POLİTİKA - 29 Ağustos 2015 Cumartesi 01:51

Davutoğlu:'HDP ile birlikte hükümet kurmayı istemedik'

A
A
A
Davutoğlu:'HDP ile birlikte hükümet kurmayı istemedik'

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 'HDP ile birlikte hükümet kurmayı istemedik. Bu normal AK Parti hükümeti olsaydı; kendilerine saygı duymakla birlikte, bir HDP’li bakan AK Parti hükümetinde yada Davutoğlu hükümetinde yer almazdı' dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Habertürk ekranlarında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Seçim hükümetinin, AK Parti hükümeti olmadığına, Anayasal bir hükümet olduğuna dikkat çeken Davutoğlu, “ Ben bu görevi almadan bir gün önce, ‘muhtemelen bu görev bana verilir’ diye, sabah erken bir vakitte oturup, diğer partilerin bütün isimlerini tek tek özgeçmişleriyle beraber inceledim. Burada tek tek kişiler önemliydi. Koalisyon hükümeti oluşmayınca, Meclis bir hükümet çıkaramayınca, Meclis’in üzerine ortak olarak düşen bu sorumluluk, bir grup tarafından üstlenilmek zorundaydı. Bir grubun bunu Anayasa gereği yapması gerekiyordu. Bu bir AK Parti hükümeti değil; bu Anayasal bir hükümet” değerlendirmesinde bulundu.

“REDDEDENLER AK PARTİ’Yİ REDDETMİŞ OLMADILAR, ANAYASAL ÇİZGİNİN DIŞINA ÇIKMIŞ OLDULAR”

MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun geçici hükümeti beraber oluşturma teklifini reddettiğini hatırlatan Davutoğlu, “Reddedenler AK Parti’yi reddetmiş olmadılar, Anayasal çizginin dışına çıkmış oldular. Ben seçimden sonra bütün açıklamalarımı Genel Merkez’de yapmıştım, bir tek bu hükümetle ilgili açıklamaları Başbakanlık’ta yaptım. Çünkü bu, Başbakan olarak benim tayinimle birlikte oluşan Anayasal bir hükümet. AK Parti’den katılanlarla ilgili yetkiyi ben kullandım. Diğer partilerle ilgili isimlendirmeleri de ben yaptım. Anayasa, bunu böyle demiş olduğu için böyle yaptım. Bu günlerin geleceğini gördüğüm için geçen Perşembe günü çağrı yaptım. Dedim ki: ‘Sayın Bahçeli, Sayın Kılıçdaroğlu gelin bir hükümet kuralım. Nasıl olsa ülke seçime gidecek, birlikte götürelim.’ Eğer bu çağrıma kulak verilmiş olsalardı ve geçen Cuma günü bir araya gelmiş olsaydık, yeni bir hükümet kurardık, muhtemelen içinde Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Bahçeli de olurdu, onların arkadaşları da olurdu, hem de çok da güzel bir tablo olurdu. Hem seçim meydanlarında rekabet ederdik, hem de Bakanlar Kurulu’nda birlikte ülkenin geleceğini konuşurduk; mükemmel bir tablo olurdu. Ama buna olumlu bir cevap almadık” diye konuştu.

“HDP İLE BİRLİKTE HÜKÜMET KURMAYI İSTEMEDİK”

“Ülke hükümetsiz kalamayacağına göre, Anayasa da bir yol göstermiş, onun gereğini yaptık” diyen Davutoğlu, şunları ifade etti:

“HDP ile birlikte hükümet kurmayı istemedik. Çünkü HDP, ‘asla olmaz AK Parti’yle’ demişti ve sonra teröre de destek vermişti. Bu normal AK Parti hükümeti olsaydı; kendilerine saygı duymakla birlikte, bir HDP’li bakan AK Parti hükümetinde yada Davutoğlu hükümetinde yer almazdı. Çünkü; terörle ilgili tutumunu açık bir şekilde ortaya koyması gereken bir partiyle karşı karşıyayız. Onların bu hükümette olması Anayasal bir zorunluluktu. MHP ve CHP son dönemdeki tutumlarıyla, bizi öyle bir kıskaca sokmak istediler ki; ‘AK Parti ile HDP bir araya geldi, hükümet kurdu’ diyorlar. Bu, Anayasa’yı anlamamaktır. Anayasa’nın 114 ve 116’ıncı maddelerini okusalar ve devletin, milletin şuanda karşı karşıya olduğu riskleri görseler, bu okuma becerileriyle, muhakeme kabiliyetiyle o metinleri okusalar, ‘Bu üzerine yemin ettiğim Anayasa bana ne diyor’ deseler farklı bir sonuca ulaşabilirlerdi. Bu zorunluluk içerisinde en iyisini yapmaya çalıştık.”

“LİSTE TAMAMEN BENİM TARAFIMDAN HAZIRLANMIŞTIR”

Başbakan Davutoğlu, “İsimleri kendiniz mi belirlediniz, Cumhurbaşkanı’nın da belirlediği isimler oldu mu?” şeklinde yöneltilen soruya, “Anayasa, Cumhurbaşkanına onaylama yetkisi veriyor ve onaylama yetkisinin olması demek, söz hakkının olduğu anlamına geliyor. Bu sıradan bir yetki değil. Anayasa Cumhurbaşkanı’na ne yetki veriyorsa, rıza göstermek gerekir. Ben kendi yetkimi de bilirim. Liste tamamen benim tarafımdan hazırlanmıştır ama Cumhurbaşkanımızın da tabi ki onay makamı olarak görüşleri olmuştur, istişareler olmuştur. Bu doğal bir şey; yanlış da bir şey değil. Cumhurbaşkanımızın tecrübesi ve Anayasa’nın getirdiği perspektif önemlidir” diye cevap verdi. 

ONUR EMRE DURAK 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Çelik masa depremde hayat kurtaracak İzmir’de bu yıl 29’uncusu düzenlenen Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’na; Bursalı girişimci tarafından yapılan depreme dayanıklı çelik masa damga vurdu. Deprem anında çelik gövdesi ile kafes görevi yapacak masa için dünyanın bir çok ülkesinden talep geliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından düzenlenen doğal taş sektörünün küresel buluşması Marble İzmir Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, 29’uncu kez kapılarını açtı. Tüm dünyadan, doğal taş işleme makine ve teknolojileri bayi ve toptancıları, doğal taş uygulamacıları, inşaat ve taahhüt şirketleri, proje yönetim ve danışmalık şirketleri, madencilik ve doğal taş şirketleri gibi ziyaretçi profilinin bulunduğu fuarda, mermer sektöründen profesyoneller bir araya gelirken; Bursalı Balyoz Madencilik şirketi de yerini aldı. Balyoz Madencilik şirketi, kurdukları stantta mermer sektöründe çeşitli alanlarda kullanılan ürünleri ve ürünleriyle sundukları hizmetleri vatandaşlara tanıttı. Stantta en çok dikkat çeken ürün ise deprem esnasında koruyucu kapan özelliğine sahip çok amaçlı kullanılabilen masa oldu. Fuara katma değerli yaptıkları ürünleri tanıtmak için geldiklerini ve katma değerli ürüne daha fazla öncelik verdiklerini belirten Balyoz Madencilik şirketi sahibi Serdar Özkan, “İzmir Mermer Fuarı, dünyanın 3. büyük mermer fuarı. Çok güzel bir organizasyon, çok değerli katılımcılar ve çok güzel ürünler var. Biz de ışık geçiren mermer olarak bilinen ‘onyx’ mermerin üreticilerinden biriyiz. Biz katılan firmalara da şunu söylüyoruz; sadece blok satma ya da plaka satma değil, katma değerli ürün yani mobilyasından tutun, aydınlatmasına kadar nerede hangi ürünü kullanabiliyorlarsa bunu kullansınlar. Katma değerli ürün ile ülkeye daha faydalı olabileceklerine inanıyorum” diye konuştu. Deprem anında hayat kurtaracak Standın dikkat çeken ürünü depremden koruyucu özelliğe sahip masa oldu. Deprem esnasında koruyucu özelliğe sahip olarak ürettikleri masaya dair bilgiler aktaran Özkan, “Çelikten yapılan bir deprem masasıdır. Komple sökülüp takılabilen özelliğe sahip ve patenti tarafımıza ait. Seri üretime de başladık. Seri üretimde de ilk ihracatı yurt dışına yaptık. İzmir bir deprem bölgesi. Türkiye çapında da biz bu masayı tanıtarak, bir kişinin dahi depremde eğer burnu kanamadan çıkmasına vesile olabilirsek ne mutlu bize diyoruz” diye konuştu. “Saldırılara karşı dizayn edildi” Masanın çeşitli alanlarda da kullanıldığına değinen Özkan, şunları kaydetti: “Masayı ofis masası olarak, yemek ve toplantı masası olarak kullanabiliyorsunuz. Masanın üstü de her türlü aksesuar için müsait. İstediğiniz şekilde mobilyayla donatabiliyorsunuz. Aynı zamanda depremin yanı sıra, kullanılan çelik sebebiyle de saldırılara karşı da dizayn edilmiş bir masadır. Masanın mekanizması mekanik olduğu için kolay kolay bozulma ihtimali yok. İçerisinde aynı zamanda motoru, havalandırması, çelik dolapları var. Gıda ihtiyacından, deprem anında ilaçlar ve zihniyet eşyaları için alanı mevcut. Biz bu masayı biraz daha yaymak istiyoruz.” Masanın seri üretimini ise ilk olarak yurt dışına bir ülkeye ihraç olarak verdiklerini aktaran Özkan, talebin sürdüğünü, Türkiye çapında İzmir, İstanbul başta olmak üzere bayiliklerin verileceğini ve daha çok kişiye ulaşsın diye ticari olarak çalışmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Hatay Bine yakın insana mezar olan Rönesans Rezidans’ta yargı süreci başladı Asrın felaketinde bine yakın insana mezar olan Rönesans Rezidans’ın yargı süreci Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bu gün görülmeye başlanan ilk duruşmayla başladı. Asrın felaketinde Hatay’da binlerce bina yerle bir olurken yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetmişti. Depremin yok ettiği Antakya ilçesinde en çok ölüm Ekinciler Mahallesi’nde bulunan ‘Cennetten bir köşe’ vaadiyle satılan Rönesans Rezindans’ta yaşanmıştı. Bine yakın insanın hayatını kaybettiği 250 daireden oluşan Rönensans Rezidans, deprem anında saniyeler içinde yerle bir olmuştu. Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Soruşturma Bürosu tarafından başlatılan soruşturma geçtiğimiz aylarda tamamlanmıştı. Hazırlanan iddianame Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmişti. Rönesans Rezidans ile ilgili yargı süreci bu gün görülecek ilk duruşma ile başladı. Duruşmaya Rönesans Rezidans’ta yakınlarını kaybeden vatandaşlar da katılım gösterdi. “Bu kadar kişinin ölümüne sebep olan müteahittin en ağır cezayı almasını istiyorum” Asrın felaketinde ablasını ve yeğenini kaybeden depremzede Cemile İncili, “Depreme Rönesans Rezidans’ında yakalanmıştım. Şiddetli bir sarsıntıyla bomba gibi rezidans yıkıldı. Enkazın altından 2 gün sonra çıkartıldım. Bu kadar kişinin ölümüne sebep olan müteahitin en ağır cezayı almasını istiyorum. Bu kadar cana mal oldu” ifadelerini kullandı.