POLİTİKA - 23 Mayıs 2015 Cumartesi 17:42

Davutoğlu: 'Bizim idealimiz ambalaja sığmayacak kadar büyük'

A
A
A
Davutoğlu: 'Bizim idealimiz ambalaja sığmayacak kadar büyük'

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Nerede bir zulüm ve adaletsizlik varsa orada Türkiye Cumhuriyeti devleti olacak’’ dedi.

Başbakan Davutoğlu, Sakarya’da düzenlenen miting için helikopterle Atatürk Stadyumu’na geldi. Başbakan Davutoğlu’nu Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, milletvekilleri ve milletvekili adayları karşıladı. Geniş güvenlik önlemleri altında vatandaşları selamlayarak Kent Meydanı’ndaki miting alanına gelen Başbakan Davutoğlu, “Birileri şimdi coğrafyayı yeni yeni keşfediyor. Millet dava ümmet bize emanet, sandık da size emanet. 7 Haziran’da emanete sahip çıkacağız. Sakarya Nehri’nin akması gibi Sakarya da sandıklara akıp 7’de 7 diyecek. 7 Haziran’da 7 güzel insan size emanet. Kılıçdaroğlu coğrafyayı yeni keşfediyor. Bizim yıllarca dava aşkıyla söylediğimiz merkez ülke Türkiye kavramını almış yeni bir çerçevede sunmaya çalışıyor. Hani ambalaj sektörünü getirecek ya yeni ambalajla sunmaya çalışıyor. Bizim Türkiye idealimiz ambalajlanmayacak kadar büyüktür. Ona sorsalar abi derya sıri derya nerde deseler önce derya ne, sıri ne onu sorar. Biz ise Semerkand’da ya da Saraybosna’yla uyanırız. Aramızdaki fark bu. Orhun Anıtları’na kadar büyük Orta Asya’da biz vardık. Bakın milliyetçilik iddiasındaki MHP 1999’dan 2002’ye kadar koalisyon ortağı olarak iktidarda kaldı ama tek bir çivi çakmadılar. Tuna’nın kardeşlerine, Sakarya’nın kardeşlerine tek bir çivi çakmadılar. Bütün o bölgeleri biz ihya ettik. Macaristan’a son ziyaretimde Sakarya’nın kardeş Tuna’nın kenarında Gülbaba var. Gülbaba’yı tamir ettiriyoruz. Ta ki Sakarya’dan Tuna’ya bir selam olsun diye. Bakın onlarla aramızdaki fark bu. Sakarya’nın kardeşi, cömert ilin kenarında oradaki kardeşlerimize karşı darbe yapıldı, seçilmiş cumhurbaşkanı idama mahkum oldu. Türkiye’deki darbeciler onlara elçi gönderdiler. Kılıçdaroğlu bize Mısır’da niye büyükelçimiz yok diye soruyor. Niye biliyor musun, Sakarya’nın kardeşi Nil Nehri’nin çocuklarına zulmeden bir iktidar var da ondan. Nerede yardıma muhtaç, nerede ellerini göğe açmış bir insan varsa orada Türkiye Cumhuriyeti olacak’’ dedi.

“BİZİM 13 YILLIK İKTİDARIMIZLA MERKEZ YAPTIĞIMIZ TÜRKİYE’NİN COĞRAFYASINI YENİ KEŞFEDİYORLAR”

Muhalefete yüklenen Başbakan Davutoğlu, “Siz iyi talebelersiniz, sizinle varız. Birde tembel talebeler var Kılıçdaroğlu gibi. Stratejik derinliği almış merkez ülke diye dolaşıyor. Ama onu da kitabın arka kapağından okumuş. Kitaba tersten başladığı için yavaş yavaş öğreniyor. Kitap okuduğundan bile şüpheliyim. Merdivene tersten binen adam kitabı da tersten okur. Bahçeli de aynı. Kitap okumayandan hiçbir şey olmaz. Bizim 13 yıllık iktidarımızla merkez yaptığımız Türkiye’nin coğrafyasını yeni keşfediyorlar’’ diye konuştu.

Çerkez sürgünün yıl dönümünü anan Davutoğlu, “Bu hafta 21 Mayıs’ta Çerkez sürgününün yıl dönümüydü. Bir kez daha Kafkasya’ya selam ediyoruz. Şamil’in torunlarına selam ediyoruz’’ dedi.

Konuşması sırasında Mursi’ye selam gönderen Başbakan Davutoğlu, “Kılıçdaroğlu Sisi’ye selam gönderir, İsrail’e, Esed’e selam gönderir. Oradaki zulümleri görmeden bize buralarda neden büyükelçimiz yok der. Mescidi Aksa ne demek bilmediği için İsrail ile neden dost değiliz der. Mescidi Aksa’ya postallarıyla girenlerle biz dost olmayız. Birisi de çıkmış ‘Kudüs Yahudilerin kutsal mekanıdır’ dedi. Siz bunlara bir ders vereceksiniz. Sizler dava emanetini üstlenerek Sakarya destanını öğreteceksiniz. İnşallah hepsi buraya geldiklerinde onlara Sakarya destanı ne demektir öğretin’’ ifadelerini kullandı.

“ÜZERİNDE KONUŞTUĞU MEYDANI BİLMEYEN ADAMDAN BAŞBAKAN ÇIKAR MI?”

“1999 yılında yüreğimizi yakan Sakarya depremi olduğunda öyle bir ülke vardı ki’’ diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ankara’daki Başbakan o gün Sakarya’ya gelememişti. O günleri hatırlarım hala. 28 Şubat bir yanda, depremin acısı bir yanda, IMF kapısındaki Türkiye bir yanda, kendi silahını yapamayan Türkiye bir yanda. Tam anlamıyla hasta adam olarak anılan bir Türkiye ile karşı karşıyaydık. Dün Sayın Cumhurbaşkanımızla Ordu-Giresun Havaalanı’nı açtık. Ankara’dan Sakarya’ya başbakanlarının gelemediği Türkiye’den şimdi denizin ortasına havalimanı yapan Türkiye var. Eğer Ordu’da, Giresun’da havaalanı karada yoksa suyla barışır, suyun üzerinde havalimanı yaparız. Biz Fatih’in torunlarıyız. Hem yaptıklarımızı hem de yapacaklarımızı bir hatırlatalım da bunlar 12 yılda ne yaptınız dediğinde bir karne çıkaralım. Bunların Türkiye’de dikecek bir ağacı yok. Kılıçdaroğlu mahalli seçimlerde geldiğinde adayını tanıtırken bu meydanın altına otopark yapacağım demiş. Halbuki 2007’de Sayın Başbakanımız zaten orada otoparkı açmış. Üzerinde konuştuğu meydanı bilmeyen adamdan başbakan çıkar mı?’’

“NEYİ ALIRSANIZ ALIN DÜNYANIN YA EN BÜYÜĞÜNÜ YAPIYORUZ YA DA İLK ÜÇÜNE GİRİYORUZ”

Türkiye’nin devler liginde olduğunu ifade eden Davutoğlu, “Kılıçdaroğlu ve Bahçeli bilmez ama biz İstanbul’u ve Türkiye’yi avucumuzun içi gibi biliriz. Dünyanın en büyük havalimanını, dünyanın en uzun Kuleli köprüsünü ve dünyanın ilk 3 katlı deniz altından geçecek tünelini biz yapıyoruz şu an. İlk defa Avrupa ve Asya’yı yer altından bağlayan Marmaray’ı açtık, şimdi de Avrasya tünelini açıyoruz. İzmit’e geldiğinizde dünyanın en uzun 4. asma köprüsünü de İzmit Körfezi’nde yapıyoruz. Eskiden Türkiye’de kendisiyle yarışan projeler olmazdı, şimdi dünyanın en büyük projelerini yapıyoruz. Oradan Sakarya’ya gelelim. 2002’de acılı depremin ardından Sakarya’nın YHT şehri olacağını hayal edebilir miydiniz? Hadi siz o acıyla düşünemezdiniz peki o dönemin MHP Ulaştırma Bakanına böyle bir proje var diyorlar. Bunu biz görmeyiz, çocuklarımız da görmez, belki torunlarımız diye cevap veriyor. Kılıçdaroğlu’na, Bahçeli’ye, Demirtaş’a, anlamazlar ama sormak lazım. Yüksek Hızlı Treni kim gösterdi? Üçüne de hediye bilet göndereceğim. İstanbul’dan bin, Ankara’ya kadar hızlı trenle gel diyeceğim. AK Parti ne yapıyor bir görsünler. Bütün bunlar 2053’te gençlere yükselen bir cihan devleti bırakmak için yaptığımız işler. Bunlar mega proje ne demek bilmediklerinden öğrensinler diye. Çanakkale’ye şu anda Çanakkale köprüsünü yapıyoruz. Dünyanın en geniş açıklığına sahip köprüsünü Çanakkale’ye inşa ediyoruz. Dünya birincisiyiz, dünya birincisi. Ovit tüneli dünyanın ikinci büyük çift tüneli. Neyi alırsanız alın dünyanın ya en büyüğünü yapıyoruz ya da ilk üçüne giriyoruz. Biz devler ligindeyiz. Kılıçdaroğlu ise diğerleri ise cüce projelerle uğraşıyorlar’’ dedi.

Gençlere müjde veren Başbakan Davutoğlu, “Gençlerin dünyayı gezip görmeleri için 12 ile 25 yaş arası gençlere Türk Hava Yolları biletleri yüzde 30 indirimli olacak’’ diye konuştu.

Ankara-İstanbul arasını hızlı trenle 1,5 saate düşüreceklerini ifade eden Başbakan Davutoğlu, “Yeni bir proje geliştiriyoruz. Ankara-İstanbul arası 3.5 saate düşmüştü. Şimdi geliştirdiğimiz yeni proje ile 1.5 saate düşecek. Sakarya’dan İstanbul’a, Ankara’ya, Eskişehir’e saatlik ziyaretler yapılabilecek. Sakarya bu bölgenin tren üssü olacak. Şimdi bir müjde daha iletmek istiyorum, Karasu limanını yapıyoruz. Karasu ile Sakarya arasındaki hatta da tren bağlantısını kuracağız. Ayrıca Adapazarı ile Arifiye arasındaki tren hattını yerin altına çekip şehir trafiğini de rahatlatacağız. Sakarya’da 2002’de sadece 9 ambulans varmış, şimdi 48 ambulans var. Son 12 yılda 737 hastane yaptık. Bin 737 birinci derece sağlık tesisi kurduk. Şimdi şehir hastaneleri kuruyoruz. Sakarya’ya da bin yataklı bir hastane için çalışmaları yürütüyoruz. Şifa diyarı Sakarya eğitimde de, sağlıkta da en iyisini gerçekleştirecek ve en güzeline sahip olacak. Ayrıca bin kişilik bir öğrenci yurdunu da inşallah Sakarya’da hizmete açacağız. Bu şaşkınlara 7 Haziran’da bir ders verelim. Bunlara şimdi bir de paralel çetesi eklendi. DHKP-C’si, Kandil’i eklendi. Bunlar 4 yanlıştı, şimdi daha da artıyor. 4 yanlış bir araya gelip AK Parti’yi götürmek istiyor. Elif gibi doğru AK Parti ile CHP’yi, MHP’yi, HDP’yi, paralel çeteyi 7 Haziran’da tarihe gömelim’’ dedi.

Başbakan Davutoğlu, Sakarya milletvekili adaylarını tanıttıktan sonra mitinge son verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Büyükkılıç: “Kütüphanelerimizle hem bugünümüzü hem de yarınlarımızı ihya ediyoruz” Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, 19-25 Nisan Dünya Kitap Günü ve Kütüphaneler Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Ev sahipliği yaptığı çeşitli medeniyetlerle, yetiştirdiği âlimlerle ilim ve irfan yuvası olmuş kadim kent Kayseri’yi adeta kültür hazinesi kütüphanelerimizle donatarak hem bugünümüzü hem de yarınlarımızı ilim, irfan, bilim ve teknoloji ile ihya ediyoruz” dedi. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, 19-25 Nisan Dünya Kitap Günü ve Kütüphaneler Haftası dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Kitap ve kütüphanenin öneminin göz ardı edilemeyeceğine dikkat çeken Büyükkılıç mesajında, “Kütüphanesiz şehirler çiçeksiz bahçeye benzer. Nasıl ki çiçeksiz bir bahçe hayal edemezsek kütüphanesiz bir şehir de hayal edemeyiz” dedi. Yükseköğretim kurumları ve diğer eğitim kurumlarıyla sahip olduğu öğrenci ve genç potansiyeli ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da ifade ettiği gibi Kadim kent Kayseri’nin Türkiye’nin düşünen beyni olduğunu vurgulayan Büyükkılıç, “Yavrularımız ve gençlerimiz başta olmak üzere tüm Kayserililere yönelik kütüphane hizmetlerimizi en nezih ve donanımlı ortamlarda vermeye gayret gösteriyoruz. Şehrimizin kültür hafızası haline gelecek ve yarınlarımızı ilim ve irfanla şekillendirirken aynı zamanda gelecek nesillerimize eşsiz bir miras olarak kalacak kütüphanelerimiz en özel hizmetlerimizden biridir” ifadelerini kullandı. Adım adım kütüphaneler şehri Kayseri’ye Başkan Büyükkılıç, göreve geldikleri 2019 yılından bu yana kütüphane sayılarını arttırdıklarını ve arttırmaya devam ettiklerini kaydederek, “Kadim kentimiz Kayseri’de elbette ki kütüphanelerimiz vardı ancak artan üniversite ve öğrenci sayımız da göz önüne alındığında sayısının artması gerekiyordu. Kaldı ki Kayseri, ev sahipliği yaptığı medeniyetlerin ve onlardan miras zenginliklerin değerinin bilinmesi gereken bir kültür şehri olarak kütüphaneler şehri olmalı ve anılmalıydı. Biz de yerel yöneticiler olarak mevcut kütüphane sayımızı arttırmanın gayreti ile geçtiğimiz günlerde 13’üncü kütüphanemiz olan Yakut Semt Kütüphanemizi de hizmete açtık. 13’üncü kütüphanemiz bir kez daha hayırlı, uğurlu olsun” şeklinde konuştu. Kayseri Büyükşehir Belediyesi olarak her alanda yatırım ve proje ürettiklerini ancak eğitim ve kültür sanat alanına özel bir önem verdiklerinin altını çizen Büyükkılıç, şunları söyledi: “Merkez Halk Kütüphanesi başta olmak üzere Gevher Nesibe Halk Kütüphanesi, Sezai Karakoç Kütüphanesi, Şehir Kütüphanesi, Beyazşehir Halk Kütüphanesi, Ziya Gökalp Semt Kütüphanesi, Argıncık Semt Kütüphanesi, Mevlana Kütüphanesi, Erkilet Kütüphanesi, Halit Özkaya Kütüphanesi, Fuat Attaroğlu Çocuk Kütüphanesi ve Müzik Okulu, Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi Millet Kıraathanesi Kütüphanesi ve Yakut Semt Kütüphanesi olmak üzere 13 kütüphanemiz ile çocuklarımız ve gençlerimiz başta olmak üzere tüm vatandaşlarımıza hizmet veriyoruz. Kütüphanelerimizin sayısını yine arttırmanın gayreti içerisinde olacağız.” Başkan Büyükkılıç, en değerli yatırımın insana yapılan yatırım olduğunun altını çizerek, “Bilginin, öğrenmenin yaşı ve zamanı yoktur, hayat boyu öğrenme ve gelişimi birey olarak sorumluluğumuz olarak görmek bizlere ayrı bir zenginlik katacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle 19-25 Nisan Dünya Kitap Günü ve Kütüphaneler Haftası’nı kutluyor, kitap olmadan geçen hiçbir bir günümüz olmamasını temenni ediyorum” dedi.
Bolu Bolu’da enişte dehşetinin ilk mahkemesi görüldü: 90 yıla kadar hapsi isteniyor Bolu’da aralarında miras davası nedeniyle husumet bulunan, pompalı tüfekle kayınbiraderini ve 2 oğlunu vuran enişte ilk mahkemesine çıktı. Bir kişinin öldüğü ve 2 kişinin ağır yaralandığı olayın faili olarak mahkemeye çıkan tutuklu sanık enişte Kenan Ünen, “Öldürmek gibi niyetim yoktu. Öldürme niyetim olsaydı oğlumu konuşması için yanlarına göndermezdim. Çok pişmanım” dedi. Tutuklu sanık Kenan Ünen hakkında hazırlanan iddianamede 90 yıla kadar hapsi cezası istendiği öğrenildi. Olay, 15 Aralık 2023 tarihinde Bolu İzzet Baysal Küçük Sanayi Sitesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, aralarında alacak verecek meselesi yüzünden husumet bulunan Kenan Ünen, oğlu Taner Ünen ile Erhan Üreten, Ersan Üreten ve babaları Ekrem Üreten arasında tartışma yaşandı. Tartışmaların yaşandığı esnada araçta bekleyen Kenan Ünen yanında bulunan pompalı tüfekle baba ve oğullarına ateş etti. Kurşunların isabet ettiği 3 kişi kanlar içinde yere yığıldı. Tüfekten saçılan saçmalardan biri de yıkamacıda çalışan M.O.G.’ye isabet etti. Olayda ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Erhan Üreten, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. 2 kişinin ağır yaralanmasına ve Erhan Üreten’in ölümüne neden olan Kenan Ünen hakkında, "Basit yaralama", "Mala zarar verme", "Silahla tehdit", "Tasarlayarak öldürme" ve "Tasarlayarak öldürmeye teşebbüs" suçlarından dava açıldı. Tutuklu sanık Kenan Ünen hakkında hazırlanan iddianamede ise 90 yıla kadar hapsi cezası istendi. İlk mahkeme görüldü Bolu’da 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Kenan Ünen ve suçtan tutuklu bulunan Taner Ünen SEGBİS aracıyla katıldı. Duruşma salonunda tutuksuz sanık Ekrem Üreten, taraf avukatları, müşteki ve yakınları hazır bulundu. "Silahı olduğunu bildiğim için rastgele ateş ettim" Duruşmada savunması alınan tutuklu sanık Kenan Ünen çok pişman olduğunu belirterek, "Kayınbiraderim Ekrem Üreten ile miras olaylarından dolayı aramızda 3 yıldır husumet vardı. Daha önce de beni silahla tehdit ettiler. Olay günü oğlumla beraber emlakçıya gidip aramızdaki bu miras olayını çözmesini istedik. Emlakçı, Ekrem Üreten’i aradı. Telefon hoparlördeydi. Ekrem’in ‘Ben bunları vuracağım’ diye tehdit ettiğini duydum. Sonra oğlu Erhan emlakçıya geldi ve sözlü tartışma yaşadık. Tartışma büyümesin diye oğlum beni uzaklaştırdı. Dükkandan çıkıp sanayiye geçtik. Ekrem’den alacağımız borç sebebiyle yıkamacıdaki aracını aldık. Arabayı borcumuzun karşılığı olarak alabiliriz diye düşündük. Oradan ayrılıp lokantanın önüne gittik. Sonra oğluma yaptığının yanlış olduğunu ve aracı geri götürmesini söyledim. Oğlumu aracı teslim etmesi için yıkamacının önüne bıraktım. Ekrem ve çocukları da oradaydı. Oğlum bana, ’Sen gelme’ deyip konuşmak için yanlarına gitti. Bir süre sonra bağrışma sesi geldi. Tüfeği aldım havaya bir el ateş ettim. Ekrem elini beline atıp üzerime geldi. Silahı olduğunu bildiğim için rastgele ateş ettim. Erhan da geldi boğuşmaya başladık. Erhan’ı hedef göstererek ateş etmedim. Öldürmek gibi niyetim yoktu. Öldürme niyetim olsaydı oğlumu konuşması için yanlarına göndermezdim. Çok pişmanım” dedi. “Beni 3 yerimden vurdu, 26 yaşında oğlumu öldürdü” Olay anında ‘yapmayın’ diye defalarca bağırdığını ifade eden müşteki sanık Ekrem Üreten, “Olay günü emlakçıda yoktum. Emlakçı beni arayıp çağırdı ben de hemen geleceğimi söyledim. Gittiğimde Kenan ve Taner yoktu, rahmetli oğlum Erhan vardı. Taner beni arayıp arabamı aldığını ve gelip almamı söyledi. Oğlum Erhan ve Ersan ile beraber yıkamacıya gittik. Taner bağırarak yanımıza geldi ve tehditler savurdu. Küfretti ama ben uzatmamak için sustum. ‘Sizi bitireceğim’ diye tehdit etti. Biz tartışırken Kenan arabadan indi ve direkt tüfekle ilk bana ateş etti. 3 yerimden vurdu. 26 yaşındaki oğlumu öldürdü, ben günlerce yoğun bakımda yattım. Kaç kere ’Yapmayın’ diye bağırdım ama ilk bana ateş etti. Yaralı halde oğullarım aklıma geldi ve onların yanına gitmek istedim. Giderken Kenan beni arkamdan vurdu. 4 buçuk aydır oturamıyorum. Rahmetli oğlum Erhan öldükten sonra torunum doğdu” dedi. Mahkeme heyeti, Kenan Ünen’in tutukluluk hallerinin devamına, mahkemenin ertelenmesine karar verdi.