Başbakan Ahmet Davutoğlu, 15. MÜSİAD Uluslararası Fuarı sonrasında Wow Otel’de düzenlenen gala yemeğine katıldı. Gala yemeğine Başbakan Davutoğlu'nun yanısıra, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclis Başkanı İbrahim Çağlar, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak ve çok sayıda iş adamı katıldı. Gecede konuşan Başbakan Davutoğlu, MÜSİAD’ın geçmişte gerçekleştirdiği bu tür toplantılara ilişkin yaşanan gelişmeleri hatırlatarak, kendisinin de bir dönem istişare için çağırıldığını söyledi.
Katıldığı istişarede multivizyon hazırlandığını ve sloganların tespit edildiğini anlatan Başbakan Davutoğlu gelinen noktada yeni ve eski Türkiye kıyaslaması yaptı. Davutoğlu, “Bir multivizyon hazırlamıştık, sloganlar tespit etmiştik. 1999’da bu kez uluslararası fuar kararı alınmıştı. 13 yıl içinde yaşanan değişim, Türkiye’de, dünyada ve MÜSİAD’da birçok şeyi anlatmak için yeterli veri sağlıyoruz. O yılarda eski Türkiye diyebileceğimiz 1996 yılında heyecanlı çalışmalar 1999 yılında bir tür karamsarlığa bürünmüştü. Çünkü Türk demokrasi büyük bir darbe yemişti. Yeni Türkiye ile eski Türkiye arasındaki farkı da ortaya koymuştu. İş adamlarımız, iş adamları örgütlerimiz bir gelecek vizyonu tecrübesi yaşaması konusunda ciddi sıkıntılar yaşamıştı. 28 Şubat tecrübesi yaşanmıştı. İş dünyasının şu veya bu diye ideolojiye ayrıldığı bir dönem yaşanmıştı. Aynı dönemde ciddi ekonomik krizlerde yaşandı. 1996’da ilk iş forumu toplantısı yapıldığında 1999’da 1994 krizinin sıkıntılarını aşmaya çalışıyorduk. 1999 yılında ise 2001’de gelecek olan krizlerin ön haberleri gelmeye başlamıştı” dedi.
“12 YIL İÇİNDE GSMH’yi 4 MİSLİ ARTTIRMIŞ, İHRACATINI DA NEREDEYSE 5 MİSLİ ARTTIRMIŞ BİR TÜRKİYE VAR”
Yeni ve eski Türkiye arasında özellikle 28 Şubat darbesinin etkin olduğuna dikkat çeken Başbakan Davutoğlu, 12 yıllık sürecin ardından en temel siyaset anlayışının siyasi istikrar olduğunu dile getirdi. Eski Türkiye’ye oranla hem siyasi hem de ekonomik alanda büyüyen bir yeni Türkiye olduğunu aktaran Başbakan Davutoğlu şunları söyledi:
“Şimdi o günden bugüne değişimi yine bu üç eksende tanımlayabiliriz o 28 Şubat şartlarından bugün 12 yılda, halktan tekrar tekrar meşruiyet alan demokrasiyi güçlendiren bir dönem yaşandı. Devletin milli kaynaklarını kullanan ve milletten güç alan siyaset anlayışıdır. Bir kez daha vurgulayarak söylüyoruz ki Türk siyaset tarihindeki en temel siyaset siyasi istikrar olacaktır. İkinci temel fark küresel ekonomik krizin yaşandığı dönemlerde kalkınma artan ihracatla dünya ekonomisinde yükselen Türkiye gerçeğidir. 1990’lı yıllarda siyasi istikrarsızlıklarla Türkiye’nin yerini şimdi son 12 yıl içinde gayri safi mili hasılasını 4 misli arttırmış ihracatını da neredeyse 5 misli arttırmış bir Türkiye var. Bunun arkasında ülke kaynaklarını iyi kullanan bir Türkiye var. Türk ekonomisinde sağlık işaretinin verilerini gururla sizlere sunuyorum. Ekim ayında ihracatımız yüzde 7,3 oranında arttı, ithalat 1,5 oranında geriledi. İthalatın ihracatı karşılama oranı geçen yıl Ekim ayında yüzde 61,9 iken yüzde 67,4’e yükseldi. Bu ekonomik veriler aslında demokrasi ile dünyaya açılan Türkiye’yi ortaya koyuyor.”
MÜSİAD’ın vizyoner olarak başlattığı uluslararası fuar ve iş forumlarına yeni Türkiye’de yüzbinleri bulan katılımcı sayısına ulaşıldığını belirten Başbakan Davutoğlu, “Şimdi siyasi istikrar ekonomik kalkınma ve küresel ekonomi ile entegre olmuş yeni bir Türkiye var. Burada da MÜSİAD’ın vizyoner olarak başlattığı uluslararası fuar ve iş forumu mahiyet değiştirerek bugün artık 123 ülkede 7 bin katılımcının, Türkiye’den ise 200 bin katılımcının katıldığı bir platform haline gelmiştir” dedi.
“KOBİ’LERİ SÜREKLİ GÜNDEMDE TUTACAĞIZ”
Başbakan Davutoğlu, Türkiye’nin G-20 Zirve Dönem Başkanlığı’nda ele alınacak konular arasında Türkiye’de dinamik nüfusu güçlendirmek ve istihdamın yüzde 76’sını sağlayan KOBİ’lerin durumuna ilişkin görüş alışverişinde bulunulacağını belirtti. Davutoğlu, şunları söyledi:
“Reel ekonomiye güçlü bir nefes sunmak ve sağlıklı bir ilişki kurmaktır. Önümüzdeki dönemde hem Türkiye’de dinamik nüfusu güçlendirmek için, enflasyonu kontrol altına almak hem de dinamik nüfus ile kalkınma rakamlarını inşallah yüzde 6’lara çıkarmak için mücadele vereceğiz. İstihdamın 76’sı KOBİ’ler tarafından gerçekleşiyor. Sağlam bir ekonomi temin edebilmek için dinamik nüfusun istihdam ile buluşması lazım. Hemen hemen bütün toplantılarda önemli rolüne dikkat çekeceğiz. KOBİ’leri sürekli gündemde tutacağız.”
Dünyada en önemli sorunlar arasında gelir adaletsizliğinin bulunduğunu özelikle de enerji alanının öncelikli konular arasında yer aldığını aktaran Başbakan Davutoğlu, zirvede gelir adaletsizliğini ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar yapılacağını belirterek, “Dünyanın en gelişmiş ve en az gelişmiş ülkeleri arasında köprü kuracak birçok faaliyet yapmayı planlıyoruz. Enerji bağlamında dünya nüfusunu hala 5’te 1’i elektrik enerjisinden mahrumdur. Uluslararası eşitlilik sürdükçe istikrarı teminat altına almak mümkün değildir. Türkiye önümüzdeki dönem G-20’de bu gelir adaletsizliğini ortadan kaldıracaktır. Ekonomi ancak ahlak ve erdem ile bütün insanlara huzur getirme gayesi ile sağlam zemine oturabilir” diye konuştu.
ORHAN METE
