SPOR - 21 Kasım 2016 Pazartesi 11:25

Demirören'den yayın ihalesi sonrası önemli açıklamalar

A
A
A
Demirören'den yayın ihalesi sonrası önemli açıklamalar

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, yayın ihalesi sonrası yaptığı açıklamada, “Burada kulüp başkanlarımıza çok büyük işler düşüyor. Bu para sonsuz gelen bir para değil ona göre harcamaları gerekiyor” dedi.

2017-2018'den itibaren 5 sezonluk Süper Lig ve TFF 1. Lig müsabakalarının yayın hakları ihalesini Digiturk, yıllık 500 milyon dolar karşılığında aldı. İhale sonrası açıklamalarda bulunan TFF Başkanı Yıldırım Demirören, "Her zaman söylüyoruz biz bir aileyiz. Tabii ki bu ailenin içerisinde kendi aramızda üzülmeler olacak ama hepimizin ortak menfaati Türk futbolunun bir araya gelmesidir. Kulüpler Birliği Başkanı Göksel Gümüşdağ ile de çok iyi bir anlayış içerisindeyiz. Allah bozmadan da böyle devam edeceğiz. Tabii ki değerli komisyona da teşekkür ediyorum. 5 tane firma bu işle ilgilendi, ciddi zaman harcadılar. Ama şartlar 2 firmanın katılımına yol açtı. Tekrar hayırlı olsun diyorum" dedi.

“Bu para sonsuz gelen bir para değil”
Bu sene kulüplerin eline geçen paranın 360 milyon Dolar + KDV olduğunu dile getiren Yıldırım Demirören, "2017 Hazirandan itibaren 500 milyon Dolar + KDV. Yani Dolar bazında baktığınızda yüzde 20 gibi bir artış oldu. Bu da çok büyük bir rakam ama mühim olan Türk futbolunun bu rakamı çok olumlu ve faydalı bir şekilde kullanması gerekiyor. Burada kulüp Başkanlarımıza çok büyük işler düşüyor. Bu para sonsuz gelen bir para değil ona göre harcamaları gerekiyor. Ekonomik dağılım olarak altıncıyız ama futbolumuz olarak daha değiliz. Demek ki bizim sadece ekonomik değil, futbol olarak da buralara gelmemiz gerekiyor. Bunu da ekonomik gücü Sayın Başkan Göksel Gümüşdağ'ın da dediği gibi kulüplerimizin düzgün kullanması ve altyapıya vereceğimiz önem ile yapılır. Bugün tarihi bir gün bunu çok iyi değerlendirebilirsek kulüplerimizin, Türk futbolunun önünün çok açık olduğunu söyleyebilirim” diye konuştu.

Gümüşdağ: “Hedeflenen rakamı yakaladık”
Kulüpler Birliği Başkanı Göksel Gümüşdağ da, ihaleyi kazanan Digiturk’ü kutlayarak, “Özellikle bizim komisyon başkanımız Hüsnü Güreli’nin bize çok katkısı oldu. Ona da sizlerin huzurunda bir daha teşekkür ediyorum. Sayın TFF Başkanımız Demirören’in dediği gibi Külüpler Birliği Vakfı ile TFF birlik beraberlik içinde bir komisyon oluşturdu ve gece gündüz çalıştı. Bu çalışmanın ürünü de bugün nihayete erdi. Yaklaşık 600-650 milyon dolarlar olan hedef rakamı çok şükür ki bugün yakalamış durumdayız. KDV dahil 600 milyon doları bulan bir rakam. Tabi bugün ihale bitti ama bizim Kulüpler Birliğinin Vakfı olarak da daha yeni başlıyoruz. Çünkü yayıncı kuruluşa ödediği bu paranın karşılığında bizde destek vermeye devam edeceğiz ve futbolun marka değerini her geçen gün arttırmak için ne gerekiyorsa TFF ile birlikte bu çalışmaya destek vereceğiz. Dolayısla ben Yıldırım Demirören ve yönetimine ve Komisyon başkanı ve üyelerinin tamamına sizlerin huzurunda teşekkür ediyorum. Bugün baktığınızda kulüpler açısından hesaplarına göre önümüzdeki yıl Haziran ayı itibari ile yüzde 50’ye yakın bir artışları olacak. Yani bugünkü gelirin yüzde 47,50 civarı bir artış var. Bu artış bence Türk futbolu için tarihi bir artıştır. Ama tabii bu artışlarında doğru kullanmak, finansal fair-play’e uygun kullanmak çok önemli. İnanıyorum ki Türk futbolu için çok önemli bir gün. Bunu doğru kullanırsak Türk futbolu için kullanırsak çok önemli artılar ve değerler kazanırız. Hayırlı uğurlu olsun” ifadelerini kullandı.

Güreli: “Yüzde 50’lik artış Türk futbolu için çok önemli”
İhaleyi yöneten TFF Başkanvekili Hüsnü Güreli ise ihale sonrası basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Kulüpler Birliği ve TFF olarak birlikte yaptığı sinerjiden doğan çok önemli bir rakam ortaya çıktı. Yüzde 50’ye yakın bir artış Türk futbolu için çok önemli. Enteresan bir rakama geldi. Daima mali disiplin ve denk bütçe üzerinden gitmezsek, bu paranın da sonu yok. Bizim federasyonumuzun ulusal lisans talimatı da çok açık. Gelirlerimiz giderlerimize eşit olmalı. Digiturk’e teşekkür ediyorum. Bugüne kadar verdikleri hizmetler için. Çok uzun yıllardır çözüm ortağımız. Türk futbolu için tarihi ve önemli bir gün. Hayırlı uğurlu olsun” şeklinde konuştu. 

Kaan Ülker - Mehmet Selman Bektaş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Bayraktar: “15 Nisan itibariyle 3 bin 225 maden ruhsat sahası denetlendi” Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, bakanlık olarak madenlere yönelik yaptıkları denetimleri artırdıklarını kaydederek “Bu yıl, 15 Nisan itibariyle 3 bin 225 maden ruhsat sahasının denetimi gerçekleştirildi. Çalışanlarını öncelemeyen hiçbir işletmeyi bizim desteklememiz söz konusu olamaz” dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ankara’da bir otelde Türkiye Kömür Üreticileri Derneği’nin (KÖMÜRDER) tarafından düzenlenen ‘Madenlerde İş Sağlığı ve Güvenliği Vizyon Organizasyonu’ programına katıldı. Programda konuşan Bakan Bayraktar; pandemi, deprem, tedarik zinciri problemleri ve devam eden savaşlara rağmen Türkiye ekonomisinin son 3,5 yıldır kesintisiz olarak büyüdüğünü söyledi. Gelişen ekonomi, üretim ve ihracatın büyümesiyle Türkiye’nin maden ihracatının her geçen gün arttığını ifade eden Bakan Bayraktar, sürdürülebilir kalkınma ve net sıfır emisyon hedeflerini gerçekleştirilebilmesi için gelecekte madenlere daha fazla ihtiyaç duyulacağını kaydetti. “Ülkemizi enerjide ve madende bağımsız kılmamız gerekiyor” Kullanılan enerjinin 3’te 2’sinin ithal edildiğini dile getiren Bakan Bayraktar, “Doğal gazın neredeyse tamamını dışarıdan alıyoruz. Petrolün yüzde 92’si, kömürün yüzde 40’ını ithal kaynaklardan karşılıyoruz. Bu da ciddi bir cari açık problemini ortaya çıkarıyor. Bu nedenle ülkemizi enerjide ve madende mutlak suretle bağımsız kılmamız gerekiyor. Bunu yapabilmek için de elbette yerli kaynaklarımızı yeraltı zenginliklerimizi ve yenilenebilir kaynaklarımızı maksimum düzeyde ekonomimize kazandırmamız gerekiyor. Bu amaç doğrultusunda 2017 yılında hayata geçirdiğimiz ‘Milli Enerji ve Maden Politikamızı’ kararlılıkla sürdürmeye devam ediyoruz. Bu politika çerçevesinde ülkemizin kaynaklarını, yüksek teknoloji ve uluslararası standartlarda geliştirerek gelecek nesiller için kullanmakta kararlıyız. Yerli kömürden altına, nadir toprak elementlerinden bor madenine kadar her alanda yatırımı, üretimi, istihdam ve ihracatı sürekli artırmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu. Türkiye’nin, elektrik üretiminin yüzde 36’sını, birincil enerji arzının ise yüzde 26’sını kömürden sağlandığını sözlerine ekleyen Bakan Alparslan Bayraktar, 2022 yılında 39 milyon ton, 2023 yılında ise 41 milyon ton kömür ithalatı yapıldığını ifade etti. Dünyanın birçok gelişmiş ekonomisinin yoğun olarak kömür kullanmaya devam ettiğini kaydeden Bakan Bayraktar, ‘Kömürden çıkıyoruz’ diyen Avrupa’daki birçok ülkenin kömür tüketimlerinin arttığına şahit olduklarını söyledi. “2022 yılında 6,5 milyar dolarlık ihracat yaparak madencilik sektörümüz Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı” Türkiye’nin yıllık 150 milyon ton kömür üretim hedefine ulaşmasının sektörü daha ileri bir noktaya taşıyacağı değerlendirmesini yapan Bakan Bayraktar, “2022 yılında 6,5 milyar dolarlık ihracat yaparak madencilik sektörümüz Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Geçtiğimiz yıl bir miktar düşüş olsa da bu yıl maden ihracatımız yeniden artış trendine girdiğini gösteriyor. Yılın ilk çeyreğinde yüzde 5 civarında bir büyüme sağladık. Nihai hedefimiz, madende de ülkemizi net ihracatçı konuma getirmek” ifadelerini kullandı. “3 bin 225 maden ruhsat sahasının denetimi gerçekleştirildi” Bakan Bayraktar, madenlere yönelik yapılan denetimleri arttırdıklarına vurgu yaparak sözlerini şu şekilde devam etti: “MAPEG, 2023’te maden ruhsat sahalarına ilişkin 8 bin 828 denetim yaptı. İncelemeler sonucunda 1 milyar 260 milyon liralık idari para cezası uygulandı. Tespit edilen uygunsuzluklar nedeniyle toplam 2 bin 421 faaliyet durdurma işlemi kararı verdi. Bu yıl ise 15 Nisan itibariyle 3 bin 225 maden ruhsat sahasının denetimi gerçekleştirildi.”
Trabzon Fatih Sultan Mehmet Han’ın Karadeniz’e varış güzergahını tespit ettiler Trabzon’da "MÖ. 401-400 Yılında Onbinler’in ve 1461 Yılında Fatih Sultan Mehmet’in Karadeniz’e Varış Güzergâhlarının Tespit Edilerek Modellendirilip Coğrafi İşaretlerle Belirlenmesi" adlı çalıştay düzenlendi. Çalıştayda geçmişten günümüze elde edilen bulgular tartışıldı. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) ev sahipliğinde Prof. Dr. Osman Turan Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen ’MÖ. 401-400 Yılında Onbinler’in ve 1461 Yılında Fatih Sultan Mehmet’in Karadeniz’e Varış Güzergâhlarının Tespit Edilerek Modellendirilip Coğrafi İşaretlerle Belirlenmesi” etkinliğine Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. "Amacımız turistlerin bölgemizde daha fazla kalması ve turizm gelirlerinden kırsaldaki vatandaşlarımızın pay almasını sağlamaktır" Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Çalıştay Başkanı ve KTÜ Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İsmail Köse, "Adından da anlaşılacağı üzere projemizin amacı MÖ 400’lü yıllarda Trabzon’a ulaşan on bin paralı askerin geçiş güzergahını, denizi görüp anıt diktikleri olası noktayı ve Fatih Sultan Mehmet’in 1461 yılı ağustos ayında Trabzon’u fetih için kara ordusuyla gelirken kullandığı olası uluyolu bilimsel verilere dayalı bulgularla en doğru şekilde tespit ederek bölgemiz turizminin hizmetine sunup, 11. Kalkınma Planı ’Öncelikli Gelişme Alanları-Turizm’, ’Kültür ve Sanat’ başlıkları altında hedeflenen politika ve tedbirler çerçevesinde, turistik destinasyonları farklılaştırıp, turistlerin bölgemizde daha fazla kalmasını, turizm gelirlerinden kırsaldaki vatandaşlarımızın da pay almasını sağlamaktır. Onbinler’in Trabzon’a varış güzergahları ve denizi gördükleri nokta olan Thekes Tepesi ile ilgili çok sayıda farklı, spekülatif görüş olmasına karşın Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’a varış güzergahıyla ilgili birkaç sınırlı çalışma haricinde saha bulgularına dayalı araştırma yapılmamıştır. Proje çalışmaları kapsamında bütün bu eksikliklerin giderilerek, bilimsel verilere dayalı bulgularla güzergah ve lokasyon tespiti yapılması, bulguların haritalandırılarak modellendirilip bölge kalkınmasının hizmetine sunulması amaçlanmıştır. Pers taht savaşlarına katılan On bin paralı askerin günümüzden 2.425 yıl önce Bağdat yakınlarından başlayıp liman şehri Trabzon’a ulaşan zorlu, zorunlu, uzun yürüyüşlerinin Bayburt-Trabzon arasındaki kısmında olası geçiş rotasını ve aylar süren büyük yürüyüş sonrasında kurtuluşa ulaşmayı sembolize eden Karadeniz’in ilk defa görülebildiği Thekes Tepesi’nin yerini tespit etmek için bizim öncemizde gerek yerli gerekse Batılı araştırmacılar tarafından çok sayıda araştırma yapılmıştır. Bununla birlikte şimdiye kadar hiçbir araştırmacı bizim kadar kapsamlı bilim dallarından oluşan bir ekiple, bütün olasılıkları ele alıp, değerlendirecek şekilde, erişilebilen birincil ve ikincil literatürü bütüncül bir anlayışla tarayıp, sahayı iki yıl gibi uzun bir süre araştırarak, her olasılığı değerlendirdikten sonra bir sonuca varacak yöntem bilim takip etmemiştir. Projede elde edilen bulgular ve modelleme çalışmaları Proje ekibi tarafından bütün ayrıntılarıyla bugün ele alınıp tartışılacaktır. Elde ettiğimiz bulgular maalesef topografik değişim ve kasıtlı alan müdahaleleri nedeniyle yüzde 100 doğruluk taşımamakta olmakla birlikte proje çalışma arkadaşlarımızın görüş birliğine vardığı, bilimsel verilere dayalı olası en doğru tespitler olarak belirlenmişlerdir" dedi. Olası geçiş rotaları tespit edildi Çalıştayda konuşan KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı ise "Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İsmail Köse yürütücülüğünde, Üniversitemiz Teknoloji Ofisi desteğiyle, Arkeolog, Tarihçi, Coğrafyacı, Haritacı, Kent Plancısı, hocalarımızın katkılarıyla hazırlanan ve TÜBİTAK tarafından desteklenmeye layık görülen, bu proje sosyal bilimlerde proje üretip, yeni bulgu ve çıktılar ortaya koymanın da mümkün olabileceğinin en iyi göstergelerindendir. Gerek Trabzon’un gerekse komşu Gümüşhane ve Bayburt’un turizm potansiyeline katkı sağlayacak ve alternatif yeni turistik rotaların alt yapısını oluşturacak olan proje iki yıl sürmüş ve bugün itibarıyla başarıyla tamamlanmıştır. Araştırmacı hocalarımız, zorlu koşullarda Trabzon, Gümüşhane, Bayburt üçgenindeki araziyi 2 yıl boyunca tarayarak, Onbinler’in ve Fatih Sultan Mehmet’in olası geçiş rotalarını tespit etmeye çalışmıştır. Sahada elde edilen bulgular, literatür ve arşiv kayıtlarıyla karşılaştırılarak rota geçişlerinin örtüşmesi sağlanmış, bütün bu veriler dijital interaktif haritalara aktarılarak, araştırılan güzergahta ki tarihî, köprüler, kaleler, hanlar ve şehitlikler fiziki imkanlar doğrultusunda modellenerek işlenmiştir. Proje çalışmaları kapsamında elde edilen bulgular bugünkü çalıştay ile kamuoyunun bilgisine sunulacaktır" diye konuştu. Trabzon Valisi Aziz Yıldırım da, "Sahip olduğu zengin tarihi mirasla bölgesinde bir turizm ve kültür merkezi olan Trabzon, tarih içinde çok sayıda hadiseye şahitlik etmiştir. Bu hadiselerin belki de en önemlilerinden biri MÖ. 400 yılında Onbinlerin Karadeniz’e ulaşan yolculukları, diğeri Cihan Padişahı Fatih Sultan Mehmet’in 1461 yılında Trabzon’u fetih yürüyüşüdür. Her iki tarihi hadisenin detaylarının ortaya çıkarılması kadar, gerek Onbinlerin kurtuluşu yürüyüşü sırasında, gerekse Fatih Sultan Mehmet’in fetih yürüyüşü esnasında kullanılan rotaların belirlenmesi de şehir tarihi açısından çok önemli bir hizmet olmuştur. Söz konusu rotaların bilimsel metotlarla belirlenerek, bölge turizminin hizmetine sunulması, turizm imkan ve fırsatlarının çeşitlendirilmesine katkı sağlayacak, Trabzon ve komşu illerin turizmden aldıkları payı artıracak, ulusal ve uluslararası tanıtımlarına çok önemli bir katkı sağlayacaktır" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından çalıştay, ’Antik Yollar ve Geçiş Güzergahları Onbinler’in ve Fatih Sultan Mehmet’in Geçiş Yaptığı Olası Rota ve Sahadaki Gerçeklik, Modelleme ve Haritalandırma’ oturumları ile devam etti.