HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Bu ülkede savaşa, barışa karar verecek olan Cumhurbaşkanı makamı değildir ve Suriye’nin kuzeyinde bir oluşum, siyasi bir gelişme yaşanıyorsa bunun açık tehdit olduğuna dair, tek başına karar verme yetkisi de Cumhurbaşkanı’nda değildir” dedi.
Demirtaş, TBMM’de gazetecilerin sorularını cevapladı.
Demirtaş, ilk tur sonunda HDP’de iki artış olduğuna ilişkin, “Meclis Başkanlığı seçimi hayırlı olur. Beklediğimiz gibi her grup adayının arkasında duruyor. Adayımız Dengir Bey diğer gruplardan iki oy almış gibi görünüyor. İkinci turda bakacağız, sonuç değişir mi, pek ihtimal vermiyorum. Fakat yarın artık üçüncü turda ciddi değişiklikler bekliyoruz. Dengir Bey’e desteğin artmasını bekliyoruz. Görüşümüz şudur; 13 yıllık AKP iktidarı döneminden sonra Parlamento Başkanlığı koltuğu el değiştirmelidir. Geçmiş dönemde muhalefette olan partiler kendi aralarında iyi bir uzlaşma sağlayabilirler. 13 yıldır bütün bu koltuklar sizindi. Artık demokratik bir dengenin sağlanabilmesi açısından, balansın sağlanabilmesi açısından bu değişikliğin olması gerekiyor diye düşünüyoruz. Bu değişikliğin üstünde uzlaşma sağlanacak aday Dengir Bey olur. Kendisine güveniyoruz. Parlamento çalışmalarında adil, demokratik bir yönetim sergileyeceğine inanıyoruz. Bütün gruplarla kucaklayıcı bir hukuk kurabileceğine inanıyoruz. Yasama faaliyetlerinde son derece başarılı olabileceğine dair geçmiş dönem deneyimleri var” diye konuştu.
Üçüncü turda bir aday lehine çekilme olup olmayacağına sorusuna Demirtaş, “Hayır. Biz Dengir Bey'e sonuna kadar destek vereceğiz. Grubumuzun tavrı budur” ifadelerini kullandı.
Suriye’ye müdahale konusunda HDP’nin tavrı ile ilgili olarak Demirtaş, “Siyasetçilerin hiçbir şekilde parlamentoda tartışılmadan, kararlar alınmadan, bilgilendirmeler yapılmadan, bir tek kişinin çıkıp ‘ben böyle uygun gördüm, bunu yapacağız’ emrivakisiyle gündeme taşınmasını doğru bulmuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı’nın da parlamentoyu hiçe sayan, parlamentonun iradesini yok sayan yaklaşımını kabul etmiyoruz. Bu ülkede savaşa, barışa karar verecek olan Cumhurbaşkanı makamı değildir ve Suriye’nin kuzeyinde bir oluşum, siyasi bir gelişme yaşanıyorsa bunun açık tehdit olduğuna dair, tek başına karar verme yetkisi de Cumhurbaşkanı’nda değildir. Bu konularda ortaklaşa, diyalog kurma, görüş alma maalesef ki Sayın Cumhurbaşkanı’nın siyasi kültüründe yok” dedi.
"SAVAŞSIZ DA, SİLAHSIZ DA BÜTÜN SORUNLARIMIZ ÇÖZÜLEBİLİR''
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Savaşsız da, silahsız da bütün sorunlarımız çözülebilir. Bunun için HDP olarak sorumluluk üstlenmeye hazırız. Diyalog kurulması konusunda rolümüze hazırız” dedi.
Demirtaş, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye ve Ortadoğu kaynadığı zamanda muhalefet liderlerini çağırıp dinlemediğini" söyleyerek, "Tek başına karar verip, ‘böyle karar verdim, böyle uygun gördüm. Biz neye mal olursa olsun müdahale edeceğiz.’ Biz bu yaklaşımı eleştirdiğimizi net bir şekilde ifade etmek istiyorum. İkincisi, Türkiye toplumu içeride ve dışarıda asla savaş istemiyor. İnsanlar barış, huzur istiyor. Türkiye’yi göz göre göre, gümbür gümbür savaşa sürükleyemez. Biz HDP olarak buna karşıyız, toplumun barış sesinin daha da yükselmesi konusunda elimizden gelen gayreti göstermeye hazırız” ifadelerini kullandı.
Halkların Demokratik Partisi’nin Türkiye için bir şans olduğunu kaydeden Demirtaş, “Suriye’nin kuzeyinde, Rojava bölgesinde bir siyasi oluşumdan, kantonlardan Türkiye rahatsızsa, korku duyuyorsa, bütün bunları gidermenin tek yolu askeri müdahale, tampon bölge oluşturmak değildir. Ben şunu söylüyorum; oraya asker göndermek yerine, siyasetçilerimizi gönderelim. HDP olarak biz Meclis Grubumuzdan heyet oluşturmaya hazırız. Diğer gruplar da destek veriyorsa karma bir heyetle bütün o bölgeyi ziyaret edelim. Türkiye’nin ne kaygısı varsa, resmi olarak PYD yönetimine iletelim, PYD yönetimini Ankara’ya davet edelim, onların kaygısı neyse dinleyelim, bütün korkuları giderecek ve gelecekte de stratejik bir işbirliğine, güvene dayalı bir dostluğa yol açacak girişimleri yapalım. Bu şekilde Türkiye korkularından arınmış bir şekilde önünü görebilir. PYD’nin kaygılarının giderilmesini sağlayabiliriz. HDP bu açıdan Türkiye için bir şanstır, barış için şanstır. Suriye’nin, Irak’ın bir HDP’si yoktur. Türkiye bir Türkiye partisi olarak HDP’nin bu varlığını doğru değerlendirmelidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu siyasi imkanları hiçbir şekilde kullanmadan, denemeden ciddi bir siyasi, diplomasi faaliyeti yürütmeye tenezzül etmeden bir anda ülkeyi savaşa sürükleme kararı alamaz. Biz bunu çok hatalı, yanlış gördüğümüzü belirtmek istiyoruz” dedi.
Demirtaş, şunları kaydetti:
“Türkiye toplumunun barıştan yana yararı vardır, biz ona inanıyoruz. Bugün biz ona yürekten inanıyoruz. O nedenle çağrımız bütün Türkiye toplumunadır. Savaşsız da, silahsız da bütün sorunlarımız çözülebilir. Bunun için HDP olarak sorumluluk üstlenmeye hazırız. Diyalog kurulması konusunda rolümüze hazırız. Türkiye artık Ortadoğu şekillenirken, korkularıyla, kaygılarıyla hareket eden bir devlet olmaktan çıkmalıdır. Orada yaşayan insanlar Türkiye’nin düşmanı değil, kardeşlerimizdir. Kürtlerdir, Araplardır, Türkmenlerdir, bizim kardeşlerimizdir. Biz onların siyasi iradesine saygı duyacak, birlikte yaşama koşullarını sağlayacak bir destek sunmalıyız. Asıl tehdit IŞİD barbarlığıdır. Onun ötesinde Türkiye’ye tehdit varmış gibi davranıp, Türkiye toplumunu korku üzerinden yönetmeye kimsenin kalkmaması lazım. HDP olarak barış konusunda atılacak her türlü siyasi, diplomatik girişimle hazırız. Biz görev almaya hazırız. Biz oraya top, tüfek, tank göndermeyelim, siyasetçi gönderelim. Asker anaları, çocukları askerlik yapan analar, babalar, sizler bizlere oy verdiniz, milletvekili gönderdiniz. Biz işimizi yapmadan, evlatlarınız cepheye sürülürse, acı sonuçlarla karşılaşılırsa, biz bu sorumluluğun altında ezilmiş oluruz.”
Suriye’de hükümetin yanlış politikaları olduğunu savunan Demirtaş, “Bu konuda eskiye nazaran çekingen tutum var AKP’de. IŞID’e karşı mücadele hevesi yok. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve hükümeti ‘koalisyon güçleri orada PYD’ye neden yardım ediyorlar’ diyorlar. Biz de diyoruz ki, onlar yardım etmesin. Türkiye yardım etsin. Asıl yakın olan biz değil miyiz? 'Kardeşiz, et ile tırnağız' diyen biz değil miyiz? Asıl rolü Türkiye üstlensin. Türkiye olarak karar alalım, biz yardım edelim. Korkumuz da, kaygımız da kalmasın. Kim el uzatırsa oraya veya oraya uzatılan eli kim tutarsa geleceğin inşasında da rol oynar. Türkiye’nin bu denklem dışında kalmaması gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Avaşin'in bombalandığına yönelik soruya ise Demirtaş, bilgiyi teyit edemediklerini söyledi. Demirtaş, “İçeride fiili ateşkesin biz tahkim edilmiş ateşkese dönüşmesini beklerken, içerideki ateşkes de bozulursa, PKK bölgelerine savaş uçağı ile operasyon yapılıp, yeniden çatışma durumuna geçilirse, bu hiç kimsenin yararına durum olmaz” diye konuştu.
AHMET UMUR ÖZTÜRK
