POLİTİKA - 06 Şubat 2016 Cumartesi 16:45

Davutoğlu: Önümüzde istikrarlı bir 4 yıl olacak

A
A
A
Davutoğlu: Önümüzde istikrarlı bir 4 yıl olacak

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kazakistan’da Mukim Türk İş Adamları ile Değerlendirme Toplantısında gerçekleştirdiği konuşmasında, 1 Kasım seçimlerinin ardından istikrarlı bir döneme girildiğine dikkat çekerek, “Bu istikralı dönemi en şekilde değerlendirmekte fayda var. Önümüzdeki 4 yıl tekrar tekrar seçim yaşamadığı istikrarlı bir 4 yıl olacak” dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, resmi ziyaret düzenlediği Kazakistan’da Mukim Türk İş Adamları ile Değerlendirme Toplantısı düzenledi. Burada konuşan Davutoğlu, iş adamlarının Kazakistan’da Türkiye’yi temsil ettiğini ve iki ülke arasında köprü görevi gördüğünü kaydetti. Kazakistan’da verimli görüşmeler yaptığını ifade eden Başbakan Davutoğlu, Kazakistan’ın bağımsızlığının 25.yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, “25 yıl içinde Kazakistan’da ve bütün Orta Asya coğrafyasında olağanüstü önemli değişimler yaşandı Türkiye ile Kazakistan ilişkileri de mahiyet değişimiyle stratejik ilişkiler düzeyine geldi” dedi. Davutoğlu, iki ülke arasında ilişkilerin her türlü mükemmel alt yapıya sahip olduğunu bildirerek, çok güçlü ortak kültürün, dilin, örfün bulunduğunu ve iki ülkenin de birbirini kardeş gördüğü, kaderine ortak gördüğü tarihi arka plan olduğunu sözlerine ekledi.

İki ülke ilişkilerinin pekişerek devam ettiğini kaydeden Davutoğlu konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Kazakistan ile dostluğumuzun birkaç önemli vechesi var. İkili ilişkilerle olan sağlam temel yanında ekonomilerimiz birbirini tamamlayan ekonomiler. Birbiriyle rekabet eden ekonomiler değil. Birbirini tamamlama ilişkisi bağlamında Türkiye’nin 20 milyara yaklaşan Kazakistan’da müteahhitlik hizmeti aldığını vurguladığımızda Kazakistan’ın inşasında inşaat firmalarımızın yaptığı katkıyı görmemek mümkün değil. Aynı şekilde Kazakistan’ın enerji üreten ve enerji kaynağı olması ve Türkiye’nin enerji tüketen ve enerji açığı olması da ülkelerin ekonomik potansiyellerini tamamlayıcı mahiyetini ortaya koyuyor. Yine Türkiye’nin Akdeniz, Karadeniz, Ege ile açık denizlerine giden önemli deniz yollarına limanlarına sahip olması Kazakistan’ın Asya’nın merkezinde olması nedeniyle bu hatlara ihtiyaç hissetmesi de tamamlayıcılık ilişkisinin bir boyutudur” açıklamalarını yaptı.

“TİCARET HACMİNİ ÖNCE 5 SONRA 10 MİLYAR DOLARA ÇIKARILMASI KONUSUNDA ÇOK KUVVETLİ BİR SİYASİ İRADEYE SAHİBİZ”

Davutoğlu, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Gerek Başbakan gerekse Cumhurbaşkanı ile yaptığımı görüşmelerde 3.4 milyar civarındaki ticaret hacmimizin yetersizliği konusunda mutabık kaldık. Geçen sene biraz da emtia fiyatlarındaki düşüşün de etkisiyle ticaret hacminde birazcık daralma söz konusu oldu. Ülkelerimiz arasındaki yoğun ilişkinin getirdiği olumlu atmosferi de kullanarak bu ticaret hacmini önce 5 sonra 10 milyar dolara çıkarılması konusunda her iki ülkenin çok kuvvetli bir siyasi irade sahip olduğunu ifade etmek isterim”.

Serbest ticaret anlaşmasının tamamlanması hedefinden bahseden Davutoğlu, anlaşmanın tamamlanması halinde ticari ilişkilerinin üst düzeye çıkacağına inandığını söyledi.
İki ülke arasında yüksek düzeyli stratejik düzeyli iş mekanizması olduğunu söyleyen Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Cumhurbaşkanı Nazarbayev, Nisan ayında ülkemize gelecek ve hem bu ilişkileri gözden geçireceğiz Cumhurbaşkanımızla birlikte Yüksek Düzeyli Stratejik İş Konseyi toplantısı da gerçekleşecek” ifadelerini kullandı.

“EKONOMİ BAKANLARIMIZ HER AY YA TÜRKİYE’DE YA DA KAZAKİSTAN’DA GÖRÜŞECEKLER”

Davutoğlu, Kazak mevkidaşı ile Ekonomi Bakanlarının düzenli olarak görüşmesi konusunda mutabık kalındığını ifade ederek, “Her ay ya Türkiye’de ya da Kazakistan’da görüşecekler. Yoğun tempodan görüşemezlerse telekonferans yapacaklar ve bu aldığımız kararların takibini yapacaklar” dedi. Türkiye’de 1 Kasım seçimlerinin ardından istikrarlı bir döneme girildiğine dikkat çeken Başbakan konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bu istikralı dönemi en şekilde değerlendirmekte fayda var. Önümüzdeki 4 yıl tekrar tekrar seçim yaşamadığı istikrarlı bir 4 yıl olacak. Yurtdışında iş yapan iş adamlarımızın, Türkiye’den yurtdışıyla da ticari bağlantılar kuran iş adamlarımızın meselelerin çözülmesi, ihracatımızın teşviki için çok ciddi reformlar yapmaya kararlıyız. Yeni reformlarla teşvikiyle sizlerin uluslararası alandaki etkinliğinizi ve Türkiye’nin bu alandaki yapacağı hamlelere olan katkınızı arttıracağınıza eminim”.

Türkiye‘nin etrafında ateş çemberi olduğunu söyleyen Başbakan Davutoğlu, “Gerek demokratik yapımızda istikrarı temin etmemiz gerekse ekonomik kalkınma ki yüzde 4 bizim için istenen düzey gibi görünmeyebilir ama dünyanın en hızlı kalkınma rakamlarından biridir, Çin ve Hindistan’dan sonra. Yüzde 4 kalkınma hızı ile de sürdürülebilir kalkınma güzel bir örneğini teşkil ediyor” ifadelerine yer verdi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kazakistan’daki ticaret hacminin 10 milyar dolara, yatırımlara 10 milyar dolara ve şu ana kadar 20 milyar dolar olan taahhütlerin gelecek dönemde 30 milyar dolara çıkarmak için omuz omuza çalışılmasına dikkat çekti.

MUSTAFA VERGİVEREN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Söke’de tohum ve kompost dağıtım töreni yapıldı Aydın’ın Söke ilçesinde organik pamuk projesi kapsamında tohum ve kompost dağıtım töreni gerçekleştirildi. Söke TARİŞ’te yapılan kompost ve tohum dağıtım törenine İyi Tarım Uygulamaları ve Organik Tarım Daire Başkanı Dr. Başak Egesel, İl Müdürü İbrahim Altıntaş, Söke Tariş Başkanı İsmail Özer, İl Müdür Yardımcısı Ali Rüstem Şanlı, bir tekstil firmasının Yönetim Kurulu Üyesi Kaan Uçak ve çok sayıda üretici katıldı. Toplantıda konuşma yapan İl Tarım Müdürü Altıntaş, “Sahip olduğumuz doğal kaynaklarımızın sınırsız olmadığı ve korumamız gerektiği gerçeğinin her geçen gün daha çok farkına varmaktayız. Hele ki tarım gibi dünyayı besleyen ve sürdürülebilirliği bu kaynakların varlığına bağlı olan sektörümüz için bu durum daha da kritik hale gelmektedir. Dünyada yükselen, kaynakları koruma ve sağlıklı yaşam bilinciyle; talep de “organik” metodlarla üretilene yönlenmektedir. Dolayısıyla tarımsal üretim şeklimizi, sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde yeniden değerlendirmemiz gerektiği gerçeği önümüzde durmaktadır. Organik tarım, toprağı besleyen, biyolojik çeşitliliği, insan sağlığını koruyan, doğal girdilerin ve tekniklerin kullanımına öncelik veren doğayla uyumlu bir yaklaşımı temsil etmektedir. 2022 yılı verilerine göre; ilimizde 10 bine yakın üretici (9 bin 566), 577 bin dekar alanda(577 bin 350) organik tarım faaliyetinde bulunmaktadır. Toplam kültür alanımızın yaklaşık yüzde 16’sında gerçekleştirilen organik tarımda 182 çeşit ürün ile Türkiye üretiminin yüzde 14’ü ilimizde gerçekleşmiştir. Ağırlıklı olarak incir, zeytin, kestanenin yanı sıra pamuk, üzüm, cevizde de organik üretim yapılmaktadır. İlimiz, Bakanlığımızca organik pamuk üretiminde pilot il seçilmiş ve Organik Pamuk Projemiz, 2022 yılında hayata geçmiştir. Projemiz, coğrafi işaretli Söke Pamuğumuzun yetiştirildiği Söke ve Didim İlçelerimizde, 107 üreticimiz ile 25 bin dekar alanda başlamıştır. 2 yılını geride bıraktığımız Projemize, STK ve özel sektör paydaşlarımız ile Üniversite ve Araştırma Enstitülerimizin desteğiyle devam etmekteyiz. Organik tarımın yaygınlaşmasında önemli katkıları olacağına inandığımız projemize öncülük eden başta Bakanlığımız olmak üzere, katkılarıyla destekleyen tüm paydaşlarımıza ve projemizin olmazsa olmazı siz kıymetli üreticilerimize teşekkürlerimi iletiyor, saygılar sunuyor ve üreticilerimize bol bereketli bir sezon diliyorum" dedi. Konuşmanın ardından üreticilere tohum ve kompost dağıtımı gerçekleştirildi.
Mersin 23 Nisan Uluslararası Çocuk Festivali gala yemeği ile sona erdi Mersin Büyükşehir Belediyesince bu yıl ilk kez düzenlenen ve 4 gün boyunca hem çocukların hem de çocukluğundaki bayramları özleyen Mersinlilerin doyasıya eğlendiği Uluslararası Çocuk Festivali, düzenlenen gala yemeği ile sona erdi. Dünyanın 14 farklı ülkesinden gelen dans toplulukları, 23 Nisan’ın kendi bayramları olduğunu festival sayesinde öğrenirken, Mersinliler de özlediği coşkulu bayram günlerini yeniden yaşadı. Türkiye’den deprem bölgesi olan Hatay ve Adıyaman’dan gelen dans toplulukları da Mersin’i tanırken, farklı dünya kültürleriyle tanışma ve kaynaşma fırsatı buldu. Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından organize edilen ve birçok daire başkanlığının destekleriyle yapılan festivalin son gününde düzenlenen gala yemeğinde, Mersin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Serdal Gökayaz, Belediye Başkan Danışmanı İbrahim Evrim ile Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü, Opera Sanatçısı Bengi İspir Özdülger katılımcılarla bir araya geldi. Dans toplulukları son kez gösterilerini sergilediler. Gala yemeğinin sonunda katılımcılara Mersin’i ve festivali unutmamaları için plaket ve hediyeler verildi. Konuklar Mersin’i, kültürünü ve insanlarını yakından tanıdı 20 Nisan’da başlayan festival kapsamında merkezin yanı sıra Anamur, Silifke ve Tarsus’ta gösterilerini sergileyen yabancı dans toplulukları, Mersin’i, kültürünü, tarihini ve insanlarını yakından tanıma fırsatı buldu. Mersinlilerin cana yakın misafirperverliğinden son derece etkilenen dans toplulukları, dünyada çocuklara bayramın armağan edildiği tek ülke olan Türkiye’de dolu dolu festival yaşadı. “Hatıralarda kalacağına inandığımız güzel bir festival oldu” Uluslararası Çocuk Festivali’nin bitişi gününde gerçekleştiren gala yemeğinde değerlendirmelerde bulunan Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Koordinatörü, Opera Sanatçısı Bengi İspir Özdülger, “Çok mutluyuz, harika bir festivalin sonuna geldik. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı bir festivalle taçlandıralım istemiştik ve onun da verdiği mutluluk ve gururu yaşıyoruz. Atatürk’ün açtığı o aydınlık yolda yürüyen nesillerin gerçekten hatıralarında kalacağına inandığımız güzel bir festival oldu” dedi. 20 Nisan’da başlayan festival kapsamında yapılan etkinliklerden kısaca bahseden Özdülger, “14 ülkeden 350 misafirimiz geldi. Aynı zamanda ülkemizden Hatay, Adıyaman ve Ankara’dan misafirlerimiz vardı ve ilimizde yarışmada ilk üçe girmiş olan okullarımız da festivalimizin gösteri ekibinde yer aldı. Bugün 23 Nisan’da büyük bir gururla, bu güzel bayramda sabahtan itibaren yapılmaya başlanan etkinliklerle birlikte saat 15.00’te Özgecan Aslan Meydanı’nda bahsettiğim bütün misafirlerimizin gösterilerini sevgili vatandaşlarımızla, güzel çocuklarımızla buluşturduk” diye konuştu. “Dolu dolu geçen 3 gün yaşadık” Özdülger, gala yemeği ile festivali taçlandırmak istediklerini kaydederek, “Bu mutluluğu hep beraber bir yemekle birleştirelim ve kendilerine anı bırakacak hediyelerimizi sunalım dedik” ifadelerini kullandı. Özdülger, birçok daire başkanlığının atölyelerinin olduğu festival kapsamında ayrıca sportif etkinliklerin de yapıldığını belirterek, “Çocuklar için hazırlanan etkinlik ve oyun alanlarında çocuklarla bütünleşildi. Daire başkanlıklarımızın çocuklara atölye çalışmaları oldu. Gerçekten dolu dolu geçen bir üç gün yaşadık. Birleştirici gücü olduğu ve halkı bütünleştirdiği için biz bu festivalleri çok önemsiyoruz” şeklinde konuştu. “Tüm dünyaya bu güzel bayramı yaşatalım istiyoruz” Mersin’in tanıtımının da festivalin bir diğer artısı olduğunu söyleyen Özgülger, “Mersin’i, Akdeniz’in incisi olarak görüyoruz. Güzel mersinimizi ve güzel insanımızı da tüm dünyaya tanıtmak istiyoruz. İşte bu festivalde onlardan bir tanesi. Bu yıl ilkini gerçekleştirdik ve bundan sonra devamı gelecek. Bunu da büyük bir keyifle ve mutlulukla gururla söylüyoruz. Güzel şehrimizi, yurtdışından gelen sevgili çocuklarımıza, davetlilerimize tanıttık aynı zamanda ülkemizden katılan sevgili çocuklarımıza da şehrimizi gösterdik. Çok mutlu ve gururluyuz" dedi.
İstanbul İstanbul’da çöl tozları hayatı olumsuz etkiliyor Türkiye’ye Afrika Üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası yaşlı ve çocukları etkiliyor. Çocuklar ve yaşlılar çok daha fazla etkilenirken, uzmanlar maskesiz dışarı çıkılmaması, pencereleri kapalı tutma konusunda uyarılarda bulundu. Yunanistan’ın başkenti Atina’yı turuncuya boyadı. Türkiye’de etkisini çöl tozları İstanbul’da da hayatı olumsuz etkiliyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Türkiye’de de etkili olan toz taşınımı ile ilgili uyarılarda bulundu. Libya üzerinden gelen çöl tozu Yunanistan’da gökyüzü kızıla bürünmesine neden olmuştu. Tekirdağ üzerinden Türkiye’ye giriş yaparak yurdun batı kesimini etkisi altına alan çöl tozunun etkisinin İstanbul’da 3 gün daha süreceği tahmin ediliyor. “Sağlık açısından çok zararlı” Birkaç sene önce yoğun olarak çöl tozlarının geldiğini hatırladığını ifade eden Mustafa Baran, “ Sabah kalktığımızda arabalarımızın üzeri görünmez oluyordu. Sağlık açısından çok zararlı olduğunu biliyorum. Gelince evden çıkmayacağız herhalde. Kesinlikle maske takılması gerekiyor. Sadece çöl tozları ile alakalı değil günlük hayatımızın içinde insanların yoğun olduğu yerlerde takılması gerekiyor. Ben etkilenmedim ama etkilenen dostlarımız oldu” diye konuştu. “Misafirliğe gelenler nefes alamıyorlar geri dönüyorlar” Sahilde bisikleti ile gezerken çöl tozlarından etkilendiğinin belirten Fahrettin Güden, “Ben her sabah bisiklet ile 50 kilometre yol yaparım. Akşam eve gittiğim zaman saçlarım toz içerisinde olur. İçki ve sigara kullanmadığım için öksürük problemim yok ama benim hanımımda var. Anadolu tarafından buraya misafirliğe gelenler nefes alamıyorlar geri dönüyorlar. Kızımın arabalarının üzeri bembeyaz oluyordu. İstanbul’un kirliliği çok kötü” dedi. “Sildikten sonra bende merak ettim ne olduğunu” Çöl tozlarının ne olduğunu bilmediğini ifade eden Halil Hayırlıoğlu, “Arabaların üzerinde sapsarı toz olduğunu gördüm. Ne olduğunu bilmiyorum. Arabanın üzerinde sildikten sonra bende merak ettim ne olduğunu. Benimde oldukça dikkatimi çekti” diyerek sözlerini tamamladı. “Herkesi etkiliyor, bazen nefes alırken bile zorlanıyorsun” Ailesi ile birlikte sahilde gezdiklerini çocuğunun çöl tozlarından etkilendiğini söyleyen Naim Uludağ, “Arabanın üzerinde kolaca belli oluyor. Her yıl oluyor alıştık artık. Beni fazla etkilemiyor ama çocukları etkiliyor. Çocuklarımın burnu tıkanıyor. Burnundan nefes alamıyor, ağzından alıyor. İkisini de etkiliyor zor bur durum. Kimse maske ile dışarı çıkmak istemez. Herkesi etkiliyor, bazen nefes alırken bile zorlanıyorsun” dedi.