SAĞLIK - 21 Ocak 2017 Cumartesi 13:30

Değişen hava koşullarında cilt kuruluğuna dikkat

A
A
A
Değişen hava koşullarında cilt kuruluğuna dikkat

Değişen hava koşulları, sert ve rüzgarlı havalar, sıcak ve soğuk ortamların etkisi, cildi oldukça etkiliyor. Günün hemen her saatinde farklılık gösterebilen bu havalardan korunmak için cilt bakım uzmanlarının tavsiyelerine dikkat edilmesi gerekiyor.

Tüm Türkiye’yi etkisi altına alan soğuk havalar birçok kişiyi etkiliyor. Özellikle kış aylarının sonlarının yaşandığı bu dönemlerde, sıcak ve soğuk havaların etkisi hissedilir derecede artıyor. Değişen hava koşulları, ayaz, sert ve rüzgarlı havalar insanları üşütmekle kalmayıp ciltlerini de oldukça etkiliyor.

“Kışın ciltler daha çok soğuktan ve sıcaktan kuruduğu için cildi aşırı derecede etkileniyor”
Eskişehir’de cilt bakımı yapan Serhat Derebağ, özellikle bu aylarda yaşanan cilt kuruluklarına karşı önemli tavsiyelerde bulundu. Derebağ, cilt bakımının profesyonel kişilerce yapılmasının daha etkili olacağından bahsederek, “Cilt bakımı profesyonel ürünlerle zaman zaman bir uzman tarafından yapılabilen genellikle cilt bakımlarında kullanılabilecek özel ürünler, genellikle uzmanlar tarafından yapıldığı zaman daha etkili olabilen bir işlemdir cilt bakımı. Yani bunların sezonluk kullanımlarında tabii ki daha etkili olabiliyor. Kış sezonunda daha uygulamalı daha etkili ve yoğun kullanılması gerekiyor. Çünkü kışın ciltler daha çok soğuktan ve sıcaktan kuruduğu için evlerdeki ısıtma sistemleri olsun, kalorifer petekleri olsun bunların da cildi aşırı derecede etkilediğini açıkçası düşünüyorum. Cilt bakımlarının merkezlerde yapılması bu konuda tabii ki daha etkili, çünkü cilt bakım merkezleri bu konuda daha profesyonel oldukları için yani daha dermatolojik, daha etkili ürünlerle yapıldığından, daha faydalı görülebiliyor” şeklinde konuştu.

“Kuru havalardan korunulmalıdır”
Soğuk havaların etkisi tabii ki yoğun. Çünkü kış aylarının da gelmesiyle birlikte cildin daha çok kuruduğu, sıcak ortamdan soğuk ortama geçildiği zaman cildin aşırı derecede bir değişim gösterdiği mevcut görünüyordur. Özellikle dışarıdan içeri girildiği zaman, cilt yoğun ısıya maruz kaldığı için daha çok kuruyor ve daha çok bakıma ihtiyaç duyuyor. Yani bunun için yine evlerde yapılabilecek ufak bakım önerileri var. Çok fazla cildi de yormadan, daha fazla cildin üzerinde etkisini düşürmeyecek ürünler kullanıldığı zaman kış aylarında da böyle küçük cilt bakımları yapılabiliyor. Örneğin, kil maskeleri olur, yeni çıkan siyah maskeler var siyah noktalar için, kuru ciltler için, yağlı ciltler için ayrı bakımlar var. Yani bu tarz şeyleri evde kendileri de uygulayabilirler. Yüz yıkamada kullanılabilecek işte yeşil sabun gibi doğal ürünler kullanılır ise, daha etkili olur kış aylarında. Çünkü cildi doğal ürünlerle analiz ettiğiniz zaman daha çok fayda görülebilecek şeyler tabii ki var. Kış aylarında ne yapılmamalı diye soracak olursak, kuru havalardan korunulmalıdır. Yani sürekli bir nemlendirici ürün eksik bulundurulmamalıdır. Çünkü sürekli yanlarında bulundurulduğunda, cilt kuruluğundan daha az etkilenir” ifadelerini kullandı.

Kadir Arslan - Mustafa Kaplan 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Beslenme ve Diyet Uzmanı Çisem Gündüz : “Kanser oluşumunda beslenme şekli çok önemli” Beslenme ve Diyet Uzmanı Çisem Gündüz, çağın hastalığı kanser riskini düşürmek için sağlıklı beslenmenin önemine dikkat çekerek balık, üzüm ve kurubaklagiller gibi besinlerin sıklıkla tüketilmesini tavsiye etti. Her 5 kişiden 1’inin hayatı boyunca kansere yakalandığını ve kanser oluşumunda beslenme şeklinin önemli bir yer tuttuğunu dile getiren Acıbadem Adana Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Çisem Gündüz kansere yakalanma riskini düşürmek için hangi besinlerin tercih edilebileceğini anlattı. Diyetisyen Gündüz sağlıklı ve dengeli beslenmenin sadece formda ve zinde kalmaya değil aynı zamanda kanserden korunmaya da katkı sağladığını vurguladı. “Kadınlara günde 2, erkeklere 3 porsiyon meyve” Meyveleri kabuğu ile birlikte tüketmenin posa içeriğini arttırarak sindirim kanalının daha düzenli çalışacağını belirten Diyetisyen Gündüz “Vitamin ve minerallerden zengin meyveler bağışıklık sisteminin güçlü kalmasına yardımcı olur. Erkekler için günlük 3 porsiyon, kadınlar için ise günlük 2 porsiyon meyve tüketimi uygundur. Bunun yanında mevsimde olan sebzelerden mutlaka öğle ve akşam öğünlerinde salata yapılıp tüketilmelidir. Ancak tüm meyve ve sebzeleri çok iyi yıkadığınızdan emin olmalısınız” dedi. “Balığı kızartarak değil ızgara veya buğulama yaparak yiyin” Balığın A, D, K ve B grubu vitaminlerden ve iyot, selenyum, fosfor, magnezyum ve çinko minerallerinden zengin olduğunu ve bu sayede bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olduğunu söyleyen Diyetisyen Gündüz “Omega-3 yağ asitlerinden zengin balık aynı zamanda bu özelliği ile kansere karşı koruyucudur. Ancak pişirme yöntemi oldukça önemlidir. Balık, kızarma yöntemi ile pişirildiği zaman yüksek sıcaklıktaki yağın içerisindeki sağlığa zararlı toksik maddeler nedeniyle önerilmemektedir. Bunu yerine, ızgara veya buğulama yöntemi tercih edilebilir” diye konuştu. Diyetisyen Gündüz kırmızı üzümün özellikle kabuğunda ve çekirdeğinde bulunan “resveratrol” maddesinin sağlık açısından zararlı serbest radikallere karşı vücudu kanser oluşumundan koruduğunu; bunun yanında kırmızı üzümün, B vitaminlerinden ve demir, potasyum ve magnezyum mineralinden de zengin olduğunu ifade etti. “Yoğurt bağırsak sağlığını korur” Yoğurdun probiyotik besinlerin bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olduğuna değinen Diyetisyen Gündüz “Probiyotikler bağırsaktaki yararlı bakterilerin sayısını arttırarak sağlıklı bir mikroflora oluşumuna katkıda bulunur. Bu sayede sindirim sisteminde görülebilecek kanser gibi birçok hastalığa karşı önlem almış oluruz. Aynı zamanda kilo kontrolünü sağlamaya yardımcı olur. İçeriğindeki selenyum sayesinde antioksidan özellik gösterir ve bu sayede kanserden korunmaya yardımcı olur” dedi. Yüksek posa içeriği sayesinde sindirim kanalının düzenli çalışmasını sağlayan kurubaklagillerin faydasının altını çizen Diyetisyen Gündüz şunları söyledi: “İçerdiği vitamin ve mineraller; kemik gelişimi ve sağlığı için gerekli olan kalsiyum, sinir sisteminin düzenli çalışmasını sağlayan B vitaminleri, kan yapıcı demir ve potasyum, magnezyum, vitamin E içeriği sayesinde sayesinde vücudumuzu korur. Aynı zamanda kan şekerini dengeleyici özelliği de bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.