POLİTİKA - 31 Temmuz 2015 Cuma 20:04

Demirtaş: 'PKK açıklama yaptı, ‘masaya oturmaya hazırız'

A
A
A
Demirtaş: 'PKK açıklama yaptı, ‘masaya oturmaya hazırız'

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Bu ülke barış istiyor. PKK açıklama yaptı, ‘masaya oturmaya hazırız’ diye. Bizim çağrılarımıza karşılık verdi, ‘elimizi tetikten çekmeye hazırız’ diye. Bu ülkenin başbakanı buna mutlaka ama mutlaka sağduyulu bir cevap vermek zorundadır” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, son günlerde yaşanan olayları istişare etmek amacıyla STK, medya temsilcileri ve İslami kesimlerle bir araya geldi. Demirtaş, Talimhane’deki Elite World Otel’de yapılan toplantı öncesinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Demirtaş, “Bazı sivil toplum örgütleri, medya temsilcileriyle, özellikle İslami kesimlerle bir araya gelip son dönemde Türkiye'de yeniden gerilimin artması, çatışmanın, savaşın yaşanması konusunda görüş alışverişinde bulunacağız. Hepimizin temennisi bu temaslar sonucunda ortak bir barış iradesiyle sürece müdahale etmek olacak” dedi.
Demirtaş, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yapılan operasyonlara üçlü huzur operasyonu şeklinde nitelendirmesine karşın değerlendirmeleri sorulan Demirtaş, “Sayın Başbakan kendisini inançlı, vicdanlı bir insan ve siyasetçi olarak tanımlıyor. Elbette ülkemizde buna benzer ve daha ağır çatışmalı durumları Maalesef çok yaşadık. Ölümler gördük, acılar yaşadık. Bu vicdanlı ve inançlı Sayın Başbakana sormak istiyorum. Adına huzur bilmem ne dediğiniz operasyon kapsamında tam 5 gündür 50 derece sıcağın altında Habur Sınır Kapısı'nda 13 YPG'linin cenazesi sizin emriniz, talimatınızla bekletiliyor. Bu çocuklar IŞİD'e karşı savaşta yaşamlarını yitirdiler. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıdırlar. Anneleri, babaları, aileleri 5 gündür o cenazeleri bir TIR dorsesinde Türkiye'ye almak için bekliyorlar. 5 gündür sizin emriniz nedeniyle 13 cenazeye tabiri caizse hakaret ediliyor, işkence ediliyor. Bu mudur sizin huzur operasyonlarınız? Evet evlatlarımız ölüyor, evet acılar çekiyoruz. Bütün acılarımızı yüreğimizde hissediyoruz. Ama cenazelere hakaret edecek, cenazelere işkence yapacak kadar vicdanınızı yitirmemiş olmanızı temenni ediyorum. Dolayısıyla biz sizin tavrınız, tarzınız 'biz bu savaşı sonuna kadar sürdüreceğiz' şeklinde devam etse de bizim de tutumumuz nettir” dedi.

“BİZ BU ÜLKEDE SİZLERE SAVAŞ YAPTIRMAYACAĞIZ”
“Biz bu ülkede sizlere savaş yaptırmayacağız” diyerek sözlerini sürdüren Demirtaş, “Sizin saltanatınız için iktidarınızı için evlatlarımızın ölümüne izin vermeyeceğiz. Ortada vatan savunması yok. Bu Saray savunmasıdır, iktidar savunmasıdır. Sen kimin evladını iktidar için ölüme gönderiyorsun. Bu evlatlar kolay mı yetişiyor. Evet, hepimiz evlatlarımızı gerekirse feda ederiz. Edin bakalım evlatlarınızı, hepsi çürük raporu almışlar. Hepsinin evlerinde para sayma makinaları. Bak yoksulun evladı bayraklara sarılı geliyor. Hanginiz evladınızı feda ediyorsunuz. Biz size savaş yaptırmayacağız” diye konuştu.

“PKK AÇIKLAMA YAPTI, MASAYA OTURMAYA HAZIRIZ DİYE”
PKK’nın masaya oturma teklifini hatırlatan Demirtaş, “Hükümet aklını başına almalı. Bu ülke barış istiyor. PKK açıklama yaptı, masaya oturmaya hazırız diye. Bizim çağırılarımıza karşılık verdi. Elimizi tetikten çekmeye hazırız diye. Bu ülkenin başbakanı buna mutlaka ama mutlaka sağduyulu bir cevap vermek zorundadır. Geçici başbakansın, Türkiye’yi böyle paldır-küldür savaşa sokamazsınız. Seçim kaybettiniz, iktidardan düştünüz, kendinize gelin. Bu devlet, bu ülke, bu toplum sizin malınız mülkünüz değil. Kendinize gelin, yenildiniz seçimde yenildiniz. 7 Haziran’da bir durum ortaya çıktı, buna saygı duyun. Sandığa saygı duyun ondan sonra çözülmeyecek bir mesele olmaz. Ülkeyi savaşa sürüklemelerinin nedeni 7 Haziran’da aldıkları yenilgidir. Bunu kendileri de itiraf ediyorlar. Durum budur. Yargıyı yönlendirme, Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakanın talimatlarıyla olmuştur. Eğer onların talimatları ile yapmışlarsa suç işlemiştir. Biz bu nedenle kendileri hakkında suç duyurusunda bulunduk. Yargı siyasetçilerin emriyle ve talimatlarıyla çalışamaz. Ortada yargıya güven kalmazsa devletin temeli sarsılmış olur. Yargı mensuplarının da buna azami ölçekte dikkat etmesi lazım” dedi.

“TÜRKİYE IŞİD’E DESTEK YAFTASINDAN KURTULAMAMIŞTIR”
Demirtaş, bir gazetecinin ‘DAEŞ’e yönelik operasyonlar PKK’ya paravan olarak mı başlatılmıştır’ şeklinde soru üzerine, “Durum öyle görünüyor. Bakın Kandil’e ve sözde IŞİD’e operasyonlar yapılıyor. Cumhurbaşkanı ve Başbakanın söylemlerine dikkat edin, ağızlarını açıyorlar HDP, kapatıyorlar HDP. Zannedersiniz ki bütün bu eylemleri HDP yapıyor. Buradan da niyet çok açık anlaşılıyor. Amaçları siyasi bir sonuç elde etmek ve siyasi bir operasyondur bu. PKK’yı ağzına bile almıyorlar. Çünkü biliyorlar PKK masadaydı ve çözüme hazırdı. Ama her şeyden HDP’yi sorumlu tutuyorlar. HDP’yi linç edebilmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Türkiye IŞİD’e destek yaftasından kurtulamamıştır. Keşke kurtulabilse ve keşke hakkını verebilse, keşke IŞİD’e karşı ortak operasyonların içerisinde olsa” şeklinde yanıtladı.

“BİZ DOKUNULMAZLIK ZIRHINA SIĞINACAK İNSANLAR DEĞİLİZ”
Hakkında açılan soruşturmanın zamanlamasıyla ilgili sorular üzerine Demirtaş, “Soruşturma geçen yıl başlatılmıştı, bu yıl yeni bir soruşturma değil. Ortada beni suçlayacak en ufak bir şey varsa benim dokunulmazlığımın kaldırılmasını ben kendim istedim. Biz dokunulmazlık zırhına sığınacak insanlar değiliz. 550 milletvekili ve Sayın Cumhurbaşkanı dahil hepimizin dokunulmazlığı kalksın. Kim ne halt işlemiş çıkalım yargı karşısında hesabımızı verelim. Bize sorsunlar. Ölümlerden kim sorumlu, talimatları kim verdi. Bizim verecek cevaplarımız var ama aynı zamanda sorsunlar. Paralı kim çaldı, devleti kim soydu bunları da sorsunlar, bizim yine verecek cevaplarımız var. Korkmuyorlarsa hep birlikte dokunulmazlıklarımız kalksın” dedi.

“TEK BİR OY DAHİ HİLEYLE ALINMIŞSA HELAL DEĞİLDİR”
Seçim döneminde şantaj ve hilelerle HDP’nin oyları aldığı şeklindeki iddiaları da değerlendiren Selahattin Demirtaş, “Toplam 154 bin oy. Toplam 187 bin oy da AK Parti’nin aldığı oylardır. Yani AK Parti de 187 bin ful oy almış. Eğer ful oy almak tehditle olmuşsa AK Parti de tehditle oy almış demektir. Böyle saçmalık olur mu? Bakın 6 milyon oy içerisinde 154 bin oy çıkmış ve hepsini incelettik. Bunlara itirazları var ise gerçekten de tehdit olduğunu düşünüyorlarsa sandık başı görevlileri dahil olmak üzere AK Parti sandık müşahitleri orada değil miydi? O bile bize oy vermiş, bizim suçumuz mu? HDP’ye oy vermeye oda inanmış. MHP dahil diğer sandık görevlileri ve heyeti buna itiraz etmemişte aradan aylar geçiyor bir şeklide durumu çarpıtmaya çalışıyorlar. Tek bir oy dahi hileyle alınmışsa helal değildir. Ben buna yürekten inanıyorum. Hiçbir zaman buna tenezzül etmedik. Seçmenin karanına saygı duyuyoruz herkesten de saygı bekliyoruz” diye yanıtladı.
‘ABD’nin IŞİD’e yönelik tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?’ şeklindeki soruya Demirtaş, “İncirlik Üssü’nün uzun süredir ABD’ye açılması ve uzun süredir talep edildiği de biliniyor. Tam olarak ne karşılığında böyle bir uzlaşıya gidildi ve İncirlik Üssü ABD’ye açıldı bunu tam olarak bilmiyoruz. Fakat zannedersem Türkiye İŞİD’e karşı operasyonlarda daha aktif olma taahhüdünde bulunmuş olmalı. En azından görünen o. Eğer İŞİD’e yönelik daha aktif bir mücadele yürütülecekse, ortak mücadele edilecekse, İŞİD’in sahada karşılaştığı en dirençli güç PYD ve onun etrafından toplanmış güçlerdir. O halde mantıklı olan şey PYD ile koordineli ve Türkiye’de iç barışı da garanti altına alacak bir süreci birlikte yürütmeleridir. Bizde izliyoruz. Acaba bütün bunlar sahada planlandığı gibi mi olacak yoksa yine aldatmaca, kandırmaca üzerinde mi ilişkiler yürütülüyor. Bunu da hep birlikte göreceğiz” dedi.
Demirtaş, gazetecilerin sorduğu sorulara verdiği yanıtlarının ardından toplantıya geçti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Mansur Yavaş’tan büyükelçi ve misyon şeflerine 23 Nisan resepsiyonu Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Başkent’teki büyükelçiler ve misyon şefleri için resepsiyon düzenledi. 65 ülkenin büyükelçisi ile misyon şeflerinin katıldığı davette konuşan Yavaş, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün zor şartlar altında milleti bir araya getirerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açtığını ve bu günün ulusun geleceğini çocuklara adadığı özel bir gün olduğunu belirterek, “Dünyadaki ilk ve tek çocuk bayramını kutlamanın gururunu yaşıyoruz” dedi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Ankara’da coşkuyla kutlandı. Kutlamalar çerçevesinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Başkent’teki büyükelçiler ve misyon şefleri için resepsiyon düzenledi. Yavaş’ın ev sahipliğinde Mogan Park Konuk Evi’nde gerçekleştirilen 23 Nisan resepsiyonuna Ankara Valisi Vasip Şahin, büyükelçiler ile yabancı misyon temsilcileri, Ankara ilçe belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, basın mensupları, Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve çok sayıda davetli katıldı. Konuşmasına 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın anlam ve önemine değinerek başlayan Yavaş, “Bugün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün zor şartlar altında milleti bir araya getirerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açtığı ve ulusun geleceğini çocuklara adadığı özel bir gün. Bu anlamda dünyadaki ilk ve tek çocuk bayramını kutlamanın gururunu yaşıyoruz” dedi. “Başarımızdaki en büyük rol yönetim anlayışımız” Türkiye’deki son yerel seçimlerden bahseden Yavaş, yüzde 60,4 gibi rekor bir oy oranı ile tekrar Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğini dile getirerek, “Bu başarıda hiç şüphesiz geçtiğimiz 5 yılda ortaya koyduğumuz adil, tarafsız, şeffaf, hesap verebilir, katılımcı, insan ve çevre odaklı yönetim anlayışımız önemli rol oynadı. Betona ve ranta değil, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını merkeze alan projelerimiz Ankara halkı tarafından kabul gördü. Bundan dolayı önümüzdeki dönem de aynı anlayışla halkımıza hizmete devam edeceğiz” diye konuştu. “Halkın refah ve mutluluğunu artırmaya yönelik çalışmalarımıza devam edeceğiz” Ankara halkının refah ve mutluluğunu artırmaya yönelik çalışmalarına artan bir azimle devam edeceğinin altını çizen Yavaş, “Akıllı şehir, yeşil dönüşüm, kırsal kalkınma, kent turizmi ve termal turizm gibi alanlarda söz verdiğimiz projeleri gerçekleştirmek için azimle çalışacağız. Tüm bu çalışmaları yaparken dünyadaki gelişmeleri de dikkate alarak sizlerle yakın işbirliğimizi devam ettirmek istiyoruz. Sizlerin de bir Ankara sakini olarak ülkelerinizdeki tecrübeleri bizimle paylaşmanızdan ve iş birliklerimizi artırmaktan büyük mutluluk duyacağımızı bir kez daha belirtiyoruz” diyerek iş birliği çağrısında bulundu. "Avrupa Birliği temel hedeflerimiz arasında" Avrupa Birliği’ne girişi önemsediklerini belirten Yavaş, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğinin temel hedefleri arasında yer aldığını ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef olarak gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşma yolunda Avrupa Birliği’ne giriş projesine büyük önem verdiklerini, bunun Türkiye için vazgeçilmez olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin son dönemdeki Avrupa Birliği ile olan ilişkilerine de dikkat çeken Yavaş, şunları kaydetti: “Türkiye’nin üye statüsü yerine ’dış ilişkiler’ çerçevesinde yer alması oldukça düşündürücüdür. Benzer şekilde geçtiğimiz hafta Avrupa Konseyi Liderler Zirvesi’nde Türkiye’nin Kıbrıs çözümü çerçevesinde ele alınması da cesaret kırıcıdır. Ne yazık ki, Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye yönelik adımları geleceğe dair net bir yol göstermiyor ve ciddi bir jeostratejik vizyon veya tutarlı bir eylem planı içermiyor. Avrupa Birliği ve Türkiye’nin stratejik çıkarları, Gümrük Birliği’nin siyasi şartlara bağlı kalmadan ve daha fazla gecikme olmadan yeşil ve dijital politikalar doğrultusunda modernize edilmesini gerektiriyor. Bu, sadece Avrupa Birliği ve Türkiye’nin rekabet gücünü ve stratejik özerkliğini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda zorlu siyasi ve jeopolitik sorunların üstesinden gelinmesi için gerekli olan karşılıklı güvenin oluşmasına da destek olacak.” “Milletimiz ‘mülteci tampon bölgesi’ işlevini reddetmektedir” Yavaş, 18 Mart 2016’da gerçekleşen Türkiye-Avrupa Birliği Zirvesi’nde alınan kararlarla ilgili de şunlara değindi: “Türkiye’nin üzerindeki sığınmacı yükünü iyice artırdı ve kontrol edilemeyen bir göç akışına yol açtı. Türkiye artık sadece göçmenler için bir geçiş ülkesi olmaktan çıkıp, bir kalış ülkesi haline gelmiştir. Bunun oluşturduğu toplumsal huzursuzluk, demografik baskı, sosyo-kültürel ve ekonomik çatışmalar, mevcut durumun sürdürülemez olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu bakımdan milletimizin endişeleri gözetilmelidir. Türkiye coğrafyasındaki müstesna rolünün bilincindedir. Tam da bu sebeple milletimiz ’bir mülteci tampon bölgesi’ işlevini reddetmektedir. Ülkemizin üzerine yüklenen bu yük, hakkaniyetle ve rasyonellikle bağdaşmamaktadır. Bu bakımdan mültecilerin kendi ülkelerinde doğru bir planlama ve insan haklarına uygun şekilde yeniden iskan edilmesi konusunu önemsiyorum.” “Filistin halkının yanındayım” Atatürk’ün "Yurtta sulh, dünyada sulh" ilkesinin her zaman yol gösterici olduğunu söyleyen Yavaş, çocuk ve sivillere yapılan saldırılarda Filistin halkının yanında olduğunu belirterek, “21. yüzyılda çocukları, sivilleri öldürmek, susuz ve elektriksiz yaşamaya zorlamak sadece savaş değil, insanlık suçudur. Çocuk ve sivillere yapılan bu saldırılarda Filistin halkının yanında olduğumu belirtiyorum. İsrail hükümetini sağduyulu hareket etmeye davet ediyorum. Gazze’de, Filistin ve İsrail’in her yerinde en kısa sürede savaşın sona ermesini ve daha fazla çocuk ve sivilin hayatını kaybetmemesini umuyorum” diye konuştu. "Uluslararası çatışmaların sebep olduğu insani dram tüm dünyayı etkilemektedir" Zor zamanlarda belediye başkanları olarak etkilenen bölgelere ve insanlara yardım sağlamak için ellerinden geleni yapacaklarını söyleyen Yavaş, sözlerine şöyle devam etti: “Uluslararası çatışmaların sebep olduğu insani dram, sadece savaş bölgelerinde yaşayan insanları değil, tüm dünyayı etkilemektedir. Ayrıca Ankara’da yaşayan herkesin seslerinin duyulduğu ve endişelerinin dikkate alındığı bir istişare ortamı oluşturmak için buradayız. Savaşların gölgesinde barışın değerini bir kez daha anlamamız ve içselleştirmemiz gerekmektedir. Barışı korumak ve barışın yeniden tesisini sağlamak, sadece ulusal bir görev değil, aynı zamanda uluslararası bir sorumluluktur. Uluslararası toplumun bir parçası olarak Türkiye’nin barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik çabaları, dünya genelindeki barış çabalarını destekleyici bir role sahip olduğunu düşünüyorum. Bizler, belediye başkanları olarak bölgesel çatışmalara insani açıdan, barışçıl açıdan bakmaya devam edeceğiz.”
Bolu Orman yangınlarıyla mücadele için ormancılara İHA pilot eğitimi verildi Bolu’da orman personeline, orman yangınlarıyla mücadele için kullanılacak olan İnsansız Hava Aracı (İHA) pilot eğitimi verildi. Bolu Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içerisinde başta orman yangınlarıyla mücadele çerçevesinde kullanılacak olan, orman alanlarındaki dumanın, orman yangınlarında tehlike arz eden noktaların tespitini ve yayılış yönünü görme imkanı sunan İnsansız Hava Aracı (İHA) pilot eğitimi orman personeline verildi. Orman suçları ile mücadele ve orman koruma çalışmalarında, kaçak hafriyat döken araçların veya şahısların koordinatını hassas şekilde veren, belirlenen hedefleri 8 kilometre yarı çapında takip edebilen ve en önemlisi termal kamerası ile gece net görüş sağlayan İnsansız Hava Aracı (İHA) kullanımına yönelik eğitim alan ormancılar, artık ormanlarda İHA’ları kullanacak. Bursa Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali İhsan Kadıoğulları tarafından verilen eğitime Aladağ Orman İşletme Müdürü Ahmet Toklu ve Mengen Orman İşletme Müdürü Emre Koçak ile tüm işletme müdürlüklerinden işletme müdür yardımcıları ve işletme şefleri ile Bolu Orman Bölge Müdürlüğü teknik personeli katıldı. Özellikle maden ve izin saha kontrolleri, kaçak hafriyat dökümlerinin takibi, açma ve işgal suçlarının tespiti, kaçakçılık ile mücadelede gece korumaları, orman yangınları, kadastro çalışmaları, arama-kurtarma çalışmaları, ağaçlandırma çalışmaları, fidan sayımları, teras ve yol ölçümleri görüntüleme, tespit ve sayısallaştırma çalışmaları olmak üzere birçok konuda kullanım alanına sahip olan İHA ve entegre kamera sistemlerinin aktif olarak daha verimli kullanımına yönelik eğitimlere devam edileceği öğrenildi.
Afyon ‘Geçmişe Yolculuk’ isimli tiyatro oyunu büyük beğeni topladı Afyonkarahisar’da Sandıklı Gönüllü Hanımlar Derneği, İçişleri Bakanlığı desteğiyle ’Sandıklı’dan Türkiye’ye açılan kültürel miras kapısı’ projesi kapsamında İstanbul’da tiyatro oyunu sergiledi. Sandıklı Gönüllü Hanımlar Derneği’nin ’Sandıklı’dan Türkiye’ye açılan kültürel miras kapısı’ projesi İçişleri Bakanlığı tarafından kabul gördü. Proje kapsamında 16 kişilik ekip 5 skeçten oluşan “Geçmişe Yolculuk” isimli tiyatro gösterisini İstanbul Pendik Yunus Emre Kültür Merkezinde sahneledi. Tiyatro gösterimlerinde kayınvalide-gelin ilişkisi, Afyon gastronomisi ve davet kültürü, düğün gelenekleri, şifalı su tanıtımı ve kadına şiddet konuları ele alındı. Gönüllü Hanımlar Derneği Başkanı Fulya Bolcal, "Gerçek bir tiyatrocu nasıl olur, kimdir, bu soruların cevapları bizlerde yok aslında. Doğuştan yetenekli ya da ömrümüzü bu işe adamış da değiliz. Öğrenmeye çalıştık, gönül verdik. En önemlisi, her ayrıntısı gizemle dolu bu sanat dalını çok sevdik. Ocağımızdaki yemeğimizin altını kısıp koştuk eğitimlere, kekimizi fırından çıkarıp sıcağıyla paketleyip geldik provalara. Bu yaştan sonra ne çok alışkanlığımızdan vazgeçtik sahnelerde sesimiz daha gür çıksın diye. Kimimiz anne, kimimiz anneanne, kimimiz babaanne, kimimiz ev hanımı, kimimiz iş kadını olan bir avuç kadınız" dedi.