğlu: 'Beni tekrar bu partilere muhtaç etmeyin'

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 'Bu seçimde tek soru, 'AK Parti tek başına iktidar olacak mı olmayacak mı?' Neredeyse bu anlamda referandumvari bir seçime gidiyoruz. Oylar buna göre kullanılacak. Ben halka, ‘Beni onlara muhtaç etmeyin’ derken, koalisyonlara muhtaç etmeyin diyorum' dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, NTV ekranlarında yayınlanan bir programın canlı yayın konuğu oldu. Davutoğlu, 29 Ekim Cumhuriyet’in kuruluşunun 92. yıldönümünde, eski TBMM binasının karşısında bulunan Ankara Palas’ta, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Koza-İpek Grubu’na ilişkin kayyum atanmasıyla ilgili açıklama yapan Davutoğlu, “Herhangi bir şekilde sanki yargıya müdahale ediliyormuş gibi eleştirilirse ve bütün bedel yürütmeye ödetilirse, yargının aldığı kararlar her zaman tartışma konusu yapılır. Bu süreç, tamamıyla hukuki bir süreçtir. Bizim tarafımızdan herhangi bir müdahale söz konusu olmamıştır. Eğer ben Başbakan olarak seçime giderken, böyle bir hukuki sürecin sonuçları itibariyle müdahale edilme gibi bir durum olsaydı, herhalde zamanlamayı başka türlü düşünebilirdim ama böyle bir müdahale söz konusu değil. Hukuki süreç kendi doğası içerisinde seyir ediyor. Herkes bu hukuki sürece saygı göstermek durumundadır. İtiraz varsa, itiraz yolları da hukuk içerisinde gösterilmiş. Artık bizim hukuk sistemi üzerinde bir tartışma ortamından süratle çıkmamız lazım. Daha önce birçok hukuki dava üst mahkemelere götürüldü, tartışıldı, konuşuldu, başka gelişmeler de oldu ama başkalarına söz konusu olduğunda ses çıkarmayanlar, birden kendilerine bu tür hukuki sonuçlar doğuran kararlar alındığında feryat etmeleri de doğru değil. Vaktinde bu çevrelerin nasıl hukuk ihlalleri yaptığını ve oralardan nerelere gelindiğini hepimiz biliyoruz” diye konuştu.

“HESAP VEREBİLİR KONUMDA OLDUĞUMUZU BİLMEMİZ LAZIM”

Basın özgürlüğü konusunda yöneltilen eleştirilere cevap veren Davutoğlu, her meslek grubunun hukuk kurallarına uyması gerektiğini belirterek, “Yargının her kararını bulunduğunuz yerden değerlendirmeye başlarsanız, sanki bazı meslek grupları dokunulmaz gibi idrak edilirse bu doğru değil. Tabi ki Türkiye’de basın özgürlüğü var, buna mutlak saygı göstermek gerekir. Ben herhangi bir şekilde basın özgürlüğü üzerinde tartışma yapılmasını bile doğru görmem. Ben de 90’lı yıllarda köşe yazarlığı yaptım. O günlerde yazdığım yazılar dolayısıyla, 28 Şubat sürecinde karşılaştığım zorlukları hepimiz biliyoruz. Ama gazeteciler de, işadamları da, siyasetçiler de, hepimiz hesap verebilir konumda olduğumuzu bilmemiz lazım. Hukuk dışı bir durum varsa, meslek grubunun mahiyetine bakmaksızın hukuki işleme muhatap olması lazım. Tamamıyla meseleyi yargı ve hukuk sistemi içerisinde değerlendirmekte fayda var. Siyasi olarak yapılacak her spekülasyon bu davanın özüne de Türkiye’deki sisteme de zarar verir” ifadelerini kullandı.

“TOPLUMUN HER KESİMİNE NEREDEYSE VİRÜS GİBİ SİRAYET ETMİŞ BİR YAPIDAN BAHSEDİYORUZ”

Kayyumların atanma yöntemleriyle ve isimleriyle hükümetin herhangi bir ilgisinin bulunmadığını dile getiren Davutoğlu, şunları ifade etti:

“Ben AK Parti Genel Başkanı’yım. Bu kayyumların atanma yöntemi itibariyle ve kimlikleri itibariyle, ne herhangi bir müdahalemiz söz konusu oldu, ne de onların kimlikleri bizim için önem taşıdı. Bu tamamen hukuk içerisinde verilen bir karar. Bu anlamda herhangi bir eleştiri varsa bu da tartışılabilir. Mahkemenin aldığı bir kararı uygulama esnasında sanki onu bir kahramanlık gösterisi gibi bir provokasyon haline dönüştürmek doğru değil. Varsa itirazlar, bu itirazlar kendi doğası içerisinde yapılır.
Paralel yapı hususuna gelince; zaten bütün problem buradan kaynaklanıyor. Bu yapı, yargıyı geçmişte öylesine hoyratça kullandı ki, yargı üzerinden sıradan vatandaşlarımızın hakkını, hukukunu o kadar ihlal etti ki, yargıyla bürokrasinin bir kesiminin yani polis ile yargı kesiminin bir araya gelmesi suretiyle öylesine baskılar oluşturuldu ki… Toplumun her kesimine neredeyse virüs gibi sirayet etmiş bir yapıdan bahsediyoruz. Bu yapı, hesap vermeden hükmetmeye kalktı. Biz hesap veriyoruz. Ben bugün Diyarbakır’daydım, halkın önüne çıkıyorum hesap veriyorum. Yarın Konya’dayım, ertesi gün Ankara’da, sonra da 1 Kasım seçimlerine gideceğiz. Herkes bana istediği şeyi sorabilir. Siyaseten de hukuken de her an hesap verme konumundayım. Bu yapının yöntemi, aynen 27 Mayıs İhtilali’nde olduğu gibi, hesap sorulamaz milli birlik komitesi gibi, hesap verme makamında olmayan ve sistemin tamamıyla dışında olan isimleri ‘imam’ diye adlandırılan, dışarıdan bürokrasi yöneterek, siyaseti de bürokrasiye mahkum kılarak, her türlü şantaj yöntemini de deneyerek ülkede hükmetmeye kalktı. Basın yayın da bunun için yoğun bir şekilde kullanıldı, finans kaynakları da kullanıldı. Ortada çok masum bir basın faaliyeti, bunun üzerine masum bir finans faaliyeti varmış da bunun üzerine gidiliyormuş gibi bir kanaat varsa, bu kanaat de doğru değil. Bütün bu dosyaların tekamül ettiği yer yargıdır. Bunu hukuki bir süreç olarak değerlendirmek gerekir.”

“BENİ TEKRAR BU PARTİLERE MUHTAÇ ETMEYİN”

“ Hepimiz tek başına iktidar olmak isteriz. Maalesef şuanda bu konuda tek iddia sahibi olan biziz” diyen Davutoğlu, “Gerçek anlamda bir siyasi rekabet oluşacak kadar bir alternatifimiz yok. AK Parti’nin nihayet performansı bu seçimin ana sorusudur. Geçen seçimin ana sorusu, HDP’nin barajı geçip geçmeyeceği sorusuydu. Bu seçimlerde CHP’nin ne alacağı belli, Türkiye’deki siyasetin kaderini değiştirecek bir rolü yok. MHP’nin aynı şekilde, HDP’nin de öyle. Bu seçimde tek soru; AK Parti tek başına iktidar olacak mı olmayacak mı? Neredeyse bu anlamda referandumvari bir seçime gidiyoruz. Oylar buna göre kullanılacak. Ben halka, ‘Beni onlara muhtaç etmeyin’ derken, koalisyonlara muhtaç etmeyin diyorum. Evet liderlere de diyorum; çünkü acı tecrübelerimiz oldu” değerlendirmelerinde bulundu.

7 Haziran gecesi halka verdiği bütün sözleri tuttuğunu belirten Davutoğlu, “7 Haziran gecesi ben çıktım, ve halka 3 söz verdim. 1; ‘Sizin mesajınızı aldım, gerekirse özeleştiri yapacağız, sizin istediğinizi yapacağız.’ 2; ‘Bu mesajın bir unsuru da, bize koalisyon kurun diyorsunuz. Bunun için herkese açık olacağız. 3; ‘Bir an dahi ülkeyi yönetimsiz bırakmayacağız.’ Bu üç sözün de gereğini yaptım. Partimizde özeleştiri mekanizmaları dahi her şeyi çalıştırdım. Bütün liderlere açık davrandım. Artık bir blok var. Bütün senaryo AK Parti’yi dışlamaya dayalı. Bahçeli zaten bütün denklemin dışına çıkardı kendisini. HDP de ‘AK Parti ile olmaz’ dedi. Biz dedik, ‘hepsiyle görüşürüz.’ Hepsiyle görüştüm. Ağır hakaretler yapmış olmalarına rağmen, HDP’yle koalisyon imkansız olmasına rağmen görüştüm; çünkü bu Demirtaş’a duyduğum saygıdan veya onların doğru adım atacağından değil, oraya oy veren vatandaşlarıma duyduğum saygıdan. Demirtaş ve o zihniyettekiler, Kandil’den, HDP’li bazı unsurlar Türkiye’den ayaklanma çağrısı yaptılar. Bir muhatap olma niteliğini zaten kaybettiler” şeklinde konuştu.

ONUR EMRE DURAK 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Market alışverişine geldi, tartışmayı ayırırken hayatını kaybetti Bursa’da dün akşam saatlerinde markette yaşanan cinayetin sebebi şoke etti. Yaşanan tartışmayı ayıran 62 yaşındaki kişi kalbinden bıçaklanması sonra hayatını kaybetti. Şüpheli Bursa’dan otobüse binerek İstanbul’a kaçarken Bursa polisi şüpheliyi yakalayarak geri getirdi. Olay, dün akşam 20.30 sıralarında merkez Yıldırım ilçesi Davutkadı Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, markette çalışan kişi, Ö.Z.’ye (41) "hırsızlık yapıyorsun" dedi. Bunun üzerine markette çalışan kişi ile Ö.Z. arasında tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede büyürken araya Ramazan Yılmaz (62) girdi. Olayla ilgisi olmayan Yılmaz, tarafları ayırırken Ö.Z.’nin yanında bulunduğu bıçak ile kalbinden bıçaklanarak ağır yaralandı. Çevredeki vatandaşların ihbarı ile adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralı, olay yerinde sağlık ekiplerince yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan Yılmaz, doktorların tüm müdahalesine rağmen hayatını kaybetti. Otobüsle İstanbul’a kaçtı, Bursa polisi yakalayarak geri getirdi Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatan Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı Cinayet Büro Amirliği ekipleri şüpheli Ö.Z.’nin otobüs ile İstanbul’a gittiğini tespit etti. Yapılan çalışmalarda şüpheli Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından İstanbul’da kıskıvrak yakalanarak Bursa’ya getirildi. Şüphelinin emniyetteki işlemleri sürüyor.
Ankara Keçiören Belediye Başkanı Özarslan: “Ant olsun bütün milli bayramlarımızı aynı coşkuyla kutlayacağız” Keçiören Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında ilçeyi Türk Bayraklarıyla donatarak minikler için çeşitli etkinlikler düzenledi. Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan, “Ant olsun bütün milli bayramlarımızı aynı coşkuyla kutlayacağız” Hafta sonundan itibaren Keçiören’de başlayan 23 Nisan kutlamaları çerçevesinde ilçede bulunan caddeler, meydanlar ve belediye önü Türk Bayrakları ile donatıldı. Etkinliğin son gününde ise Kalaba Kent Meydanı’nda bir araya gelen minikler gönüllerince eğlendi. Çocuk bayramı kapsamında; kum boyama, ebru sanatı, akıl oyunları ve uçurtma etkinliği atölyeleri kurulurken minikler için bando gösterisi, çocuk oyun alanları ve Azeri dans gösterisi etkinlikleri düzenlendi. Etkinlik kapsamında Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan ‘Woswos’ araçlarla ilçede konvoy yaptı. “Ant olsun bütün milli bayramlarımızı aynı coşkuyla kutlayacağız” Burada konuşan Keçiören Belediye Başkanı Özarslan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın sadece Türkiye’de değil tüm dünyadaki çocukların bayramı olduğunu dile getirdi. Özarslan, Keçiörenlilerlerle birlikte 3 gündür 23 Nisan’ı sevincini yerine getirmek için çalıştıklarını ifade ederek, “Çocuklarımızla ve halkımızla bir bütünlük içerisinde senelerdir özlemini duyduğumuz bir bayramı Keçiören’de hep birlikte halkımızda kucaklayarak kutluyoruz. Bunda önemli olan şu, Atatürk sevgisini, bayrak sevgisini ve vatanına millete olan sadakatimizi gelecek nesillerimize göstermemizdir. Bu noktada da halkımızın hepsi inanılmaz derece teveccüh ediyor çocuklarıyla birlikte. Alanı görüyorsunuz işte meydan işte bayraklar, işte Atatürk’ümüz, işte Türk bayraklarımız, işte halkımız bir arada. 23 Nisan 1920’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları bizlere bu vatanı bırakmış, bu günlere getirmişse bizlere de ant olsun bütün milli bayramlarımızı aynı coşkuyla kutlayacağız. Gençlerimize gelecek nesillerimize sahip olacağız. Onlara Atatürk’ün emanet ettiği bu vatanda yaşamanın ne kadar aziz Türk milleti için kıymetli olduğunu ve onun bıraktığı ilke ve inkılaplarının çok değerli olduğunu ve Cumhuriyete sahip olmanın ne kadar önemli olduğunu anlatmaya devam edeceğiz. Bütün Türkiye’mizin 23 Nisan kutlu olsun diyorum” ifadelerini kullandı. “Böyle bir fırsat verildiği için çok mutluyum” Etkinlik alanında gönlünce vakit geçirerek dünya üzerindeki tek çocuk bayramını kutlayan 10 yaşındaki Eril Çelikyıldız, “Bugün 23 Nisan olduğu için ben çok mutluyum. Bugün 23 Nisan diye buraya gelelim dedik. Bugün burada kek ve balon aldım ve alanı gezdim” dedi. 10 yaşındaki miniğin velisi Gülseren Çelikyıldız ise “Öncelikle bize böyle bir fırsat verildiği için çok mutluyum. Çocuklarımıza böyle güzel bir bayram armağan edildiği için Atatürk’e sonsuz sevgi ve saygılarımı sunuyorum” şeklinde konuştu. “Çok mutluyum iyi ki bayram var” 7 yaşındaki Hiranur Atatürk’ün çocuklara 23 Nisan’ı armağan ettiğini dile getirerek, “Buraya geldiğim için çok mutluyum. Bol bol oynamak istiyorum. Bugün dans edeceğiz, oyun oynayacağız çığlık atacağız her şeyi yapacağız” diyerek sevincini paylaştı. 9 yaşındaki Aktuğ Ege bayramın çok güzel olduğunu söyleyerek, “Oyun oynamak dans etmek istiyorum. Burası çok güzel. Atatürk olmasaydı 23 Nisan olmazdı. Çok mutluyum iyi ki bayram var” ifadelerine yer verdi. “Gelecek nesilleri en iyi şekilde eğitmemiz gerekiyor” Minik Aktuğ Ege’nin velisi Derya Takar, ise “Ben daha önce böyle görmemiştim. Sevgili belediye başkanımıza ayrıca çok teşekkür ediyorum. Böyle güzel bir işte eğlence düzenlediği için hem çocuklarımız çok mutlu oldu hem biz. 23 Nisan Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği bir bayram. Gelecek nesilleri en iyi şekilde eğitmemiz gerekiyor” diye konuştu.
İzmir Çocuklar bu dönerciden mutlu döndü İzmir’de döner ustası Emre Koca, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla gün boyu ücretsiz döner dağıttı. Yaklaşık 700 çocuğa bayram dolayısıyla döner ikram eden Koca, çocukların bayramını kutladı. İzmir’in Konak ilçesinde yaklaşık 30 yıldır döner işi yapan Emre Koca (48), 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda çocukları unutmadı. İşletmede bugün çocuklara ücretsiz ikram edilmek üzere 45 kilogram döner takıldı. Hazırlanan dönerler yaklaşık 700 çocuğa ikram edildi. Çocuklar hem karnını doyurdu hem de çalan müziklerle eğlencenin tadını çıkardı. “Çocuklar bizim geleceğimiz” Çocukları döner yemeye çağıran döner Ustası Emre Koca, “Bugün 23 Nisan Çocuk Bayramı. Bütün çocuklar döner, ayran, bayrak hediyemizdir. Çıkın gelin. Çocukları seviyoruz, onlar bizim geleceğimiz, her şeyimiz. Biz ustamızdan böyle gördük, onu devam ettirmeye çalışıyoruz” ifadelerine yer verdi. Hem 23 Nisan’da hem de 29 Ekim’de ikramda bulunuyorlar Dönerci çalışanı Faruk Güzelcan da her 23 Nisan’da ikram döner verdiklerini kaydetti. Ayrıca 29 Ekim’de de ikramlarda bulunduklarının altını çizen Güzelcan, “Her yerden çocuklar geliyor. 5 yıldır bu geleneği sürdürüyoruz. İnşallah daha uzun seneler de devam ettireceğiz” diye konuştu. Ailesiyle birlikte döner yemeye geldiğini belirten Ünal Berk ise şunları söyledi: “Çok güzel bir gün. Atatürk bugünü bize armağan etti. Herkese bedava döner ve ayran veriyorlar. Ben de yemeye geldim.” Döner ustası Emre Koca’nın kızı 11 yaşındaki Eylül Koca, 23 Nisan’da çocuklara bedava döner dağıttıklarını belirterek tüm çocukları dükkanlarına ücretsiz döner yemeye davet etti.